sanırım doğrusu bu ve bu sitede bulduğum yazı gerçekleri ne yapmam lazım geldiğini gösterdi .şükürler olsun 96 iyi ki varsınız....
Hiçbir Tartışma Kazanılmaz!
Bir tartışmadan en iyi sonucu almanın tek yolu vardır, o da tartışmaktan kaçınmak, hem de tıpkı çıngıraklı yılanlardan ya da deprem sırasında eski bir evde olmaktan kaçındığımız gibi. Her on tartışmadan dokuzu bittiğinde, taraflar kendilerinin haklılığından tartışmaya başlamadan önce olduklarından çok daha fazla emindir.
Tartışmalarda öfkelendiğimiz zaman, gerçek için değil, kendi hesabımıza çalışmaya başlarız. -Thomas Carlyle
* Sorun, birlikte iş yapmaya çalıştığınız kişilerle sürekli tartışıp onları aşağılamaya çalışmanızdan yada sizin aşağılanmazdan kaynaklanabilir.
* Yapılması gereken şey iletişimde olduğunuz kişilere konuşmaktan ve sözel tartışmalardan kaçınmayı öğretmek olabilir.
Eğer karşı çıkar ve tartışırsanız, bazen belli bir zafer kazanabilirsiniz, ama bu içi boş bir zafer olacaktır, çünkü bu yolla karşındakinin sempatisini asla kazanamazsınız. Haklı, hem de çok haklı olabilirsiniz, ama iş karşınızdakinin fikrini değiştirmeye gelince büyük bir olasılıkla hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.
Bir yanlış anlamayı ortadan kaldırmanın yolu da hiçbir zaman tartışmak değil, ancak ılımlılık, diplomasi ve karşınızdakinin bakış açısını anlamaya istek duymaktır.
Mümkün olduğu kadar iyi bir noktaya gelmek isteyen hiç kimsenin, kişisel tatmine ayıracak zamanı yoktur. Üstelik öfkesini ve öz denetimini kaybetmesinin oluşturacağı sonuçlar da bu amaç için çok zararlıdır.
Yolda bir köpekle karşılaştığınızda, önce geçmek için ısırılmaktansa, ona yol vermek daha iyidir. Çünkü ısırılmanın acısını köpeği öldürmek bile geçirmez. Anlaşmazlıkları olumlu karşılayın ve sloganı hatırlayın: İki ortak her konuda anlaşıyorsa, aralarından bir fazlalıktır. Eğer sizin düşünmediğiniz bir nokta varsa, dikkatinizin o nokta üstüne çekilmesinden hoşnutluk duyun. Belki bu anlaşmazlık, size çok büyük bir hatayı daha yapmadan düzeltme fırsatı verecektir.
İçinizden gelen ilk tepkiye asla güvenmeyin. Bir anlaşmazlık durumunda ilk doğal tepki her zaman savunmaya yöneliktir. Dikkatli olun ve ilk tepkinizi vermeden önce düşünün. Düşünmemek yararınıza değil zararınıza olabilir. Öfkenizi kontrol edin. Unutmayın, bir insanın değerini onu neyin öfkelendirdiğine bakarak anlayabilirsiniz.
Önce dinleyin. Karşınızdakine konuşma fırsatı verin, bırakın sözünü bitirsin, direnmeyin, savunmaya geçmeyin ve tartışmayın, bu sadece aranıza engeller koyar. Siz, daha yüksek anlayışsızlık duvarları yerine, anlayış köprüleri kurmaya çalışın.
Eğer senin aklın varsa, başka bir akıl sahibi ile dost ol da işlerini ona danışarak yap. (Mevlana)
Bir anlaşma noktası arayın. Karşınızdakinin sözlerini dinledikten sonra, önce aynı fikirde olduğunuz noktaları ele alın.
Dürüst olun, Hata yaptığınız yerleri arayın ve bulduğunuzda bunu itiraf edin. Hatalarınız için özür dileyin. Bu karşınızdakinin silahlarını bırakmasını ve kendini savunmaktan vazgeçmesini sağlayacaktır.
Karşınızdakinin fikirlerini düşüneceğinize söz verin ve bunu içtenlikle yapın. Karşınızdaki haklı olabilir. Bu aşamada karşınızdakinin düşüncelerini gözden geçirmeniz, karşı çıkmakta inat edip kendinizi tartıştığınız kişin ‘ Sana söylemiştim ama dinlemedin ‘ diyebileceği bir noktada bulmaktan çok iyidir.
Karşınızdakine, gösterdiği ilgiden dolayı içtenlikle teşekkür edin. Bir konuda sizinkinden farklı fikirler ileri sürme zahmetine giren kişi, sizinle aynı şeylerle ilgileniyordur. Onları size gerçekten yardım etmek isteyen kişiler olarak düşünün, böylece karşınızda yer alan birini yanınıza çekebilirsiniz.
Eyleme geçmeyi, her iki tarafa da sorun üstüne düşünecek zaman bırakacak kadar erteleyin. O gün ya da ertesi gün yeni bir toplantı yapmayı önerin. Bu toplantıya hazırlanırken kendinize bazı sorular sorun:
* Karşımdaki tamamen ya da kısmen haklı olabilir mi?
* Öne sürdüğü görüşlerde doğruluk payı var mı?
* Sorunu çözebilecek olan şey benim yaklaşımım mı?
* Verdiğim tepki karşımdakini yanıma mı çeker yoksa benden
* daha da uzaklaşmasına mı neden olur ?
* Tepkilerim, iyi insanların hakkımdaki görüşlerini ne şekilde etkiler?
* Kazanırsam bunun bedeli ne olacak?
* Sessiz kalmam anlaşmazlığın giderilmesini sağlar mı?
* Bu zor durum benim için fırsat mı?
Opera tenoru Jan Peerce, evliliği ellinci yılına yaklaşırken şöyle demişti: ‘Karım ve ben uzun süre önce bir anlaşma yaptık bu anlaşmaya birbirimize ne kadar kızarsak kızalım uyduk. Birimiz bağırırken, diğeri dinlemek zorunda çünkü iki insan bağırdığı zaman ortada iletişim kalmıyor ve sonuç sadece anlamsız bir gürültü oluyor.
Bir tartışmadan en iyi sonucu almanın tek yolu, tartışmaktan kaçınmaktır.
-alıntı-