Koç'unuzdan mesaj var!

[Perfinya]

Merto Nickli Üyeden Alıntı

Selamlar Perfinya,

Çabuk ve sık karar vererek bunları uygulamaya koymak bizi daha tecrübeli ve eylemci yaptığı için başarımızı artırmada önemli rol oynar.

Nihai hedefe doğru anlamlı adımlar atacak eylemleri planlamalı ve gereken adımları kararsızlığa düşmeden atmalıyız elbette, ancak bunun için adımlarımızı gerçekten istediğimiz şeyleremi hizmet ettiğine dikkat etmeliyiz....

Kararsızlık ve istek kaybı eyleme geçme kaygısından yada yanlış - yani asıl istediğimiz olmayan - hedefler için çalışmaktan kaynaklanıyor olabilir..... Hedefinin sana hizmet edecek ve gerçekten istediğin şey olup olmadığını yine bu sayfalardaki http://www.hayatimdegisti.com/forum/yasam-koclugu/ başlıklardaki sorulardan yola çıkarak sorgulayabilirsin....

Eğer hedefin seni heyecanlandırıyorsa o zaman strateji belirleyerek eylem barındıran yeni alt hedefler belirlemelisin...

Yaptığım çalışmalardan biliyorumki; değişim ve dönüşüm üzerine kurulan ve heyecan veren hedefler hangi şart içinde olunursa olunsun, kendi yolunu bularak gerçekleşiyor.... En imkansız görünen durumları aşan yada dönüştüren bir çok kişi ve örnek var... Yeterki kişiyi heyecanlandıran ve içten istenen hedefler için eyleme geçilsin....

Sevgi ve saygılarımla Mert.

Cevabınız için teşekkür ederim.İlk fırsatta paylaştığınız linkteki başlıkları okuyacağım tek tek.
Sevgiyle kalın...

[Merto]

Rica ederim,

Eğer istersen ayrıca http://www.hayatimdegisti.com/forum/...erimiz-ve-biz/ bu linkin altında hedefini yazabilir ve üzerinde çalışabilirsin.....

Tabiii bu hedefleri olan diğer herkes içinde geçerli :)

[Işıldayan Safir]

Ahhh ahhhhh Mert abi...

Senin o satırların benim şuanki farkındalığıma rehberlik etmek içinmiş bir bakıma... Hatta öyle kuşkusuz...

Yatağımdan kalktım sana yazmak için aklımdan geçenleri... Sabahı bekleyemedim. Çünkü ertelememem gereken, şimdi dursun sonra yazarım diyemeyeceğim bir şey keşfettim. Bu çok nadir olur biliyorsun ki bende... Hatta hiç olmuş muydu diyebilirsin. :)

Hani demiştin ya geçen gün bir arkadaşımıza insanı heyecanlandıran hedefler olması gerekiyor diye... Büyük ihtimalle benim de fazla azimli olamamam ya da bir şeye hevesle başlayıp devamını getirememem, olsun dediğim şeylere karşı içimde bir heyecan biriktiremememden kaynaklanıyor. Bunun çözümünü şuanda bilemiyorum... Yalnızca bir kelimenin bana farkettirdiği duygudan bahsetmek istiyorum. O kelime: Heyecan...

Sanırım 3 saat kadar önce bir duyuru okudum. Beni "heyecanlandıran" bir duyuruydu. Harekete geçmek için içimden planlar yapmaya başladım. Hedef defterime yazacaktım. Onu da nereye attıysam bulamadım. Her zaman yerinde dururdu. Benden başka okuyan olmaması için ortalıkta bırakmam ama bu sefer bulamadım nereye koyduysam. O nedenle iyice düşünmeye devam ettim. İşte yatmıştım. Yatağımda da düşünüyordum ki bir anda kurduğum hayali, planlarımı, bir hedefi nasıl mahvettiğimi gördüm. Kendime "Nasıl başardın bir anda moralini bu şekilde bozmayı?" diye sordum farkettiğim anda. Gerisi geldi...

Her zaman ne hissettiğimizi, duygularımızı tanımlamamızı söylersin. Duygularımı, ne hissettiğimi bu zamana kadar tanımlayamamıştım tam olarak... Ama şuan endişelendiğimi gözlemledim. Hissettiğim duygu "Endişe" idi. Kendimi endişendirecek bazı düşünceler belirdi kafamda ve teslim olabilirdim farketmeseydim. Önceden hiç farketmemiştim. İnan ki önceden yaşadıklarım da aynı mıydı bilemiyorum ama şuan hissettiğim tam da buydu...

Bu bir korkunun ürünü mü? Neden ya da nelerden kaynaklanabilir? Bu tür fikirlerden arınmak için ne yapmak gerekir? Yok saymak kalıcı bir çözüm olabilir mi?

Offf o kadar merak ediyorum ki düşüncelerini merakla bekleyeceğim yanıtını.

