| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yeniden doğuş sürecimi izlediğim günlüğüm..Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Yeniden doğuş sürecimi izlediğim günlüğüm.. Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı: srkn54 Nickli Üyeden Alıntı imported_Angel kesinlikle dediklerine katılıyorum bizde biliyoruz selam vermeyi çıkıp dışarıda dolaşmayı ama bizim gibi geniş kapsamlı düşünemiyenler bu öneriyi verir Biz kendimizde neyin eksik olduğunun farkındalığıyla burada bulunan toplumuz Dediğiniz gibi üzerine gitmek yerine kendimizi ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi |
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #11 (permalink) | ||
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
![]() evet haklısın..bize o tarz öneriler veren insanlar malesef empati yeteneği zayıf olan kişiler..halden anlamıyorlar ve biz istemediğimiz veya akıl edemediğimiz için yapmıyoruz zannediyorlar...oysa daha önce kaç kere yaptık ve güvensiz olduğumuzdan ötürü de ağzımızın payını aldık...onun yüzünden çıkıp dolaşıp arkadaş edinmiyoruz..daha doğrusu edinemiyoruz.. Alıntı:
![]() fakat yaşantımızı hangi döneminde ve kaç yaşında bulacağımız konusu muamma...o yüzden biz bugünden başlayarak egomuzu ve güvenimizi pekiştirme çalışmalarına tam gaz devam etmeliyiz...o kişi belki bizi 40- 50 yaşımızdayken..belki de hiç bulmayacaktır..onu bekleyerek boşa ömür geçiremeyiz...belki de işin sırrı biz sorunlarımızı aşar aşmaz karşımıza çıkacak olmasıdır o da olabilir....yeter ki biz çitin öte yanına geçip bir de dünyaya o taraftan bakıyor olalım...şimdi çitin bizim tarafımızdan bakıyoruz herşeye...
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #12 (permalink) |
Guest
Mesajlar: n/a
| ![]() benzetme güzell: çitin bizim tarafı ![]() ![]() |
![]() |
![]() | #13 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() yeni bir günde tekrar merhaba ![]() Bugünkü durumumuzdan ailemiz de sorumlu..onların da bizim üzerimizde azımsanamayacak ölçüde olumlu veya olumsuz katkıları var...dünyaya yeni geldiğimizde ilk gördüğümüz tanıdığımız kişiler onlar.. ancak şu anki halimizden yüzde yüz sorumlu olduklarını düşünürsek onlara da büyük haksızlık etmiş oluruz.. insan denen şey, yani bizler tek bir kaynaktan veri alarak kendimizi geliştirip niteliklerimizi oluşturan varlıklar değiliz...ailenin haricinde çevre şartları var, medya var, yaşam koşulları var, maddi imkanlar var..hatta coğrafi konum...var da var yani... o yüzden topu aileye atmakla diğer etkenlerin üzerimizdeki olumsuz etkilerini de kaldıramayız... çünkü her etken birbirinden bağımsız..ancak hepsinin etkileri tek bir noktada yani bizde toplanıp buluşuyor ve bugünkü bizi elde etmiş oluyoruz... kısaca insan denen varlık yani bizler "toplama bir ürünüz"...evet sebeplerin, sonuçların ve değerlendirmelerin toplamıyız...bir bedene sahip olmamız bizi yanıltmasın..sadece göründüğümüz bedenle sınırlı değiliz...insan sadece içinde ruh taşıyan bir beden değildir...yaşadığımız yaş kadar yaşanmışlıkları da içimizde barındırıyoruz ve kişiliğimizi bunlar şekillendiriyor....aslında şu bildiğimiz sudan farksızız...yani hangi kalıbın içine dökülürsek onun şeklini alırız.. Bu özelliğin umut verici tarafı da, aslında her an kişiliğimizi yeniden şekillendirme gücüne sahibiz.. biz sosyal fobiklerin ailelerine tekrar gözatalım şimdi ; bi düşünün şöyle...aileniz sizi yetiştirirken veya hayatınızın her aşamasında size yapmanız gerekenlerden çok "yapmamanız gerekenleri" hep söylemişlerdir.. yani hep yasaklar ve kısıtlamalar ağırlıktadır isteklerin ve kriterlerin yerine... peki bunun sebebi nedir ? bunun sebebi daha önce söylediğim gibi ailemizin de özgüvenden yoksun oluşu ve bugüne kadar bunu sağlamayı başaramamaları..ve aslında kafalarında neyin doğru olduğuna neyin iyi olduğuna dair çok az kriterlere sahipler....sadece korkularına göre yaşarlar ve bunların gerçekleşmemesi için de bize yasaklar koyarlar..