meditasyon ve konsantrasyon..

[shamanic]

dharana (konsantrasyon)

patanjali’nin yoga sutra’sında konsantrasyon,
zihni uzun süre bir biçim veya nesnede tutmak olarak tanımlanır.

zihin kontrol edilebiliyorsa bu meditasyondur.
meditasyonda akıl ve zihin çözülmelidir.
yoga aklın gerçek kontrolü, aklın egzersiz edilmesidir.

aklımız bize sahip olmamalı, biz aklımıza ve zihnimize sahip olmalıyız.
aklı kontrol etmenin en önemli yolu çok sorgulamamaktır.

akıl ve dialog hep yorum içindedir. bizler farkında olmadan bunu hep yaparız.
aklımız hep süptil olan şeyleri konuşur. ( giysiler, görüntüler, konuşmalar, yorumlar, madde dünyası bağlantıları).

aklımızın sahibi biziz diyoruz. oysa o bizi ele geçirmiş durumda.
ve bizi hep farklı yönlere kaydırmakta.
bazen sokakta köpekler bakın sahipleri onları gezdirdiklerini zanneder ama bir bakarsınız köpek onları çekiştiriyor ve istediği yere gidiyor.

bu anlamada aklımız bizi köle olarak kullanmakta.
oysa aklın kölesi olmamak,aklın hakimiyetidir. şimdi şu durumu inceleyelim.
oturup düşünceye dalan kişilerin zihinleri genelde iki türlü çalışır:

resimsel olarak (rupa):
ofisteki işleri, evimizi, çocuğumuzu, yapacağımız işleri gözümüzün önünden geçirmek,
bügünkü yapacağımız veya yarın yapacaklarımızı düşünmek vs gibi.

sözel olarak (nama):
çok konuşmak, seslerle ilgili şeyler, akıl içindeki diyaloglar,devamlı olarak sözlü şeyler akıldan geçirmek vs.

resimsel zihnimiz kontrol etmek için gözleri bir noktaya odaklama kullanılır.
bu bir om resmi ya da bir mum ışığı (tratak çalışması) olabilir.
bu çalışmalarda zihni kontrol etmek için bir çaba vardır.

sözsel zihnimizi kontrol etmek için ise a-u-m seslerini kullanırız.
çünkü bütün diyaloglar a harfi ile başlar. söz bittiğinde kapanır ve doğal olarak m harfi oluşur.
akılda ne olursa olsun a ve m iki uçtadır. düşünceler burada gider gelir.

araya u harfi koyarsak a-u-m olur ve bu, akıldaki bütün diyalogları kapsar.
a-u-m nötr bir diyalogdur. böylece düşünceler tamamen eriyip giderler.
akıl da sessiz kalır. bu çalışmayı yaparken dörde ayırmak lazımdır.
a (1/1) – u (1/2) – m (1/3) – … (1/4) yani kalan ¼ muhakkak sesizlik anı olmalıdır.

a-u-m’nin olduğu alan japa’dır.
son kalan kısım sessizlik anıdır (dördüncü bölüm).
a-u-m okununca sesli olarak japa yapmış, içeriden sessiz okumaya devam edersek ajapa yapmış oluruz.

aklımızdaki diğer dialogların sebebi duygudur.
oysa aum kendisi nötr bir dialogdur.ona karşı endişe ve kızgınlığımız yoktur.
bütün diolglar nötr olduğunda akla yapışıp kalmaz.

japa “dharana”dır. ajapa’ya geçilen an ise dyana’dır.sessizlik işte o an samadhi dir.

konsantrasyonun dereceleri:

* kşipta durumu: zihin bu durumdayken, bir konudan diğerine atlar durur.
* mudha durumu: zihin durağandır ve unutmaya eğilimlidir.
* vikşipta durumu: zihnin toplanmaya başladığı durumdur. zihin çoğu zaman sabit durur ve bazen dikkati dağılır. işte konsantrasyon uygulamalarıyla zihin toplanmayı öğrenir.
* ekagra durumu: zihin tek bir noktada sabitlenmeyi öğrenir.
* nirudha durumu: zihin tamamen kontrol altındadır.

zihnimizi tek bir noktada tutmak için içsel formlardan veya dışsal nesnelerden yararlanılır.
1. dışsal nesneler: yoğunlaşmak için, berrak bir gökyüzünü,
güneş ışığını, ay, yıldızlar ve havadan yararlanabilirsiniz.
laya yoga konsantrasyon çalışmalarını temel alır.
özellikle, tratak’tan da yararlanarak öğrenci aydınlanmayı hedefler.