Nasıl açtın gözümü, kulağımı, aklımı? Sen benim en bilge öğretmenimsin. Çok teşekkür ederim.

İyi ki varsın!

[Merto]

Doğru hayatın işareti şevktir!
yanlış hatırlamıyorsam böyle söyler sevdiğim bir söz. Şevk ve coşku da bizde bir heyecan yaratır ilk başlarda.
Duygularımız en son ve geç farkına vardığımız süreç belkide, bedenimizin farkındalığı için bir çok dışsal etken var, ne düşündüğümüz sık sorulur ve son yıllarda "ne düşünürsen o sun" fikri çok ortada olduğundan sıkça düşüncelerimizin farkında olabiliriz.
Ancak duygularımız, ne hissettiğimiz, nasıl hissettiğimiz arada kaynayıp gider çoğu kez.
Halbuki duygular beden frekansını direk değiştirebilen özelliği ile "ortaya koyma" sürecinin son aşamasıdır aslında....

Heyecan kelimesine baktığımızda,"Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu" olarak tanımlanıyor. Yani içinde korku var, endişe var, gerginlik var.... Ama bunların olduğu yerde "DEĞİŞİM" var. Bu gerginliği yaşamadan değişim yaşamak neredeyse imkansız...

Senin yaşadığın durumda bunu farketmek kilit noktan. Farkındalık denen şey işte böyle çalışıyor. Farkettiğinde gerisi çorap çözüğü gibi geliyor.... Heyecan ve sonrasındaki değişim gerginliği yani "endişe". Ve devreye giren varsayımlar- ve genellikle olumsuz varsayımlar - ve moralin bozularak geri çekilinmesi....
Varsayımlarını tespit ederek ilerleyebilirsin. Bu konuda bir yazı olacak burada;
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...orgulamak.html

Tabii bu yukarıdakiler sadece tespit, herkesin kendine özgü süreçleri vardır, ve olmasıda özgünlük adına güzeldir. Fakat bu çıkarımlardan kendi yoluna ilerlemek kolaydır....

Aslında sorularının cevaplarıda verilmiş oldu ancak yinede ben kendi görüşlerimi paylaşayım;

Bu bir korkunun ürünü mü? Neden ya da nelerden kaynaklanabilir?
Evet kesinlikle korkunun ürünü ve çokta iyi, birşeyden ödün patlıyorsa tamda doğru yoldasın demektir. Değişim gerginliğinin ilk adımıdır ve itici güç olarak kullandığında roket gibi işe yarar.
Seni korkutan gerçekte nedir?
En kötü ihtimalle ne olur?
Bu hayalini hedefe çevirip ilerlediğinde hayatın nasıl değişecek?
Nasıl hissedeceksin, neleri farklı yapman gerekecek?

Bu tür fikirlerden arınmak için ne yapmak gerekir?
Hiçbir şeyden arınman gerekmiyor, bunları farketmek ve izlemektir önemli olan. Ne hissettiğinin farkında olarak izleyerek ilerlersen kendiliğinden - işleri bitince - çözülürler. Reddetmemek, kabul edip ilerlemek gerek...
Bu fikirler neye hizmet ediyor?
Bana nasıl hissettiriyor?

Yok saymak kalıcı bir çözüm olabilir mi? Farkında olup, takılmadan izlemek gerek, işleri bitince giderler.:)
Sevgilerimle canım kardeşim.

[Işıldayan Safir]

Mert abi teşekkür ederim.

Yanıtın beni çok sevindirdi. Yüzümde bir gülümse öyle asılı kaldı. Olumsuz varsayımları itici güç olarak kullanmak bir kere yaptığım bir şey. Tabii bu o an farkında olmadan gerçekleşen bir şey ve beni hedefime götürmüştü. Yani öyle güçlü olumsuz inançlar yaratmalısınız ki o duruma gelmemek için tüm gücünüzü seferber edebileseniz.

Yazdıklarının bende uyandırdıklarını söyleyeyim. Benim de belki de şuanda kendime böyle feci bir senaryo hazırlamam gerekiyor. O zaman odaklanmam gereken şey hedefime ilerlerken karşılaşacağım ve önüme çıkacak zorluklar değil, beklemenin vereceği sıkıntıları çok daha fazla belirginleştirmek. İçinde bulunduğum ve bulunacağım durumun olumsuzluğu ne kadar güçlü olursa o zaman daha mücadeleci olabilirim diye düşündüm. Yani şuanki rahatlığımla bir şeylere emek verirken çekeceğim sıkıntıyı kıyaslamak yerine, bir şey yapmamanın bana vereceği zararlarla hedefime ulaştığımda elde edeceğim faydayı kıyaslamak doğru olacaktır. İtici güç dediğimiz mekanizma da bu şekilde işliyor sanırım.

[Merto]

Varsayımları sorgulamak onların sadece varsayım olduklarını göstermesi açısından çok önemlidir. Olumsuz varsayımları değil, içimizde hissettiğimiz endişe ve korkuyu itici güç olarak kullanabiliriz.