çünkü onlar sürekli neyin yanlış olduğuna neyin kötü olduğuna odaklanmışlardır...işin ilginç tarafı o şeylerin neden kötü olduğunu geçerli bir nedene bile dayandıramamışlardır çoğu zaman...çünkü kendileri de ailelerinden gördükleri iyiyi kötüyü sorgulamadan almıştır..neden niçin demeden...o yüzden kötü dedikleri şeylerin neden kötü olduğuna dair bile fikirleri yoktur...onları yönlendiren sadece korkularıdır..ve bizi de buna göre yönlendirirler... yazıkki ailemizin birikimi koca bir hiçlikten başka birşey değil...çelişkiler yumağı sonucu oluşan bir hiçlikten başka birşey değil....mesela başarılı olmamızı isterler ama diğer yandan başarı için gereken fedakarlığı göstermekten kaçınırlar...ve sonuç "hiçliğe" çıkar....alın size çelişkiler yumağının doğurduğu bir hiçlik örneği... onların birikim havuzu koca bir hiçlik yani...ve bu boş havuzda boğulmaktalar.. koskoca insanları kendileri istemedikleri sürece düzeltemeyeceğimiz için biz kendimizi düzeltmeliyiz... ailenin çelişkiler sonucu oluşan hiçlik havuzu ne yazıkki şu an bizim havuzumuzun da boş olduğunu gösteriyor...kendimde sık sık şikayetçi olduğum durumlardan birisi (belki de en büyük ve en ciddi sorunum) sürekli kafamın dolu ve meşgul olması ama neyle meşgul olduğunu bile bilememem...yani boş bir doluluk böyle ilginç bir durum...sevdiğim ve sevmediğim şeyler hakkında kesin kriterlerim sınırlarım bile yok...birisi birşey sorduğunda net cevaplar yerine dolaylı ve uzun cevaplar veriyorum... sanırım çoğu sosyal fobili kişiler de bundan şikayetçidir.. mademki havuzumuz boş...hedefimiz yok..zevklerimiz yok..ne hakkında ne düşüdüğümüzü bile bilmiyoruz...madem durum böyle buna bir de iyi tarafından bakalım...boş olan bu havuzu istediğimiz şekilde doldurma lüksüne sahibiz... artık bilgi çağında yaşıyoruz ve her konuda seçeneklerimiz çoğaldı..artık herşeye kolayca erişebiliyoruz...kendimizi tanımak için kendimize fırsat vermemiz ve daha sonra özgüven geliştirip diğer şeylerimizi ona göre şekillendirmemiz lazım....sosyal hayatta dış dünyada başarılı olmak için önce temel hayatımızda başarılı olduğumuzdan emin olmamız lazım...kişisel bakım ve düzenden ve oda düzeninden başlanabilir mesela...kendi seçimimiz olmayan herşeyi odamızdan eleyip kendi hoşumuza giden şeyleri yerine koyarak işe başlayabiliriz... |
![]() | ![]() |
![]() | #14 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() merhaba günlükcüğüm :) yine sana yazmadan edemiyeceğim...çünkü artık yavaş yavaş geçmişi irdeleyip sosyal fobinin nedenini..hatta kaynağının en derinini keşfetme yolculuğuma son verip bugüne ve geleceğe bakmak istiyorum... geçmişe baktığımda sonuçta ailemin de aslında aciz olduğunu anladım ve herşeyimden ötürü tamamıyla onları suçlamaktan vazgeçtim...herşeyi affetmek tabi ki benim için kolay olmayacak ama en azından ufak şeyleri gözardı etmekten başlayarak sonra daha ciddi hatalarını da zamanla affetmeye başlarım artık...yeterki bir noktadan başlayım da....zaten en zor adım en ilk adım değil midir herşeyde ? bugüne kadar geçmişi irdeleyerek kafamda neleri çözümlemişim onları buraya madde madde toplamaya çalışayım * Aslında böyle olmamın nedeninin sadece ailem olmadığını ve aslında onların da sorunları olduğunu ve bu sorunların baskısı altında oldukları için bizi böyle yetiştirdiklerini anladım...ve böylece onları affetmeye eğilimim daha da çoğaldı.. * fakat herşeye rağmen elimin altında internet gibi bir bilgi deryası olduğu için ne kadar şanslı olduğumu anladım ve şükrettim...bu nimet sayesinde insanlarla fikirlerimi paylaşıyorum ve onun haricinde özgüvenimi sağlayıp arttırabilecek bilgi kaynaklarını araştırıyorum hatta bu konuda başkalarından tavsiye alabiliyorum..hemde oturduğum yerden.. * sürekli beni rahatsız eden, zihnimdeki doluluk hissinin (ne olduğunu bile bilmediğim doluluk hissinin) şimdi ne olduğunu biliyorum... sosyal fobiden ötürü başkalarının düşüncelerini fazla önemsemek ve kendimi aşırı derecede inceleyip eleştirmekten ve mükemmeliyetçilikten ötürü veya sürekli kendimi insanlar tarafından hayran olunan birisi olmak üzerine kurduğum hayaller ve bunu alışkanlık haline getirmem sonucu...ve olur detaylara kafamı taktığım için kendimi daha önemli ve daha büyük şeylere veremiyordum...ne enerjim ne de zihnim buna yetemiyordu...kapasitemi haddinden fazla zorluyordum.. bunu çözmenin tek yolunun ve ego ve özgüveni sağlamlaştırmak olduğunu anladım...böylece gereksiz detaylara kafamı takmayacağım..beynimin enerjisi böyle şeylere harcandığı için belki diğer konularda başarılı olamadım.. enerjimi kendi hatalarıma düşüncelerime korkularıma odaklamaktan aklımı başka şeye verememiş olduğumu anladım.. * hayatımı başkalarının beğenileri üzerine kurmamam gerektiğini öğrendim..çünkü başkalarının beğenileri bir hayat için asla sağlam bir temel değildir..çünkü herkesin zevki farklı olduğu gibi..söz konusu olan belli bir kişi bile olsa o kişinin bile zaman içinde zevkleri değişip gelişebilmekte...sürekli değişken olan birşey de kesinlikle hiçbirşeyin temelini oluşturamaz...adı üstünde temel sabit ve sağlam birşeydir... * kendime ait kriterleri zevkleri görüşleri tam olarak oturtamadığımı ve bunu oturtamamanın verdiği üzüntüyle zihnimi gereksiz yere aşırı yorduğumu farkettim...yani olmayan şeylerin üzerine kafa yormuştum...ve artık kendi kurallarımı oluşturmaya başlamaya karar verdim... bunu öncelikle en ufak konularda bile seçeneklerimi elimden geldiği kadar arttırdıktan sonra bu seçeneklerin arasından beğendiklerimi seçmek..ve beğendiklerimin içinden de en son olarak en beğendiğimi seçerek alıştırmalar yapmayı düşünüyorum...söz konusu olan şey dinlemek istediğim bir şarkıdan tutun da, bir resim koleksiyonundan en beğendiğim resmi seçmek, hatta son çıkan filmler albümler arasında en beğendiğimin hangisi olduğunu seçmek bile olabilir....hergün aksatmadan ufak şeylerde bu tür bir alıştırma yapacağım..hergün yaparak karar verme becerimi geliştireceğim ve kendi zevklerimi keşfetmiş olacağım.. * ve son olarak da ego ve özgüven denilen şeyin kimseye bize veremeyeceğini ve onu kendimizin oluşturup geliştirmemiz gerektiğini öğrendim |
![]() | ![]() |
