mutluluk bana yabancı

[redspark]

ben bu siteye üye olduktan sonra hayatıma dönüp baktım ve mutlu olduğum günlerin sayısı okadar azki ben genelde insanları mutlu etmeyi seviyorum eğer onların bir sıkıntısı varsa sanki benim sıkıntımmış gibi geliyor yani bu abartısız böyle sanki ona yardım etmek benim görevimmiş gibi geliyor
ailemde de böyle arkadaş çevremde de yani ben kendim için bişey yapmıyorum sanki herkesin sorunu benimmiş gibi geliyor bu normalmi bu arda hayatı kaçırdığımın farkındayım çünkü bazen kendimi okadar kaybediyorumki sanki artık o sorun benim halletmem lazımmış gibi geliyor sırf bu sebepten pisikolojiye merek saldım ve eğitimimi bu yönde almaya karar verdim çünkü insanları dinlemek ve onlara yardım etmek hoşuma gidiyor yanlız şu dikkat sorunumuda atlatırsam sanırım iyi bir pisikolog olabilirim

[kubral]

redspark bende senin gibi geriye dönüp baktığımda mutlu olduğum günlerimin ne kadar az olduğunu fark ediyorum.Bu durumu yaratanın birazda benim sevmediğim bir takım huylarım sanırım.Bende burada kendimi değiştirmek ve geliştirmek için bulunuyorum.Sende merak etme umarım hep birlikte tüm sorunlarımızın üstesinden geleceğiz.Bir de kendi hayatını bu kadar bertaraf etme bence.Kendin için birşeyler yap!

[alalev61]

aa benden iki tane daha varmış burada yalnız değilsiniz..telkinelri dinlemeye başlayın bende geçte olsa bişeylr oluyo sizde de olur..eskidenki ümitsizliklerim yerini ümide bıraktı bu site sayesinde..çoğu zaman git gellerim olsada dilerim hepsi bir gün son bulacak..

[TARIK]

insanları mutlu etmeye çalıştığınızı söylemişsiniz. peki bunu başarabiliyor musunuz? çünkü etrafınızı mutlu etmenin ilk koşulu kendi içsel mutluluğunuzu sağlamaktır ki şuan bunun için doğru yerdesiniz, bence çevrenizdeki insanların problemlerini dinleyerek bunu kendinize çekmektense(işte bir çekim yasası vakası daha) kendi içsel mutluluğunuzu yakalayarak bunu etrafınıza yayın.

[TARIK]

bu arada konuya cevap veren diğer arkadaşlarım; geriye dönüp baktığımda mutsuzluklarım aklıma geliyor diyorsunuz, insan neden geçmişe bakma gereksinimi duyar, kendini üzmek için mi...

[25emel]

dönüpde arkanıza yalnız bakıyorsanız elemleri kederleri görürüz de neden yalnız deilken ardına baktıgında ilk bir kaç cümleden sonra güzel anılardan bahsederiz peki bunu hiç düşündünüzmü?
mesela bir örnek vereyim genel hatları ile;
yanındaki (arkadasın sevgilin her kim dilersen o olsun) - ne kötü günlerdi... (derken hani bir tabir varya burnuzun direği sızlamak hah işde tam o durumu yaşarsınız...) akılınıza her geldiğinde kederin dibine vurusunuz.. peki sen ''evet öyle... '' diyebilirmisin çogu zaman bilemem.bir kaç elem dolu cümleden sonra'' hatırlarmısın sende iyi laf yapıştırdın ama!'' der yanındaki.sen'' ne yapayım kaşındı ama '' dersin baslar muhabbet kahkalara gebe olmaya... şimdi sohbetin basında sanki geçmiş karanlıkdan ibaretmiş gibiyken nasıl olduda gecmişden kahkahalara yol alındı birden?

TARIK Nickli Üyeden Alıntı

bu arada konuya cevap veren diğer arkadaşlarım; geriye dönüp baktığımda mutsuzluklarım aklıma geliyor diyorsunuz, insan neden geçmişe bakma gereksinimi duyar, kendini üzmek için mi...

kendini üzmek için mi bakar demişi ya hani... aslında üzülmekde bir ihtiyaç yemek yemek gidi aşık olmak gibi 44 sevmek sevilmek gibi bir ihtiyaç.hatta mesela karsımızdaki sevilmeyi ne kadar hakediyorsa haketsin bizim sevme ihtiyacımız kadar severiz onu... şunu kabul edelim insanlık olarak kurban olma rolünü seviyoruz biz...mutlaka kafaya takacak bir seylerimiz oluyor bizim.. ve görmek istediğimiz seyleri görüyoruz galiba...anımız yaşamak dışında...