"Öyle güçlü olumsuz inançlar yaratmalısınızki o duruma gelmemek için tüm gücünüzü seferber edebilesiniz" cümlesini kullanmışsın. Ben bunu asla tavsiye etmem, çok sağlıksız ve hastalıklı bir durum benim görüşüme göre...

Benim ifade etmeye çalıştığım; aklına gelen ve seni heyecanlandıran fikrin ve yapmak istediğin şeyin sonrasında hissedilen korku yada endişenin çok normal olduğu ve bunun sebebinin değişim gerginli olarak tanımlandığı....

Korku değişimin habercisidir, birşeyden ödün patlıyorsa değişim yolunda yenilik yolundasın demektir, ancak korku ve endişeye odaklanmadan hedeflerine ve isteklerine odaklanmalısın, korkunun orada olduğunu ve değişimi haber verdiğini farketmek yeterlidir....

En kötü ihtimalle ne olur ? sorusu odağını korkudan ve olumsuz ihtimallere yönelik varsayımlardan çekmek içindir...

[Işıldayan Safir]

Dün gece varsayımlardan yola çıkarak hedeflerim için adım atmadığım takdirde olacakları ve olması muhtemel olumsuz durumları listeledim. Ardından elimden gelen her şeyi yaptıktan sonra hedefime ulaştığımda olacakları ve olması muhtemel olumlu durumları listeledim. Bu iki listeden yola çıkarak kendime bir seçim yapma teklifinde bulundum. Her gün okumayı düşünüyorum. Etkili olur gibime geldi.

[gülsem]

mert bey çok güzel paylaşımlarda bulunmuşsunuz. yazdıklarınızı okuyunca sanki her şeyi bir anda değiştirebilecekmişim gibi bir heyecan, bir güç hissettim. ama sonra o güç yeniden çöktü. değişime nereden başlayacağımı bilemiyorum. aylardır deliler gibi farkındalık meditasyon reiki kuantum olumlama gibi konularda yazılar okuyorum. şu ana kadar bunların bana tek faydası hayata eskiye göre daha olumlu bakmaya çalışmam. herşey o kadar imkansız gözüküyorki kendime hedef bile koyamıyorum.
değişim evet imkansız değil ama kolay da değil. benim merak ettiğim insan gerçekten bunu tek başına başarabilirmi

[Merto]

Gülsem selamlar,
Öncelikle hoşgeldin, umarım keyifle gelişeceğin bir platformun faydalarını en yüksek düzeyde alırsın.

Seninde söylediğin gibi gerçekten her şey bir anda değişebilir, ve herkes bunu yapabilecek niteliklere sahiptir.
Eğer bu değişim fikri seni heyecanlandırdıysa, değişime ihtiyacın olduğunu hissediyorsun demektir. Düşünce sürecini izlediysen sonraki çöküşün kendine yaptığın olumsuz telkinler ve varsayımlardan dolayı olduğunu rahatlıkla görebilirdin.

Değişim ve gelişim, içinde bulunduğumuz ve kötü olarak da nitelendirsek alışmış olduğumuz bildik şartlardan çıkmayı gerektireceği için bizde bir direnç yaratır.Bizi motive eden bir olay, durum yada herhangi birşey içimizdeki enerjiyi ortaya çıkardığında zihin değişime karşı direnç göstermeye başlar ve bunun etkiside düşünce ve duygularda olumsuzlama ve vazgeçiş olarak ortaya çıkar.

Sana en yakın ve sıcak gelen metodu yada yolu izleyebilirsin, yollar çok olsada varılacak yer aynıdır.

İmkansız olan tek şey ise stabil kalabilmektir, ya ileriye yada geriye doğru sürekli bir değişim hep vardır.
Bu değişim sürecini bilinçli olarak ve isteklerimiz doğrultusunda yönetmeye başladığımızda hedefler netleşmeye başlar. Ve herkes - her ne kadar yardım görüyor gibi görünsede - bu süreci tek başına başarır... Hangi öğretiden yada disiplinden yada kişi yada kurumdan destek alırsan al, her şeyi başaran sensin...

Hedef belirleme için bu sayfalarda bölümler var, orada daha net sonuçlar bulabilirsin.
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...erimiz-ve-biz/

Sevgi ve saygımla MERT.

[gülsem]

mert bey çok teşekkür ederim. paylaşımınız beni dahada cesaretlendirdi. hernekadar zaman zaman bitkinlik hissetsemde. genel olarak güçlü bir insanım. hayattan vazgeçmeye niyetim yok. birşeyler değişecek belkide değişmeye başladı bile. bu siteyle tanışmam bile tesadüf olmayablir. belkide değişimin habercisidir.
insanın; zor durumda olduğunda, güvenebileceği, fikir alabileceği sizin gibi dost gönüllü insanlarla aynı ortamda bulunması çok güzel teşekkür ederim