2. içsel formlar eterik bedenimizde bulunan çakra merkezleridir.
farklı yoga okulları, eterik bedenimizde bulunan yedi ana çakra merkezinden bir ya da / birkaçını seçer.

* raja yogi: ajna şakraya konsantre olur ve bu çakra üzerine meditasyon yapar.
* bhakti yogi: kalp çakrasına konsantre olur ve bu çakra üzerine meditasyon yapar.
* hatha yogi: suşumna nadi - omurilik üzerine konsantre olur ve muladhara çakra gibi bir çakra üzerinden yola çıkarak,
enerjiyi suşumna nadi’de bir ışık demeti gibi, bir çakradan diğerine yükseltir.

burada özellikle bir uyarı yapmak istiyorum:
çakralar üzerinde çalışmak istiyorsanız, istenmeyen tatsız bir durumla karşılaşmamak için,
lütfen bir gurunun gözetiminde olun. çakralarla çalıştığınız zaman ortaya çıkacak enerjinin,
iki ucu yanan bir gibi olduğu söylenir; mumun bir ucu sizi aydınlanmaya götürürken,
diğer ucu da sizi güç elde etme hırsına götürürken yapacağınız ve ulaşacağınız samadhi bilincinden uzaklaştırır.

bazen zihinsel ve ruhsal hastalıklar ortaya da çıkabilir.
bunun için çakralar üzerinde çalışırken muhakkak deneyimli bir eğitmenle çalışmanız tavsiye edilir.

banu değerin kaleminden..

[shamanic]

dyana (meditasyon)

konsantrasyon halinde kişinin artık çaba göstermeden kalabilmesi durumudur.
soyut ve somut objelere yapılan, biraz önce de bahsi geçen meditasyon çalışmalarının
(om meditasyonu “mantra meditasyonu”, tratak “saguna meditasyonu”dur)
sonunda artık zihni sakinleştirme çabası bittiği anda dyana’ya ulaşılmış demektir.

“şimdi siz hepiniz aydınlanma aldığı zaman içimizde huzur, güzellik, varlığımızın görkemi ortaya çıkar.
tüm bunların bir okyanusu bulunur. bunu dışarıda arayamayız.

“meditatif konum” denen şeyin “içine” girmeliyiz; onu ararsınız, ondan neşe duyarsınız.
susadığınız zaman yaptığınız gibi, bir nehre gidersiniz ya da bir okyanusa gidersiniz ve susuzluğunuzu gidermeye çalışırsınız.
ancak, okyanus size tatlı su bile vermeyebilir. o zaman dışarıya yayılan herhangi bir şey nasıl sizin içinizdeki derinliği verebilir?

hayatın ve yaşamın anlamını arayan herkes meditasyon yapmalıdır.
onu dışarıda aramaya çalışıyorsunuz ki bu dışarıda değildir.
bu sonsuz enginlik ve huzur bizim içimizdedir.
çünkü bu sizin sahip olduğunuz şeydir.
sizin erişebileceğiniz kadar uzaklıkta bile değildir, sadece oradadır! .

meditasyon yapmaya çalışın. daha fazla meditasyon yapın böylece o “içsel benliğe” ulaşırsınız.
ve bu içsel benlik hepimizde var olan büyük mutluluk okyanusudur.
bu herkesin içsel güzelliğinde akan büyük ışık selidir.
bu yüzden, ona yaklaşmaya çalışın, benliğinize karşı olan şeyleri reddederek,
(içsel) harekete karşı olanları reddederek içinize doğru gitmelisiniz.

