BU SENİN FİLMİN...

[shamanic]

hülyaa naptın be kuzum gece gece... şimdi tam uyku bedene gelmişken...

kalemine sağlık... ciğim de gelse de görse yazılanları ne mutlu olur..

[hülyaa]

canım benim aslında niyetim komediydi..hatta okuyanı çok germesin diye başta farklı girdim...ama benim suçum yok..ilham perimin fikriydi bu..az önce kızdım perime...reytingler böle oluyor ne kızıyon ki dedi...shamana söyle,onun o gözlerinden akan her damla yaş,sevgi olarak kendisine tekrar dönecek ve insanlara duyduğu bu sıcaklık,soğukta kalan tüm hayallerini eriterek ard arda gerçekleşmesini sağlayacak dedi..ayrıcana da bu gece sana geleceğini,yarın harika bir seneryo yazacağını da söyledi..haa bide şiirlerin,yazıların çok güzelmiş..senin ilham perinle işbirliği yapmayı istiyor..
güldün mü he sölesene güldün mü?inş.gülmüşsündür..rahat rahat uyursun şimdi...

[shamanic]

yaa ben gece uyumuşum en son senaryonu okuyup gittim...
şimdi okudum daha severim senin ilham perini... ona şirin şeymiş öyle

benim peri kendi halinde takılıyo..
onun için kendileri adına konuşamayacağım.. sen senin periye söyle benim kini yakalarsa bi zahmet daha sık uğrayıversin bana

güldüm tmm güldümm... gelme üstüme bak ağlarım...

[hülyaa]

filmin adı:uçmayı öğrenen kelebek
senarist:hülya
yapımcı:hülya
yönetmen:hülya
yazmaya ne hacet!filmde ne lazımsa hepsini yapan yine:hülya
başrol oyuncusu:tabiki ben
oyuncular:filmin gidişatına göre birileri olacak efemmm
iyi seyirler...


yukardaki içeçeği ve popcornu filmi seyredenlere bedavee veriyoruz efem..

Zaman,yaşama inat hızla akıp gitmektedir..hayatı bir türlü anlayamayan hülya,yaşamındaki yanlışları bulmaya çalışmaktadır..33 yılını kaybettiğini düşünmektedir..geçmişin acı hatıralarını bir türlü aklından çıkartamaz..günleri günlerini tutmuyordur..kendini en kalabalık anlarda bile yanlız hissediyordur..tutunacak bir çok dalı olmasına rağmen o bunların farkında bile değildir..ağacın ortasında dal aramakla meşguldür..insanlardan kaçar,kendini ve evreni suçlamaktadır..kızgındır..isyanlardadır..çıkmazda hissediyordur kendini..
güzel bir yaz sabahı,dünya uzayda, sanki bir gelin edasıyla ahenkle dönmekte,güzel günlerine güzellikler katma yarışına girmişçesine,bir başka güzeldir bu gün..yeni günle uyanan hülya,geçmişin onda bıraktığı izlerle güne selamsız sabahsız başlamıştır yine..kendini görevlerini yerine getirmek zorunda hisseden bir robotmuş gibi,günlük programlarını yapar..yetiştiremediği her işde de suçluluk duyguları artar..herkeze yetemediğini düşünür..kendine hiç zaman kalmadığını düşünür..çoğu zaman ki yaptığını yapar..ağlar..
artık neye,niçin kızdığının farkında bile değildir..sanki yazılmış bir kader vardır ve o bu kaderi oynar..kabullenebildiği tek yolda budur..günlük işlerini bitirmiştir..yemekler hazırdır..şimdi kendine azda olsa bir zaman bulmuştur..çünkü çocuklar uyumuşlardır..kendine bakmayı sever,temizlik ruhuna işlemiştir..herşey temiz olmalıdır ona göre..hülyanın çok sevdiği bir dostu ona bir film seyretmesini ve seyrettikten sonra filmle ilgili ilginç gelen kelimeleri br kağıda yazmasını filmin özetini çıkarmasını ister..fırsat bu fırsat diyen hülya filmi oturup seyreder.. (patch adams ) filmden çok etkilenmiştir..daha sonra her fırsatı bulduğunda bu filmi seyreder ve notlar alır..ancak sonraki günler ve onu kovalayan aylar onu yine normal karamsar günlerine götürmüştür..sorunlarından kaçtıkça sorunları çekmektedir hayatına..korkularından korktukça fazlasıyla yaşamaktadır..bir akşam arkadaşlarıyla birlikte çay içiyorlardır..inançları olan arkadaşlarıyla,inanmayan arkadaşları her zaman ki gibi bilgilenme avına çıkmışlardır..birbirlerinin nedenlerini nasıllarını soruyorlardır..fakat sorular zamanla sohbet ortamından çıkmış ve yerini tartışmaya bırakmıştır..
ayşe:ben tanrıya inanıyorum..ama kitaplarda karar kılamadım..hepside kutsalsa neden sadece kuran diyorsunuz?peygamberlerin hepsine peygamber deyip neden sadece birini fazla seviyorsunuz?
ali:hassas bir konu bu ayşe..elimde tutunur deliller olmadan yanlış konuşmak istemem..
fatma:aman yaa konuyu fazla uzatmayın..benim gibi olun hiçbir şeye inanmayın..yıllardır araştırıyorum bu konuların hepsinin içeriği zaten taa sümerlerden bu yana bilinen şeyler..o zaman da bu dinler varmıydı?oysa bir çok şeyi biliyorlar..nerden acaba?
konular daldan dala misali bir oraya bir oraya savrulmaktadır..hülya nın en yakın arkadaşı yeşim, oldukça şaşkındır..onlar konuştukça o düşünür sessizce..anlatılan bilgilerle,arkadaşlarının yaşamlarını kıyaslamaktadır..kendisinden emindir..ama sonuçta inanan inanmayan her arkadaşını da seviyordur..onları kırmak istemiyordur..konuşmaların şiddeti artmıştır..o an yeşim,
yeşim:arkadaşlar,sakin olun,neyi tartışıyoruz?ayşeyi bir dine bağlamak için mi?aliyi inançlarından vazgeçirmek için mi?fatmayı bir şeye inandırmak için mi?biz daha kendimiz uçmayı öğrenememişken,kime uçmayı öğretebiliriz?kabuğundan çıkmış bir kelebek misali,şaşkın ve ürkek nereye gideceğimizi bile bilmiyoruz..birileri bize yön vermiş,kimimiz uymuşuz,kimimiz ben biliyorum tarife gerek yok demişiz,bazılarımızsa korkaklığından hala yerinde..oysa uçmayı öğrenmek gerek önce..deneyimlemeden uçmanın ne demek olduğunu anlatmak zordur..hadi biri bana kendini keşfettiğini anlatsın..aranızda bunu yapan var mı?
kimseden ses yoktur..konuşmaları heyecan içinde dinleyen hülya sorar,
hülya:uçmaktan kastettiğin nedir yeşim?
yeşim:kendini tanımak,evreni tanımak..kendinde nelerin olduğunu bilmek..bilerek yola koyulmak..evreni anlamak,yollarını bilmek,,seyahat ederken kaybolmadan hedefe ulaşabilmek..kısacası kullanma kılavuzunuz size inandığınız her ne ise onun tarafından verilmiş.ister yaratan deyin ister evren ne derseniz deyin adına..ama bir güç var ve biz bu güçten geldik ve o güç en iyi şekilde yaşamamız için bize kullanma kılavuzumuzu da vermiş..onu bulup kullanmalıyız önce..
ali:kullanma kılavuzumuz kurandır işte..
yeşim:o sana has değil ki,çoğunluğa hitap eden kutsal bir kitap..içinde tılsımlar var ama anahtar sende..
ayşe;iyide benim kitabım yok..
yeşim:senin inancında sadece tanrı var ayşecim..sen o inancını takip et..sana bir şekilde yardım edecektir..ama önce kendini keşfetmelisin..
fatma:eee ben ne yapıcam yani..bende hiç bir şey yok..??
yeşim:sen insan değil misin?inanmıyorsun diye insanlıktan mı çıktın?seninde bizlerden hiçbir farkın yok fatmacım..yaratan yarattığı herşeyi eşit yaratır..sende kendine inan,ya da evrene inan..neye inanırsan inan..ama önce kendini bil,tanı,kendine sorular sor..cevaplarını bulmaya çalış..kalbinden sevgiyi çıkarma..sevgi doğru yolu bulmaktaki en etkin ışıktır..o olmadan kaybolursun..ışıksız insan ne kendini nede etrafındakileri aydınlatabilir..arkadaşlar lütfen;sinekler gibi önümüze çıkan her ışığa gitmek yerine,kendimiz ışık olalım..uçmayı öğrenelim..
sessizce bir kenarda olanları dinleyen hülyanın gözleri dolu dolu olmuştur..arkadaşının konuşmaları onu çok etkilemiştir..bir an kalkar ve;
hülya:UÇMAYI ÖĞRENEN KELEBEK gibi mi?
yeşim:nasıl yani?
hülya:kelebekler,önce yumurtada oluşur..zamanı geldiğinde yumurtadan tırtıl şeklinde çıkar..bitkilerin yapraklarıyla beslenir..beslendikçe de büyür..ve büyüdükçe sertleşmiş derisini atar..yeterli büyümeye ulaştığında,kendini bir yaprağa asar..etrafını ipekle örer..oluşumunu bekler..zamanı geldiğinde de kozasını delip içinden harika bir kelebek olarak çıkar..işin garibi,uçmayı hiç bilmemesine rağmen,oluşumundan bir kaç saat sonra sanki biliyormuşçasına uçar..ve hayatını tanımaya başlar..kelebek kendini biliyordur..ama kozanın kelebekten haberi yoktur..tırtıla sorsak,yerlerde sürünürken bir gün gezindiği o yerleri gökyüzünden seyredebileceğinden haberdar mıdır acaba?anlattıklarından çok etkilendim yeşim..sanırım bizler daha tırtıl aşamasındayız..yada kelebek olduğumuzun farkında değiliz..oysa bizde uçma becerisi zaten var..dediğin çok doğru..uçmayı bilmeden,uçmanın ne olduğunu nasıl anlatabilirim..bunun içinde kendimi keşfetmeliyim..sır bende saklı,anahtarıysa evrende..ve tüm bunları bana sunan da yaradanım..önce sırları çözüp,anahtarlarını evrende arayarak kapıları tek tek açmadan,sanırım uçamıycam..
yeşim:değişik bir yaklaşım arkadaşım..bende hiç bu şekilde bakmamıştım..
hülya:sizlere teşekkür ediyorum arkadaşlar..ben kendimce anlamam ve almam gerekenleri aldım..şimdi uçma zamanı..der ve vedalaşarak kalkar...

