Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Robert Boyle Boyle, pek çok maddenin, kendi içinde değişmeyen birtakım
basit elementlerin bileşiği olduğu düşüncesini işleyerek yüzyılların öğretisi
simyayı geçersiz kılar. Simyacılar, özellikle Ortaçağ boyunca, iksir denen
gizemli bir sıvıyla yaşamı ölümsüzleştirme, bayağı madenleri altına dönüştürme
yolunda yoğun uğraş içindeydiler. Onlara göre, bir madde nitelik bakımından
istenen başka bir maddeye çevrilebilirdi. Boyle'un yaşadığı dönemde
elementlerin sayısı bilinmiyordu, kuşkusuz. Ama Boyle ilk kez, en az iki
elementi içinde taşımayan her maddenin bir element sayılabileceği savını ileri
sürmekteydi; öyle ki kimyacı, inceleme konusu her maddenin kimliğini,
elementlere çözümleme yöntemiyle belirleyebilirdi.Onun buna koşut bir
savı da, element ya da bileşik olsun her saf maddenin kimliğini koruduğuydu:
Herhangi bir örneklemin değişik görünmesi temsil ettiği maddenin değiştiğini
değil, olsa olsa yabancı bir madde ile katıştığını gösterirdi. Boyle'un,
kimyasal çözümleme yöntemini sağlam bir temele oturttuğu söylenebilir; ama onun
ilgi alanı kimya ile sınırlı değildi. Elektrik konusundaki çalışmaları da, bir
başlangıç olarak, umut verici bir düzeyde idi. Pozitif ve negatif elektrik yükü
ayırımını ona borçluyuz. Ayrıca, sesin tersine ışık gibi elektrik çekiminin de
bir boşluktan geçebileceğini ilk gösteren odur. Deneysel çalışmalarıyla
kısa zamanda tanınan Boyle'un bilimdeki en büyük atılımı hava basıncı üzerindeki
çalışması ve bu basınca ilişkin Boyle Yasası diye bilinen ilişkiyi bulmasıdır.
Daha sonra matematiksel olarak dile getirilen bu ilişki, gazların basınç altında
nasıl davrandığını açığa vurmaktadır.İrlanda kökenli Robert Boyle
bilimsel yaşamını öğrenim gördüğü İngiltere'de sürdürür. Zengin ve kültür düzeyi
yüksek bir ailenin tüm olanaklarıyla büyüyen Robert daha küçük yaşında Latince,
Yunanca ve Fransızca öğrenmişti. Onbir yaşına geldiğinde Avrupa'nın başlıca
bilim ve kültür merkezlerini gezme ve tanıma olanağı bulur.Ondört
yaşında İtalya'ya gider. Canlı ve renkli yaşamıyla bir çok yönden göz kamaştıran
bu Akdeniz ülkesinde gezip tozup eğleneceğine, Galileo'nun çalışmalarını
incelemeye koyulur. Sonunda öylesine büyülenir ki, İngiltere'ye döndüğünde yaşam
planı çizilmiş, hedefi belirlenmiştir, artık! Delikanlı için bundan böyle yaşam
bilime verildiği ölçüde anlamlıdır.İlk işi, Oxford Üniversitesi'nde kimi
seçkin öğrencileri çevresinde toplayarak Görünmez Kolej dediği bir dernek
oluşturmak olur. Derneğin amacı, deneysel bilim etkinliklerini teşvik etmek,
bilimsel yönteme tartışarak açıklık getirmekti. Görünmez Kolej çok geçmeden
saygınlık kazanır, 1660'da kralın onayı ile belli sayıda seçkin bilim adamına
üyelik olanağı tanıyan Royal Society adı altında
kurumsallaşır.Boyle'un yetiştiği dönemde tartışılan konuların başında
hava basıncı geliyordu. Onyedinci yüzyıl başlarında kullanılmaya başlanan su
çekme pompası bir sorun ortaya koymuştu: Suyun kuyudan yaklaşık 10 m'den daha
yukarı çekilmesi neden olanaksızdı? Galileo bile bu soruya doğru bir yanıt
verememişti. Soruna aranan açıklamayı Galileo'nun öğrencisi Torricelli
getirir.Torricelli analojiden yararlanarak havanın da su gibi içindeki
nesneler üzerinde basınç etkisi olabileceği düşüncesinden yola çıkar. Hava
Denizi denen bu hipotezin 10 m'lik su sütunuyla yoklanması pratik olarak kolay
değildi. Torricelli deneysel yoklamasını içi cıva dolu l m'lik bir tüple
gerçekleştirir.Deney basittir: Tüp, açık ucu parmakla kapatılarak ters
çevrilip, üstü açık, cıva dolu bir çanağa daldırılınca cıva sütununun tüpün
kapalı üst ucunda bir boşluk bırakarak 76.2 cm düzeyine düştüğü görülür
(Bilindiği gibi cıva sudan ondört kat daha ağırdır). Torricelli cıvanın bu
düzeyde kalmasını, çanak üzerindeki hava basıncı ile açıklar. Bu açıklama daha
sonra Fransa'da Blaise Pascal, Almanya'da Otto von Guericke tarafından değişik
deneylerle doğrulanır. Bu deneyleri duyan Boyle de Hava Denizi
hipotezini deneysel olarak yoklamaya koyulur. O cıva tüpünü üstü açık cıva dolu
çanağa değil, havası boşaltılmış kapalı bir kaptaki cıvaya daldırır. Hava
basıncı desteğinden yoksun cıva sütunu tümüyle çöker; ancak kaba yeniden hava
verildiğinde cıva sütununun yükselerek 76.2 cm'lik düzeyi bulduğu görülür.
