| ||||||||||
|
Osho Osho ile ilgili paylaşımlar |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Krishnamurti: Sen dünyasın! - YouTube...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #41 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]()
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #42 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]()
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #43 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]()
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #44 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() İşte mesele bu: Bildiğin her şeyin geçmişe ait olduğunu, geride kaldığını net bir şekilde görmek. O mezarlığın bir parçasıdır. Bir mezarda olmayı mı istiyorsun, yoksa canlı olmayı mı? Bu sadece bugünün sorunu değil; yarın da aynı sorunla karşı karşıya kalacaksın; ve ondan sonraki gün de. Son nefesine kadar bu böyle devam edecek. Bildiğin her şey, biriktirdiklerin: bulgular, bilgiler, deneyimler; onları keşfettiğin an, onlarla işin bitmiştir. Artık o boş sözleri taşımak, o ölü yükünü sırtında taşımak hayatını ezer, hayatını ağırlaştırır; her an seni beklemekte olan o cap canlı, sevinç dolu varlık olmanı engeller. Anlayışı olan insan her an geçmişine ölür ve geleceğine yeniden doğar. Yaşadığı an sürekli bir dönüşümdür, bir yeniden doğumdur, bir diriliştir. Bu pek de bir cesaret meselesi değildir; anlaşılması gereken ilk şey budur. Bu bir zihinsel berraklık meselesidir; neyin ne olduğu hakkında net olmaktır. Ve ikinci olarak, ne zaman cesaret ile ilgili bir konu ortaya çıkarsa, onu kimse sana veremez. Bu, bir hediye olarak sunulabilecek bir şey değildir. Bu, herkesin doğuştan sahip olduğu bir özelliktir. Sen sadece onun büyümesine izin vermedin, kendini ortaya koymasına izin vermedin. MASUMİYET, CESARET VE NETLİĞİN BERABERLİĞİDİR
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #45 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Eğer masumsan cesarete ihtiyacın yoktur. Netliğe de ihtiyacın yoktur; çünkü hiçbir şey masumiyetten daha net, daha şeffaf olamaz. O yüzden asıl sorun insanın kendi masumiyetini nasıl koruyacağıdır. Masumiyet elde edilecek bir şey değildir. Öğrenilecek bir şey değildir. Resim, müzik, şiir, heykel gibi bir yetenek değildir. Bu tip bir şey değildir. O daha çok nefes almak gibidir; doğuştan varolan bir şey. Masumiyet herkesin doğasında vardır. Hiç kimse masum olmadan doğamaz. İnsan masum olmadan nasıl doğabilir? Doğum bu dünyaya boş bir sayfa olarak geldiğin anlamına gelir; üzerine hiçbir şey yazılmamıştır. Sadece geleceğin var; geçmişin yok. Masumiyetin anlamı budur. O yüzden önce masumiyetin tüm anlamlarını anlamaya çalış. İlki: geçmiş yoktur; sadece gelecek vardır. Geçmiş, anılar, deneyimler, beklentilerden oluşan rüşvetler vererir . Bütün bunlar bir araya gelince seni akıllı yapar, ama net olamazsın. Seni kurnaz yapar, ama zeki olamazsın. Bu dünyada başarılı olmanı sağlayabilir, ama varlığının derinliklerinde başarısız olursun. Ve en sonunda yüzleşeceğin başarısızlık karşısında, bu dünyanın bütün başarıları hiçbir şey ifade etmez. Çünkü nihai olarak sadece içindeki öz seninle birlikte kalır. Diğer her şey kaybolur: Başarıların, gücün, adın, şöhretin, hepsi birer gölge gibi kaybolur. Sonunda seninle kalan tek şey başlangıçta getirdiğindir. Bu dünyadan, sadece getirmiş olduğun şeyi götürebilirsin.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #46 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Hindistan'da dünyayı bir tren istasyonunun bekleme odası gibi görme düşüncesi yaygındır; o senin evin değildir. Sonsuza dek bekleme odasında kalmayacaksın. Bekleme odasındaki hiçbir şey sana ait değildir: mobilyalar, duvardaki resimler... Onları kullanırsın; resmi incelersin, koltukta oturursun, yatakta uzanırsın, ama hiçbiri sana ait değildir. Sadece birkaç dakikalığına ya da en fazla birkaç saatliğine oradasın, sonra gitmiş olacaksın. Evet, bekleme odasına yanında ne getirdiysen, sadece onu alıp gideceksin: sana ait olanı. Bu dünyaya ne getirdin? Ve dünya, kesinlikle bir bekleme salonudur. Bekleyiş, saniyeler, dakikalar, saatler, günler olmayabilir, yıllarca sürebilir; ama yedi saat ya da yetmiş yıl beklemen neyi değiştirir?
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #47 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Yetmiş yılda, bir bekleme odasında olduğunu unutabilirsin. Oranın sahibi olduğunu, hatta inşa ettiğin ev olduğunu düşünmeye başlayabilirsin. Bekleme odasının duvarına, üzerinde adın yazan bir plaka koyabilirsin. Bazı insanlar... Çok yolculuk yaptığım için bununla sık karşılaşıyorum. İnsanlar bekleme salonlarının tuvaletlerine isimlerini yazıyor. İnsanlar bekleme salonunun mobilyalarına isimlerini kazıyor. Aptalca görünüyor ama insanların bu dünyaya yaptığına çok benziyor bu. Antik Jaina yazıtlarında çok önemli bir hikâye var. Hindistan'da eğer biri bütün dünyanın imparatoru olabilirse, ona çakravartin denir. Çakravartiriin anlamı... çakra kelimesi tekerlek anlamına gelir. Antik çağlarda Hindistan'da gereksiz savaş ve şiddeti önlemek için bir uygulama vardı. Bir at arabası, çok değerli altından bir araba, çok güçlü ve güzel atlar tarafından, bir krallıktan diğerine giderdi. Eğer diğer krallık direnmeyip arabanın geçişine izin verirse, o krallık arabanın sahibinin üstünlüğünü kabul etmiş sayılırdı. O zaman savaşmaya gerek kalmazdı. Bu şekilde araba yol alır ve insanlar nerede arabanın önünü keserse, orada savaş olurdu. Eğer arabanın önü kesilmezse, o zaman kralın üstünlüğü, herhangi bir savaş yaşanmadan ispat edilmiş olurdu: O kral bir çakravartin olurdu, tekerlekleri her tarafa yol alan ve kimsenin engelleyemediği kişi. Bütün kralların arzusu bir çakravartin olmaktı. Bunun için tabii ki Büyük İskender'den daha güçlü olmak gerekir. Sadece araba göndermeyi destekleyebilmek için çok büyük bir güce sahip olmak gerekir. Eğer arabanın yolu kesilirse kitlesel bir katliam olacağı konusunda kesin bir irade gereklidir. Bu, o adam birisini fethetmek isterse, bunu engellemenin bir yolu olmadığının zaten bilindiği ve kabul edildiği anlamına gelir. Ama bu çok sembolik bir tarz; daha medeni. Saldırmaya gerek yok, hemen öldürmeye başlamaya gerek yok; sadece sembolik bir mesaj yolla. Kralın bayrağını taşıyan araba yol alır ve eğer diğer kral, direnmenin anlamı olmadığını görürse, savaşın yenilgi, gereksiz şiddet ve yıkım anlamına geldiğini hissederse atı sevinçle kabul eder; başkentine giren arabayı çiçeklerle karşılar. Sovyetler Birliği ve Amerika gibi ülkelerin yapacağından çok daha medeni görünüyor. Sadece güzel bir araba gönder; ama bu, gücünden son derece emin olmayı gerektirir. Ve sadece sen değil, herkes de bundan kesinlikle emin olacak. Ancak o zaman böyle bir sembol yardımcı olabilir. O yüzden her kralın içinde bir gün çakravartin olma arzusu bulunurdu.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #48 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Bu hikâye, çakravartin olmayı başaran bir adam hakkında. Bu sadece bin yılda bir olur ve ancak bin yılda bir adam çakravartin seviyesine ulaşır. Büyük İskender bile dünyayı fethedememişti; ele geçiremediği çok yer kalmıştı. Çok genç yaşta öldü, sadece otuz üç yaşındaydı; dünyayı fethedecek zamanı bile olmamıştı. Bırakın fethetmeyi, dünyanın tamamı henüz bilinmiyordu bile! Dünyanın yarısı henüz bilinmiyordu ve bilinen yarısı bile fethedilmemişti. Hikayesini anlatacağım bu adam ise çakravartin olmayı başarmıştı. Efsaneye göre, bir çakravartin öldüğü zaman - çakravartin, sadece binlerce yılda bir olduğu için çok nadir bir varlıktır - cennette büyük kutlamalarla karşılanır ve özel bir yere götürülür. Jaina mitolojisine göre, cennette Himalayalara paralel bir dağ vardır. Himalayalar sadece taş, toprak ve buzdan oluşmuştur. Himalayaların cennetteki paraleline ise Sumeru denir. Sumeru, en yüksek dağ demektir; ondan daha yüksek bir şey olamaz, ondan daha iyisi olamaz. Som altındandır. Taşlar yerine, elmaslar, yakutlar, zümrütler vardır.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #49 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Bir çakravartin öldüğü zaman, adını kazıması için Sumeru dağına götürülür. Bu sadece bin yılda bir yaşanan çok nadir bir fırsattır. Tabii bu adam, adını Sumeru'ya yazacağı için çok büyük bir heyecan içindedir. Çünkü bu varolmuş bütün yüce kişilerin isimlerinin yazıldığı katalogdur ve hatta ondan sonra gelecek yüce kişilerin isimlerinin de yer alacağı katalogtur. Bu imparator, süpermenler listesine katılıyordu. Kapıdaki bekçi ona, ismini kazıması için gerekli aletleri verdi. Kendisi ölürken, sırf efendileri ölüyor diye r etmiş olan birkaç adamını da yanında götürmek istedi; onlar imparatorlarının olmadığı bir yaşam düşünememişlerdi. Karısı, başbakanı, başkomutanı, etrafındaki bütün büyük insanlar r etmişti ve onunla birlikte gelmişlerdi. İmparator, bekçiden hepsini içeri sokmasını ve onların, adını dağı kazırken izlemesini istediğini söyledi. Çünkü eğer seni görecek kimse bile yoksa, içeri yalnız başına girip adını kazımakta ne keyif vardı ki? Çünkü asıl keyif, dünyanın onu görmesindeydi. Bekçi şöyle dedi: "Benim tavsiyeme kulak ver; çünkü bu meslek bana miras kaldı. Babam da bir bekçiydi,
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() | #50 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() onun babası da bir bekçiydi; asırlar boyunca biz Sumeru Dağının bekçiliğini yaptık. Tavsiyemi dinle; onları yanında götürme, yoksa pişman olacaksın." İmparator anlayamadı ama onun tavsiyesini göz ardı edemezdi. Çünkü onu engellemekte ne çıkarı olacaktı ki? Bekçi devam etti: "Eğer görmelerini istiyorsan, önce git ve adını kazı; sonra geri gel ve eğer istersen onları götürüp gösterirsin. Onlarla şimdi gitmek istesen bile sana karşı çıkmam. Ancak, eğer vazgeçecek olursan, sonra fikrini değiştirme şansın olmayacak; onlar seninle olacak. Sen yalnız git." Bu çok akıllıca bir tavsiyeydi. İmparator, "Çok iyi. Yalnız gideceğim. Adımı kazıyacağım, geri dönüp, sizleri alacağım" dedi. "Ben bununla tamamen hemfikirim" dedi bekçi. İmparator gidip binlerce güneş altında parlayan Sumeru Dağını gördü. Cennet, tek bir güneşe sahip olacak kadar fakir olmadığı için binlerce güneş vardır. Binlerce güneş ve Himalayalardan çok daha büyük, altından yapılma bir dağ. Ve Himalayalar, neredeyse üç bin iki yüz kilometreden uzundur! Bir süre için gözlerini bile açamadı; o kadar büyük bir parıltıya sahipti. Sonra adını yazacak uygun bir yer aramaya başladı. Ancak o anda, büyük bir şaşkınlığa uğradı. Hiç boş yer yoktu. Bütün dağ, kazılmış isimlerle kaplanmıştı. Gözlerine inanamadı. İlk olarak ne olduğunun farkına vardı. O ana kadar kendini bin yılda bir gelen bir süpermen olarak görüyordu. Ama zaman sonsuzluktan geldiği için, binlerce yıl bile herhangi bir fark yaratmıyordu. O yüzden geçmişte çok fazla sayıda çakravartin yaşamıştı. Evrenin en büyük dağında, minnacık adını yazacak kadar boş bir yer kalmamıştı. Geri döndü ve bekçinin karısını, başkomutanını, başbakanını ve diğer yakın arkadaşlarını götürmemesindeki ısrarcılığında haklı olduğunu artık anlamıştı. Yanında gelenlerin bu durumu görmemiş olması iyiydi. Onlar hâlâ imparatorlarının nadir bir varlık olduğuna inanabilirdi. Bekçiyi bir kenara çekti. "Ama hiç boş yer yok" dedi. Bekçi yanıtladı: "Ben de sana bunu söylüyordum. Tek yapman gereken birkaç isim silip kendi adını yazmak. Şimdiye kadar yapılan hep bu oldu; ben hayatım boyunca böyle yapıldığını gördüm. Babam da hep bunun yapıldığını gördü, babamın babası da. Benim ailemden hiç kimse de Sumeru'da isim yazılacak bir yer, ya da bir boşluk asla görmedi." "Ne zaman bir çakravartin gelse, birkaç isim silip kendi ismini yazmak zorunda kaldı. Çakravartin'lerin bütün tarihi bu değil. Birçok kere silindi, birçok kere yazıldı. Sen git ve işini yap ve sonra eğer dostlarına göstermek istersen onları içeri götürebilirsin." İmparator dedi ki: "Hayır. Onlara göstermek istemiyorum. Adımı bile yazmak istemiyorum. Ne anlamı var ki? Bir gün biri gelip onu silecek." "Bütün hayatım tamamıyla anlamsızlaştı. Tek umudum buydu: Cennetteki altın dağında ismim yazılı olacaktı. Ben bunun için yaşadım, bunun için hayatımı tehlikeye attım; bunun için bütün dünyayı öldürmeye hazırdım. Ve bir başkası gelip benim adımı sildikten sonra kendisininkini yazabilir. Adımı yazmanın ne anlamı var ki? Ben adımı yazmayacağım." Bekçi gülmüş.
__________________ been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum.... |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Krishnamurti: Sen dünyasın! - YouTube...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi