| ||||||||||
|
İş Dünyası ile İlgili Cd'ler ve Satış Pazarlama TİCARETTE MANİPULASYON Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Manipulasyon... Manipulasyon tekniklerinin üzerimize fırlatıldığı temel araç medyadır. Medya dediğiniz şey bir avuç insanın toplumun çoğunluğunu etkilemek için kullandığı araçların bütünüdür üstüne birde size para ödetirler. Peki, bu manipulasyon dediğin şey nasıl yapılıyor Serdar hoca derseniz, teknik terimlere kaçmadan basitçe ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Satış Pazarlama telkin cd indir izle İstanbul Satış Pazarlama nerededir kimdir Satış Pazarlama çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Satış Pazarlama hipnoz Satış Pazarlama olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Satış Pazarlama hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Satış Pazarlama kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Guest
Mesajlar: n/a
| ![]() Manipulasyon... Manipulasyon tekniklerinin üzerimize fırlatıldığı temel araç medyadır. Medya dediğiniz şey bir avuç insanın toplumun çoğunluğunu etkilemek için kullandığı araçların bütünüdür üstüne birde size para ödetirler. Peki, bu manipulasyon dediğin şey nasıl yapılıyor Serdar hoca derseniz, teknik terimlere kaçmadan basitçe açıklamaya çalışayım. Öncelikle sizi etkilemek isteyenler sizin dikkatinizi çekerler. Bu dikkat çekme bazen bildik yöntemlerle olur, normalde hiç alışık olmadığı bir olay veya görüntüyle karşılaşan insanin tüm dikkati onu kandıracak kaynağa yönelir. Gökdelene çarpan uçaklar, İstiklal caddesinde yürüyen eli sopalı başı sarıklı siyah giysili adamlar veya ünlü bir şarkıcının jet ski ile denizde kaybolması gibi ilginç olaylar kullanılır. Veyahut o zamana kadar maço bildiğiniz bir adam kafasında saçma bir perukla karşınıza çıkarsa ister istemez bakarsınız. Bunların dışında birde gizli dikkat çekme teknikleri vardır. İltifat etme bunlardan biridir. Her insan kendini önemli görmeyi ve poh pohlanmayi sever. Bu yüzden birisi size iltifat ederse dikkatinizi çekmeyi de başarır. Örnek "Siz akilli ve iş bilir bir insansınız, bu sebeple bizim x marka hayat sigortamıza kaydolun çünkü bütün akıllı insanlar x marka hayat sigortası olurlar, olmayanlar aptaldır" Herkes akıllı denilmesinden hoşlanacağı ve kimsede aptal olmayı sevmeyeceği için otomatikman paranızı kapacak x hayat sigortası gözünüze bir başka gözükür. Özel bilgi yöntemi de dikkat çekmek için kullanılabilir. Askerlikte kullanılan düşmanın zayıf noktalarını ve zaaflarını önceden tespit edip onun üzerine gitme tekniğine benzer. Hedef kitle gizlice izlenir,anket çalışmaları yapılır ve zaafları belirlenir. X firmasının ürettiği ürün bildiğiniz sokak terliğidir. Toplum kesimlerinin hangisinin yaz aylarında terlik giydiği belirlenir, bu kesimin kültür seviyesi ve kendini özdeşleştirdiği insanlar araştırılır. Bu kesimin sevdiği kişi veya sanatçılar bir süre sonra elinde terlik ağzında o kesimin sevdiği tür şarki ekrana arzı endam ederler ve terlikler sular seller gibi satar çünkü "Kııızz bizim ablamızda bu terliği giyiyormuş hadi hemen gidip alalım" olayı yaratılmıştır. Bu ailenin evinde 10 çift terlik olması "ablanın" kendilerine al dediği terlikleri almalarına engel olmaz. Dikkat çekmeden sonra sıra satılacak malın veya fikrin güzelce paketlenmesine gelir. Şöyle açalım konuyu. Size satılmak istenen mal sizin canınızı çektirecek ve içindekinin ne olduğunu ancak malı aldıktan sonra anlayacağınız şekilde paketlenir. Ambalaj sizi avlayacak yemdir. Yemlerin cinsi avlanacak kurbana göre değiştirilir. Nasıl ki balık avlamak için oltanın ucuna balığın sevdiği solucan takılırsa veya kapanın içine minik fareciğin ağzını sulandıracak leziz bir peynir konursa sizleri de sizin seveceğini ambalajlarla avlarlar. Yalan bombardımanı yüzünden zaten artık gerçek ihtiyacınızla size kabul ettirilen sahte ihtiyaçlar arasındaki farkı anlayamayacak seviyeye geldiğinizden avlanmanız kolaylaşmıştır. X firması konserve balık üretiyor. Sizde deniz kıyısında ve on metre ilerisinde taze balık satan balıkçının olduğu bir evde yaşıyorsunuz. Size normal şartlarda konserve balık satmalarına imkan yoktur çünkü ihtiyacınız yok. Peki diyelim ki sizin o aralar en çok kafa yorduğunuz şey üniversite sınavını kazanmak. Bir gün televizyona bakarken bir kaç saniyeliğine beyninize bir mesaj gönderilir. Sınavı kazanmak eşittir akilli olmak o da eşittir X marka konserve balık yemektir diye. Bu mesaj bir kaç hafta üst üste tekrar etti mi bir de bakarsınız taze balığın yerini konserve balık alıvermiş. Çünkü taze balığın kazanmak istediğiniz sınavla ilişkisini beyninizde kuran olmadı,ilişki konserve balıkla kuruldu. Bu örneğe göre düşünün bakalım son bir kaç haftada aslında ihtiyacınız olmayan neleri size aldırdılar manipulasyon uzmanları. Ambalaj tekniğinden sonra sıra "Mesajın tekrarlanması" olayına geldi. Bu teknik şu basit kurala dayanır. Bir yalan ne kadar çok tekrar edilirse o mesajı doğru kabul etme olasılığı her tekrardan sonra artacaktır. Bu bazen sizi uyaracak ufak bir zil sesi ve arkasından kısa bir slogan olarak da verilebilir. Örnek mi hemen verelim. "Ding dongg donngg.. X firması en büyük" ilk duyduğunuzda "hadi canım sende" dersiniz. Ama bu mesaj her saat başı sürekli dinlediğiniz radyo ve televizyondan bıkmadan usanmadan 3 ay boyunca tekrarlanırsa olacağı şudur siz artık "dinnng donngg dongg" sesini duyar duymaz "x firması en büyük" lafını kendiniz söyleyecek hale gelirsiniz çünkü fark etmeden beyniniz yıkanmıştır sevgili dostlar. Daha fazla açıp güncel örnekler vermek isterdim ama iyi bir avukatım yok ne yazık ki .. Başka bir yöntemde "sürüye uydurma" tekniğidir. Bu tekniğin temeli "Herkesler yapıyor ama" düşüncesine bağlıdır. İnsanların geneli herkesin yaptığını kabul ettiği şeylerin doğru ve yapılması gereken şeyler olduğu düşüncesine eğilimlidir. Bir örnek verelim hali vakti yerinde,mülayim ve kibar bir adamın sokağa çıkıp hiç tanımadığı insanlara "fincanı taştan oyarlar,size böyle ...." gibi bir küfür etmesi imkansızdır değil mi. Ama aynı insan bir futbol maçında etrafındaki otuz bin kişiyle elini de ayıp bir şekilde sahaya doğru sallayarak hiç tanımadığı ve belki normalde yanlarına koşup imza isteyeceği insanlara bu küfrü var gücüyle edebilmekte. Sürü psikolojisi temelde budur. Manipülatörler bunu şöyle kullanır. Y firmasının ürünlerini satan dükkanda oturan dükkân sahibi kös kös oturmakta ve bomboş dükkanında elinde sinek raketi sinek avlamaktadır. Kamera hemen karşıya X firmasının ürünlerini satan dükkana kayar ve bütün bir mahalle halkı ellerinde para birbirlerini itip kakarak o dükkana dolmuştur. Reklam sonunda "Herkes X ürünlerini kapışıyor siz daha bekliyor musunuz" spotu geçer. Mesaj "sürü X firmasını seçti sen eğer Y firmasını seçersen sürüden dışlanırsın ve aptalsın" demektir. Bu yöntem siyaset alanında da çok işe yarar. Mesela "X partisi yapılan anketlere göre oyların yüzde 60'ını alıyor" demekle oyunu başka partiye atacakların etkilenmesi son derece kolaydır. Bakınız örnek son yerel seçimler. Sürüye uydurmanın bir başka şekli daha vardır. Bu da toplum tarafından otorite kabul edilen kişilerin veya kurumların kullanılmasıdır. "Gazetede yazıyor kesin doğrudur", "Doktorlar X firmasının ürününü çocuğunuza tavsiye ederler", "Ünlü deprem uzmanı X size Y firmasının evlerinde oturmanızı önerir", "Amerikalı bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre Bira çok faydalıdır" (Bir bira firması haber için para vermiştir, bir kaç ay sonra ayni bilim adamları bu sefer kahve çok faydalı derler). Manipulasyonun temeli akıl ve mantığınızı kısa devre ettirerek sizi duygularınızla yönlendirmektir. Bu sebeple en kutsal duygu ve inançlarınız bile kullanılır. Bu inançların ve değerlerin sizin üzerindeki etkisi sizi maniple etmek için kullanılır. Örnekler : "Erkekkk adammm X firmasının ürününü kullanır" (Erkeklik onuru kullanılır) "Şişko ve kimsenin beğenmediği çirkin bir bayan olmak istemiyorsan Y firmasının ürününü ye" "En büyük senin takım. Senin takımın yıldızı Hans Z firmasının gazozunu içer,sen de iç" "Yakışıklı ve kadınların üzerine atladığı bir erkek olmak istiyorsan A firmasının kokusunu sürün" "Müslüman adam iftarda yemeğini paylaşır,sen de B firmasının gazozunu al ve paylaş" "Mutlu bir aile babası olmak ve ileride çocuğunun karşısında küçük düşmek istemiyorsan C firmasının hayat sigortasını yaptır" vs,vs. Sizi etkilemek için en sık kullanılan duygu korku duygunuzdur. Genelde insanların duydukları korkular üçe ayrılır. Bunlar; 1) Kazandıklarınızı kaybetme duygusu " Yüzünün güzelliğini kaybetmek istemiyorsan A firmasının güzellik sütünü kullan" " Dişlerini kaybetmek istemiyorsan normal diş macunu yetmez B firmasının diş macununu kullan" " Kız arkadaşını kaybetmek istemiyorsan C firmasının saç jölesini saçına boca et" 2) Bilinmeyene duyulan korku " Yarın çok sevdiğin otomobilinin kazaya uğrayıp parçalanmayacağını nereden biliyorsun, X firmasının araba sigortasını kullan" " Yolda giderken ya önüne aniden bebek arabalı bir kadın çıkar ve frenlerine bastığın halde araban durmazsa,Y firmasının lastiklerini kullan" " Evine hırsız girmeyeceğini nereden biliyorsun, Z marka ev alarm sistemi kullan ve korun" 3) Gerçeklere duyulan korku " Yaşlanıyorsun, herkes fark edecek. T firmasının saç boyası ve bakım setini kullan" " Boyun ufak, Y şirketinin sütünü iç" Manipulasyon yöntemlerinde değineceğim son konu ise karar verme sürecinizin etkilenmesi olacak. İnsanlar bir şey hakkında karar verirken o konu hakkındaki bilgilerini kullanırlar. İnsanların kendi istedikleri şekilde karar vermesi için manipülatörler tek yanlı taraflı bilgi verme sistemini kullanır. Mesela L firmasının sattığı telefon hattı size pek çok hizmet sunar ama bu hizmetlerin hepsi için ayrı para vermeniz gereklidir. Reklamlarında size ayrıca para vereceğiniz ya hiç söylenmez ya da ekranın altından karınca alfabesiyle ışık hızında bir yazı geçer. Hattı almaya karar verirken siz bunu bilmezsiniz tabii ki. Hattı alır ve diğer hatlardan hiç bir farkı olmayan yeni ürününüzle baş başa kalırsınız. Evet dostlar, yalan üzerine kurulu sistemin temellerinden biri olan yalan söyleme ve insanları kullanma bilimi "Manipulasyon" budur. Gözünüzü, kulağınızı ve aklınızı hep açık tutmanız dileğiyle. Serdar KURU
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Administrators ♥Ozlem Şahin ♥ ![]() Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() uygulardık ta 24 kasım biz de öğretmenler günü ama ![]() batı dünyası tüketim çılgınlığına bir çare buldu: sag 24 kasım günü başta abd olmak üzere pek çok ülkede "satın almama günü" olarak kutlanıyor. bu günün ortaya çıkışıyla ilgili dr. veli sırım tarafından kaleme alınan "sade yaşa mutlu ol" isimli kitabından konuyla ilgili küçük bir bölümü paylaşmak istedik: kanada’nın vancouver şehrinde yaşayan ted dave grafik sanatçısıydı ve bir reklam şirketinde çalışıyordu. işi reklam hazırlamaktı. reklamlarla çeşitli ürünleri insanların tüketmesini sağlamaktı. insanlara bir ürünü tükettirdiği oranda para kazanıyordu. ted dave işinde çok başarılıydı. ama o, içten içe yaptığı işten rahatsızlık duymaya başlamıştı. çünkü günlük yaşantıdaki karşılaştığı her olaya reklamcı gözüyle baktığı için, kendisi de dahil bütün insanların başkaları tarafından yönlendirildiğini görüyordu. insanlar kendi istekleriyle değil, gazetelerden ve dergilerden okudukları, radyo ve televizyonlardan gördükleri reklamlar doğrultusunda birşeyler alıyorlardı. üstelik sürekli birşeyler satın alma işlemi alışkanlık sınırlarını da aşmış, bir bağımlılık haline gelmişti. 1992 yılı sonbaharında yaşadığı çalkantılı dönemi, “bu tablo zihnimi sürekli olarak meşgul ediyordu. bu gidişatı geri çevirecek bir yol bulunmalıydı” sözleriyle ifade ediyor ted dave. özellikle her kasım ayının son perşembe günü abd ve kanada’da şükran günü olarak kutlanıyordu ve bu iki ülke tam bir tüketim çılgınlığına sahne oluyordu. onun ardından noel ve yılbaşı günleri ile tüketim çılgınlığı insanların ruhlarına kadar işliyordu. ted dave işte tam o sıralarda radikal bir karar aldı. insanları biraz olsun kendilerine getirmek ve tüketim çılgınlığından kurtarabilmek için bir kampanya planladı. ted dave bu kampanya ile insanları sadece bir günlüğüne alışveriş yapmamaya çağırıyordu. kampanya için seçtiği ve “no shop day” (alışverişsiz gün) adını verdiği gün ise, bir yıl boyunca en fazla alışverişin yapıldığı şükran gününün hemen ertesi günü, yani kasım ayının son cuma günüydü. yıllarca bir reklamcı olarak çalışan ted dave, bu kez hazırladığı afişler ve posterlerle insanları tüketmemeye, alışveriş yapmamaya çağırıyordu. ted dave, vancouver halkından 24 saat boyunca hiçbir harcama yapmamayı istiyordu. ancak onun amacı, tüketimi sadece bir günlüğüne frenlemek değildi. temel hedefi, özellikle medya aracılığıyla topluma yerleşen tüketim kültürüne karşı bir set oluşturmaktı. çünkü tüketim kültürüyle insanlar daha rahat ve daha konforlu bir hayatın kendilerini mutluluğa ulaştıracağına inanmışlar, bunun için de sürekli tüketmeyi, sürekli birşeyler satın almayı zorunlu olarak görmeye başlamışlardı. insanlar böyle inanıp, bu doğrultuda harekete geçince de bir tür “tüketim tutsakları” haline gelmişlerdi. böylece, güç tamamen piyasaya ürün süren ve bu ürünü tükettirmek için her türlü aracı kullanan kesimin eline geçmişti. bu süreci tersine çevirmek gerekiyordu. işte bu yüzden, dave “bu kampanyadaki amacım, alışverişteki asıl gücün satıcılardan alıcılara geçmesini sağlamaktı” diyordu ve tüketim bağımlısı olan insanların zihinlerine bu bağımlılıktan kurtulabilecekleri düşüncesini yerleştirmeyi hedefliyordu. bunun için hazırladığı tanıtım afişlerinde şu soruyu yöneltmişti: “alışveriş yapmadan bir gün geçirebileceğinizi hiç düşündünüz mü?” ![]() kendini tüketme sade yaşa mutlu ol! dr. veli sırım kitlesel üretim, batı kaynaklı bir gelişme. ama kitlesel tüketim tüm dünyayı ilgilendiriyor. çünkü insanlık, özellikle son yarım yüzyıl içinde “hedef kitle” olarak görüldü ihtiyacının çok çok üzerinde tüketime yönlendirildi. medya organlarında boy gösteren renkli ve şatafatlı reklamlar, geniş kitlelere örnek gösterilen yapay şöhretler, tüm insanlığı aynı noktada, “tüketim” eksenli bir yaşam tarzında birleştirdi. zaman içinde tüketim ortak bir kültür, bir anlayış, hattâ bir bağımlılık haline geldi. insanlar ihtiyaçları olsa da olmasa da, sürekli bir şeyler almayı, her fırsatta bir şeyler tüketmeyi bir zorunluluk olarak görmeye, hissetmeye başladılar. çünkü tüketim, “mutluluk!” kılıfına sarılarak sunulmuştu. ve tüm insanlık “gerçek mutluluğa ulaşma” adı altında kitlesel bir yarışa sokuldu. bu yarışta tek kural vardı: “ne kadar tüketirsen, o kadar mutlu olursun!” peşinde koştuğumuz mutluluk, ne gariptir ki bizden hep kaçıyor. tam “yakaladık!” derken, elimizden kaçıveriyor. bu kez dışarıdan bize “daha hızlı ve daha hırslı tüket!” komutu geliyor. biz farkında olmadan bu emre amade oluyoruz ama mutluluk yine bir hayalden ibaret oluyor… elinizdeki bu kitap, kendimizi tüketmemeyi, hızlandırdığımız hayatımızı yavaşlatmayı, mutluluk adına elimize tutuşturulan tüm fazlalıklardan kurtulmayı ve peşinden ısrarla koşup ta yakalayamadığımız mutluluğu yakalamayı öneriyor. gerçek mutluluk sadelikte… hayatı hızlı değil, hazlı; insanca ve insana yakışır bir tarzla yaşamakta…
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. ![]() |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
İş Dünyası ile İlgili Cd'ler ve Satış Pazarlama TİCARETTE MANİPULASYON Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Manipulasyon... Manipulasyon tekniklerinin üzerimize fırlatıldığı temel araç medyadır. Medya dediğiniz şey bir avuç insanın toplumun çoğunluğunu etkilemek için kullandığı araçların bütünüdür üstüne birde size para ödetirler. Peki, bu manipulasyon dediğin şey nasıl yapılıyor Serdar hoca derseniz, teknik terimlere kaçmadan basitçe ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Satış Pazarlama telkin cd indir izle İstanbul Satış Pazarlama nerededir kimdir Satış Pazarlama çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Satış Pazarlama hipnoz Satış Pazarlama olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Satış Pazarlama hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Satış Pazarlama kuantum düşünce kitap haberi