![]() | #15 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() evet sevgili günlük... artık bugünden sonra kendimi tanımaya çalışma ve kendimi iyileştirme çalışmalarına başlayabilirim.. nasıl olsa geçmişi irdeledim...olan biten kötü şeylerin sebeplerini ve sonuçlarını da çıkardım... Bugünden itibaren artık geçmişle kafamı yormayı bırakıp bugünden sonrasını kendimi tanımaya çalışmaya ve özgüvenimi geliştirmeye adayacağım.. kendimi tanımaya çalışmak aşamasında kendimce ufak şeyler yapmaya başladım...mesela şu herkesin övdüğü alacakaranlık filmlerini bir izleyim bakıyım dedim...aslında bu film hiçbir zaman ilgimi çekmemiş ve bende merak uyandırmamıştı..ama yine de bir şans vermek istedim ve önyargısızca izleme kararı aldım...o kadar çok kişi izlediğine ve beğendiğine göre vardır bir sebebi diye düşündüm...aslında böyle düşünmem yanlıştı ve her zamanki sosyal fobik olan benim düşüncemdi...yani kendi görüşlerini veya ilgini çekip çekmediğini bir kenara bırakıp başkalarının düşüncelerinin seni kendi düşüncenden saptırmasına izin vermek.... neyse anladımki bu konuda 6. hissime güvenmeliymişim..filmi hiç beğenmedim....ama en azından izlemiş birisi olarak bir fikre sahip olmuş oldum ve bu konuda kendime ait bir görüşüm olmuş oldu...o bakımdan faydalı oldu...hem ben de önemli birşeyleri kaçırıyomuşum gibi dünyaya duyarsız ve ot gibi yaşayan biriymişim hissinden kurtulmuş oldum... ama kendini tanıamya çalışmak aşamasında sadece iyiydi veya kötüydü demek..yada beğendim yada beğenmedim demek de yeterli değil..bunun nedenleri üzerinde de düşünüp onları da bulmak gerekiyor..o yüzden bu film konusunda görüşlerimi detaylandırmak istiyorum ; bi kere filmin çekimindeki renk tonları baştan soğuk geldi bana..ağırlıklı olarak yeşil ve gri tonları hakimdi bu filmde..ve ilk baştan soğuk bir hava katmış ve beni itmişti bu...belki filmin başlarında durum böyle olup daha sonra filme daha başka çeşitli renklerin hakim olduğu mekanlar girseydi fikrim değişebilirdi.. ikincisi olaylar çok çabuk gelişti ve olayların arasında kopukluk vardı...herşey oldu bitteye getirildi...ama bunun yanında filmde hareketlilik ve hız da yoktu..ve yavaş ne de hızlı diyebileceğim orta tempoda bir filmdi...görsel efektler de yetersizdi....aksiyon yoktu..romantizm doruklarda değildi...ne tür bir film olduğu belirsizdi....aksiyon film idesen değil..gençlik filmi desen değil...bilim kurgu hiç değil...aşk filmi desem çok daha iyilerini gördüm....bildiğimiz klasik amerikan gençlik filmine her türden azar azar birşeyler katalım demişler herşeyden biraz olsun demişler ama iş aşureye dönmüş...güzel harmanlayamamışlar.. evet bu filmi neden beğenmediğimin sebeplerdi bunlardı....daha sonra başka şeyleri de böyle yorumlayama çalışacağım...böylece kendimi yeniden tanımış ve oluşturmuş olacağım.....sevgilerle.. ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #16 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Yeni bir güne daha hoşgeldik günlükcüğüm ![]() Bugüne kadar insanlarla ilgili genel görüşümde acayip çelişkiler yaşıyordum..onları seviyormuyum sevmiyormuyum...insanlar hakkındaki düşüncem nedir bilemiyordum..çünkü aklım beni zaman zaman yanıltıyordu.. gerçi şu anda da hala net bir görüşüm yok ancak bu çelişkinin kaynağını buldum şimdilik.. insanlardan hep olumsuz ve kötü davranışlar görmüşüm..sonra bunlar birikmiş...ve ben de bu kadar eksinin dengelenmesi için bu sefer insanlardan sevgi bekleyerek hayatımı geçirmişim bi yerde bozdukları beni sevgiyle dengeleyerek beni tamir etmelerini istemişim...yani yaptıklarının faturalarını çıkarmışım onlara... ve ödemelerini düşündüğüm bedeli..yani bana sevgi göstermeyi yapmadıklarında da onlara daha fazla kin duymuşum...kıskanmışım..nefret etmişim vesaire.. ve bu faturalandırmada bazen belli kişileri seçmişim onlardan beklemişim...bazen de falanca kişinin bana verdikleri zararı o kişiyle hiç ilgisi olmayan başka bir zamanda ve başka yerde karşıma çıkan herhangi bir insana ödetmeye çalışmışım...(sırf karşıma çıkan insan olmaları bile bunun için yeterliydi bana göre) aslında sanırım şu an insanlara karşı nötr duygular içerisindeyim bilemiyorum... ama artık bildiğim birşey var ki insanlar bana sırf sevgi ve ilgi göstermediler diye onların bana borçlu olması gerektiğini veya bir şekilde cezalandırılmaları gerektiğini düşünmem yanlıştı...çünkü benimle arkadaş olmayı yakınlaşmayı istemeyen kişileri bazen yokluğumla cezalandırmak istesem de asla peşimden koşmadılar...ve asla bana hayatlarının herhangi bir alanlarında çok yoğun şekilde ihtiyaç duymadılar (ki cezadan kastım ve olmasını hep beklediğim buydu)..senelerce bu benim olması gerektiğini düşündüğüm adalet sistemin asla yerine gelmedi ve işlemedi..çünkü evrenin sistemiyle örtüşmüyordu.. ben de anladım ki artık bundan sonra bana yakınlık duymayan bana ilgi ve sevgi göstermeyen insanlar zaten bana bunu yapmak zorunda değildiler..ve onların seçimlerine saygı duymalıydım...belki ben de farkında olmadan benden ilgi ve sevgi bekleyen insanlara istedikleri şekilde davranmamışımdır veya reddetmişimdir zamanında...ve asla bunun için cezalandırılmak ve bedellendirilmek istemezdim..çünkü kendime göre haklı nedenlerim vardı, seçim hakkımı kullanıyordum ve belki böyle yaptığımın farkında bile değildim....olaya böyle bakarsak bu şey diğer insanlar için de geçerli... ve bir de kıskançlık huyum vardı...kendi hemcinslerimi kıskanmaya çok meyilliydim...hep herkesin benden daha güzel olduğunu daha çok beğenildiğini daha çok sevildiğini düşünürdüm...hatta kendimden daha çirkin gördüğüm kişilerin bile etrafta daha çok sevildiğini gördükçe deliye dönerdim..çünkü bana göre, daha güzel olan daha çok sevilmeliydi ve ben ondan daha güzeldim ama benim görmeyi hayal bile edemeyeceğim kadar sevgiyi o kişi görüyordu..hem de hiçbir çaba sarfetmeden...saçına başına makyajına giyimine benim kadar detaylı dikkat etmediği halde... mesela sokaktaki bir kızı yanında sevgilisiyle göreyim, hemen o kız hakkında kötü düşüncelere kapılırdım...oysaki tanımam etmem adını bile bilmem.. sonra bunları bir başkasının da aynı gerekçeyle bana da yapabileceklerini düşündüm ve bu huyumdan vazgeçtim... ayrıca kıskandığım kişileri de neden kıskandığımı çok iyi çözümledim.. çünkü onlar her halleriyle rahat ve doğaldılar...ve kendilerine yaptıkları herşeyi "başkalarının beğenmesi" için değil...kendilerine saygı duydukları için yapıyorlardı...ve sonucunu da çevreden görüyorlardı.. çevrede kıskandığım kişileri eskiden beğenmediğimi onaylamadığımı zanneder ve onlar ne yapıyorlarsa ben aksini yapardım...böylece farklı bir kişi olarak aradan sıyrılıp dikkat çekecek ve kendimi ıspat edecektim...mesela çalıştığım işyerinde herkesin genelinin saç rengi sarı ve tonları iken benim saç rengim hepsinin inadına kömür siyahı idi...onlar daha feminen giyinirken ben daha salaş ve daha spor giyiniyordum...ve ben böyle yapmayı önceleri kendim sevdiğim istediğim için yapıyor sanırken asıl sebebin daha başka olduğunu gördüm...ama herşeye rağmen kendimden memnun olamıyor ve onları kıskanmaya devam ediyordum...ne kadar farklı olmaya çalışsam da içten içe onlardan birisi gibi..yani normal ve doğal bir insan gibi..herkesden biri gibi olmayı istiyordum ve bundan dolayı onları kıskanıyordum...nitekim bir gün imajımı değiştirmiş ve onlardan biri gibi olmuştum ki işte o zaman onlar bana yaklaşmaya başlamışlardı...böylece işin sırrını da öğrenmiş oldum...marijinal olmaktansa kendin olmak sıradan olmak çok daha etkiliydi hem ben daha rahattım hem de onlar bana karşı daha ilgiliydi.. insanlara sırf bana sevgi ilgi göstersinler diye yaklaşmışım ve bu konuda onlara yatırım yapamya çalışmışım...onlara iltifat etmişim ki onlar da bana etsin diye...karşılığını alamayınca da onlara kızmış ve kin tutmuşum...kendimi geri çekerek onlara yokluğumu hissettirip cezalandırmak ve peşimden koşturmak istemişim..ne kadar insanları sevmiyorum gibi düşünsem kötü hisler beslesem de onların sevgilerini görmek için içim gidiyordu...işte çelişki buradaydı....özgüvensizlik...kısaca özgüvensizlik ve başkalarından özgüven sağlama çabası....biryerde ben o insanları kullanmak istemişim..ama onlar kendini kullandırmamış buna izin vermemişler... YAPMAM GEREKENLERİN LİSTESİ * ailemi ve dışarıdaki insanları affetmek * kendime güven ve egomu geliştirmek güçlendirmek...kendimi daha çok sevmek.. * karar verme becerim hakkında egzersizler yapmak ve böylece kendimi tanımaya çalışmak...zevklerimi kriterlerimi oturtmak.. |
![]() | ![]() |
![]() | #17 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() affetme için meditasyon yapmayı deneyeceğim..(daha önce yapmadım hiç bilgim yok meditasyon hakkında..ama shamanic ablanın meditasyon mp3 ünü denemek istiyorum)...bunun yanında hergün bağışlama olumlaması da yapılabilir..(R. şanal ın kuantum olumlama kitabından) kendime güven ve ego için telkin dinliyorum... kendin olmak ve sınır koymak konularında olumlamayla destekleyebilirim..(R.şanal ın kuantum olumlama kitabından) karar verme becerisi ve kendimi tanımak için de hergün bilinçli olarak ufak konularda karar verme egzersizleri yapacağım..(bu egzersiz olayı benim kendi fikrim) |
![]() | ![]() |
![]() | #18 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2009
Mesajlar: 30
Tesekkür: 28
49 Mesajinıza toplam 277 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Merhaba.Yaşadıklarını çok iyi anlıyorum bende aynı durumları çok yaşadım halada yaşamaktayım.Kendini keşfetmeye çalışman çok iyi zaten bizim en büyük sorunumuz kendimizi yeterince tanıyıp hakkettiğimiz değeri vermiyor olmamız sanırım..kendimie hakettiğimiz değeri vermeyi başardığımızda bu sorunlardanda kurtulucaz inş..şuanda sen çok iyi gidiyorsun iyi haberlerini bekliyoruz.. Bu arada bizim gruba katılmıştın fakat site sorunlarından dolayı eskiye döndüğü için senin üyelikte gitmiş.ben silmedim yani yanlış anlama tekrar aramıza katılırsan seviniriz..mutlu kal... ![]()
__________________ YENİLME...GÜÇLÜ OL...BAŞARACAKSIN... ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #19 (permalink) | |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
![]() site altüst olunca herşey altüst oldu zaten önemli değil :) tekrar katılıyorum teşekkür ederim ![]() | |
![]() | ![]() |
![]() | #20 (permalink) | |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Nov 2009
Mesajlar: 30
Tesekkür: 28
49 Mesajinıza toplam 277 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Alıntı:
![]()
__________________ YENİLME...GÜÇLÜ OL...BAŞARACAKSIN... ![]() | |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Yeniden doğuş sürecimi izlediğim günlüğüm.. Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı: srkn54 Nickli Üyeden Alıntı imported_Angel kesinlikle dediklerine katılıyorum bizde biliyoruz selam vermeyi çıkıp dışarıda dolaşmayı ama bizim gibi geniş kapsamlı düşünemiyenler bu öneriyi verir Biz kendimizde neyin eksik olduğunun farkındalığıyla burada bulunan toplumuz Dediğiniz gibi üzerine gitmek yerine kendimizi ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi