Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Francis Bacon (2) Kuramsal düzeyde devrim niteliğini taşıyan atılımlarıyla tanınanlar
(Newton, Darwin, Maxwell, Einstein, vb.); (3) Çalışmalarında pratik
sorunların çözümüne ağırlık verenler (Archimedes, Pasteur, vb.). Katkısı
bu üç tür çalışmadan hiç birine girmeyen, ama bilimsel yöntem anlayışım, bilimin
uygar yaşam için önemini, uygulamaya yönelik bilginin güç ve değerini işleyen
yapıtları; kısır diye nitelediği skolastik düşünce geleneğine karşı yüreklice
ortaya koyduğu tepkisiyle bilim tarihine yön çizen bir öncü vardır: Francis
Bacon. Bacon, dar anlamda bir bilimadamı olmaktan çok, kendisine özgü
yaklaşımıyla bir bilim yorumcusu, öngördüğü bilgi dünyasını kurma misyonuyla
tabuları kırma savaşımı veren bir düşünürdü. İçine doğduğu dünya, çelişkilerle
dolu bir dönemden geçmekteydi: bir yanda insanoğlunun yeni keşiflerle
bilinmeyene açıldığı, bilgi arayışına girdiği; öte yanda büyü, fal türünden
aldatıcı uygulamaların yaygınlık kazandığı, kilise buyruğuna ters düşünenlerin
yakıldığı bir dönem!Rönesansla birlikte sanatta belirginlik kazanan
coşkulu atılım, 16. yüzyılda doğayı anlama, olup bitenleri açıklama arayışına
dönüşmüştür. Bacon'un bu dönüşümü yorumlama ve yönlendirme tutkusu, aydınlanma
çağını henüz yakalayamamış toplumlar için bugün de geçerli bir örnektir. Bacon,
İngiliz Kraliyet Sarayı çevresinde, üst-düzey yönetici bir ailenin çocuğu olarak
büyümüştü. Amcası dönemin en etkili politikacısıydı.Daha küçük
yaşlarındayken Francis, güzel ve ciddi konuşmalarıyla Kraliçe Elizabeth'in
ilgisini çekti. Kraliçe, ziyaretçi ve misafirlerine, saçlarını okşamaktan
hoşlandığı bu çocuğu, Saray'ın Minik Lordu diye tanıtırdı. Çok yönlü bir
eğitimle yetişen delikanlı, 18 yaşına geldiğinde diplomatlar arasına katılmaya,
elçilerle birlikte Avrupa başkentlerine gidip gelmeye başladı.Ne var ki,
bu parlak başlangıç uzun sürmedi. Babasının erken ölümü, yarattığı politik
skandal nedeniyle ağabeyinin ölüm cezasına çarptırılması, aileyi çökertti.
Annesinin geçim sorumluluğunu üstlenen Francis, bir yandan aile borçlarını ödeme
uğraşı verirken, bir yandan da kendi geleceğini kurma çabasını elden
bırakmıyordu. Başta Kraliçe olmak üzere, hiç kimse yüzüne bakmıyordu
artık!Ama hüsrana dönüşen yaşamında onu ayakta tutan ve yaşam boyu
sürecek bir inancı vardı: Uygar geleceğe giden yolda aydın kesime bilimin
önemini kavratmak, bilimsel araştırmaya kurumsal bir kimlik kazandırmak! İlgi
alanımda yalnızca bilgi, bilgiye yönelik araştırma vardır, diyordu
Bacon.Deneyimci (ampirik) felsefenin öncüsü olan Bacon, temelde somut
sorunlara ağırlık veren pragmatist bir düşünürdü. İnsanlığın mutlu ve aydınlık
geleceğine ilişkin, biraz ütopik ve iyimser bir beklentisi vardı. Ona göre, bu
geleceğin başlıca güç kaynağı güvenilir bilgiydi. İlerlemeyi tıkayan tek engel,
idolamentis dediği yerleşik tabulardı. Öncelikle aklı teolojinin
tutsaklığından kurtarmak, kapıları deneysel araştırmalara açmak gerekiyordu.
Bacon, militan bir tutum içindeydi; yaşamını, tasımsal argümanlarını laf
cambazlığı saydığı skolastik bilginlerin yetkisini kırmaya
adamıştı.Bacon'un önerdiği bilim, seçkin kişilerin bireysel etkinliği
olmaktan çok, örgün, kurumsal nitelikte bir girişimdi. Bunun için tüm dillerde
yazılmış değerli kitapları da içine alan zengin bir kitaplık, geniş botanik ve
hayvanat bahçeleri, görkemli bir müze ve her türlü deneye yeterli büyük bir
laboratuvar kurulmalıydı. Doğanın gizlerinin çözülmesi ve özlenen uygar dünyanın
kurulması, ancak bu kuruluşlardan oluşan kompleks bir bilim merkeziyle
gerçekleştirilebilirdi. Bacon, seçkin bilimadamlarını bünyesinde toplayan
Kraliyet Bilim Akademisi'ni (The Royal Society) de bu amaçla kurmuştu.
Bacon, bilimin önemini vurgulamakla kalmamış, bilimsel yöntemi açıklama
işini de üstlenmişti. Doğayı tanımak, doğa güçlerini denetim altına alma yolunda
istenen sonucu verecek yöntemi belirlemek, başlıca amaçlarından biriydi. Ona
göre gözlem ve deney, bilimsel araştırmanın asal özellikleriydi. Olgusal
verileri toplayarak bunları belli bir düzen içinde işlemek dışında, doğayı
tanımanın bir yolu yoktu.Skolastik yaklaşımda olduğu gibi, doğruluğu
sorgulanmaz birtakım peşin ilkelerden tümdengelimle olguları açıklamaya çalışmak
kısır bir çabaydı. Doğru olan yöntem, gözlem veya deneyle olguları saptamak,
toplanan verilerden indüksiyonla genellemelere gitmek, ulaşılan genellemelerden
en kapsamlı olanları aksiyom (öncül ilke) olarak seçmekti. Tümdengelim
(dedüksiyon), ancak bu aşamadan sonra yararlı olabilirdi. Bacon, yöntem
anlayışını ilginç bir benzetmeyle ortaya şu şekilde koymuştur: Bilimadamı ne
ağını içinden çekerek ören örümcek gibi, ne de çevreden topladığıyla yetinen
karınca gibi davranmalıdır. Bilimadamı topladığını işleyen, düzenleyen bal ansı
gibi yapıcı bir etkinlik içinde olmalıdır.Bacon'un, olgusal içerikten
yoksun dedüktif çıkarımı yararsız saymakta haksız olduğu söylenemez. Gerçekten
de Aristoteles'in tasımsal mantık yöntemiyle bilimde bir adım bile ileri
gidilemeyeceği bilinmeliydi artık. Ama Bacon'un önerdiği tümevarım yönteminin de
yeterli olduğunu söylemek güçtür. Tümevarımla yapılan genellemeler, olguları
açıklayıcı değil, betimleyicidir.Örneğin, tüm bakır tellerin iletken
olduğu genellemesi, bakır telin neden iletken olduğunu açıklamamakta, yalnızca
gözlemlenen bakır tellerin ortak bir özelliğini belirtmekle kalmaktadır.
Betimleyici genellemelerin bilimde önemli yer tuttuğu elbette yadsınamaz. Ancak
bilimin, olguları betimlemenin ötesinde daha önemli işlevi, olguları veya
olgusal ilişkileri açıklamaktır.Boyle'un yasasını alalım. Sabit
sıcaklıkta, gazların hacimleri ile basınçlarının ters orantılı olduğu
genellemesi, gözlemsel bir ilişkiyi dile getirmekle kalmaktadır. Bu ilişki ise
ancak daha sonra, gazların kinetik teorisi olarak bilinen kuramsal ilkeyle
açıklanabilmiştir. Bacon, gözleme dayanan genellemeler gibi açıklayıcı ilkelere
de tümevarımla ulaşılabileceği yanılgısı içindeydi.Oysa, hipotez ya da
kuram oluşturmanın bilinen bir yöntemi yoktur. Bu bağlamda, bilimadamının
deneyim, sezgi veya yaratıcı hayal gücünden sözedilebilir; ama indüktif,
dedüktif ya da başka türden bilinen bir yöntemden kolayca söz edilemez,
herhalde.Bacon'un bilimsel yöntem anlayışındaki bir yetersizlik de,
matematiğin bilimdeki işlevini kavrayamamış olmasıdır. İleri sürülen bir hipotez
ya da kuramın olgusal olarak yoklanması, öncelikle o hipotez ya da kuramdan
öndeyi denen test edilebilir önermelerin çıkarımını gerektirir. Bu ise uzun
süreçli mantıksal bir işlem olup çoğu kez ancak matematiğin tümdengelim
tekniğiyle olasıdır.Ayrıca matematik, bilim için etkili bir dildir;
özellikle fizikteki, yasa ve ilkelerin matematiksel denklemlerle dile
getirilmesi, çıkarım işlemlerini kolaylaştırmanın yanısıra bilime daha güvenilir
ve açık bir ifade gücü de sağlamaktadır. Bacon, deneysel bilimin inançlı
bir savunucusu, bilimsel yöntem bilincini ön plana çıkaran bir öncüydü. Ne var
ki, onun kendi yaşam dönemindeki bilimsel çalışmaları yeterince izlediği
söylenemez. Kepler'in ortaya koyduğu doğrulayıcı sonuçlara karşın, Kopernik
dizgesini içine sindirememesi, üzerinde durulacak bir noktadır.Çağdaşı
Galile'nin, deneyle matematiği birleştirerek bilimsel yönteme kazandırdığı yeni
kimliğin farkına varmamış olması da ilginçtir. Aynı şekilde, modern anatominin
öncüsü Vesalius'un çalışmasına gereken ilgiyi göstermediği gibi, kendi hekimi
Harvey'in, kan dolaşımına ilişkin buluşlarını da bir bakıma görmezlikten
gelmiştir. Değindiğimiz tüm yetersizliklerine karşın, Bacon'un bilimsel
gelişme için gerekli ortamın hazırlanmasında oynadığı büyük rolün önemi
tartışılamaz. Unutmamak gerekir ki, Bacon bir bilim adamı olmaktan çok, bilimi
bağnazlığın tekelinden kurtarma savaşı veren bir düşünürdü. Bilimin daha sonraki
gelişmeleri üzerindeki etkisi, bu gelişmelerin uygar yaşama yönelik
kazanımlarına ilişkin öngörüleri gözönüne alınacak olursa, Bacon daima övgüyle
anılacaktır. Bacon, bilgi kudrettir, demiştir. Ancak yüzyılımıza
gelinceye dek yalnız o değil hiç kimse, bilgelikle birleşmeyen bilginin, aynı
zamanda bir yıkım aracı olarak da kullanılabileceğini düşünebilmiş değildir.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |