evliyim ama başkasına aşığım çok acı çekiyorum

[cent]

eksik33 Nickli Üyeden Alıntı

ARKADAŞLAR YORUMLARINIZ HEPSİNİ ÖNEMSİYORUM VE ÜZERİNDE DÜŞÜNÜYORUM. Zerynthia ARAKADAŞIM İHANET BİRAZ AĞIR Bİ İFADE OLDU ÇÜNKÜ BİZ ORADA SEVGİLİ GİBİ OTURMADIK AYRICA BU ANLAMDA BENDEN Bİ ŞEY BEKLEME DİYOR ZATEN. AMACI BANA DESTEK OLMAK ZOR GÜNLERİM DE YALNIZ BIRAKMAMAK DESEM ACABA FAZLAMI İYİMSERLİK ETMİŞ OLURUM.
daktilo ARKADAŞIM SANA SON DERECE KATILIYORUM BENİM EVİLİĞİM BAŞKA BİRİ İÇİN DEĞİL ZATEN BİTMESİ GEREKİYORSA BİTMELİ. BUNU İÇİN EŞİMLE KONUŞACAĞIM AMA BENİM KADAR CESARETLİ OLMADIĞINI BİLİYORUM. AKLIM BAŞKASINDAYKEN DE EVDE BULUNMAK ZOR BİŞEY. KIZIM OLMASA HİÇ GİTMEM

MERHABALAR
bu bölüme kadar okudum yazmayı asla düşünmezken bu satırları okuyunca yazmak istedim neden yazmak istemedimide belirtiyim

insanların yaşamlarında savunma ve kaçışlarında destek almak için yaptıkları konuşmaları her dönem her insan yapabilmekte

sizde bu dönemlerdesiniz özellikle sorumluluğu almak istemediğinizi eşinizle ortak karar almak istediğinizi yazmışsınız ....

çevremizde birçok evliliklerin nasıl salantıya girdiğini hepimiz biliriz maddi manevi sıkıntılar ....
bizi biz yapan duygularımız düşüncelerimiz ve davranışlarımızdır
5 yılık evlilik boyunca nasıl duygu düşünce ve davranış sergilediniz düşündünüzmü


eşinizin bu davranışlarınızda ne hissetiğini
sizce eşiniz mutluluğu haketmiyorum ben evliliğimde bu kadarıda yeter azda olsa mutluyum diyormudur peki sizle evli olmaktan ne derecede mutludur

ihanet etmedinizi bu ifadenin ağır olduğunu yazmışsınız merak etmeyiniz ince bir çizgidir bu arkadaşız sözüyle gelinen noktaları paylaşırsınız belkide sitede


öncelikle kızınızın hayatını düşündünü aklınıza getirseniz eşinizin
sizden neden boşanmıyor çokkkkkkkkkkkkkk mu seviyor sizi bu konuşma davranı hal ve kareketinizle az çok yazdıklarınızdan anlaşılabiliniyor konuşma ve davranışınız


özellikle eşinizin sizden daha olgun ve kızınızı için hayatı gögüsleyebildini farketmeniz gerekmekte

içinizde olmayan sevgi dışta aramka ne kadar doğru
siz devam edin
ailenizde sevginini s si kalırmı


kızınız öğrendiğinde yaşayacakalrı ayrı bir hayat hikayesi


eşiniz atlatır sizde atlatırsınız belli yaşa gelmiş eğitimli kişilersiniz

önemli olan o küçüçük kızınızdır



hayatta sevgi diye gezinen boşanan insanlar görmüş biri olarak 2.evliliğininde son buluşuna şahit olmuş insanlarda var
hatta aman kaderim buda böyle çıktı diye utanma pazarı devam eden insanlar


ama farkında olmadıkları bir nokta var iç dünyanızın derin sularında gezinmezseniz huzur sevgi tadına kendi içinizde varmazsanız bir süre sonra bayanla bulduğunuz sevgi deryasınında boş bir girdap oldunu anladınızda iş işten geçer


umarım sizi kırıcı olmamışımdır kırdıysam özür dilerim

özellikle yazamın tek nedeni güzel melek kızınız içindi


allah minik meleği korusun



sevgi ve saygıyla kalınız

[topalsolucan]

lütfen bu boşanma olayını çok iyi düşünün ve sağlam bir karar verin boşanmak sizi belki rahatlatır eşinizide bi süre üzer sonra yaşamı düzene girer ama kızınızda hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar büyük bir etki yaratır bunun benzeri olaylara maruz kalmış biri olarak yazıyorum bunları...anne baba eksikliği ne demek çok iyi bilirm yazdıklarınızı okuyunca çok duygulandım herkesin yorumunuda okudum ve 2.kez yaşadım sanki geçmişimde olanları ve halen yaşamakta olduklarımı... siz ne kadar iyi bir baba olursanız olun eşiniz ne kadar iyi bir anne olursa olsun çocuğunuzun gözünde hep eksik kalacağınızı unutmayın lütfen!!! ona her aile gördüğünde acı çektirmeyin,evlilik öyle zor öyle önemli bişeydir ki evlenmeden önce bu yüzden çooooookkk iyi düşünülmeli şu yaşadığınız noktaya gelmemesi için...

eğer haddimi aştığım noktalar olduysa şimdiden çok özür dilerim:(

[Odonata]

bence evliyken bir başkasına aşık olmak çok yanlış birşey .yargılamak gibi olmasın ama sonuçta kızınızın annesi bu yaptıgınız davraşnış çok yanlış olmaması gerkiyor böyleşeyler bitarafa sevgi verip bitarafa sevgi vermemek hoş olmayan davranış eşiniz içinde çok kötü bi durum lütfen eşinizin yerine koyun kendinizi bi pskiyatrise gitmenizi tafsiye ederim

[alagul_123456]

kendimi yan taraftaki melek kızlar kadar rahat hissetmek istiyorum.

[selda02]

hiç kafanı karıştırma kardeşim bi düşün o arkadaşıınla ileriye dönük bişeyler olsa mutlu olabilecekmisin zamanında farkına bile vamamışsın diyelimki karını sevmiyor onunda mutlu olup olmadığını düşünmüyorsun ya kızın nekadar değerli senin için bu söylediklerimi kızının gözlerine bakarak bidaha düşün bence ozaman doğru kararı vereceğine inanıyorum mutluluk uzaklarda deyil senin içinde unutma sevgiyle kalman mutlu olman dileğimle

[Berilce]

İnsanların karşısındakini yargılarken, bir de beraberindeki insanların gözüyle kendilerini görmesi
hatta onun yerine geçmesi çok güzel bir şey olurdu. Adına Empati de denen bu güzel yaklaşımı
malesef her zaman yapamıyoruz. Zihinsel vıdı vıdılarla o kadar doluyuz ki, etrafımızdaki insanların
güzelliklerini farkedemiyoruz. En kötü görünen insan bile içindeki bozulmaz öz ile yaşar ve ölür, kimi o
öze ulaşır kimi ulaşamaz. Kendi büyükannemin, büyüklerimin evliliklerine bakıyorum; 2 somya, bir radyo (bazıları
onu da bulamazdı), bir yatak bunlarla evlenirlerdi, ama aralarında sevgi vardı. Sen çocuk doğurdun, bak vucudun bozuldu,
ince değilsin, bakımsızsın (atıyorum kafadan), faturayı ödedin mi, Allahın cezası o adam sana niye baktı?, Neredesin be adam?
Yine maç'a mı gittin? Senaryo bundan da kötü olabilir... Popüler kültürün bize dayattıkları, şekilcilik, erdemsizlik, kısa yoldan köşe dönmeceler, yazılı basın kitap okumamak (Üniversite mezunu olmak her zaman her şeyi vermez), gördüklerinden ders almamak, çocuğu dünyaya getirip, sonra parçalanmış bir düzene geri yollamak, adı ne olursa olsun, neden ne olursa olsun,
biz bir boşanmanın sonuçlarını büyücü kristal küresinde göremeyiz, hayat gibi... Hiç bir şey önceden öngörülemez, siz şekillendirirsiniz ama bir derecye kadar... Parçalanmış aile yapısındaki çocuklar özel ilgi, ihtimam ister (her şeyi alarak, şımartarak değil elbette), bunu layıkıyla yapabilecek insan çok kararlıysa şayet büyükler bir şekilde atlatır, o zaman yapın onu, Boşanın! Zaten herşey şimdi çok kolay anlaşmalı olursa 10 dakikada boşanıyorsunuz...
Kendinizi iyi tanıdığınıza, ne istediğine emin olan biri herkese boşanayım mı, boşanmayayım mı diye sormaz, gider ve yapar bunu, okuduğum kadarıyla epeyce bu soruyu sormuşsunuz ve herkes ayrı ayrı yanıtlamış sizi," yukarıya çıkartmanın ne anlamı var? Ssyphose"dağ' söylencesi gibi, dağ'a taşı çıkartıp, geri aşağıdan alıp, geri tekrar yukarı çıkartmak, Tanrım ne yorucu, git ve Boşan!!!