o gece hülya sormuş olduğu sorularına bir şekilde cevaplar bulmuştur..içi rahattır..ancak bir yandan da yanaklarından akan gözyaşlarını siliyordur..duramaz ve kalkar..o güne teşekkür eder..yaradana şükreder..ellerini açar ve dua eder..kalbinin atışlarını duyuyordur..ilk defa kendini yaratıcıya bu kadar yakın hissetmektedir..isteklerini gözyaşları içinde sıralar..ve şöyle der;
hülya:uçma gücünü bana zaten verdin..bu bende zaten varmış..bana uçmayı öğret lütfen bana uçmayı öğret..bana vermiş olduğun hediyeleri görmemi sağla..aldığım her hediye için şükretmemi sağla..sana bir tırtıl olarak değil,rengarenk bir kelebek olarak,en önemlisi de uçmayı öğrenmiş evreni tanımış bir kelebek olarak ve uçarak gelmemi sağla..bana uçmam için yardım et..der
belkide hayatında ilk defa bu kadar içten yalvarmış ve bu kadar emin bir halde dua etmiştir hülya..artık biliyordur,ettiği duanın duyulduğunu..artık emindir onda zaten var olan değerlerin gün gün aydınlığa çıkacağını ve karanlıkta kalmayacağını..hayatını bir koza da geçmişin ağlarıyla geçirmeyeceğine ant içmiştir..
o günden sonra da hayatına her yeni günle,yenilikleri çekmeyi başarabilmiştir..doğru yolda gittiğinin farkına vardıkça içindeki sevgi ışığı büyümektedir..
bu ışık nasılsa onu bilmediği karanlık yollarda,yolunu aydınlatacak olan en önemli rehberidir..

______ bu film bitmez,çünkü yazarımız çok şükür sağ______

eveett..şimdilik filmimiz burada bitti arkadaşlar..umarım beğenmişsinizdir..beğenmesenizde beğendik deyin haa..yoksa bir dahaki filmde içecek ve popcorndan ücret alırım ona göre...

[hayatimdegisti]

Çok güzel olmuş...Kola ve mısır içinde teşekkürler.

[hülyaa]

hayatimdegisti Nickli Üyeden Alıntı

Çok güzel olmuş...Kola ve mısır içinde teşekkürler.

teşekkür ederim atakan bey...bir daha ki filmde yine bedavee cola ve mısır verilecektir size

[shamanic]

bende istiyommm mısır ve kahve olsun ama.....

ellerine sağlık canım...her filmin bir öncekinden daha güzel olsun... filmlerin hiç bitmesin.. çok yaşa... yaşadıkça anlat.... sevgiler...

[hülyaa]

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı

bende istiyommm mısır ve kahve olsun ama.....

ellerine sağlık canım...her filmin bir öncekinden daha güzel olsun... filmlerin hiç bitmesin.. çok yaşa... yaşadıkça anlat.... sevgiler...

istediğin kahve olsun canımmm...buyur afiyet olsun..

her bişey var burda...
ister cola de ister kahve...
maksat duyguyu paylaşmak...
içecekler bahane...

[hülyaa]

geliyooor geliyooooorr..
hayatımdeğişti altınportakal ödülü alan film... yakında sinemamızda..
biletler market bölümünde ekstra satın alda...
fiyatlar çok uygun..tüm ünlüler burada...
(niye inanmıyosunuz ki canım..işte hepimiz birer ünlüyüz..hepimizde burdayız aaaa...)

[hülyaa]

filmin adı:mucize aşk
senarist:hülya
yapımcı:hülya
yönetmen:hülya
filmde rol alan sanatçılar:seyredince göreceksiniz



tüm film severlere cola ve patlamışmısır bedaveeeeeee
biletleri lütfen market bölümünden alınız..fiyatlar ucuzzz canımm..bir kaç tkl sadece

hadi iyi seyirler...


MUCİZE AŞK

bahar gelmiş,kırlar yeni gelin olma edasıyla birbirleriyle yarış edercesine,çeşit çeşit renklere boyamışlardır kendilerini..dallarda öten kuş sesleri havaya güzel bir melodi sesiyle yayılmaktadır..bir yandan güneş evreni ısıtmakta,diğer yandan da yağmur susayan yaprakların dudaklarına usulca konmaktadır..
dışardan <anne>diye bir ses gelmektedir..anne kapıyı açar,oğlu sevinçle içeri girer..annenin gözlerinde sevinç yaşları vardır..okutmak için uzaklarda olan oğlu sürpriz yapı aniden eve gelmiştir...yemekler pişer,msafirler ağırlanır,hasretler giderilir..anne ve oğul aylardır ayrı kalmanın vermiş oldğu özlemlerini o gece sabaha kadar dile getirirler..anne oğluna çok düşkündür..yıllardır evladı olmamıştır..olanlarsa ölmüştür..yıllar sonra kavuştuğu ilk oğlunun yeri bambaşkadır..günler neşeyle su gibi akıp gider..oğlu tekrar okuduğu şehre dönecektir..anneyi bir hüzün kaplar..sessizce akıtır gözyaşlarını kalbinin en hassas köşesine..ve giderken,
anne(ayşe):oğlum artık evlensen olmaz mı?bizim baktıklarımızı istemezsin,bari sen bul da karış çoluk çocuğa..mürvetini görelim..der,
evlat(kemal):anacım hayırlısı olsun,gönül kimi severse..der,ve yoluna gider,gözleri geriye bakarak...
aradan bir kaç ay daha geçmiş,okul bitmiştir..kemal ,çok sevdiği arkadaşıyla birlikte arkadaşının ailesinin yanına küçük bir kasabaya gider..arkadaşının aileside o gece tüm akrabalarını yemeğe çağırarak oğluna ufak bir aile gecesi düzenler..sofralar kurulur,aileler toplanır..herkezler oradadır..kemal ve arkadaşı umut''a herkez tek tek hoşgeldin der..yerler içerler,eğlenirler saatlerce...umut,kemali oyuna kaldırır,kemal kalkmak istemez..ve,
kemal:saçmalama ya delimisin umut..ben hayatta oynayamam utanırım..baksana tüm kızlar bize bakıyor
umut:iyi ya oğlum..ne çıkar ki kız arıyoruz ya zaten belki birini aşık ederiz kendimize..der ve gülerler...
oynarlarken,karşı masada oturan uzun siyah saçlı,beyaz tenli,narin incecik bir kızı farkeder kemal..umutun yanağına eğilerek,
kemal:kim oğlum bu kız?
umut:hangi kız?seni seni,ne çabuk buldun hemen birini kemal yaa..ben niye bulamadım..
kemal:uzatma oğlum cevap ver,şu uzun siyah saçlı beyaz tenli güzel bayan kim?der..umut arkasına döner ve tarif edilen kızı arar,
umut:haa tamam..bu bizim amca kızının kuzeni dilara..der..
kemal:dilara mı?ismi de kendi gibi güzel..sen nerden tanıyorsun ki?nasıl bir kız?kimin kızı?buralı mı?
umut:dur oğlum yaa naptın..soru yağmuruna tuttun haa..nefes alda sor..sarstı seni bu kız anlaşılan..hımm,kız buralı,benim amca kızıyla takılırlar sürekli..çeşmeye bile ailesi yanlız göndermezmiş..isteyenleri çok ama yaşı ufak diye ailesi vermiyor..ya da öyle diyorlar..ondan büyük ablaları var daha onlar bekar ya..sıra bozulmasın diye galiba..ufak yerler böledir..çok mu beğendin kemal?yüzün bir tuhaf oldu?seni hiç böyle görmemiştim..
kemal:beğenmedim...aşık oldum oğlum aşık oldum..ya umut beni tanıştırsana hemen..
umut:tabi olur..seni alırım yanıma,gideriz kızın yanına,,bak diloşcum bu kemal,sizi tanıştırayım derim..değil mi??oğlum sen sıyırdın mı?burası üniverste mi?öle kızın yanına ulu orta gidemezsin laf söz olur..kızın adını çıkartırlar..
kemal:peki ne yapcaz?
umut:sen bak bakalım kıza,oda sana bakıyor mu?bakıyorsa seni oda beğenmiş demektir..der..kemal saatlerce dilara dan gözlerini alamamıştır..bir ara onunla göz göze gelmişlerdir..dilaranın da kendine baktığından beğendiğinden emindir kemal..ancak kendisini ona nasıl tanıtacağını da biliyordur..
kemal:ya umut tamam oda bana bakıyor..eminim artık beni beğendi..belki oda benim gibidir aşık olmuştur ilk görüşte..
umut:aşık mı? ne yani şimdi sen aşık mı oldun?tebrikler valla.. hani sen aşık olamıyordun..hani kalbin kolay dolmazdı?ohoooo yandık şimdi desene..
kemal:sen niye yanıyosun ki ben yandım oğlum..
umut:sana burdan kimse kız vermez..burdakiler tanımadıklarına kız vermezler..
kemal:neden ama?tanışırız,ben ailemi getiririm hemen..
umut:ya kemal anlamıyor musun?akraba ya da tanıdık değilsin..buranın adetleri böyle..seni anlamazlar..ama annemle konuşalım bakalım o ne diyecek..hem sen emin misin..dilarayla evlenmek mi istiyorsun?
kemal:evet umut,kendime bende şaşıyorum ama sanki aradığım kız bu?onda birşey var beni çeken..daha önce hiç böyle olmamıştım..derlerdi de inanmazdım..işte ilk aşkım karşımda,üstelk sesini bile duymadım..der..umut anlamıştır arkadaşının halini,oda onu daha önce hiç böyle görmemiştir..misafirler yavaş yavaş dağılmaya başlamışlardır..kemal ve umut ayakta herkeze teşekkür edip,yolcu etmeye çalışıyorlardır..dilara arkadaşıyla birlikte masadan kalkar,ailesiyle birlikte vedalaşmak için kemal ve umutun yanına doğru gelir..kemal dilaranın kendisine doğru geldiğini görünce heyecandan ne yapacağını şaşırır,
kemal:umut buraya doğru geliyorlar..Allahım bayılacak gibiyim..kalbim yerinden çıkacak.
umut:sakin ol oğlum,dimdik dur..kız seni öle görsün ki hayran kalsın..der,dilara ailesiyle birlikte kemal ve arkadaşının yanına gelmiştir..babası umutun elini tutarak<hadi avukatlığın hayırlı olsun oğlum,bir dahaki toplantımız düğün için olsun>der,umut elini öper..kemal gözlerini dilaradan alamamıştır..konuşulanları duymuyordur bile..usulca umutun kulağına eğilerek,
kemal:gözlere bak umut yemyeşilmiş....umut bozuntuya vermeden
umut:ahmet amca bak tanıştırayım,üniversteden arkadaşım kemal,,kısmetse oda seneye mezun oluyor..benim dostumdur..gurbet elde yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi..bir tanedir kemal..der,ahmet amca kemalinde elini tutar,kemal elini öper..
ahmetamca:oo hayırlısı olsun oğul..inş.seninde mezun olduğun günleri görürüz..der ve gider..dilara yaklaşır,umutun elini sıkar usulca<tebrik ederim umut abi>der..sıra kemale gelmiştir..kemalin kalbi boğazındadır..dilara kemalin gözlerinin içine bakarak
dilara:merhaba,ben dilara..kasabamıza hoşgeldiniz..der ve başını öne eğer..kemal kısık bir sesle<hoşbulduk>diyebilmiştir ancak..ve herkez dağılır..
o gece hiç uyuyamamıştır kemal..sabah olmuştur..aşağıdan bir ses gelir..umutun annesi herkezi kahvaltıya çağırıyordur,
anne:hadi çocuklar uyanın taze süt ve kaymak var,,sıcacıkta ekmek yaptım..soğumasın hemen kalkın..der,sofraya inmişlerdir..ancak kemalin iştahı yoktur..umut annesine konuyu açar..anne ailesini tanıdığını ve kesinlikle kızı vermeyeceklerini kemale anlatmaya çalışır..kemal bir çok çözüm yolunu önerdiysede anne <oğlum sen o kızdan umudunu kes>demekle yetinmiştir..kemal anlam veremiyordur anlatılanlara..inanmak istemiyordur..tek çözümü ailesinin yanına giderek durumunu anlatmakta bulur..karar verir kasabadan bir an evvel ayrılmaya..arkadaşıyla kasabanın yolunu tutarlar..yoldan geçen otobüsü beklerken,karşıdan dilaranın kendisine doğru geldiğini fark eder..kemal şaşırmıştır..dilara kemalin yanına gelerek
dilara:merhaba kemal,duydum ki gidiyormuşsun,sana yolluk birşeyler hazırladım.belki acıkırsın..der,ve elindeki torbayı kemale verir buruk gözlerle..kemal anlamıştır,dilaranında kendisine aşık olduğunu,ona bakar ve
kemal:dilara saolasın ellerine sağlık..sana birşey sorucam..sizin kasaba da yabancı erkeklere kız vermezler mi?
dilara:vermezler,tanıdık bilindik ya da akrabadan olmadan hayatta vermezler..
kemal:peki ya oğlan kıza sırıl sıklam aşık olmuşsa?
dilara gözlerini yerden kaldırır..gözlerinde hem sevinç hemde burukluk vardır..
dilara:aşıkta olsa vermezler kemal..katı kurallar vardır..kız seviyorsa ailesiyle konuşur ama ikna eden hiç bir kız olmadı bu güne kadar..
kemal:peki ikna edemeyen kızlar ne yaptılar?
dilara:sevdikleriyle kaçtılar..
kemal:sen kaçar mıydın?
dilara:ben kaçamazdım..sevdiğimi kalbime gömer kimseylede evlenmezdim..bunu yapabilirdim ancak..ama kaçmazdım..ailemi çok severim ben..babam zaten hasta ve bana çok düşkün..kaçarsam üzüntüsünden ölür..
kemal:seni seviyorsa ona söyle seni en kısa zamanda istemeye gelicem..seni bana versin o halde..sana aşık oldum dilara..der..dilara kızarır ve koşarak oradan uzaklaşır..bir ara döner ve bendee..der..kemal artık emindir..gönül rahatlığıyla otobüse biner ve memleketinin yolunu tutar..yolda dilaranın verdiği torbayı açar..elleriyle hazırladıklarını yer..ve bir de mendil bulur..mendilin içinde kırmızı gül yaprağı vardır..alır ve döşüne koyar..evine varmıştır..ailesiyle hasret giderir ve hemen konuyu açar
kemal:anne ben aradığım kızı buldum..babama söyle hemen istemeye gidelim.. der..anne heyecanlanır..oğluna kızla ilgili herşeyi sorar ve kemal olanı biteni annesine anlatır..anne üzülmüştür..oğlunun sevdiği kızı ona alamamaktan korkuyordur..konuyu babaya anlatır..baba maddi durumlarının çok iyi olmadığını..uzak yerden kız almanın külfetli olacağını,,aileyi tanımadıklarını söyler..anne deliye dönmüştür..çareler aramaktadır..aradan haftalar geçer..kemal çok üzgündür..babanın anlattığı da doğrudur..okuyordur ve masrafları vardır..anca yetiştiriyordur babası..kızın aileside uzaklardadır..gitmek gelmek oldukça masraflı olacaktır..ne yapacağını şaşırmıştır kemal..anne oğluna unutturmak için neredeyse hergün bir kız gösterir..ancak kemal hiçbirini görmüyordur..baba oğlunun haline,oğul ailesinin haline anne evladına yanmaktadır..derken kemal okuluna döner..aradan aylar geçer..
kemal,ailesinin yanına dönmüştür..babasını karşısına alır ve
kemal:babacım ben okulu bıraktım..işe girdim..buda kazandıklarım..
baba:nee?nasıl yaparsın bunu bana..ben seni oku diye gönderdim..
kemal:tasalanma babacım,sonra devam ederim..mutluluğum önemli..zaten çalışamıyorum da..der ve başını yere eğer..baba anlamıştır..çaresizliğine ağlamaya başlamışlardır..anne gelir ve durumu oda öğrenir..birbirlerine sarılır ve ağlarlar..sabah kapı sesiyle uyanırlar..baba kapıyı açar..kemale seslenir..kemal koşarak kapıya gelir..gelen umuttur..sevinçle sarılırlar birbirlerine..aylardır görüşemeişlerdir..anne ve babanın elini öpen umut,kemalle sohbete başlar...
umut:anlatsana neler yaptın görüşmeyeli,bir gittin bir daha sesin çıkmadı..duydum ki okulu da bırakmışsın..hayırdır?
kemal:evet..mecbur kaldım..aileme daha fazla yük olmak istemedim..sonra bakarım hal çaresine..sen söyle hemen dilara nasıl..beni bekliyor değil mi?
umut:kemal bak,ailen senin için çabalıyor yıllardır..okulunu bırakman çok yanlış..olmayacak hayallere kapılıyorsun..hemen okuluna dönmelisin..
kemal:umut cevap versene,dilara nasıl beni bekliyor mu?
umut başını önüne eğerek,
umut:dilara sözlendi kemal,yakında düğünü olacak..işte bu yüzden dön diyorum okuluna...kemal yıkılmıştır..tüm hayallerini süsleyen yarınlarını sevdiği için bir çırpıda silebilen kemal bir anda öfkeyle ayağa kalkar ve,
kemal:yalan söylüyorsun..dilara yapmaz böle bişey..beni sevdiğini söyledi..bekleyecekti..der, ağlamaya başlar..umut sakinleştirmeye çalışır..ona söylediğini,bu işin zaten olmayacağını boşuna ümit bağladığını anlatmaya çalışır ve ikna eder..kemal yeniden okuluna dönecektir..
aradan tam 1 yıl geçer..okullar kapanmış ve kemal bir kaç zayıfla eve dönmüştür..yazın tam ortasıdır..dışarda günlük güneşlik bir hava ve evden mis gibi börek kokuları gelmektedir..kemal annesinin yanına gelerek..hazırlığın sebebini sorar..annesi yıllardır görmedikleri akrabalarının,geldiklerini ve amcası gilde olduklarını söyler..onlar için kahvaltı hazırladığını,gece geldiklerini söyler..kemalede kendisiyle birlikte gelmesi için ısrar eder..kemal önce gelmeyi istemez..fakat annesinin ısrarlarına dayanamaz ve birlikte giderler..
evde evli bekar tüm kadınlar da bir telaş vardır..yıllardır görmedikleri akrabalarını ilk defa göreceklerdir..herkezde bir heyecan ve sevinç vardır..kemalin amcasının kızı,kemalin yanına yaklaşarak
sevinç:kemal bak sana ne diycem,bu gelen akrabalarımız var ya hani,onların bir kızı var ki sorma çok güzel..görünce beğeneceksin,,der ve gülmaya başlar..
kemal:benim kızlarla işim yok artık..allah sahibine bağışlasın..banane be!der,ve kızar sevinçe..derken yukardan bir kız aşağı iner
kız:herkeze günaydın..ooo baya kalabalıkmışız..annemleri uyandırayım da hep bir araya gelip tanışıp hasret giderelim..der,ve gider..sevinç kemalin yanına yaklaşarak,
sevinç:dediğim kız bu değil haa,der..kemalin zaten hiç biri umrunda değildir..başını kızarcasına yana doğru sallar..dakikalar sonra herkez sofranın başına geçmiş ve yıllardır görmedikleri akrabalarının gelmesini beklemektedirler..beklenen an gelir..akrabaları yanlarına gelirler,tek tek hepsiyle tanışırlar ve sofraya otururlar..fakat kemal ayakta kalmıştır..şaşkınlıkla herkezin suratına bakıyordur..bir ses duyulur<kemal...otursana oğlum>kemal sesin geldiği yöne doğru bakar..seslenen ahmet amcadır..olduğu yere oturur kalır..
ahmetamca:kemal oğlumla bizim kasaba da tanıştık..bizim yiğenin yemeği vardı.orda tanışmıştık..tanıdın beni değil mi oğlum?
kemal:tanıdım ahmetamca..nasılsın?der..ama anlam verememiştir olanlara..susuyor ve konuşulanları dinliyordur sadece..o zaman anlar ki ahmet amcanın eşi,babasının yeğenidir..sevinçle birlikte birde hüzün kaplar kalbini..aradaki engel kalkmıştır ama dilara başkasıyla sözlüdür..gözleri dolar..tam o sırada dışardan biri içeri girer..
dilara:herkeze günaydııınn..bahçede harika naneler vardı..dayanamadım topladım..der,kemalin gözleri yerinden çıkacakmış gibi hayretle dilara ya bakıyordur..herkez sofraya çağırır dilarayı..hep birlikte kahvaltı yapılır..sohbetler edilir..kemal gözlerini dilaradan ayıramaz..dilarada kemale bakıyordur..sevinç kemalin yanına yaklaşarak,
sevinç:ben sana demiştim bak gördün mü gözünü bile ayıramadın..
kemal:bu benim aşık olduğum kız sevinç..der,sevinçte şaşkındır..
sevinç:aşık olduğun kız dilaramıydı?ne güzelll işte artık engel kalmadı..sevinsene
kemal:başkasıyla sözlenmiş neyine sevincem..
sevinç:sözlenmiş olsa yüzüğü olurdu..hem ailesi büyük kızı sözledik..dilara bekar,dedi..kemal bir kez daha şaşırmıştır..sevinçin söylediklerinin doğru olması için içinden dua ediyordur..dilaraysa gözlerinde tebessümle kemale bakıyordur..hiç konuşmadan oradan ayrılırlar..kemal annesine herşeyi anlatır..annesi babasına..evde büyük bir mutluluk vardır..artık engeller kalkmıştır..tek sorunsa dilaranın gerçekten sözlü olup olmadığıdır..baba kalkar duramaz ve ahmetamcayla konuşmaya gider..annede peşinden..kemalde gitmiştir,,ancak içeri girmez bahçede bekler..o sırada dilara yanına gelir..kemalle konuşmaya başlar..kemalin ona ilk sorduğu soru,neden kendisini beklemediğidir..dilaraysa,hiç sözlenmediğini..ablasının sözlendiğini söyler..kemal kızgındır umuta..dilaraya anlatır umutun anlattıklarını
dilara:biliyorum kemal,anlatmana lüzüm yok..ben umuta sana böyle demesini söyledim..okulu bıraktığını duyunca çok üzüldüm..kendimi suçlu hissettim..bunu anlayamazsın..bu yüzden ablamın sözünü kendi sözümmüş gibi duymanı istedim..sonra beni istemeye geldiler..babam anneme kızıma sor ister mi demiş..işte o gün senden bahsettim..nereli olduğunu,kimin oğlu olduğunu hepsini söyledim..seninle ilgili herşeyi de umuttan öğrendim..annem babama anlatmış..babam da anneme bir araştırayım demiş..ve babanın,annemin öz dayısı olduğunu öğrenmiş..annem bana söylediğinde nasıl sevindiğimi anlatamam..meğerse annemi dedeler evlatlık olarak bizim şimdiki kasaba da ki amcasına vermişler..maddi durumu daha iyi diye..annemi onlar büyütmüşler..sonra da babamla evlenmiş..ve buraya da hiç gelememiş yıllardır..babam senide öğrenince,bizi alıp buraya getirdi..sanırım beni de vericek..
kemal,elini dilaranın ağzına kapayarak
kemal:sus dilara,kalbim bu kadar sevinci kaldıracak durumda değil..inanamıyorum.mucize bu..senden tam ümidi kesmişken,seni karşımda görmek..seni çok seviyorum..benimle evlenir misin?
dilara:seni çok seviyorum kemal..seninle her gece rüyalarımda evleniyordum zaten..şimdi gerçek bu,sence cevabım ne olabilir ki..evet evet evet..der ve sarılırlar..
ailesiyle konuşan kemalin babası,olumlu cevabı almıştır..gitmeden hemen sözü keserler..düğün için tarih belirlerler..mutlu bir şekilde ayrılırlar..
zaman su gibi akıp gider..evlenmişlerdir..kemal o yıllar bir akrabasının yardımıyla almanya ya eşini ve oğlunu alarak gitmiştir..orada güzel bir iş bulmuş ve çalışmaya başlamışlardır..bir kaç yıl sonra bir de kızları olur..çok mutlulardır..kemal ve dilara hayatın kendilerini bir mucize olarak birleştirdiğinin farkındadırlar..gelecekleri ve çocukları için artık önlerinde onları bekleyen güzel yıllar vardır....
___bitti____
yazarın notu:filmdeki kemal ve dilaranın kızlarının ismi hülya
gözlerinize sağlık..