Royal Society'nin kurucusu Boyle kendi adıyla anılan bilim yasasıyla da
ünlüdür. Bu yasa yukarıda da belirttiğimiz gibi bir gazın oylumu ile üzerindeki
basıncın ilişkisini dile getirmektedir. Şöyle ki, sıcaklık sabit tutulduğunda,
bir gazın oylumu üzerindeki basınçla ters orantılıdır (Matematiksel olarak: V=
sabit bir sayı X 1/P, ya da, PV= sabit bir sayı. V oylumu, P basıncı
simgelemektedir).Buna göre, örneğin, bir gazın üzerindeki basınç iki
katına çıkarıldığında oylumu yarıya inmekte, tersine, basınç yarıya
indirildiğinde oylumu iki katına çıkmaktadır. Gazların pek çoğu bu ilişkiyi tam,
küçük bir bölümü ise yaklaşık olarak yansıtmaktadır. Gazların fiziksel
teorisinin gelişmesinde önemli bir adım olan Boyle Yasası, gazların kimyasal
yapısını anlamaya da yol açmıştır. Özellikle, molekül ve atomların
saptanmasında, bunların oluşturduğu bileşiklerin incelenmesinde yasanın oynadığı
rolün önemi yadsınamaz. Boyle'un çalışması izlenerek, sıcaklık
değişikliğinin basınç ve oylum üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Onsekizinci
yüzyıl sonlarına doğru, biribirinden bağımsız olarak iki Fransız bilim adamı
(Jacques Charles ile Gay-Lussac), ısıtılan bir gazda basıncın sabit tutulması
isteniyorsa, sıcaklığın artışı ile orantılı olarak oylumun artışına olanak
verilmesi gerektiğini belirler.Charles Yasası diye bilinen bu ilişki,
Sabit basınç altında bir gazın oylumu, mutlak sıcaklığıyla doğru orantılıdır
diye dile getirilebilir: V = sabit bir sayı X T. (T sıcaklığı, V oylumu
simgelemektedir.) Boyle gibi Charles da yasasını deneysel olarak ortaya
koymuştu. İki yasanın da matematiksel olarak temellendirilmesi ondokuzuncu
yüzyılda oluşturulan gazların kinetik teorisini bekler.Francis Bacon'u
izleyen Boyle da, uygarlığın geleceği bakımından bilime büyük umutla
bağlanmıştı. Yaşadığı dönemi bilime yönlendirme yolundaki çabasının anlamını
yansıtan şu sözleri ilginçtir: İnsanlığın gönenç ve mutluluğu, doğa
bilginlerinin düşün yaşamımıza getirdiği yeni anlayışla koşut gidecektir.
İçine doğduğu dünya büyücülüğün, falcılığın, batıl inançların kol
gezdiği bir dünyaydı. Bıraktığı dünya, olgusal deneye, ussal ve eleştirel
düşünmeye, doğal güçleri anlama ve denetlemeye yönelen bir dünya olmuştu.
Öldüğünde çağdaşları onu, Gerçeği Soluyan Robert Boyle diye anmışlardı.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |