ALTINI ISLATMA

[hayatimdegisti]

Gece altını ıslatan çocuklar için hekime başvurulması gerekiyor

İnsanlık tarihi kadar eski ve yaygın bir problem olan gece altını ıslatma (enürezis) rahatsızlığının toplumda ayıp kabul edilerek hekime başvurulmadığı, bunun da ilerde psikolojik problemlere yol açtığı belirtildi. Daha düne kadar gece altını ıslatmaya psikolojik problemlerin sebep olduğu sanılıyordu ancak son yıllarda yapılan araştırmalar sebebin fizyolojik olduğunu ve tedavi edilmediği durumlarda ileride psikolojik rahatsızlıklara yol açtığını ortaya çıkardı.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı tarafından, “Çocuklarda İdrar Kaçırma: Enürezis ve İnkontinens’’ konulu bir sempozyum düzenlendi. Problemin sebeplerini tartışmak ve hekimlere aktarmak amacıyla gerçekleştirilen sempozyuma, bu konuda dünya çapında çalışmalarıyla tanınan, Belçika ve Hollanda’daki üniversitelerde araştırmacı olarak görev yapan ilk Uluslararası Çocuk İdrar Kaçırma Derneği kurucusu Dr. J.D. Van Gool da konuk olarak katıldı.

Toplantının başlamasından önce Dr. Van Gool ile basın toplantısı düzenleyen EÜ Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ulman, enürezisin, toplumda ayıp olarak kabul edilerek saklandığını ve çoğu kez kendiliğinden geçmesinin beklendiğini söyledi. Yüzde 70’inin genetik nedenlerden kaynaklandığı sorunla ilgili farklı branşların farklı uygulamalarının bulunduğunu, tedavi sonuçlarının henüz bir dil birliği içinde literatüre aktarılamadığını ifade eden Prof. Dr. Ulman, bir uygulama standardizasyonu sağlanmasını hedeflediklerini bildirdi.

Prof. Dr. Ulman, 5 yaşındaki çocukların yüzde 20’sinde görülen ve tedavi edilmediği takdirde erişkin yaşa kadar devam edebilen enürezisin altında yatan nedenleri, derin uykudan uyanamama ve idrar kesesinin kapasite yetersizliği sorunlarıyla geceleri salgılanması gereken idrar miktarını azaltan antidiüretik hormon azlığı olarak sıraladı.

Söz konusu sorunlara ilişkin farklı tedavi yöntemlerinin bulunduğuna işaret eden Prof Dr. Ulman, mesane kapasitesini artırıcı, gece uyanmayı sağlayan ve hormon eksikliğini gideren yöntemlerle sorunun önüne geçilebildiğini kaydetti.

Prof. Dr. Ulman, son yıllardaki gözlemlerine göre, uykuda idrar kaçıran çocukların, ailelerin tavrı nedeniyle davranış sorunları gösterdiklerini, sürekli sakladıkları bir sırla yaşamaya çalıştıklarını belirtti. EÜ Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Erermiş ise ailesel veya ruhsal sorunların, çocuklarda gece altını ıslatma sıklığı ve şiddetini artırdığını söyledi. Bu tür hastalıkları tek bir hekimin çözmesinin zor olduğunu bildiren Doç. Dr. Erermiş, ekip çalışması ve ortak bir protokol oluşturulmasını önerdiklerini kaydetti.

EÜ Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avanoğlu da gündüz kaçırmalarının, son evrede böbrek kaybına kadar yol açabilen ciddi hastalıklara neden olacağı uyarısında bulundu.

Dr. Van Gool, dünyada bu konudaki araştırmaları anlatırken, bütün ülkelerde aynı şekilde görülen sorunun, ailelerin artan ilgisi nedeniyle azalmaya başladığını bildirdi. Primer Nokturnal Enürezisin en genel anlamda tanımı, 5 yaşın üzerindeki kişilerin, haftada en az 2 gece, uykusunda yatağı ıslatması” olarak tanımlanıyor. Uzmanlar 1.5 yaşından önce ve 2.5 yaşları arasında çocuklara tuvalet eğitimi verilmesini öneriyorlar. Hazır bezlerin kolaylığına kaçarak 4–5–6 yaşına kadar altını ıslatan çocukların tedavide zorluk çıkardığı belirtiliyor.

Yapılan araştırmalar Türkiye’de 1 milyon kişinin bu dertten muzdarip olduğunu ortaya çıkardı. İşin dramatik yönü ise bu hastalığın sadece çocuklukta sınırlı kalmayışı. Çalışmaların gösterdiğine göre yüzde 1 oranında sağlıklı, yetişkin bireyler yataklarını ıslatıyor. Pek çok enüretik çocuğun medikal tedavi görmediği zaman yaşamları boyunca enüretik olarak kalacağıdır. Tedavi için kullanılan haplarında kısırlık yapmadığı ifade edildi. Bu hastalıktan muzdarip ünlüler arasında ünlü futbolcu Ronaldo ile 1984 kitabının yazarı George Orwel bulunuyor

[pisimbat]

benim arkadaşımın 9 yaşında bir kız var ,2 yıl önce eşinden ayrıldı arkadaşım kızı ile aşıyor ,kızı geceleri altını ıslatıyor ve aynı zamanda diş gıcırdatıyormuş
babasını çok özlüyormuş öle dedi annesi sebep ne bilmiyorum ama ben bir pedegog'a götür dedim

[etterna_]

Ben 12 yaşıma kadar gece altımı ıslatmıştım. Bunun bence ailedeki huzursuzlukla ilgisi var.

[pisimbat]

haklısın etterna_ huzursuzluk tetikleyici olabilir belki başka sebeplerde vardır

[hayatimdegisti]

Gerçekten çok önemli bir konu bu...Özellikle ailenin tutumu çok önemli...Eğer aile bu konuda anlayışlı değilse ve çocuğu suçluyorsa bu suçluluk duyguları bir çığ gibi büyüyüp insanın hayatının kabusa çevirebiliyor...
Geçenlerde bir üyemiz 40 yaşında olduğunu telkinleri dinlediğini kendini çok iyi hissettiğini söyledi.
Ancak telkinleri dinlemesinin 6. Gecesi altını ıslatmış.

Daha önce böyle bir şey yaşayıp yaşamadığını sorduğumda.En son 6 yaşında iken altını ıslattığını söyledi.
Bende bu konu ile ilgili olarak bir suçlama ile karşılaşıp karşılaşmadığını sordum.
Babaanesi ve annesi eğer bir daha altını ıslatırsa ölü fare eti yedireceklerini ve derisini demir ile dağlayacaklarını söylemişler.O günden sonra altını hiç ıslatmamış ta ki 34 sene sonra telkinleri dinleyinceye kadar.
Telkinlerden suçluluk duygusu telkininde kişinin kendisini affetmesi söyleniyor.Bu üyemizde 34 sene sonrada olsa kendisini affetti.

Kendisinin yorumunu burada paylaşayım...

Atakan Bey
Ben scriptlerinizi 19 .cu günündeyim.Birincil scriptlerle başladım.Günde ortalama 10 saat dinliyorum.Olumlu sonuçlar çok fazla. Bunları zaman zaman yazacağım.Ama mutlaka bilinmesi gereken bir deneyimim var.Ben 6 ıncı günde gece altıma idrar kaçırdım. 1 gece sürdü.Sonra normale döndüm.Suçluluk scriptinin etkisi olduğu çok kesin.Çünkü 6 yaşıma kadar gece idrar kaçırırdım. Beni bu kaçırmalarımı engellemek için annemle babaannem yanımda şöyle konuşmuşlardı; " falancaların oğlu da gece çiş yapıyormuş. Annesi fare öldürmüş ve etini ona yedirmiş. Eğer devam ederse kızgın demir etine bastıracaklarmış." Ben korkup suçlanmıştım.O geceden itibaren kesinlikle idrar kaçırmadım.Ta ki scriptlere başlayıncata kadar. Neyseki 1 gece oldu.Ben size çok teşekkür ediyorum.hem böyle bir çalışma için hem de 6 ıncı gündeki idrar kaçırma durumumla gerçekten samimi bir şekilde ilgilendiğiniz için.Sevgiler.

[lalezar]

merabalar lerzancım gene dökmüssün etegindeki taşları ve de ddöktürmüssün...bu evlilik ana babalık falan hepsinin bi müddet egitimi olmalı..herkes ana baba olamamalı..sudan çıkmış balık gibi bocala dur sonra..insan da eşini seçerken bu anne/baba olabilirmi diye notu verebilmeli karşıdakine..çünkü geri dönüşü yok...
ancak en kötü baba üvey babadan iyidir bunu bilmiyorum ama kötü baba kesinlikle çocukta çok araz bırakır iyi degildir bunu biliyorum...sanırım biraz şans bu işler...
yani sn admin çok enteresan ve de hoşsunuz bu ilginç konuları nerden buluyosunuz,evet çok önemli bi konu...bu arada çocugun tuvalet egitimini de lerzancımdan ögrenmiş oldum demek bu işin sırrı bu..ama konuşamayan çocuga nası ögreticez..
benim oglumun da konuşmaması psikolojikmiş..ve yaşıtlarına göre iletişim beceriksizliği varmış,sosyal degilmiş..otizme yatkın veya yakın bi çocukmuş...
doktor konusunda da haklısın,her ayrıntıda doktora götürmek iyi degil..babanın ısrarı olmasaydı ben de bu niye konuşmuyo diye götürmezdim..çünkü bianne neredeyse doktor kadar belki fazla emin olur..onun işittiğine emindim mesela,sırf babası emin olsun diye odyoloji,işitme testi falan ugraştık yaptık,dediğime geldi...doktor deyince inandı..
sonuçta babasıyla fazla iletişim kuramayan bi çocuk oldugu için,babayı görse iletişim kurcak sorun çocukta degil,içine kapanması falan konuşmaması normal bence...ben elimden geleni yapsam da...ya babalar annelerin moraline dikkat edecek,kırmayacak falan.. o zaman dolaylı olarak çocuk da aynı elektriği alır ..ve anneler de babalık rölünü iyi yapması için eşiyle ilişkisine dikkat edecek ki adam huzursuzluk çıkarmasın ,çocuga bulaştırmasın...off ne zor işler yaaa..

[lalezar]

aaa ne ilginç..çocukları böyle korkutanları hiiiç anlamıyorum,adı üstünde çocuk daha..galiba beni de annem korkuttu küçükken,ondan böyle hafif tırlaklık kaldı..yapmadıgım şeyler için beni dövdüğünü ve banyoya kapatarak hem de çok net hatırlıyorum ve kesinlikle yapmamıştım..kardeşini yolda getirirken düşürdün diymi dedi..aglıyodu kardeşim vaallla düşürmemiştim..sonra beni yola çıkardı nerde düşürdün hepsini göster dedi,bi taraftan hırpalıyodu ,gösterirsen dövmem dedi ben de dövmesin diye yalan söyledim burad burda düşürdüm dedim daha feciii dövdü...aradan zaman geçse de ara ara beni bunun için dövüyordu...her sefer valla yapmadım diyodum...işin en acı tarafı bu onun yüzünden dayak yediğim küçük kardeşim de yıllar sonra dev gibi olup kocaman biri oldugunda oda beni öldüresiye dövdü...haftalarca çürükler ve agrılarla gezdim...belki inamıycaksınız ama alimde herkes egitimli ve üniversite mezunu...bence en acısı bu...

[serencam]

lalezar Nickli Üyeden Alıntı

aaa ne ilginç..çocukları böyle korkutanları hiiiç anlamıyorum,adı üstünde çocuk daha..galiba beni de annem korkuttu küçükken,ondan böyle hafif tırlaklık kaldı..yapmadıgım şeyler için beni dövdüğünü ve banyoya kapatarak hem de çok net hatırlıyorum ve kesinlikle yapmamıştım..kardeşini yolda getirirken düşürdün diymi dedi..aglıyodu kardeşim vaallla düşürmemiştim..sonra beni yola çıkardı nerde düşürdün hepsini göster dedi,bi taraftan hırpalıyodu ,gösterirsen dövmem dedi ben de dövmesin diye yalan söyledim burad burda düşürdüm dedim daha feciii dövdü...aradan zaman geçse de ara ara beni bunun için dövüyordu...her sefer valla yapmadım diyodum...işin en acı tarafı bu onun yüzünden dayak yediğim küçük kardeşim de yıllar sonra dev gibi olup kocaman biri oldugunda oda beni öldüresiye dövdü...haftalarca çürükler ve agrılarla gezdim...belki inamıycaksınız ama alimde herkes egitimli ve üniversite mezunu...bence en acısı bu...

Lalezarcım çok zor zamanlar geçirmişsin. Umarım bu travmaların etkisini bugün biraz da olsun üzerinden atabilmişsindir. Bir psikologdan yardım aldın mı bu konuda?

[mymoongiez]

benim kızım da sekiz yaşını yeni bitirdi ve hala arada altını ıslatıyor...ben de babasıyla ayrı yaşıyorum .ve oraya gittiğinde yaparsa azar işitiyor:(...ve lalezar senin dediğin gibi anne baba olmak çok zor kesinlikle insan eğitim almalı..senin yaşadıkların da beni çok üzdü umarım hepsi geçmiştir..

sevgili ezgi
benim torunumu biz ltını alırken bırakması için hiç zorlamadık..önce gündüz..altını almamaya ikna ettik,sonra çocuğun kendine güveni gelinceye kadar akşamları altını almaya devam ettik...çocuk uzun süre hiç altını ıslatmadı..ama son üç ayı benimle geçirdi..doğal olarak annesini olağanüstü özledi(almanyada yaşıyorlar) annesinin geliş tarihi 15 gün gecikince son 15 gün içinde 2 kez yatağını ıslattı...hiç bir şey olmamış gibi üstünü değiştirdim..koynuma alıp yattım..ben çocukların sevgiden yana yoksun kaldıkları zaman altlarını ıslattıklarını düşünüyorum..ona altını ıslatmanın önemsiz olduğunu söyle..kendisini azarlayanların bunu bilmedikleri için böyle davrandıklarınıda söyleki çocuk bu durumu yaşadığı zaman kaale almasın..( bu nasıl olacaksa)ama mutlaka bir psikoloğa götür ablam ..kıyamam ben ona ..saygılı sevgiler..