meditasyon nedir?

meditasyon düşüncesiz farkındalık konumudur.
o konumdayken dikkatinizi geçmişe ya da geleceğe, yani gerçekten uzağa götürecek hiçbir düşünce yoktur.
kişi düşünmediğinde dikkati sadece şu anı deneyimler. şu an tek gerçektir çünkü orada ne bitmiş olan geçmiş vardır ne de gelecek.
fakat derin düşünme uyku ya da trans konumu değildir çünkü meditasyon’da kişi kendi yaşadığı deneyimlerin tamamen farkındadır.

ve o saf farkındalık konumunda kişi içindeki sonsuz huzur, neşe ve sevgi kaynağı olan ruhunu hissetmeye başlar.
meditasyon konumunda kişinin dikkati sürekli yedinci çakranın — sahasrara’nın — yer aldığı başın üstündedir.

yoga burada gerçekleşir. yani kişinin kundalinisinin her yanı saran kosmos’un gücüyle birleşmesi.
meditasyon,insanı yaşarken ölümsüzlüğe,yani ebedi mutluluğa ulaştıran bir çalışmadır.

bu ebedi mutluluk tam anlamı ile ruhsal özgürlük halidir ki;bu duruma ulaşan kişi için artık şüphe,kuruntu ve dünsayal dertler tamamen yok olmuştur.
bu aşama evrensel bilgi ile bağlantı kurulduğu andır.kozmik bilinç ile birleşme yüce hali içinde,evrensel bilgi kişiye akar.

bu da başın üstünde serin bir esinti olarak hissedilebilir. hafiflik ve barış konumunu hissetmeye başladığınızda sadece gözlerinizi kapatın ve düşüncelerinizi seyredin.
düşüncelerinizi kontrol etmeye ya da onları durdurmaya çalışmayın. farkındalık bitince olacaklar sizi de şaşırtacaktır.

meditasyon’un faydaları:

meditasyonun pozitif etkileri hakkında yazmadan önce, aslında en büyük pozitif etkinin meditasyonun kendisi olduğunu belirtmemiz gerekir.
bu da, kişinin meditasyonda hissettiği neşe konumu o kadar derin ve tatmin edicidir ki, kişi herhangi bir başka etkiye bakmaz,
kişi sadece kendi iyiliği için meditasyon yapar. ancak, aynı zamanda, meditasyonun yaşamımızın her alanında pozitif bir etkisi vardır.

nedeni, meditasyon yapan bir kişinin sübtil sistemi (çakraları ve enerji kanalları) temizlenir ve dengeye gelir ve böylece bütün yaşam dengeye gelir
ve mutluluk ve huzurla dolar. meditasyonun en basit etkisi, sağlığın düzelmesidir. ancak burada, meditasyonun bir tedavi tekniği olmadığını yada
alternatif tıp olmadığını vurgulamak önemlidir. her şey çok basittir: sağlıklı olmak için, kişi sağlıklı bir yaşam sürmelidir.
ancak, “sağlıklı yaşam” sadece uygun fiziksel koşullar demek değildir, daha derin anlamda çakraları temiz tutmaya yardım eden bir yaşam şeklidir.
ve meditasyonun yaptığı kesinlikle budur.

çakralar bir kez temiz olduğu zaman, baktıkları kontrol ettikleri organlara yeterli enerjiyi sağlarlar.
ve böylece, organlar sağlıklı hale gelir ve fiziksel rahatsızlıklar kaybolur.

tedavi edilemez diye düşünülen hastalıkların sadece birkaç ay içinde tedavi edilmesine sıkça rastlanır.
aslında, bunda mucizevi bir şey yoktur: derin düşünme ve iç gözlem yoluyla kendimizi düzeltirken,
açgözlülük, ihtiras, öfke, vb. gibi düşmanlarımızdan da kurtuluruz.

çakraların dilinde, bu, çakralarımızın temizlendiği anlamına gelir.
ve, sonuç olarak, kişi fiziksel, akılsal ve duygusal olarak da sağlıklı hale gelir.

meditasyonun diğer bir pozitif etkisi de, günlük hayatımıza getirdiği dengedir.
o denge sonucu, kişi ne iş yaparsa yapsın, onu daha iyi yapar ve daha çaba harcar.
böylece, kişi işte daha başarılı olur. ve bu başarı çok sıkı yada çok fazla çalışarak değil
ancak işi daha iyi yaparak kazanılır.

düzenli olarak meditasyon yapan kişi, işinden neşe duyar ve bu, kendinizi tüketmeden başarılı olursunuz.
benzer şekilde, ailemiz ve sosyal ilişkilerimizde gelişir çünkü meditasyon yapan bir kişi diğerlerinde hatalar bulmak yerine
kendine bakma davranışını kazanır.

daha da fazlası, böyle bir kişi, diğerlerine karşı daha pozitif bir davranış içinde olur ve onlarla tartışmak yerine insanlara yardım eder.

meditasyon bütün çakraların açılmasına ve temizlenmesine yardım ettikçe,
onların esas kaliteleri kendilerini göstermeye başlarlar.

böylece, kişi, masum, yaratıcı, cömert, korkusuz, sevgi dolu ve affedici hale gelir.
biz hepimiz bu kalitelere sahip olmamız gerektiğini biliyoruz ancak onlar vaaz vermekle yada kitaplar okuyarak geliştirilemezler.
çakraların temizlenmesi kendi içimizde yer alması gereken gerçek bir süreçtir.
ve, meditasyon sırasında olanda kesinlikle budur.

bu çalışma, kişi meditasyon yaparken yedinci çakraya-sahasrara’ya yükselen kundalini enerjisi tarafından yapılır.
sadece kundalini yükselip altıncı çakrayı-agnya’yı geçerken, kişi düşüncelerin üzerinde meditasyon demek olan düşüncesiz farkındalık konumunun içindededir.

meditasyon nasıl yapılır:

sadece dikkatinizi yedinci enerji merkezi-sahasrara çakrada (başınızın üzerindeki bıngıldak kemiği) tutarsınız ve hissederseniz .

gerisi, ajna çakranızı rahatlatacak ve düşünceleriniz tamamen durana kadar onları yavaşlatacak içsel büyük enerji tarafından yapılır.
çok önemli olan şey, düşüncelerinizle savaşmamanız, onları durdurmaya çalışmamanızdır.
eğer denerseniz, bu sadece ters bir etki yaratır-daha bile fazla düşünce gelir.
bu yüzden, sabırlı olmak ve olayları zorlamamak önemlidir.
çakralarımız başlangıçta yeterli enerjide olamayabilir ve enerjinin yükselmesi zor olabilir.
ancak, yavaşça kundalini çakraları temizleyecek ve kolayca ve sabit bir şekilde yükselmeye başlayacaktır.
daha sonra, meditasyonun neşesini kolayca deneyimleyebilirsiniz.

genellikle, bir kişinin, her gün düzenli meditasyon yapması ve
haftalık kollektif meditasyonlara katılmasının sağlanması koşuluyla meditasyon konumunun içine girmesi kolaylaşabilir.

meditasyon konumunu başarmaya yardımcı olan şey nedir?

hindistan da guru’nun fotoğrafıyla meditasyon yapmak bilinen bir uygulamadır.
çoğu büyük gurular ve azizler fotoğrafçılık icat edilmeden çok önce yaşamışlardır.
onlardan bazılarının resmedilmiş görüntüleri vardır ancak bu gerçek değildir.
o görüntüler, bazı sanatçıların kendi hayal güçlerine göre yaratılmıştır
çünkü resmedilmiş kişilerin vibrasyonları tamamıyla yardımcı olmaz.
om resmine bakarak yada imgeleme tekniği kullanarak ta meditasyon yapabilirsiniz.

mum ışığı; derin bir meditasyon konumunu elde etmede çok yardımcı olur.
mum ışığına bakmak sizi rahatlatır ve düşüncelerinizi azaltır.
bunun dışında, alev, çevrenizdeki negatif enerjileri yakar ve böylece meditasyon konumunun içine girmek kolaylaşır.

diğer bir etkin ve aynı zamanda çok kolay bir teknikte sadece”affediyorum” demektir.
bunu söylerken, özellikle birini hatırlamayın. kendinizde dâhil genelde herkesi affedin.
bunu kalbinizden söyleyin ve bunun düşüncesiz kalmada nasıl yardım edeceğini göreceksiniz.

kolektif meditasyon:

kolektif meditasyonun özellikle derin ve güçlü olması yoga’nın bir özelliğidir.
nedeni, kollektif meditasyon sırasında bir güçlü enerji akışının içinde kişler birleşir.
bu yüzden, kollektif meditasyon sadece daha büyük bir derinlik kazandırmaz ancak bireysel meditasyona da yardımcı olur.

amerikadaki büyük şehirlerin birinde suç oranının azaltılması için toplu meditasyon yapılmış
ve o sene o şehirde şuç oranında yüzde 25 azalma görülmüştür.
bir tedavi tekniği yada alternatif ilacın bir türü olmamasına rağmen,
meditasyon insan sağlığı üzerinde de çok pozitif bir etkiye sahiptir.
her şey çok basittir: sağlıklı olmak için kişi sağlıklı bir yaşam sürmelidir.
ancak “sağlıklı yaşam” sadece uygun fiziksel koşullar demek değildir,
daha derin anlamda çakraları enerji dolu tutan bir yaşam şekli demektir.
ve, bu kesinlikle meditasyonun yaptığı şeydir.

bir kez çakralar enerji dolu olduklarında, baktıkları organa yeterli enerjiyi sağlarlar.
ve böylece organlar sağlıklı hale gelir ve fiziksel rahatsızlıklar yavaş yavaş yok olur.

saguna meditasyonu:

somut objelere yapılan meditasyondur.
somut objelere yapılan meditasyona örnek olarak mum ışığının gözler kapalıyken
göz önüne getirilmesi verilebilir. tratak gözlerin bir objeye dikilmesidir,
gözler kapatıldıktan sonra bu objenin gözde canlandırılmaya çalışılması ise somut meditasyondur.
bunun dışında, güzel bir doğa manzarasının veya okyanusun gözünüzde canlandırılması da saguna meditasyondur.

nirguna meditasyonu:

soyut meditasyondur.
örneğin tanrı’nın sonsuz sevgi, şefkat, vb özelliklerinden bir tanesi seçilerek yapılan meditasyondur.
ya da bu dünyanın bir ilizyon olduğunun, gerçek olan tek şeyin saf bilinç olduğuna konsantre olunması da nirguna meditasyondur.

bu iki meditasyon tipinin sonu hep tekrar ettiğim gibi, aynı yere çıkan farklı yollardır.
bu yollardan hiçbiri diğerinden üstün değildir. bu nedenle, kendinize en uygun olanını seçin.

mantra meditasyonu:

mantra’lar sanskritçe heceler, kelimeler ya da cümlelerdir.
sesin yaydığı titreşim bir enerjidir ve kişi,
bir mantranın tekrarıyla bu titreşimden faydalanıp daha yüksek bir bilince ulaşmayı hedefler.

üç çeşit mantra vardır:

saguna mantra : mutlak olanın özelliklerini içerir.
sivenanda’nın bu mantraya verdiği örneklere bakalım:
ram (rahm diye okunur),
sita (siitah diye okunur),
shyam (şiyam diye okunur),
radha (rahdah diye okunur),
om namah sivaya (ohm nah mah şivay-ah diye okunur) vb.

nirguna mantra : soyut mantralardır.
yine bir kaç örnek vermek gerekirse; om (ohm diye okunur) ve soham (soh-ham diye okunur).

bija mantra : tohum matralardır, om mantrasının suretleridir ve elli ilksel sesten türemiştir.

tüm mantralar arasında om mantrasının yeri diğerlerinden farklıdır.
bu mantraya ayrı bir önem verildiğinden çalışmalar özellikle bu mantra üzerinde yoğunlaştırılır.
om mantrası aynı zamanda ajna çakranın mantrasıdır.

yukarıdaki resim, om mantrasının sanskirtçe yazılışını göstermektedir.
uyanışın 4 ayrı evre vardır, uyku evresi, uyanma evresi, derin uykusuz evre ve fizik ötesi (transandantal) evresi.
öğrenci, tüm evrelerden geçerek fizik ötesi evreye ulaşmayı hedefler. maya yani ilüzyon fizik plandır.

“om ” mantrası’nın nasıl söylendiğine bir bakalım:
1. aşama:

öncelikle dudaklarınız ayrık derince bir nefes alın. nefesinizi hızla ağzınızdan verin.
nefes verirken çıkardığınız “oooo-h” sesine dikkat edin.

2. aşama:

şimdi mantrayı söyleyebilirsiniz. sırtınız dik oturun.
dudaklarınız ayrık, derince bir nefes alın ve nefesinizi hızla verirken “ooooh” sesini çıkarmaya başlayın.
ciğerlerinizde hava kalmayana dek bu sesi çıkarmaya devam edin.
havanız tamamen tükendiğinde ağzınızı kapatın ve aynı sesi çıkarmaya devam ettiğiniz halde
dudaklarınız kapalı olduğundan çıkan sesin “m” sesini almasını izleyin.
bu mantrayı bu şekilde beş dakika kadar tekrar edin.

mantra meditasyonlarının aşamaları:

mantrayı söylerken farklı yollar deneyebilirsiniz.
geleneksel olarak mantra tekrarı aşağıda belirtilen aşamalarla tekrar edilir.
mantrayı öğrenme safhasındayken, öğrenci, bir aşamadan diğerine,
mantraya hakim oldukça gün be gün geçilebilir.
mantra iyice kavrandıktan sonra ise,
tek bir meditasyon sırasında kademesel olarak birinci aşamadan başlayarak, üçüncü aşamaya geçilebilir.

1. vaikhari japa: mantra sesli olarak söylenir.
2. upamsu japa: mantra sadece söyleyenin duyabileceği bir fısıltıyla söylenir.
3. manasik japa: mantra içsel olarak (sessizce zihnen) tekrar edilir.

meditasyon her gün belirli saatlerde disiplinli bir şekilde çalışılmalıdır.
uygun saat saat 03.30/05.30 arasıdır yada akşam üstü aynı saatlerdir. yani, güneş doğarken ve batarken.

meditasyon için havası temizlenmiş sessiz ve sakin bir ortam olmalıdır.

temiz bir beden koşulu daha faydalıdır.

uygulayan, meditasyon tekniklerinden kendine en uygun olanını seçerek
rahat bir konumda oturmalı ve çalışmasını yapmalıdır.


banu değer...


sevgiler..

[zahiri]

tesekkurler ! isime yaradi ..(:

[tolgaasya]

Güzel bir paylaşım. Elinize, emeğinize sağlık.

[MMSI]

araya u harfi koyarsak a-u-m olur ve bu, akıldaki bütün diyalogları kapsar.
a-u-m nötr bir diyalogdur. böylece düşünceler tamamen eriyip giderler.
akıl da sessiz kalır. bu çalışmayı yaparken dörde ayırmak lazımdır.
a (1/1) – u (1/2) – m (1/3) – … (1/4) yani kalan ¼ muhakkak sesizlik anı olmalıdır.

a-u-m’nin olduğu alan japa’dır.
son kalan kısım sessizlik anıdır (dördüncü bölüm).
a-u-m okununca sesli olarak japa yapmış, içeriden sessiz okumaya devam edersek ajapa yapmış oluruz.


A u m yi ben şimdi ne yapcağımızı anlamadım efendim.

[arca]

Meditasyon yaparken nefes alıp vermelerde ses olarak çıkaracaksın. Yukarıda anlatıldığı teknikte uygulayacaksın mmsi...