Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Kişisel Gelişim Klubü > Alternatif Kişisel Gelişim > Ruhsal Gelişim

Uyarılar

Ruhsal Gelişim ruhsal gelisim, ergenlikte gelişim, gelişim sorunları, ruhsal sorunlar, erken gelişim, ergenlik dönemi gelişim, psikolojik gelişim, ruhsal büyüme, ruhsal gelişme, ruhsal uyum, bedensel gelişim, ruhsal psikoloji, ruhsal iletişim,

Ruhsal Yasalar

Alternatif Kişisel Gelişim ve Ruhsal Gelişim Ruhsal Yasalar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız RUHSAL YASALAR 1 Evrendeki hiçbir şeyin cevabı keyfi ve rasgele değildir. Herşey belli bir düzenlilik ve yasalar çerçevesinde işlerlik gösterir. Bu tıpkı bir bilgisayarın beynine bir şey yüklemeden bize cevap veremeyeceği gibidir. Bize kaos gibi görünen, çelişkili gibi yansıyan şeyler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Ruhsal Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Ruhsal Gelişim nerededir kimdir Ruhsal Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Ruhsal Gelişim hipnoz Ruhsal Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Ruhsal Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Ruhsal Gelişim kuantum düşünce kitap haberi

Ruhsal Yasalar

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13-04-2009, 05:38 PM   #1 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 1
Evrendeki hiçbir şeyin cevabı keyfi ve rasgele değildir. Herşey belli bir düzenlilik ve yasalar çerçevesinde işlerlik gösterir. Bu tıpkı bir bilgisayarın beynine bir şey yüklemeden bize cevap veremeyeceği gibidir.

Bize kaos gibi görünen, çelişkili gibi yansıyan şeyler bile, bir düzenlilik ve bir yasanın işlemesidir. Bize böyle yansımasının nedeni, bizim onu algılama yetersizliğimizdir.

Çok eski bir deyim vardır: "Ne ekersen onu biçersin" diye. İşte aslında bu söz bir yasadan söz etmektedir.
Varlığı cezalandıran, bir ceza yoktur. Varlık ruhi yasaları anlayamadığı zaman, öğretici görev yapan etkilerle karşılaşır. Bunlar kimi zaman kişiye ızdırap yaşatabilir. Yani ceza, ruhi yasalara uymamanın kendisidir.

Hayatın tek onuru ise, bu yasalarla uyum içinde yaşamaktır

Sebep ve sonuç yasası, temel yasalardır. Olan her şey hem sebep, hem de sonuçtur. Bizim yeni bir şey gibi yaşadığımız her olay, daha önceki bir sebebin sonucudur... Bu bir zincirdir. Ama bunu anlayabilmek için bir şuur açıklığına ulaşmak gerekir.

Her varlık kendi oluşturduğu sebeplerin sonuçlarıyla karşılaşır. Dolayısıyla kimseyi suçlayamayız. Aynı davranışın kendisiyle değil, bize en uygun etkisiyle karşılaşırız. Bu yüzden hangi sebebin sonucu olduğunu kavramak zordur. Nerede oluşturduğumuzu pek bilemediğimiz ama sırası gelmiş bir sonuç, bir olay veya hareketin yorumu şeklinde bize geri döner. Yani sonuç, sebebin ortama ve zamana uyarlanmış bir kopyasıdır.

Aslında her şey, yaradılış sebebi olan tek sebebin sonucudur.
Evrendeki tüm düzen de, sebep sonuç yasası ile dengelenir.

Tam anlamıyla anlayamadığımız her şeye tesadüf ya da rastlantı demeyi seçeriz.
Dünyada oluşumuza da rastlantı diye bakıyorsak eğer, hayatı el yordamı ile yaşıyoruz demektir. Bir bilgi eksikliği var demektir. İşte o zaman hayat bize borçluymuş gibi davranırız, ve hayatın gerçek anlamını göremez, var oluşumuzun nedenini bulamayız.

Tesadüf dediğimiz şeyler sadece bizim anlama kapasitemizi aşan şeylerdir. Oysa her şey bir amaca hizmet eder
Alıntı

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:41 PM   #2 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 2

Bilgi o kadar geniş, o kadar sonsuzdur ki Bilemediğimiz şeyler hep olacaktır. Onun için bir şeyleri yok kabul etmek veya rastlantı diye kabul etmek yerine, henüz anlayamadığımız şeyler olarak yaklaşma, bilebildiğimiz kadar hayatımızdaki düzenlemeleri maksatlı, getireceklerini görmeye çalışarak yapmak, bizi bilgiye ve bilmeye götürecektir.


BİR BİLGİYİ ALMAK İLE BİLMEK AYNI ŞEY DEĞİLDİR.


Öğrendiklerimizi konuşabiliriz, tartışabiliriz ama asıl bilgi; deneyim ve gözlem yoluyla çok içten bir samimiyetle hissettiklerimizdir. Bu bilgi bize dışarıdan aktarılan bir şey gibi gelmez. O içten kabul görür. Onun nedeni, niçini yoktur.
Bir bilgi bizde tüm diğer oluşumlar gibi, tedricen (süreç) gelişir.


TECRİD ya da SÜREÇ YASASI: Her oluşumun bir süreci olduğunu anlatır, yani küçük asımlarla sürece ulaşırken, sabrı öğretir, iradeyi geliştirir. Bir şeye hazırlanmanın dikkatli veya sağlam temelini oluştururken, kalıcı değişimler de bu süreç içinde belirlenir. Her oluşum yavaş yavaş zamana ve mekana uyarlanır.


İnsanın kendi gelişimi ile, içinde bulunduğu dünya yaşamının çalışma düzeninde de Tedriç (süre) vardır. Her olayın ortaya çıkışında, asıl amaca ulaşıncaya kadar, başka olayların ortaya çıkmasına ihtiyaç vardır.
Onun için bir olayı tek başına incelemek, gerçek amacı göstermeyebilir.


Mevsimler, atmosferik olaylar, bilimdeki gelişmeler, insanın evrimindeki gelişmeler tedricen olur. Bu tedricen oluşumda pek kolay anlaşılamayan bir sıralanma vardır.

İnsanın bedensel gelişimi, karakterin oluşumu, anlayış ve kavrayışın artış seyri, doğal ve fiziksel ortamın sıralı olarak gösterdiği gelişim örnekleridir.

İnsan iradesinin, eylem ve isteklerinde sabrın gerekliliği, tedrici oluşumları beklemesini ifade eder.

Kişisel gururlanma ve aydınlanma için, kimi zaman tekrar tekrar gözlem ve kıyaslara ihtiyaç duyulur. Bir olayın gözlemi, bir başka gözleme eklendikçe açıklayıcı bir sonuca doğru yol alırız.


Eğer ilk olaydaki doğru iletiyi yakalayamazsak, diğerlerini anlamak ta zorlaşacaktır. Bir bilgiyi, bir olayı tek bir olaya alamıyoruz. Hepsini birden anlatacak olaylar bütünü de yoktur.
Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:43 PM   #3 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 3

Tedrici oluşum tüm evrende bir denge ve uyumun nedenidir. Mesela cansız gibi görünen bir tohumda bile doğanın bilgisi mevcuttur. Yani bir tohumda hem canlı hem cansız arasındaki etkiler mevcuttur. Tohumun özündeki bu varoluş bilgisi, onun doğa ile işbirliği içinde olduğunu, onunla gizli bir anlaşmayla çalıştığını gösterir.

Tohumların toprakla, havayla suyla uyum ve denge içinde olabilmeleri için, bir bekleyiş, tedrici bir düzen gerekir.

Örneğin toprağa önce tohumu eker bekleriz. Filizin çiçek açması, meyveye dönüşmesi tedricen oluşur.

Bir insanında gelişimi tedricen yavaş yavaştır. Yaşanan her olay bir şuur açılımına itilimidir. Yaşananlarla soru sormaya başlarız, kendimizi başkalarını sorgularız. Eğer doğru algılara ulaşmışsak, vicdani uyarılardan kaçamayacağımızı da fark ederiz. Ve davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenmek gereğini duyarız.

Davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenmeye başladığımızda devamı gelir. Neye göre davrandık, nelere sebep olduk?

Hayatımızdaki gelişmeleri izlerken, her istediğimizin hemen olmayacağını, beklentilerimizin tedrici bir süreçle gelişip büyüyüp bize yönelmesini beklemek durumundayızdır.

Şu anki mevcut kişiliğimizde tedricen oluşmuştur. İlişkiler yoluyla oluşturduğumuz her kimlik ve karakter, düşündüğümüz, hissettiğimiz şeylerin eyleme dönüşmesiyle alışkanlıkların oluşmasına bu alışkanlıklarında karakterimizi oluşturmasına, karakterimizin de kaderimizi oluşturmasına neden olur.

Yolunda gitmediğini hissettiklerimizin değişmesi, ilişkiler yoluyla kendimize bakarak geliştireceğimiz amaç duygusu, daha yüksek bir şuur anlayışına ulaşmamızla ve tedricen olacaktır.

Daha geniş bir bakış açısıyla ve şuursal açılımla yapacağımız hiç bir şey bize görevmiş duygusu vermez. Bizde tıpkı tohum gibi doğayla bir bütün hareket etmeyi öğrenir, her şeyle bütünlüğümüzü hissederiz. Tıpkı ağaçla tohum, tohumla toprak, toprakla su ve güneş ve bütün evren.

Bu bizi kaynağa götürür. Aşağıdaki dua gibi.
Ekmekten önce buğday,
Buğdaydan önce tohum,
Tohumdan önce güneş ve yağmur,
Ve Tanrının sevgisinin güzelliği

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:46 PM   #4 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 4

Eylemlerimizin sonucunda yaşadıklarımızı, kimi zaman şans, kimi zaman da felaket diye nitelendiririz.

Oysa değişimin kendine özgü, yolu ve zamanı vardır. Ve evrende her şey gelişmek için değişime uğrar. Bu da bir yasa gibi işler ve değişim yasası olarak düşünebiliriz. Değişim yasası eylem yasası ile birlikte çalışır.Yani eylem yoksa değişim olmaz. Bu sadece bir fiziki eylem değildir. Düşünce eylemi de olabilir.

Genellikle, her şey bizim kontrolümüzde olsun isteriz. Alıştığımız düzenden vazgeçmek zor gelir. Oysa sürecini tamamlayan ve gelişmeye hizmet etmeyen her şey, değişmek zorundadır. Eski realite gitmek ister, yenisi gelmek, ama biz ikisine de yol vermek istemeyiz.

Böyle bir durumda direniyorsak bizi acıtan olaylar yaşarız. Bu olaylar aslında bizi zorlar ve bize olması gerekene yol vermemizi işaret eder.

Eğer değişimi kendi irademiz ve kontrolümüzde yapmak istiyorsak, bilinçli eylemler seçmeliyiz ve yasaları öğrenip dirençlerimizi kırmalıyız. Bir yandan kendi irademizle değişim ve gelişime katılırken, diğer yandan olanları yargısız ve kalıplarımızdan uzak görebilmek işimizi kolaylaştıracaktır.

Bir şeyi doğru anlama kapasitesine ulaşmak esnek ve uyumlu olmakla mümkündür. Esnemek, basınçlara uyum sağlamaktır. Bu da bir yasadır. Bu katılaşmış değerlere itaat etmek, bir şeyi onaylamasak da boyun eğmek anlamına gelmiyor tabi ki. Gelişecek olayları görebilmek ve hoşgörülü destekleyici bir tavırla yaklaşmayı bilmek gibi.

Beden yapımızda dünya koşullarına uyum sağlayacak şekilde yaratılmıştır. Tıpkı bir balığın su içinde yaşaması için uygun yapıyla gelmesi gibi. Ruhun değişik dünya maddelerine uygun bedenler oluşturması, esneklik ve uyumun bir başka örneğidir.

Özgür açık bir zihinle düşünmek, önyargılardan, bağnaz düşüncelerden, kalıp bilgilerden bağımsız olabilmek esnekliktir.

Eylemlerde esneklik ise, otomatik davranışlardan bağımlılıklardan kurtulmak, bize gelen basınçları fark edebilmektir. Aslında onları kendimize çekenin yine kendimiz olduğunu kabul edebilmek de esnekliktir.

Bu basınçlar bize tekrarlayan olaylar olarak gelir.Ve değişmemiz gereken taraflarımızı işaret ettiği için onların amaç ve yönünü anlamakta uyanık olmak gerekir.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:47 PM   #5 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 5

Hayatımızdaki karmaşalar, stresler bize bir şeylerin yolunda gitmediğinin işaretidir. Bir şeyleri anlamakta zorlanıyoruz ve ya dış basınçlarla yani uyaranlarla, hangi düşünce kalıbımızı değiştiremiyoruz, hangi duygumuz etki altında ve hangi tarafımız direniyor bakmak ve değiştirmek gerekir.

Uyumlu olmak demek, bu içsel karmaşaları ve egosal direnmelerimizi fark edip değiştirebilmek demektir. Basınçlar bize yönelirken hangi tarafımızın değişmesi gerekiyorsa onu hedef alarak gelir.Yani o tarafımızı ortaya çıkaracak bir mizansenle karşımıza çıkar.

Örneğin: Bir olayda öfke mi duyduk, hırslandık mı, kıskançlık mı hissettik, kendimizi savunmak gereği mi duyduk, savunurken eski deneyimlerin arkasına gizlenip onları siper olarak mı kullandık? Değişmesi gereken duygu, davranış ve ya düşünce şeklimiz odur.

Önceki deneyimleri siper edinmek bizi şu an ki davranışımızda haklı çıkarmaz çünkü, her şey değişmiştir, o zaman yaşadığımız olayın oyuncularının şimdiki olaydan haberleri bile yoktur. Ama biz değişmediğimiz için tepkilerimizi çağrışımlar yönlendirir. Halbuki her an yenidir. Hiç bir şey eskisinin ve birbirinin aynı değildir.

Dış basınçların yarattığı gerilimler, esneklik gösteremediğimiz noktalarda zararlı olacaklardır. Ancak dıştan gelen sert etkiye ılımlı, esnek bir tepki verildiğinde geçiş dönemi daha yumuşak ve denge unsuru olacaktır. Tersi şekilde davranıldığında yani sert etkiye sert tepki gösterildiğinde, etki ile tepkinin birbirini yok etmesine sebep olur. Yani yıkıcı durumlar doğar.

Sabır bir iç gerilimdir.Yani aldığımız o sert etkiye karşı, onu durduracak şekilde hareket eder. Zaten şayet sabır gösteremiyorsak, sabır gösteremediğimiz bu yönlerimiz esneklik sağlayamadığımız yönlerimizi gösterir.

Varlık, yeryüzüne doğarken, madde üzerindeki bilgisini geliştirip onun üzerinde hakimiyet kurmak için gelir. Bunu başarabilirse, ondan sonra esnemek yukarı doğru olur. Ruhsal ilkeleri öğrenip onları uygulamaya başlar. Bu gelişim düzeyininden sonra biliriz ki, aldığımız etkilere verdiğimiz tepkilerin sonuçları sadece bizi ilgilendirmiyor.Her davranış hem bizi hem başkalarını hatta evreni etkiliyor, her şey bir başka şeyin sebebi oluyor.

Bu noktadan sonra, artık düşüncelerimizden de davranışlarımızdan da sorumluyuzdur. Ve vicdani uygulamanın dışına çıkmamak doğal bir davranış haline gelir.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:49 PM   #6 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 6

Evrendeki her şey, varoluşun belli bir düzen ve uyum içinde olduğunun göstergesidir. Bizler de bu düzene artan bir gelişmişlik oranımız ölçüsünde katılabiliriz. Geçen yazımızda esneklik ve uyum, süreç yasası gibi konulara değindik, aslında yaptığımız her eylem ile bir yasanın işlerliğini devreye koymuş oluyoruz. Yani ne yaparsak yapalım bir yasanın içindeyizdir.

İnsanoğlunun gelişimi önceleri var olabilme iç güdüsüyle bencilce ve önce kendine yardım etme gereği ile olur. Yani tekamülün alt seviyeleridir bu. Ben duygusu öncelikliyken, diğer varlıkların ve nesnelerin kendisi için var olduklarını düşünür. Eğer bu bencilce talepkar tavır sürdürülürse, statik olma,yozlaşma ve dejenere bir hale doğru gider. Dejenerasyonun getireceği yükler acıdır. Kişi hayatına pek çok ters ve sert etkileri çekmiştir. Bu olumsuzluğun bitmesi için basınçlar üst üste gelir.

Bencillik, egonun bir parçası, ruhunda yer yüzünde kullandığı bir araçtır. Onun çalışma mekanizmasını bilmezsek ve ona hakim duruma gelmezsek, bu bizim ızdırablarımızın kaynağı olacaktır.

Daha sonra sadece almak değil, vermeyi öğrenerek, diğer varlıklarla iş birliği olmadan bir şeylerin aksadığını görür. Ve her şeyin birbirine bağlı olduğunu, insan ilişkilerinin, evrenin işlerliğini etkilediğini, tıpkı bedenimizdeki hücrelerin organların çalışma sisteminde olduğu gibi, birinin işini doğru yapmamasıyla diğer tüm sistemde bozulmaya neden olduğunu bilir. İşte o zaman her düşünce her eylem ve tepkinin sorumluluğu ile daha duyarlı daha bilerek hareket etmeye çalışır.

Çağımızda ki iletişim araçlarındaki gelişmenin hızlanmasını izlersek, bundan bile şu sonucu çıkarabiliriz. Tüm varlıkların, gelişim için birbirlerine ve yardımlaşmaya dayanışmaya gereksinimleri vardır. Bilgi akışı hızlanmış insanlar her an her şeyden haberdar olmaya başlamıştır. Bedenimizdeki çalışan organizmanın dengesini nasıl aralarındaki yardımlaşma ve dayanışma ile sağlanıyorsa insanlarda bunu öğrenmeye başlamışlardır. Tüm varlıklarla ve tüm doğa ile bir bütün olduğumuzu kabul edersek, bu düşüncenin eyleme geçmesi de uzun sürmez.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:51 PM   #7 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 7

Trinite yasası, bize evrenin ve insanın iç içe olduğunu, evrenin insanda şekillendiğini anlatır. Eğer insan tüm evrenin ve kendisinin bir yasalar bütünü olduğunu kavrarsa, ne yaparsa yapsın yasaların dışına çıkamayacağını anlar.

Trinite ya da 3 kuvvet kanunu: Hangi ölçüde olursa olsun, birbirine karşı 3 kuvvetin bir araya gelmesini ifade eder. Bunu örneklemek gerekirse, pasif ya da aktif, müspet ya da menfi kuvvetlere bir üçüncü kuvvet olarak nötr, yani etkisiz kılan kuvvetin dahil olmasıyla ortaya çıkar. Bir veya iki güç bir olayı meydana getirmez ve bir üçüncü güce ihtiyaç vardır. Mesela, bir yerde bir durgunluk bir kararsızlık yaşanıyorsa, 3. kuvvet ortaya karar şeklinde çıkacaktır. Karar yoksa ortada iki kuvvetin çarpışması vardır.

Trinite yasasına bir başka kısa örnek de anne , baba, çocuk diye düşünebiliriz. Aslında biraz dikkatimizi olanlara verdiğimizde ve her bir olaydaki birbiriyle bağlantıyı sağlayan faktörlere baktığımızda farklı pek çok yasa varmış gibi görünür. Her bir faktörü ayırdığımızda değişik isimli yasalar kümesi buluruz.Oysa sonunda tek bir yasanın olduğunu fark ederiz. Yani her şey bir bütünün görünen çeşitliliğinden başka bir şey değildir.

Bizler bu evrenin mekaniğinin işlerliğini bölüp ayırdığımız bir çeşitlilikle kavrayabildiğimiz için, bir takım değişen ve değişmeyen faktörleri yasa kanun gibi isimlendirmek gereğini duyuyoruz. Hatta birbiriyle çelişen yasalar varmış gibi hissediyoruz. Farklı alemler varmış gibi düşünmemiz de farklı ilişkiler içinde olmamızdan kaynaklanır. Aslında bugün bilginin getirdiği nokta, mikro ve makro da, bütün alemler iç içedir. Ve biz kimi yerde kendimizi karıncanın yanında dev gibi görürken kimi yerde de karıncadan daha küçük ve hatta bir küçük nokta bile olmadığımızı fark ederiz.

Yani bu şu anlama geliyor, her yerde ve insanda farklı tezahür eden kanunlar varmış gibi görünse de insandaki ve evrendeki işleyiş tek bir amaca hizmet eder. Bu gelişimdir.

İnsan, her bir davranışının karşılığı olan yasaları öğrendikçe, çoğul yansıyan bu yasaların tek bir yasa oluşuna yani bir, in yasası bilgisine ulaşacaktır.

Sevgi kanunu, varoluş ve yaratıcı kuvvetin birleştiği noktada harekete geçer. Yani yaradılışla ilgili tüm bağlantılar, sevgi enerjisi ile kurulur.

İçimizde yoğun bir şekilde duyulan varlıksal tüm sevgiler,aslında tanrısal varoluş sevgisinin bize yansımasıdır. Bu yansımayı bizler çekim enerjisi olarak deneyimleriz. Negatif enerjiler ise sevginin yokluğu ve ya yoksunluğundan doğar.Sevgi enerjisini seviyeli ve bilgiyle kullanmak bizi daha üst boyut enerjilerine açar. Böyle bir sevgi neyin alınacağı hesaplarından uzaktır.

Hırs ve tutku değil şefkat vardır. Bu enerjinin bünyemizde özgürce dolaşabilmesi demek, ilgimizi anlayışımızı, sadakat ve içtenliğimizi cömertçe paylaşmamız anlamına gelir. Bu sevgide zorlama yoktur, beklentilere cevap alamayınca doğan çatışma yoktur ve bunların getirdiği huzursuzluk da yoktur. Kainatta hiçbir varoluş belirtisi yokken, sadece var etme ve vermenin yüceliğinin bir ifadesidir, VE ruhun ilk tohumudur sevgi.

SEVGİ, bir başka yüreğe misafir olurken, beklendiğini bilmektir. O yürekte zorla bir yer işgal etme savaşı değildir. Birlikte paylaşılan sevgi deneyiminde kendi ego ve isteklerimizin tatmini de değildir. Yani kendi ihtiyaçlarımız yönünde diğer varlığı da sürüklemek değildir. Kendimizi birine feda ettiğimiz düşüncesi, birini ölümüne seviyorum duygusu ve onun ayrılma isteğinde ona yaşam hakkı tanımamak, kendimizden bir şeylerin eksildiğini hissetmek, benim için bunu yapmazsan beni sevmiyorsun tavrı, sevgi yasasının işlerliği ile ilgisi olmayan, sadece kişisel tatmine dayalı bir sevgidir.

Gerçek sevgi, her varlığın, onun seçtiği gelişme ortamında ona gönüllü destek vermektir.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:54 PM   #8 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 8

İnsanın dünyadaki yaşam amaçlarından ilki, gerekli olan deneyim ve bilgiye ulaşmaktır. Telafi yasası veya karma yasası diye de bilinen, bizim geçmiş yaşamlarda oluşturduğumuz ve gelişim engeli tortular, mesela, korkularımız, bağımlılıklar, dünyasal tutkular ve egonun sınırlayıcı etkileri. Bütün bunları değiştirmek daha ruhumuzun ihtiyacı bilgilerle donanmak dünyaya geliş amaçlarımızdandır. Evrenin düzenini sağlayan yasaları tanımadığımızda ve bu yasalara ters hareket ederek, düzeni sarsan yasaları oluşturduğumuzda, bizi hem içsel hem dışsal zorlayıcı etkilere maruz kalıyoruz.

Düzen koruyucu yasaları tanımaya başladığımızda, alın yazısı, kader konusunda farklı bir bakış açısına ulaşabiliriz. Yani aslında bizim için ceza kesiciler ve bundan zevk alan bir güç de yok. Yani her şey belirlenmiş yasalar içinde varlığın seçme özgürlüğüne sunulmuş ve kendi yaratıklarımızın sonuçlarıyla karşılaşıyoruz.

Eğer bilgi ve deneyim ile farkındalığımız bu yasaları anlamaya yetmiyorsa, ödül ve ceza kavramları olmadan yolumuzu bulamayız. Başımıza gelen olayların sebebini anlayamadığımızda bu bize ceza gibi görünür. Çünkü olayın sadece görünen yanıyla ilgileniriz. Halbuki her olayın birde görünmeyen bir yanı söz konusudur.

Dinlerle birlikte semboller düzeyinde ortaya çıkan, günah ve sevap, uydurma kavramlar değildir. Henüz yasaları anlayamamış varlıkları bir üst seviyeye taşımak için kullanılan yaptırım gücü gibi düşünebiliriz.

Dinleri bu dünya okulunun dersleri gibi, peygamberleri de o çağın öğretmenleri olarak düşünelim ve bir öğrenci için nasıl ki alt sınıflarda dersler daha kolay ve sembollerle anlatım daha fazla, üst sınıflarda ise, derslerin sorumluluğu biraz daha artıyor ise, bu insanın anlayış ve kavrayışındaki farkı ve değişimi de buna benzetebiliriz. Mesela son sınıflarda tatbikat ve uygulama başlar, yani öğrenilenler hayata geçirilmeye başlanmalıdır. Ve artık öğrenilenlerin sorumluluğu da kişinin kendisindedir.

Henüz bir şeyleri anlayamayacak yaştaki çocuk için büyükleri ona, koruyucu bazı sınırlamalar koyarken, biraz bir şeyleri anlamaya başladığında, yavaş yavaş işin doğrusunu anlatmaya çalışırlar. Hatta kimi zaman yaşayıp öğrenmesi için uğrayacağı bazı zararlara göz yumulur.

Dünya yaşamındaki gelişim sürecimiz de buna benzer. Ulaşmaya çalıştığımız nokta, özümüzdür. Ve asıl günah özümüzden uzaklaşmak, unutmaktır.

Ben kimim? Sorusuyla başlayan ve kim olmadığımızın anlaşılmasıyla, kendi kaderimizi yarattığımızı biliriz ve onun sorumluluğunu üstlenmeye başlarız. Karma kelimesi sankristçede fiil, eylem anlamına gelir. Dinlerdeki günah ve sevap, halk dilinde ektiğini biçme, ilahi yasalarda sebep sonuç olarak değerlendirilebilir.

Bu yasa kişinin kendi iradesi ile seçtiği yön ve hedefler doğrultusunda ilerleme hareketidir. Sebep sonuç yasası da eylem yasası ile birlikte çalışır, fakat nefes alıp vermek, bahçeyle uğraşmak, temizlik yapmak gibi şeyler dünyanın gerekleridir ve karma oluşturmaz. Hangi amaçla hangi yöne doğru çaba harcadığımız ve niyetlerimiz önemlidir.

Başımıza gelenlerin sebebini anlamayabiliriz, çünkü hangi karmik sebebin sonucunu yaşadığımızı bilmek zordur. Karma bir zaman aralığı içinde diğer etkileri de toplayarak karşımıza çıkar, çünkü başka varlıkların karmik sonuçlarıyla da iş birliği halinde temizlik yapılır. Onun için kimi karmalar bizimkini bekleme sürecine alabilir.

Varlık olarak her zaman olumlu eylemlerde bulunmak, olumlu yönde hareket etmek, daha önce oluşmuş karmik sürecimizi dengeleyecektir. Yeni karma ve zorlayıcı etkileri kendimize çekmemizi de önleyecektir. Karma yasası Newton yasasını da ifade eder. Yani “her eylemin ona eşit bir karşı eylemi vardır” diyen yasayı.

Bize mutluluk ve ya ızdırap veren kişiler sadece aracıdır. O kişiler kendilerinde bulunan ya da olumlu olumsuz etkilerinden ihtiyacı olanlara dağıtmaktadırlar. Fakat o anda orada bir başkasını değil de neden biz orada bulunuyoruz. Bunu düşünmek önemlidir.

Neyi nasıl yapacağımız konusunda asla şaşmayan bir rehberimiz olan VİCDAN ımızı dinlemek bizi yasalara uygun yaşamamızı sağlar. Çünkü iyi ya da kötü yapılan tüm hareketler vicdana yansır. Ve bizi sarsar. Bizde çelişki yaratan her olayda vicdanın uyarısı vardır. Gönül rahatlığı dediğimiz o iç huzurunu duyamadığımız her olayın telafisini uzatmamak, bizi karma yükünden kurtaracaktır.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 05:56 PM   #9 (permalink)
Moderator
 
sanemce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond reputesanemce has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar




RUHSAL YASALAR 9

Sıradan şeyleri gözünüzde büyüterek, mucizevi şeylere dönüştürmeyin. Bunun yerine, mucizevi şeyleri sıradan şeylere dönüştürün, derken bilgiye anlamaya yönelin anlamında konuşmuş olmalı. Evrensel ve ruhsal yasalar, tarafımızdan anlaşılmayı bekler.

Kozmik tesirler ve ruhsal enerjilerin çalışma sistemini eğer bilmiyorsak bizim için bilinmeyen ve mucizevi şeyler görünümünde kalacaktır. Anlamaya başladığımız her şey de olağan durumlara dönüşecektir.

Tekil gibi gördüğümüz her şey, bir bütünün başka bir yönü bir uzantısıdır. Her şey bir diğeriyle bağlantı halindedir. Ve her hareket diğerini etkiler. En küçük bir şeyin kıpırtısı aynı anda herkes ve her şey tarafından bir tesir olarak hissedilir. Bu yüzden yaptığımız her hareketle her şeyi etkileriz. Ve yaptığımız her eylem hatta düşünce bize bir sorumluluk yükler.

Dünya hayatını dualite yasası ile kavramaya çalışırız. Bu yasa, iyi kötü,siyah beyaz, gündüz gece gibi aklımıza gelebilecek her türlü zıtlıklar, bir esneme, bir denge sağlamak için var olan, izafi yani göreceliği fark ettirecek unsurlardır. Gelişim yolunda ilerlerken de engelleyici gibi karşımıza çıkan durumlar, bizi yavaşlatan dengeleyici unsurlardır. Önümüze çıkan engeller, bazen isteklerimizle çatışıyor gibi görünebilir, aslında doğru olanı vicdani olanı görmemiz için bizi frenleyen bir tesirle karşı karşıya olabiliriz.

Çok büyük bir şeyi yukarıdan aşağıya indireceğimiz zaman eğer onun hızını frenleyecek bir şey yoksa iniş sert ve yıkıcı olacaktır. Bunun gibi içinde bulunduğumuz durumların bir başka seviyeye geçişi de kimi zaman durağanlık getirebilir. Eski realitenin yenisi ile değişmesi kimi zaman bir şok etkisi de yaratabilir, işte orada anlamakta direndiğimiz bir şey olabilir.

Eğer her etkiye mutlaka bir şey söylememiz gerekirse bunları isimlendirerek uzatabiliriz, esneklik yasası, çekim yasası, etki ve tepki yasası, özgür irade yasası, tedrici oluşum yasası, diye uzar gider. Ama anlamamız gereken kısaca öz olarak şudur. Evrende hiç bir şey başı boş ve rastgele değildir. Her şey bir başka şeyin sebebidir. ve bir yasalar bütünüdür. Bu yasaları anlamak ve kavramak, ancak kendimizin her düşünce ve eylemini kavramakla mümkündür. Uyanık ve farkında olarak yapacağımız her eylem bize hangi yasayı kullandığımızı yada hangi yasayı iyi kullanamayarak başka tersi bir yasayı devreye koyduğumuzu gösterecektir. Ve unutmamamız gereken en önemli şey düşüncelerimizden de eylemlerimizden de sorumlu olduğumuzdur.

Evrendeki her şeyin titreşen bir enerji okyanusu gibi olduğu artık biliniyor. Bu titreşimler kimi zaman alçalarak kimi zaman yükselerek hareket ederler. Çeşitli kaynaklardan yola çıkan bu enerjiler, birbirleri ile kesişerek, birbirlerini güçlendirerek, çeşitli yönlere hareket ederler. Bizlerde bu enerjiler içinde yer alan bir enerjiyiz. Diğer enerjiler gibi bizde birbirimizi etkilerken diğer enerjilerin de yönünü belirlemede etkin oluyoruz.

Doğru diye düşündüğümüz bir eylemde birden bire her şey ters gitmeye başlayabilir, her şey sıkıcı ve yorucu gelmeye başlamıştır.Duygu seviyemiz düşer, hatta kendimizi hasta gibi hissederiz. Kızgınlıklar hatta düşmanca duygular hakim olur. bir yön değiştirme durumunda baskıya maruz kalmış olabiliriz.

Kendimizi daha yüksek titreşimlerle iş birliği yapmaya hazırlamamız, enerjisi yüksek pek çok gücü de harekete geçirecek ve evrene bu pozitif yansımayla katılıp kendi etki gücümüzü kullanabileceğimiz durumlar yaratacaktır. Tüm evrenin ihtiyacı olan budur. Küçücük bir conta hatası bir uçağın düşmesine neden olabiliyor.

Varoluş bir bütünlük arz eder. Tıpkı bedenimizdeki hücreler gibi, onlar nasıl bedenimiz için bir bütünlük arz ediyorsa, bizlerde evrendeki bir bir bedenin hücreleri gibiyiz. Bizde aksayan her şey evreni etkileyecektir.

Alıntı
__________________
sanemce isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-04-2009, 06:07 PM   #10 (permalink)
Üsteğmen
 
ebru_li - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 284
Tesekkür: 2,835
289 Mesajinıza toplam 1,631 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to beholdebru_li is a splendid one to behold
Standart Cevap: Ruhsal Yasalar

teşekkür:) ederim sanemce...
__________________
sizi seviyorum
ebru_li isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ruhsal, yasalar


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Ruhsal Yasalar

Alternatif Kişisel Gelişim ve Ruhsal Gelişim Ruhsal Yasalar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız RUHSAL YASALAR 1 Evrendeki hiçbir şeyin cevabı keyfi ve rasgele değildir. Herşey belli bir düzenlilik ve yasalar çerçevesinde işlerlik gösterir. Bu tıpkı bir bilgisayarın beynine bir şey yüklemeden bize cevap veremeyeceği gibidir. Bize kaos gibi görünen, çelişkili gibi yansıyan şeyler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Ruhsal Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Ruhsal Gelişim nerededir kimdir Ruhsal Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Ruhsal Gelişim hipnoz Ruhsal Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Ruhsal Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Ruhsal Gelişim kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:22 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.