Hipnoz
hipnoz kekemelik,
psikoterapi hipnoz,
bilinçaltı hipnoz,
hipnoz hipnoterapi,
hipnoz telkin,
tıbbi hipnoz,
meditasyon hipnoz,
psikolog hipnoz,
hipnoz tedavi,
hipnoz sigara,
hipnoz tedavisi,
hipnoz,
hipnoz sigara bırakma,
depresyon hipnoz,
psikoloji hipnoz,
hipnoz,
hipnoz telkinleri,
kekemelikte hipnoz,
telkinli hipnoz,
| Kendi Kendine Hipnoz Kitabından AlıntılarAlternatif Kişisel Gelişim ve Hipnoz Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhaba arkadaşlar,
Elaine Sheehann tarafından yazılan Kendi Kendine Hipnoz isimli kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım.
Sevgilerimle.... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Hipnoz telkin cd indir izle İstanbul Hipnoz nerededir kimdir Hipnoz çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Hipnoz hipnoz Hipnoz olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Hipnoz hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Hipnoz kuantum düşünce kitap haberi | |
|
02-01-2011, 01:17 AM
|
#1 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar Merhaba arkadaşlar,
Elaine Sheehann tarafından yazılan Kendi Kendine Hipnoz isimli kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım.
Sevgilerimle. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
02-01-2011, 01:20 AM
|
#2 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar GİRİŞ
Tanrılar kendilerine yardım eden insanlara yardım ederler.
Euripides
Bu kitabı yazmaktaki temel motivasyonum diğer alanlarda hayli yüksek eğitimli bir toplumda hipnoz hakkındaki zarar verici mitlerin hala devam ettiği gerçeğinden kaynaklanmıştır. Bu kitap boyunca, köklerini büyüleyici bir tarihten alan mitleri ortadan kaldırmayı umuyorum. Çok çeşitli vücut ve zihin bozukluklarında hipnozu kullanarak sağlanabilecek faydaları da açıklayacağım.
Doğrusunu söylemek gerekirse, kendi içinde bir terapi olmasından öte hipnoz pek az bilinen faydalarıyla neredeyse doğal olarak ortaya çıkan bir fenomendir. Fakat, standart psikoterapi teknikleriyle birlikte kullanıldığında gerçekten de faydalı hale gelir. Bu yüzden de, kendi kendine hipnoz yapabilmeyi öğretmeye ek olarak bu kitabın bir amacı da hipnotik durumdayken kendi üzerinizde terapiyi kullanmanın bazı yollarını göstermektir.
Hipnoterapi, çoğu zaman etkili sonuçlar üreten uygun ve etkili bir terapi olduğuna hükmeden doktorlar, dişçiler ve psikologlar tarafından dünyanın pek çok yerinde kullanılır. Eğer fiziksel ve ruhsal iyiliğinize katkıda bulunmak istiyorsanız kendi kendine hipnoz muhakkak ilginizi çekecektir.
Elaine Sheehann | Offline
| |
02-01-2011, 01:26 AM
|
#3 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar HİPNOZ NEDİR?
"İnsan yeni okyanusları keşfedemez, ta ki kıyıyı gözden kaçırmayı göze alıncaya kadar." HİPNOZUN DOĞASI
Birinci işlevinin eğlendirmek olduğu düşüncesi de dahil olmak üzere hipnoz hakkında inanılan pek çok şey doğru değildir. Son yıllarda hipnozun kullanımı, hem fiziksel hem de psikolojik pek çok bozukluğun tedavisinde oynadığı rol sebebiyle tıpta kayda değer bir saygı kazanmıştır. Hipnozun Bir Tanımı
Hipnozun doğasını tam olarak tarif etmek imkânsızdır. Amaçlarımız açısından hipnoz, kişinin, o andaki gerçeğin farkında olmasına rağmen ondan ayrı olduğu hissine sahip yoğun bir fiziksel ve zihinsel rahatlama durumu olarak görülebilir. Tam olarak uyanık olma durumuna kıyasla dikkatin odağı, genellikle daha çok içe dönük ve daha dardır. Meditasyonda olduğu gibi hipnozun da, iç duyarlılık, pasiflik, sükûnet duyguları ve dalgalanan duyumlardan sorumlu olan beynin sağ yansını harekete geçirdiği iddia edilir. Bilinçli ve Bilinçaltı Zihin
Zihin, malumatı hem bilinçli hem de bilinçaltı bir şekilde işler. Bilinçaltı beyninizin farkında olmadığınız yanıdır. Bütün istemsiz vücut fonksiyonlarını kontrol etmenin yanında deneyimlerinizi hatıralar şeklinde depolayan otonom sinir sisteminin idaresiyle o görevlidir. Zihninizin daha derin olan bu kısmı aynı zamanda heyecanlarınız, fikirleriniz, sezgileriniz, tutumlarınız, kendiniz hakkındaki imajınız ve alışkanlıklarınızdan da sorumludur.
Tamamen canlı olduğunda, bilinçli zihin, çok eleştirel olmaya ve çoğunlukla da problem çözerken fazla analiz etmeye meyillidir. Bu çoğu zaman, kaçınma ve kararsızlık, harekete geçmeyi reddetme ve fazla heyecan gibi üretken olmayan sonuçlara sebep olabilir. Fakat hipnotik durumdayken, bilinçli zihnin müdahalesi daha az muhtemeldir; bu şekilde kişi, normal mantıktan kısmen özgürleşmiş olur. Bu, bilinçaltı zihni, telkin ve imgeleme şeklindeki terapiye daha riayetkar ve anlayışlı hale getirir. Bu şekilde, normal uyanıklık durumunda genellikle bilincin kontrolü dışındaki alanlarda çalışması mümkün hale getirilerek zihin olumlu bir şekilde etkilenir. Hipnotik durumda yaşanan terapiye hipnoterapi denir. Günlük Trans Hallerini Formel Hipnozla Karşılaştırma
Trans hali garip veya esrarengiz değildir. Hayal kurmaya veya uykuya dalmadan önceki hallere benzeyen tamamen normal bir durumdur. Farkına varmadan hipnoz halini yaşayabilirsiniz; örneğin, tanıdık bir yolda arabanızı sürerken yolculuk hakkında her şeyi hatırlamadan hedefinize varabilirsiniz. Yol boyunca bir yerlerde bilinçli zihniniz, araba sürme işini ve güvenliğinizi bilinçaltınıza bırakarak düşünceleriniz tarafından emilerek kaybolmuştur. Bu, zaman duygusunu kaybettiğiniz ve nerede olduğunuzu unuttuğunuz yoğunlaşmış bir şekilde kitap okuma veya televizyon seyretme hallerinde de yaşayabileceğiniz bir tecrübedir. Günlük translarla formel hipnozlar arasında belirli ayırımlar yapılabilir. Formel hipnozda hipnotik durum ve telkin gücü, belirli sonuçlar veya hedefler zihinde yer almak üzere, dikkatin dış dünyadan ziyade tasavvurlar ve duygular gibi içsel deneyimler üzerine odaklanmasıyla kullanılır. Bunun dışında, translar sübjektif doğaları bakımından bir hayli benzerlik gösterirler. Aşina olduğumuz günlük translarla formel hipnoz arasındaki benzerlikler birçok insanın hipnoza girmediklerine inanmalarına sebep olabilir; çünkü bu kişiler, bu deneyimin benzersiz veya birşekilde dramatik olmasını beklemektedirler. Çevrenin ortadan kaybolmadığı bir duruma düşmediklerinde hayal kırıklığına uğrarlar. Hipnoz hakkındaki bu tür temelsiz inançlar ve beklentiler eğlence olarak kullanılması ve romanlarda, filmlerde doğru olmayan bir şekilde tasvir edilmesi yüzünden ortaya çıkmıştır. | Offline
| |
02-01-2011, 01:35 AM
|
#4 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar HİPNOZLA İLGİLİ ORTAK YANLIŞ ANLAMALARIN TASNİFİ
Bu kitaptan mümkün olabilecek en iyi sonuçları elde edebilmek için başlığın iyi
anlaşılması gerekmektedir. En başta, hipnoz hadisesini gölgeleyen mitleri ve yanlış
anlamaları ortadan kaldırmak hayatî öneme sahiptir. Hipnoz Uykuya mı Denktir?
Beyin faaliyetlerini ölçen aletler açık bir şekilde uyku ve hipnoz arasındaki
elektroansefalogram (EEG) kalıplarında farklılıklar göstermiştir. Trans halindeyken tamamen uyanık olma ve uyku arasında bir yerlerde olduğunuz düşünülür. Daha derin hipnoza girdikçe uyku haline daha çok yaklaşırsınız. Hafif bir hipnoz durumunda uyanıklık haline daha yakınsınızdır.
Uykuda olmadığınız için çoğunlukla çevrenizin farkında olacak ve deneyim hakkındaki her şeyi hatırlayacaksınızdır. "Normal unutmanın dışındaki bir unutma, yalnızca bu etkiye dair telkinler verilmişse gerçekleşecektir." Transın Derinliği Önemli midir?
Uygulamalar sırasında ilgilendiğim birçok hasta hipnoz sırasında kendilerini bulundukları çevreye 'yabancı' hissetmedikçe işin etkisini göstermeyeceğini düşünürler. Daha sonra ulaşılan transın derinliğine bakmaksızın hayatlarında olumlu ve hatta kayda değer değişiklikler olmaya başladığında hoş bir şaşkınlık yaşarlar. Öyle görünüyor ki pek çok alanda, hafif trans durumlarında gayet iyi işler yapılabilir. Dolayısıyla çok daha verimli bir şekilde harcanabilecek olan zaman derin hipnoz durumlarına ulaşma takıntısıyla harcanmaktadır. Bu biraz, kuyudaki bir kovayı suyla doldurmaya benziyor. Amacınıza ulaşmak için kovanızı kuyunun en dibine daldırıp daldırmamanız fark etmez. Sonuçta aynı şeye ulaşırsınız: Suyla dolu bir kova.
Uygulamalarım sırasındaki gözlemlerim sonucunda herkesin hipnozu kendine has bir şekilde yaşadığına inanıyorum. Bazı insanlar derin transa diğerlerinden daha hızlı bir şekilde kayabilmektedirler. Herhangi bir yetenekte olduğu gibi; hipnoza girmek de uygulama yapmakla gelişir. Zaman geçtikçe doğal olarak derin durumlara geçtiğinizi fark edeceksiniz. Önemli olan nokta, bunun olmasına çabalamamanızdır; çünkü bu, zihninizi istenen düzeyden daha fazla sürecin içine sokacaktır. Hipnozda kendinizi normal hızınıza bırakmanız gerekir. Hipnozu nasıl yaşadığınızın öncelik verdiğiniz şey olmaması gerektiğini hep aklınızda tutmalısınız. Bunun yerine, derinliğine bakmaksızın, hipnozla kazanacağınız pek çok faydalar üzerinde odaklanmaksınız. Hipnozcu Kişiyi Kontrol Edebilir mi?
Pek çok uzman her türlü hipnozun aslında kendi kendine hipnoz olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu yüzden, bir hipnozcu size transa girişte başarılı bir şekilde rehberlik etse bile hipnotik durumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yalnızca sizin izninizle olur. Sizin işbirliğiniz ve yardımınız olmadan hiçbir şey gerçekleşemez. Hipnoza girmiş olsanız dahi kontrolünüzü asla kaybetmezsiniz. Yapmak istemediğiniz hiçbir şeyi yapmazsınız. Yalnızca sizin temel ilgilerinize denk düşen telkinlere uyarsınız. Hipnoz durumundayken günlük doğru ve yanlış anlayışlarınız da sizinle birlikte olacaktır.
Fakat, hipnozda olmasak bile, gerçekte faydamıza olmayan şeyler yapmamız konusunda ikna gücü yüksek kişiler tarafından kandırılabilir, tuzağa düşürülebiliriz. Teorik olarak aynı şey, dikkatsiz bir hipnozcunun varlığı sırasında da olabilir. Neyse ki böyle biriyle karşılaşma ihtimali bir hayli düşüktür. Yine de genel bir korunma kuralı olarak yetkin olmayan birine hipnoz yaptırmamanız akıllıca olacaktır.
Açıktır ki, kendi kendinizi hipnotik duruma soktuğunuzda ve kendi telkinlerinizi kendiniz seçtiğinizde, yani hem hipnozcu hem de denek olarak kendi kendinize hipnozu denediğinizde bunların hiçbiri sizi ilgilendirmeyecektir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde, sizdeki en iyiyi ortaya çıkarmaya yardım edecek bu telkinlerin mümkün olduğu kadar olumlu ve yapıcı hale nasıl getirileceğini öğreneceksiniz. Sizden önce pek çok kimsenin öğrendiği gibi hipnozun insanların kontrolünü ele geçirme süreci olmasından ziyade bireyleri güçlendiren, hayatlarının kendi kontrollerinde olduğunu hissettiren bir araç olduğunu öğreneceksiniz. Hipnoz Tehlikeli midir?
Belirli ilaçlar tarafından sağlananın aksine hipnoz tamamen doğal bir durum olduğu için, olumsuz yan etkilere sahip değildir.
Gerçekten, telkinler olumlu olduğunda maruz kalmayı bekleyebileceğiniz tek muhtemel yan etki hayatınızın ele aldığınız alanındaki yapıcı değişiklikler olacaktır. Yine de hipnoz her derde deva bir yöntem değildir ve ayrım gözetilmeksizin kullanılmamalıdır. Ne de denenmiş ve test edilmiş yöntemlere bir alternatiftir. Fakat tek başına veya başka yaklaşımlarla birlikte uygun bir şekilde kullanıldığında, hipnoterapi, çok güçlü ve faydalı etkilere sahip olabilir. Herkes Hipnotize Edilebilir mi?
Çoğumuz belirli derecede hipnoza girmek için doğal bir yeteneğe sahibiz fakat ciddi şekilde rahatsız olanları veya psikotikleri ve zihinsel özürlüleri içeren bir hipnoz edilemeyenler grubu vardır. Tabiî hipnotize edilmek istemeyen bireyler de bu kategoriye girerler.
İyi hipnotik kişiler her şeyden önce trans durumunu yaşamak isteyenlerdir. Şu da belirtilmiştir ki, aklı zayıf ve saf insanların daha kolay hipnotize edilebileceği yaygın inancının aksine iyi hipnotik kişiler yüksek seviyede konsantrasyona sahip ve hayal kurabilen kişilerdir. Önemli olan sizin iyi bir denek olup olmadığınız değildir; daha önce de belirtildiğ gibi, trans seviyeniz ne olursa olsun, durumu avantajınıza kullanarak ulaşmak istediğiniz şey için odaklanmak sizin için daha verimli olacaktır. Her şeyden önce, olumlu değişiklik için motivasyonunuzun ve isteğinizin olması en önemlisidir. | Offline
| |
02-01-2011, 01:38 AM
|
#5 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar SAHNE HİPNOZUNUN OLUMSUZ ETKİLERİ
Çoğu sahne hipnozcuları hipnozdayken deneklerinin onların kontrolünde olduğu efsanesini teşvik ederler. Bu, şovlarının başarısı açısından çok önemli olan büyülü ve mistik havanın yaratılmasına yardımcı olur. Seyirciler arasından hipnoza en yatkın olduklarına inanılanlar seçilir ve dirençli olacağı düşünülenler reddedilir. Biraz önce de belirttiğimiz gibi; rızası olmadan kimse hipnotize edilemeyeceği için; sahnedeki kişiler, gerçekten orada bulunmayı ve şovun bir parçası olmayı isteyen kişilerdir.
Hipnotize edilmiş olsun olmasın, denek, hipnozcudan ve seyirciden, beklenildiği gibi davranma konusunda bir baskı vardır; böylece herkes eğlenceli bir gece geçirebilir. Sahne hipnozcusu gönüllülerin hareketlerinin sorumluluğunu üstlendiğinden, bu, onlara engellemeyi terk etmelerini sağlayacak bir güven verir. Aynen insanların sonradan unutmayı tercih edecekleri davranışları için içtikleri içkiyi suçladıkları gibi; kabul edilemez herhangi bir davranış, hipnozcunun 'gücüne' bağlanabilir.
Klinik hipnoz sahne hipnozundan çok farklıdır. Aynen insanların Benim ofisimde Elvis Presley izlenimleri yapılmaz. Acı gerçek şu ki, sahne hipnozu eğlenceli olsa da ve hipnoz olayını halkın gözünde canlı tutsa da hipnoterapinin tıpta kullanılmasına dair yapılan teşviklere zarar verir. Hipnozun gerçek değerine gölge düşürür.
Bazı ülkelerde sahne hipnozu yapmak suç sayılsa da bu tür şovlar yazmak İngiltere'de gittikçe gelişmektedir. Hastalarım ofisime, benim sahip olduğumu düşündükleri bir çeşit büyü ve güç yüzünden onları bir şekilde kontrol edeceğim korkusu veya bir tek oturumda mucizevi bir tedavi beklentisiyle gelirler. Hipnozun eğlence sektöründe kullanılmasına izin verildiği sürece fırlatılıp atılması gereken efsaneler varolmaya devam edecektir. | Offline
| |
02-01-2011, 04:49 PM
|
#6 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar HİPNOZUN TARİHİ
"Benzer bütün bilimler büyüden ve batıl inançtan türemiştir, ancak hiçbiri kökenleriyle olan kötü ilişkisini sarsmada hipnoz kadar yavaş davranmamıştır."
CLARK HULL
Hipnozun kastî veya tesadüfen kullanımına tarih oyunca pek çok şekillerde rastlanabilir. Çoğunlukla inanca dayalı iyileşmelerde, büyü ve doğaüstüyle bağlantılı olmuştur. Hipnoz terimi yalnızca geçen yüzyıldan beri kullanılıyor olsa da muhtemelen tarihi insanlığın tarihi kadar eskidir.
Eski Mısır, Persler, Yunanlılar ve Romalıları içeren dünyanın eski uygarlıklarının çoğu telkinin gücünü ve hipnotik durumun kullanışlılığının farkına varmışlardır. Fakat elde edilen faydalar genellikle tanrılar tarafından olduğuna inanılan mucizelere atfedilmiş-tir. ilk tıbbi kayıtlar. Yunan "uyku mabetlerinde" gaipten gelen sözlerin sağladığı açıklanamayan iyileştirmelerden bahseder. İnsanlar bu mabetlere ricalarını bildirmek ve muhtemelen hipnotik bir şekilde sağlanan rüyalarının yorumlarını almak için gelirlerdi.
Özel bir terapi olarak hipnoz 18. yüzyıla dayandığından antik tarihe dalmak amaçlarımız açısından gerekli değildir. Aşağıdaki tarihsel bakış daha modern zamanlardan başlayacaktır. Modern Hipnozun Kökleri:
Frans Anton Mesmer (1734-1815)
Modern hipnotizmin Mesmer adında görkemli Avusturyalı doktorun çalışmalarına dayandığına inanılır. Mesmer, yıldızlardan görünmeyen manyetik bir akımın çıktığına ve bu akımın insanların sağlığını etkilediğine inanırdı. Bunun akışında bir dengesizlik olduğunda, hastalık ortaya çıkmaktaydı. Yıldızlar ve hastaarasındaki uygun akım, acı çeken hastanın vücudunu mıknatıslarla ovarak, sıvıyı yeniden dağıtarak böylece de sağlığını ona tekrar kazandırarak sağlanırdı. Zamanla, Mesmer, aynı faydaları, ellerini hastalarının üzerinde gezdirerek de ortaya çıkarabileceğini buldu. Bunu kendi vücudunda ve ellerinde bulunan "hayvansal manyetizme" atfetti.
Mesmer, 1778'de, Kral 16. Louis'nin davetiyle Paris'e gitti. Orada o kadar popüler oldu ki, kısa sürede, hastalarıyla teker teker ilgilenemeyecek hale geldi. Bu noktada meşhur "ba-ket"lerini keşfetti. Bunlar içinden demir çubukları fırlayan su ve demir parçacıklarıyla dolu büyük tüplerdi. Bu çubuklar hastalar tarafından yakalanıyor, böylece de onlar "manyetik akışı" alabiliyorlardı. Tam bir şovmen gibi, Mesmer, bu olaylar için elinde sihirli bir değnek olduğu imajını veren upuzun leylak rengi elbiseler giyiyordu.
Aynalar ve yumuşak bir müziğin bulunduğu bir tedavi odasında Mesmer, bir insandan diğerine geçerken, hastalar halka şeklinde el ele tutuşuyorlardı. Hastalarının çoğu kadındı ve Mesmer, çoğu zaman, dokunma ve darbeleri içeren hayli ziyade seksüel bir yaklaşıma sahipti. Bazen tedavi süresince, vücutlarının alt bölümünün oldukça yakın durmasıyla sonuçlanacak şekilde hastasının dizleri kendininkilerinin arasında duruyordu. Doktorların, onların göğsüne dokunacakları endişesiyle kadınların kalp atışlarını dahi dinlemedikleri bir çağda Mesmer'in yöntemi taciz olarak görüldü.
Tıp camiasını rahatsız eden bir şey de, Mesmer'in, doktorların çoktan vazgeçtikleri hastaları tedavi ediyor olmasıydı. 1784'de Kral tarafından "Mesmerizm"i inceleyecek bir komisyon görevlendirildi. Komisyonun bulgusu, iyileşmelerin manyetizmadan değil de hastaların inanmalarından ve hayal etmelerinden kaynaklandığı yolundaydı. Odak ve ters tepkilerin Mesmer'in teorileri ve gösterişçi tedavi yöntemleri üzerine yönelmesi önemli bir noktanın küçümsendiği anlamına gelir. Gerçek şu ki hastalarda bazen kayda değer olumlu değişiklikler olmaktaydı: imgelemin kullanımı gerçekten de tedavi edici olabilirdi. Mesmer'in gözbebeği olan Charies d'Eslon'un belirttiği gibi: "İmgelem tedavisi en iyiyse, neden imgelem tedavisini kullanmayalım ki?" Bu müdafaanın işitilebilmesi için uzun yıllar geçmesi gerekti.
Araştırmacıların ve Mesmer'in kendisinin dahi fark etmediği şey tedavi süresince hastaların muhtemelen bir hipnotik duruma giriyor olmalarıydı. Bu, manyetizmanın kendiliğinden etkisiyle değildi, daha ziyade Mesmer'in tedaviyi yürütme şeklinin ve yönteminin içindeki ritüellerin bir sonucuydu. Aynı zamanda, esrarengiz bir çeşit gücün güçlü telkinleri vardı; doğrudan ya da dolaylı telkinlerle iyileşme ortaya çıkıyordu.
Mesmer'in hipnoz tarihindeki yeri önemlidir; çünkü daha sonraları başkaları tarafından takip ve rafine edilecek bir alana, nihayetinde bugün bildiğimiz hipnoz uygulamasına dikkat çekmiştir. | Offline
| |
02-01-2011, 04:51 PM
|
#7 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar Markiz Armand de Puysegur (1751-1825)
Puysegur, Mesmer'le birlikte çalışan emekli bir askerdi. Onun tarihsel açıdan önemi bugün telkine yatkın olarak kategorilendirilecek hastaları gözlemesinden ve isimlendirmesinden geliyor. Puysegur, "yapay uyurgezerlik" veya "uyku" transı olarak bilinen derin trans haline bu tür bireylerin girebildiğini fark etti. Maalesef bu, hipnozun uykunun aynısı olduğu şeklinde yanlış fikre temel sağladı. Bu süre boyunca, doktorların azalmayan dirençleri yüzünden, Mesmerizm gezici fuarlarda şovmenler tarafından sunulan bir gösteri olarak kaldı. | Offline
| |
02-01-2011, 04:53 PM
|
#8 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar John Elliotson (1791-1868) ve James Esdaile (1808-1859)
Hâlâ mesmerizme şiddetle karşı çıkarken, tıp camiası, bir doktor olan Elliotson'un acısız ameliyat yapabilmek için bu yöntemi kullandığını öğrendiklerinde, onun Londra'daki Üniversite Hastanesindeki uzmanlık görevinden atılmasını sağladı. Stetoskopu İngiltere'ye tanıtmış olan Elliotson, Fitzroy meydanında kendi hastanesini kurmaya yetecek ve mesmerizmle ilgilenen bir dergi olan Zoist'i çıkaracak kadar destek ve saygı görüyordu. Elliotson'un çalışmalarından bir hayli etkilenen, Hindistan'da doktorluk yapan İskoç cerrah Esdaile, 300'ün üzerinde acısız ameliyat yapmak için mesmerizmi kullandı. 19 tane organ kesilmesinden bahsedilse de bu ameliyatların en yaygın olanları büyük tümörlerin çıkarılmasıydı. Kimyasal anestezi yöntemlerinin gelişmesiyle -1844'de azot oksit ve 1846'da eter- mesmerizmin ameliyat amaçlı kullanımı azaldı. | Offline
| |
02-01-2011, 04:56 PM
|
#9 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar James Braid (1795-1860)
İşte bu önemli noktada Braid isimli Edinburg'lu bir cerrah tarafından Mesmerizme ilgi yeniden canlandırıldı. Braid, "Hipnozun Babası" unvanını hak eder, çünkü yöntemin ismi Mesmerizm-den "hipnoz"a çeviren odur. Hipnoz kelimesi yunanca uyku anlamına gelen "hypnos"tan türemiştir. Daha sonra Braid, hipnozun uyku olmadığının farkına vardı; ama isim öylece kaldı. Bu yeni isim, Braid'in çalışmalarının, çoğu tıp adamı tarafından soğuk karşılanan ve profesyonel kabul edilmeyen kendisinden öncekilerin çalışmalarından ayrılmasını sağladı. Braid'in kabul edilmiş ve muhafazakâr bir tıp uzmanı olması ve bilimsel yaklaşıma önem vermesi hipnozun ilk defa saygı duyulan bir konuma yaklaşmasını sağladı.
Manyetik sıvılar olmadan hipnotik durumun kazanılabileceği fikrini ortaya atan ilk kişi Braid'dir. O, doğrudan vücudu etkilemek yerine, hipnozcunun, deneği yalnızca telkin yoluyla etkilediğine inanıyordu. Bu yüzden, hipnoz hadisesinin hipnozcunun sihirli güçlere sahip olması gereğinin aksine, deneğin telkine yatkınlığına bağlı olduğu sonucuna varmıştır. "Braidizm" olarak bilinen hipnotik bir uygulamada, kendisi uygun telkinleri verirken, hastalarından bir noktaya odaklanmalarını istiyordu. | Offline
| |
02-01-2011, 04:59 PM
|
#10 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar Ambrose-August Liebeault (1823-1904)
Hippolyte -Marie Bernheim (1837-1919)
Jean Martin Charcot (1825-1893)
Hipnoz 19 yüzyılın ikinci yarısı boyunca geniş bir şekilde incelendi ve uygulandı. O dönemde bu konuda katkıda bulunanlarından bazıları özellikle etkileriyle öne çıkmışlardır. Fransa Nancy'da pratisyen olarak çalışan Liebeault çalışmalarında hipnozu geniş ölçüde kullanmıştır. Uygun olduğunda, bildik tedavileri kullanmak yerine, hastaları hipnotik yaklaşımı kabul ettikleri takdirde, hastalarını bedava tedavi ettiğinden, hiç hastasız kalmıyordu. Liebeault'nun kliniğine onun sahtekârlık yaptığını kanıtlamak üzere gelen meşhur nörolog Bernheim onun çalışmalarından o kadar etkilendi ki; daha sonra Nancy Hipnoz Okulu'nun kuruluşunda Liebeault ile birlikte yer aldı.
Fransa'da aşağı yukarı aynı zamanlarda yine bir nörolog olan Charcot, hipnotize olabilmenin anormal bir sinir yapısının ürünü olduğunu iddia ediyordu. Bu, bizim de bugün inandığımız gibi, hipnozun doğal olarak ortaya çıkabilen günlük bir olay olduğuna ve normal kişilerin de eşit şekilde hipnoz olabileceğine inanan Bernheim ve Liebeault'nunkinin aksi bir görüştü. Charcot'un teorisi modern hipnoz görüşünün bir parçası haline gelmese de, bu derece saygın bir tıp otoritesinin hipnozu çalışmaya değer bulması, Braid'in hipnozu tıp camiası için saygın ve kabul edilebilir hale getirme çabalarına katkıda bulunmuştur. | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | Kendi Kendine Hipnoz Kitabından AlıntılarAlternatif Kişisel Gelişim ve Hipnoz Kendi Kendine Hipnoz Kitabından Alıntılar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhaba arkadaşlar,
Elaine Sheehann tarafından yazılan Kendi Kendine Hipnoz isimli kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım.
Sevgilerimle.... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Hipnoz telkin cd indir izle İstanbul Hipnoz nerededir kimdir Hipnoz çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Hipnoz hipnoz Hipnoz olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Hipnoz hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Hipnoz kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:10 PM.
|