[redspark]

hepinize bana verdiğiniz cevaplardan dolayı teşekkür ederim tabiyki dönüp arkama baktığımda sadece mutsuzluklarımı görmüyorum mutlu olduğum günlerde ver ama ben bunu kendime kendim yapıyorum kimse beni üzmüyor muhakkak üzen durumlar olmuştur ama genelde kendim yapıyorum (tarık) arkadaşımız diyorki neden geçmişe bakma gereksinimi duyuyorsunuz demiş bana göre geçmişe bakmassak yarınımızı kuramayız geçmişimiz bizim geleceğimizdir onlardan ders almalıyız hatalarımızı tekrarlamamak için geçmişe dönmeliyiz bizi nekadar üzerse üzsün. ben kendimde o gücü bulamıyorum insanlara aman beni ilgilendirmez diyemiyorum çünkü benim geçmişim bunlarla dolu kendim için hiç bişey yapmamışım hep insanları düşünmüşüm ha bu kötü birşey değil ama fazlasıyla olunca hayatı kaçırdığını görüyorsun bu kötü çünkü bu insanlar senin için hiç bişey yapmayan insanlar bunlar ailem arkadaşlarım tanıdıklarım v.s yani ben bunu biliyorum ama düzeltemiyorum en basiti ben herkesin doğum gününü hatırlarım kimse benim doğum günümü hatırlamaz yani burda 1 veya 2 kişi vardır hatırlayan ama ben herkesin kini hatırlarım sonrada neden onlarda benimkini hatırlamıyor hep ben hatırlatmak zorundayım diye üzülürüm bu verdiğim örnek sizi yanıltmasın yani tek sorun doğum günü değil bu en önemsizi sadece aklıma geldi yazdım sevgiler

[shamanic]

redspark merhabalar...

ben yazını okurken içimde ki eski benlerden birisi konuşuyormuş gibi geldi...

hayat bir okul bizler öğrenci... düşe kalka öğreniyoruz... kimimiz derleri takmaz yine sınıfı geçer.. kimisi her konuya hazırlanır ama yine sınıfta kalır..
her iki durumda pek iç açıcı olamakla birlikte her konuya gerekli olduğu kadar çalışıp birazdaön hazırlık yapmak lazım...

geçmiş elbette bizim tecrübelerimiz.. elbette derslerimizi alıcaz.. ama sürekli tekrar etmemize gerek yok.. 2 x 2 = 4 bunu öğrendin her gün gündelik yada haftalık .. aylık işlerinde oturup düşünüyormusun.... 2 x 2 nin kaç ettiğini... öğrendiklerini cebine koyup yola devam edeceğiz.. yeni bir konu da ihtiyaç duyarsak hatalarımızı tekrarlamamak adına şöyle bir dönüp bakarız.. etkisine girmeden... dününü yaşarken bu gününü oluşturdun... ne değişti... yarın senin hazinen... bu gün daha doğrusu şu an bir sonraki anın anahtarı...

şimdi gülümsemeye karar verirsen eger 2 sn sonra yüzünde tebessümün oluşacak..

biraz fazla açık bir cümle olacak belki ama .... mutsuzsun ve kendini başkalarının gözünde değersiz hissediyorsun...
onlara iyi davranırsan onlarda seni sevecek.. kendini onların yanında daha değerli hissedeceksin..


bu şahsi tecrübelerle sabitlenmiş koca bir yalandır.... bu durum yüzlerimizin üzerine oturttuğumuz sahte maskelerdir...

bu sana egonun seni daha çok mutsuz ve bedbaht hissetirmek için oynadığı en büyük oyundur...

sen kendini ortaya koy.. çirkin olduğuna inandığın yönlerini de sahiplen... sevgi her şeyi kapsar.. herkesi kapsar..

hipokrat yemini gibi... seçtiğin meslekte yeri gelecek katili tedavi edeceksin yeri gelecek tecavüze uğramış bir kadını yeri gelecek depremden kurtulmuş bir çocuğu...

içine sevgi katmazsan hepsini sevemessen nasıl olacak bu...

etrafındakiler buna herkez dahil seni sen olduğun için sevmiyorsa anlamı ne sevginin mutluluğun...
yaptıkların için seviliyorsan gerek yok ki sevmeselerde sen mutlu olursun...
önce kendimzi sevelim.. kaşımızı gözümüzü yüreğimizi.. varsa dahil olmak isteyen benim yüreğime buyursun gelsin..
istemiyorsa benden bişey eksilmez ki zaten...

hayat sana diyorki.. bak ne kadar basit sen onun doğum gününü hatırladın o seninkini atladı...
1 kere bişi olmaz 2 kere sebebi olabilir e 3 oldu o zaman çizgiyi altına çekmen lazım..

yardıma ihtiyacı olana yardım etme demiyorum.. sen ona ışık verirsin o senden yardım isterse elinden geleni yaparsın..
bazen en iyi yardım insanların yolundan çekilmektir..

annemle babam ayrıldıklarında ben çok küçükmüşüm.. (1 yaş )
kışları annemim yazları babamın yanında geçirirdim..
bu konuda çok modern olmalarına rağmen annemden babama babamdan anneme bahsetmezdim..
üzülmesinler aman kırılmasınlar... zaman konusunda birbirleriyle çatışırlardı..
babam annemde çok kaldığım için kışları onun yazları annemin yanında geçirmem gerektiği konusunda konuşur du annenmle...

aman üzülmesinler diye ilkokulu bititdiğim sene anneannemle yaşamaya başladım...
annem ankarada babam izmirde ben istanbuldaydım artık.. yaz tatillerimide eşit aralarında paylaştırdım..
gurur yaptık bişileri onlarda ayrı mesele 94 yılında fen matematik 490 puan alıp açıkta kalıp üniversiteye yerleşemeyen te salak benim...

çünki ben üniversiteye gidersem annemde babamda kurulu düzenleri içinde zorlanacaklardı..
her ikiside evli ve yeni kardeşlerim vardı.. o zamanki maddi durumları onları zorlayabilirdi..
ve ben üniversite hayallerimden onların mutluluğu için vazgeçtim..
bunu ilk defa burada itiraf ediyorum.. kendilerini kötü hissetmesinler diye onlara okumak istemediğimi söyledim..

çok şükür şanslıydım ve üniversite mezunlarının şimdi çalışmak için sırada beklediği yerlerde çalıştım..

ama bir farkla hiç bir zaman titrimi yükseltemedim.. lütfi kırdarda müdür olan lise mezunu birisi var mı yok bende olamadım..
ve şu anda iş arıyorum ama en büyük eksikliklerimden biri...!!!

şimdi başkasının mutluluğu bana ne kazandırdı.. ??

bu en temel örneğim.. o kadar çok var ki dost diyip kendime kardeş yaptığım mutluluğu için farkında değilllerken bile onca iyiliklerimden sonra
o kadar çok yüzüstü bırakıldım ki.. buna baş tacı yaptığım eşimde dahil..

en önemli olan benim iç huzurum ve mutluluğum... kendimi seviyorum ve ben çok değerliyim..
yaşamımızda her zaman bizi sevenler olur.. önemli olan krşılıksız sevgilerdir...

hayatımdeğişti ailesini bu kadar çok sevmemin ne deni bu...
beni ben olduğum için seviyorsunuz tıpkı sizi siz olduğunuz için sevdiğim gibi..

ben titizim ama pasaklı olanlarınızıda seviyorum.. sigara içiyorum ama yeşilaycılarda beni seviyor..


redspark cım uzun oldu biliyorum ama bu konuda iki cümleyle toparlanmıyor işte

konuyu toparlarsak.. telkinleri dinle çok önemli...rehber bölümde ki sırayı takip ederek lütfen...

değişime karar verdim de ve uygulamaya başla...
hepimiz değişicez deriz ama bunu uygulayıp gerçekleştirenler karar verenlerden daha azdır...
bu konuda lütfen uygulayıcı ol.. yoksa öğrendiklerin bi işe yaramaz... aynı noktada kalırsın..

vizyonlarımız ve yarınımızı değiştirmek ile ilgili forum sayfalarımızda bir çok değerli bilgiler var..
sıkılmadan araştır oku.. hepsini aynı anda değil sırayla uygula..

her şey bir enerjidir.. enerjiler yok olmaz sadece değişime uğrar.. artık kötü enerjileri değiştir..
sen bu sevgi dolu yürekle bu kudrete sahipsin...

hepimizim vücudunda kuzey amerikayı bir hafta aydınlatacak kadar enerji mevcutmuş (bilimsel olarak)
kendi gücünün farkında ol lütfen...

etrfaında ki insanlar ve yaşadıkların seni kendinde kabul etmediğin yönlerinle tanıştırıyor olabilirler..
her sevgi dolu insanın da kızgın olmaya hakkı vardır..

kendini sev ve mutlu yaşa...

sevgilerle...

not : bu yazıda genelde sen diye hitap ettim ama bu radaki sen aslında hepimizi temsil ediyor..

[PAMİRNAZLI]

Canım arkadaşım seni seviyorum. Bu kadar samimi ve doğal olduğun için.

şu anda gelebildiğim noktada kendimi çok iyi hissediyorum...
ama tabii bunun için de çok mücadele verdim,arkama dönüp çok fazla bakmamayı tercih ediyorum..
şu anda bu bana pek yaramıyor çünkü..
elbette mutsuzluklarımda oluyor ama,olabildiğince anımı güzel geçirmeye çalışıyorum.
mutsuz olduğum zaman,uğraşıyorum düzeltene kadar uğraşıp gerekirse tartışıp sorunu çözdükten sonra,
sünger çekiyorum....
ve arkama bakmamaya çalışıyorum..
çünkü arkadaki yaşanıp çömümlenmiş sorun lar tekrar alev alabilir ve bu çok daha büyük yaralar açabilir..
güzel günleride zaten her zaman yad ederiz,çünkü buda mutluluğuna mutluluk katabilir.....