[Berilce]

Çok pardon, Sisyphos Söylencesi, adını eksik yazmışım...Sisyphos aslında bir Mitoloji kahramanı,
Albert Camus, bu trajediyi bir deneme haline dönüştürerek yazmış, bana bu dönemde yaşayan insanın
çelişki ve kararsızlıklarını çok güzel yansıtan bir mit oldğunu düşünüyorum...


Sisyphos’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken,
Yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı
Ve kollarıyla bacaklarıyla dayanmamıştı kayaya
Habire itiyordu onu bir tepeye doğru
İşte kaya tepeye vardı, varacak işte tamam
Ama tepeye varmasına tam bir parmak kala bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri
Aşağıya kadar yuvarlanıyordu yerinden baş belası kaya
O da yeniden itiyordu kayayı tekmil kaslarını gere gere
Kopan toz toprak habire aşarken başın üstünden
O da habire itiyordu kayayı kanter içinde

***
Yukarıdaki dizeler HOMEROS’un Odysseis destanındaki SİSYPHOS anlatımıdır.

[comte]

Berilce Nickli Üyeden Alıntı

İnsanların karşısındakini yargılarken, bir de beraberindeki insanların gözüyle kendilerini görmesi
hatta onun yerine geçmesi çok güzel bir şey olurdu. Adına Empati de denen bu güzel yaklaşımı
malesef her zaman yapamıyoruz. Zihinsel vıdı vıdılarla o kadar doluyuz ki, etrafımızdaki insanların
güzelliklerini farkedemiyoruz. En kötü görünen insan bile içindeki bozulmaz öz ile yaşar ve ölür, kimi o
öze ulaşır kimi ulaşamaz. Kendi büyükannemin, büyüklerimin evliliklerine bakıyorum; 2 somya, bir radyo (bazıları
onu da bulamazdı), bir yatak bunlarla evlenirlerdi, ama aralarında sevgi vardı. Sen çocuk doğurdun, bak vucudun bozuldu,
ince değilsin, bakımsızsın (atıyorum kafadan), faturayı ödedin mi, Allahın cezası o adam sana niye baktı?, Neredesin be adam?
Yine maç'a mı gittin? Senaryo bundan da kötü olabilir... Popüler kültürün bize dayattıkları, şekilcilik, erdemsizlik, kısa yoldan köşe dönmeceler, yazılı basın kitap okumamak (Üniversite mezunu olmak her zaman her şeyi vermez), gördüklerinden ders almamak, çocuğu dünyaya getirip, sonra parçalanmış bir düzene geri yollamak, adı ne olursa olsun, neden ne olursa olsun,
biz bir boşanmanın sonuçlarını büyücü kristal küresinde göremeyiz, hayat gibi... Hiç bir şey önceden öngörülemez, siz şekillendirirsiniz ama bir derecye kadar... Parçalanmış aile yapısındaki çocuklar özel ilgi, ihtimam ister (her şeyi alarak, şımartarak değil elbette), bunu layıkıyla yapabilecek insan çok kararlıysa şayet büyükler bir şekilde atlatır, o zaman yapın onu, Boşanın! Zaten herşey şimdi çok kolay anlaşmalı olursa 10 dakikada boşanıyorsunuz...
Kendinizi iyi tanıdığınıza, ne istediğine emin olan biri herkese boşanayım mı, boşanmayayım mı diye sormaz, gider ve yapar bunu, okuduğum kadarıyla epeyce bu soruyu sormuşsunuz ve herkes ayrı ayrı yanıtlamış sizi," yukarıya çıkartmanın ne anlamı var? Ssyphose"dağ' söylencesi gibi, dağ'a taşı çıkartıp, geri aşağıdan alıp, geri tekrar yukarı çıkartmak, Tanrım ne yorucu, git ve Boşan!!!

Güzel söylemişsiniz.

Bu konu nedense çok ilgi gördü.Çünkü kimsenin kimseye güveni yok.Her ilişkide aldatılma korkusu var.

Fakat bu da yansıma neticede.Aldatmaya meyilli olan, böyle düşüncelere sahip kişi de bunu karşıdan bekleyecektir.Yansıtma yapacaktır.

Kendi kafasındaki senaryoyu başkasına göre yazacaktır.

Eskiden yaşanan ilişkilerden bahsetmişsiniz.Eskiden dediğiniz gibi bir kilim bir başını sokacak ev ve sevgi her şeyi hallediyormuş.

Fakat durum değişti.Tüketim çağı başladı.Her şey tam olmalı mantığıyla bakılmaya başlandı evliliklerde.Şu an bunu yaşıyoruz.

Aynı zamanda yeni bir çağın başlangıcı.Yeni çağda konu ilişkiler diye düşünüyorum.Eskiden insanlar açlıktan ölürmüş.Şimdi tokluktan ölüyorlar.Obezite çağın hastalığı oldu.

Eskiden iş ve geçim sıkıntısı varmış.Şimdi bu da yavaş yavaş aşılıyor.Bir şekilde geçinip gidiyor herkes.

Ama şimdi ilişkiler gündemdeki başköşeyi aldı.

İlişkilerinde mutlu olan ya da istediği gibi bir ilişki yaşayan pek yok.Varsa da parmakla gösterilir oldu.

Herkes kendi kafasında belirlediği ilişkiyi karşıdaki kişiye yansıtmaya çalışıyor.Kafasındaki karşı cins profili uymuyorsa anında bitiveriyor ilişki.Bu kadar basit.

Kimse kimseyi anlamaya sevmeye saygı duymaya çalışmıyor.Kimse kimseyi olduğu gibi kabul etmiyor en başta.Herkes birilerini değiştirmek peşinde.

Yeni ilişkiler artık dizi ve film mantığıyla işliyor bana göre.Dizi ve filmlerdeki lüx hayatlar, eğlenceli yaşantılar bütün dünyayı etkilediği gibi ülkemizdeki dizilerde bu daha fazla.

Dizi veya film karakterindeki birini modelliyor ve onun gibi davranıyor onun gibi konuşuyor ve hatta onun gibi yaşıyoruz.Ve o karakterdeki kişinin nasıl bir sevgili ya da evlilik ilişkisi varsa aynen öyle olsun istiyoruz.Bunu bulamayınca hiç kimseyi beğenmez oluveriyoruz.

Bi kere kendimizden uzaklaşmışız.Kendimizin ne istediği kim olduğumuz değil, dizi ve filmlerdeki kim olmamız gerektiğiyle ilgileniyoruz.

Dizilere filmlere kendimizi kaptırırken gerçekte yaşadığımız hayatı unutuyoruz.Bir bakıyoruz ki hayat başka tv başka.

Küçük bir mutsuzluğu bile büyütüyor olana değil olmayana odaklanıyoruz.

Birazcık sıkıştığımızda evlilikleri bile bitirmek noktasına geliyoruz.

Bu konuda böyledir.Evliyim ama başkasına aşığım ne yapayım gibi bir cümlenin altına sığınıp her şeyi bir anda bitirmeye çalışıyor ve bir de buna onay arıyoruz.

Mutlu değilim, aşk yok sevgi yok ortada başkasına aşığım gibi ucuz kendini kandırmacalarla kaçıyoruz sorunlarımızdan.

Her şeyi ve herkesi olduğu gibi kabul etmeye çalışmadığımız, hayatı ekranlardan yaşadığımız sürece ne mutlu olabileceğiz ne de kendimizi tanıyıp esas sorunumuzun ya da istediğimizin ne olduğunu bulabileceğiz.

[nba]

Merhabalar bazı mailleri okuyorum...daha yeni üye oldum...Ne yapmam gerek nasıl yapacağım konusunda hiç bir bilgim yok...ama burada kendımce kendımde belırlediğim sebebini bulamadıgım sıkıntımı dile getirmek istiyorum...29 yasındayım calısıyorum etrafımda herkes kendınden emın biri oldugumu güven verdiğimi samımı içten oldugumu söylerler...Ama benım hiç bir isteğim olmuyor...Dualar edıyorum yalvarıyorum yıne olmuyor... Sanş istiyorum yok, başarı istiyorum yok, mutluluk ve huzur istiyorum var ile yok arası değişiyor,sağlığım konusunda da şimdilik şükürler olsun ciddi veya kötü denecek bi durum yok... Bir ilişki istiyorum seviyeli saygı ve anlayıslı... ama kimle konussan farklı beklentıde... sevdiğim var ama o da evli... arkadaşlarımın hepsi sırtımdan vurdu ve bende koptum onlardan...bır allahım ve bır de ailem var artık yanımda olan... konusmak eskisi gibi içimden gelmiyor...gezmek isterdim artık içimden gelmıyr..işler ters gidiyor...ne kadar özen göstersemde ters gidiyor...nolur bana bunlarla baş edebilecek gücü sağlayacak bir öneride bulunun