Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Tartışma Fikir Telakisi

Uyarılar

2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Mayalar için 2012 yılı zamanların sonu. Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi

2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09-08-2007, 10:24 AM   #1 (permalink)
etf
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jun 2006
Mesajlar: 200
Tesekkür: 0
94 Mesajinıza toplam 280 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
etf is an unknown quantity at this point
Standart 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Mayalar için 2012 yılı zamanların sonu. Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli.

Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bilim adamlarına göre iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz. Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesi iddiaları ileri sürülüyor ve dünyadaki iklimlerin değişimi de buna bağlanıyor. "Kutuplar yer veya açı değiştirdiğinde kutuplarda buzlar eriyor. Kaldı ki, küresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar'a göre de daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi" deniyor. Acaba bunlar bilimsel olarak kanıtlandı mı? Bu soruya cevap olarak da, Dünyanın en az dört kez kutupsal kayma (Kuzey ve Güney Kutbu) yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı deniyor. Bazı belgesellerde dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel olarak açıklanıyor. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var deniyor. Bunun da en büyük nedeni güneşte meydana gelen değişimler. İlginç olan şey Mayalar'ın bunu bilmeleri ya da gerçekten bilip, bilmedikleri... İddianın bir diğer yanı da Mayalar'ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmaları ve bu şifreye göre dünya için 2012 yılı çok önemli. Ama neden şifre? Bu cevap verilemiyor....

Peki bu görüşe göre 2012 yılında dünya yok mu olacak? Mayalar 2012'yi insanlığın yeniden yukarı çıkışının yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor. Hatta farklı inançlarda yer alan Altın Çağ'a böyle ulaşılacağı da iler isürülüyor. Yani 2012'nin önemi burada. Düşen insanlık tekrar yukarı çıkacak ve bu çıkış 2012'de başlayacak. Yine iddialara göre çıkış süreci başladı, belki de 2012 bir final olabilir. Ancak tufanla kıyameti birbirine karıştırmamak lazım da deniyor. Yani kıyamet ruhsal bir değişim, tufan ise fiziksel bir değişim demek. Ayrıca kıyamet tasavvufi ve ezoterik anlamda ayağa kalmak ve uyanmak demek. Ve bu uyanıştan kastedilen şey ruhsal aydınlanma... Bu nedenle verilen tarih çok önemli. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de belirtiliyor nedeni ise Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvim arasındaki farktan kaynaklanıyor yani MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olması, aradaki 0 atlanmış. Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkat çekiyor. Şu anda bilimsel olarak ispat edilen dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği iddiası Mayalar'a referans olarak veriliyor. Deniyor ki, insanları bunu yeni keşfetse de, Mayalar bunun farkındaydılar.

Medyada Dilek Sancılı imzalı bir habere göre, bu iddiaların kaynağı ünlü astro fizikçi Coterelli... Onun bilgilerini bir BBC muhabiri Adrian Gilbert'in derlemesi sonucunda dünya kamuoyuna duyurdu. En önemli buluş da eski Maya kenti Palanque'deki Yazıt Tapınağı'nda bululan mezar taşının kapağındaki şifrenin çözülmesiyle oldu. Kapağın üzerindeki şerit motiflerini simetrik bir şekilde yan yana getirildiğinde ortaya bir Jaguarun ve bunun üzerinde de bir Yarasa sembolünün ortaya çıktığını gördüler. Mayalar'ın sakladıkları bu sembollerin bir anda belirmesi Cotterel'i şaşkına çevirmişti. Çünkü Mayalar'ın mitolojik yazıtlarında Jaguar beşinci yani bizim çağımızı, yarasa ise ölümü sembolize etmekteydi... Kapağın üzerinde açık bir şekilde görülen Güneş Haçı'nın üzerindeki delikler ise Güneş'in manyetik hareketlerini temsil etmekteydi. İşte bu Mayalar'ın gizli mesajıydı. Yani yaşanacak trajedinin sebebi Güneş'te meydana gelecek olan manyetik değişimlerdir.. İlginçtir ki şu andaki iklim değişiminin nedenlerini Güneş'e bağlayan bilim adamları da çok sayıda... Yalnız Mayalar'ın değil Sümer takvimlerinin de aynı tarihleri işaret etmekte olduğu da söyleniyor.

Astrolojik pencereden bakarsak...

Balık Burcu Çağı'na?inançlara göre aşağı yukarı milattan önce 6. Yüzyıl civarlarında girmiş olmalıyız. Bu dönem dünya üzerinde Antik Yunan Felsefesi'nin en etkin olduğu bir dönem. Aynı zamanda İbraniler'de de peygamberliklerin başladığı bir dönem. Doğuda ise Zerdüşt, Laotse, Buddha, Konfüçyüs, Jaina ve diğer öğretilerle birlikte yeni felsefeler ortaya çıkmış. Yani düşünce ve inanç akımlarında büyük bir gelişimin yaşandığı bir dönem.?Yine iddialara göre, daha da gerilerde Mayalar'da de altın çağlarını yaşamaktaydılar. MÖ 2000'lerde başlayan Koç Burcu çağının girişinde Meksika'da ve Mısır'da piramitler inşa ediliyordu. Daha önceki tarihlere inebilmek için yeterli bilgi olmadığından genel bilgiler vermekten öteye geçilemiyor. Yaklaşık MÖ 8400-8000 arasında Aslan Burcu'ndan çıkıp Yengeç Burcu'na girmiş olabiliriz. Astronomik hesaplara göre ise, Kova Burcu'na girilen tarihten tam 11.027 sene öncesini kabul etmeniz gerekir. Fakat bu sayı sadece matematik bir çözümlemedir. Çünkü bu kadar uzun bir zaman periyodu içinde dünyanın beklenmedik değişmelere maruz kalmış olması her zaman mümkündür hatta kesindir.?Efsanevi Atlantis kıtasında da, bilgelerin kıtanın batacağını anlayıp aşağı yukarı bu tarihte ayrılmak ihtiyacını hissettikleri söyleniyor. Ama bunlar da birer iddia... Acaba yararlı mı? Hayır, aksine çöküşün yaşanacağını haber veriyorlar yani kötümserler, ötesi ise iyi olacak... Ama kimlere..?

Ya da kimler onlar..? Cevabı bilemiyoruz ama bizlerin olmayacağını sanırım biliyoruz...

---Alıntı---hurriyet.com.tr

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

etf isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-08-2007, 01:02 PM   #2 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Aug 2007
Mesajlar: 48
Tesekkür: 0
26 Mesajinıza toplam 28 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yasemince is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

merhaba etf
cok ilginc ...gecen sene bende buna benzer bi yazi okumustum yani 2012 tarihi önemli olsa gerek kendi firkimide yazmadan gecemiyecegim insanlarda kiyamet kopacak dunya elden gidiyor diye bir panik görüyorum son zamanlarda... bir ara bende panikledim aman ne yapsam ne etsem diye ...kocaman bir hic yapacak bisey yokki yasamam gerektigi gibi yasiyacagim onun icin endiselenmiyorum
birde bu yaziya bak istersen belki ilgini ceker

Foton kuşağı

Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya sahip olacaklar. Bu olay sırasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek, önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.
Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer.
Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya'mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak:
1. gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
Kısaca, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak.
Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene'nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz.

Kaynak:
http://bluepoint.egenet.net

İstanbul -31.03.2004

yasemince isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 15-11-2007, 07:27 PM   #3 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 432
Tesekkür: 0
141 Mesajinıza toplam 392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
üç_gömlek is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

2012 son mudur başlangıç mıdır bilmiyorum.ama biçok insan için bir son,biçok insan için de başlangıç olabilir.hepimiz için güzel bi başlangıç olsun inşallah.
üç_gömlek isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 15-11-2007, 09:15 PM   #4 (permalink)
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 2
Tesekkür: 0
2 Mesajinıza toplam 2 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ozgurkurdas is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Foton Kuşağına Gireceğimiz Bilimsel Olarak Kesinleşmişmi ?
ozgurkurdas isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 15-11-2007, 10:59 PM   #5 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 432
Tesekkür: 0
141 Mesajinıza toplam 392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
üç_gömlek is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

herkese merhaba

foton kuşağı diye muhabbetler geziyor ortalıkta ama bilgim yok fazla.elektronik aletlerin birkaç gün
çalışmayacağı falan ama o sanırım manyetik tersinme olurken yaşanacaktı.manyetik tersinme
bildiğimiz gibi dünyanın kutuplarının yer değiştirmesi.yani pusula şimdi kuzeyi gösteriyorsa
manyetik tersinmeden sonra güneyi gösterecek.dünya birkaç günlüğüne duracak.elektrikli
aletler çalışmayacak.ve sonra dünya tam tersine dönemeye başlıyacaktı.yani güneşin batıdan
doğması.böyle bilgiler işte.hatta bu akşam buraya makale atacaktım siteye ama vazgeçmiştim.
manyetik tersinme yazıp aratınca çıkıyor konu hakkında yazılar.ve bunun oluşma süreci de başlamış
yazılanlara göre.

bir de foton kuşağına girince dna sarmallarında değişiklikler olacağı isteyenlerin öleceğini
ölmeyenlerin de dünyada ebediyen cennet hayatı yaşacağı vs vs şeyler var.ama dikkat
ederseniz evanjelistlerin inandığına göre de hz.isa gelince kendisine inananlarla göğe yükselecek
kıyamet kopacak ve isa inananlarla dünyaya inecek ve sonsuza dek dünyada cennet hayatı
yaşayacakları evanjelistlerin inançları arasındaydı yanılmıyorsam.

yani bitakım mezheplerin mensupları bilimsel makale diye bize inançlarını mı empoze etmeye
çalışıyorlar bilmiyorum.ama benim yolum mevlananın yoludur.bilim adamlarının yeni anladıkları
şeyleri o asırlar önceden biliyordu.hatta ve hatta insanlar tek tük parça parça bilgiye sahiplerken
mevlana biçoğuna sahipti.parapsikoloji,çekim yasası vs. ve bunların hepsini bilen mevlananın asıl
gayesi tanrıya varmaktı.havada yürümektir,uçmak kaçmak birer vakit kaybından başka
bişey değildir onlar için.zaten parapsikolojide ilerlemek için bu tür yetenekler amaç olursa ulaşmak
zorlaşıyor.daima amaç değil araç olmalıdır bildiğim.

işte bazı yerlerde deniyor ya,tanrı ile kul arasına girilmez diye.burada olan şey tanrı ile kul arasına
girmek değil mevlana gibilerin, benim gibi bilgisi az olanlara rehberlik etmesidir.tanrı ile kul arasına
kimsenin girdiği yok.sadece yanlış olan varsa düzeltiliyor onlar tarafından. arz ederim.
üç_gömlek isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-11-2007, 02:45 PM   #6 (permalink)
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura about
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

arkadaşlar manyetik tersinmeyle ilgili konuyu belki arzu edenler olur diye buraya aktarıyorum..

DÜNYA'NIN MANYETİK ALANI DEĞİŞİYOR: KUTUPLAR NEREYE KAYIYOR?

Pusulanın iğnesi bir gün, kuzey yerine güneyi gösterecek. Gezegenimizin manyetik kutupları, binlerce yıl süren dönemlerin ardından, yer değiştiriyor. Bize olağandışı gibi görünen bu durum, aslında milyarlarca yıldır tekrarlanıyor. Ne var ki, insanoğlu tarihi boyunca böyle bir değişimle hiç karşılaşmadı. Dünya'nın manyetik alanı, bizi kozmik ışınım gibi tehlikelerden koruyan bir kalkan. Manyetik kutupların yer değiştirmesi sırasında, manyetik alanın önemli ölçüde azaldığı düşünülüyor. Bu nedenle, değişim sürecinin özellikle gezegenimizdeki yaşam üzerinde birtakım etkilerinin olması kaçınılmaz. Bilim adamları, şimdi yeni bir değişim sürecinin başlamak üzere olduğunu vurguluyorlar. Hatta birçoğuna göre, bu süreç çoktan başladı bile.

PERİYODİK TERSİNME

Manyetik alandan, yalnızca pusulayla yönümüzü bulurken yararlanmıyoruz. Aslında, yeryüzündeki yaşamın ona bağlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü manyetik alan, bizi uzaydaki zararlı ışınımdan korumakla kalmıyor, yeryüzünde ve denizlerde yaşayan birçok canlı, yönlerini bulabilmek için de manyetik alandan yararlanıyor. Peki, ya bu alan bir gün yok olursa, ya da tersinirse (yer değiştirirse) ne olur? Araştırmalar, gezegenimizin manyetik alanının düzenli olarak yer değiştirdiğini gösteriyor. Yer değiştirme süreci, yüz bin ila bir milyon yılda bir gerçekleşiyor ve ortalama 5.000 yılda tamamlanıyor. Bu süreler bize uzun gibi görünebilir.Ancak yapılan son araştırmalar, yeni bir tersinmenin eşiğine gelmiş olabileceğimizin ipuçlarını veriyor.

Yer değiştirme(tersinme) sürecinde, manyetik alan ciddi bir kararsızlık yaşıyor. Hatta bu sırada, uzun bir süre iki kutuplu manyetik alanın şiddeti, önemli ölçüde düşüyor. Çok kutuplu bir manyetik alan oluşuyor. Manyetik alanın şiddetinde, son birkaç yüzyıl içinde gözlenen hızlı düşüş, bilim çevrelerinin dikkat çekiyor. Geçmişle ilgili kayıtlara bakıldığında, böyle bir düşüşün, bir kutup tersinmesi öncesi gerçekleşen, tipik bir durum olduğu görülüyor.

OZON TABAKASININ BOZULMASI

Manyetik alanın şiddetinde ve biçiminde oluşacak değişiklikler, yüklü parçacıkların, atmosfere giriş biçimini etkileyecek. Bu durum, kutup ışıklarına ilgi duyanları belki sevindirecek; ancak yeryüzüne ulaşan zararlı ışınımın önemli ölçüde artmasına neden olacaktır. Eğer bu durum, atmosferdeki ozonun bozunmasına yol açarsa, morötesi ışınımın yeryüzüne daha fazla ulaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu olayın elektronik altyapıya vereceği zararın yanında; daha korkutucu olan, aşırı radyasyonun yol açacağı kanser ve genetik mutasyonlardır.

Bazı araştırmacılar, belli dönemlerde canlıların büyük bölümünün soyunun tükenmesini, manyetik kutupların değişim sürecine bağlıyorlar. Yeryüzüne ulaşan yüklü parçacıklar, ayrıca iletişim hatlarına ve yörüngede dolanan uydulara ciddi zararlar verebilirler.

PUSULANIN İBRELERİ DEĞİŞİR

Manyetik alanın kaybolması, manyetik kutupların yer değiştirme sürecinde, orta noktaya karşılık geliyor. Yer değiştirme(tersinme) tamamlandığında, pusulaların ibreleri kuzey yerine güneye, Antartika'ya yönelecek.
Eski kayalar içine hapsedilmiş manyetik mineraller, son 100 milyon yıl içinde, yaklaşık 170 kere kutup yer değiştirmesi(tersinme), yaşandığını gösteriyor. Dünya'nın en son manyetik tersinmesi ise, 780 bin yıl önce yaşanmış. Dünya'nın eski zamanlarında, tersinim periyodunun her yüz yada bin senede bir olduğu düşünülüyor.

JEOMANYETİZMA VE PALEOMANYETİZMA

Manyetik alanın tersinmesini ve zamanını araştıran bilim dalları vardır.
Bu bilim dalları; Jeomanyetizma ve Paleomanyetizma'dır. Bu iki bilim dalı, Yer'in Çekirdeği'nden, uzaya kadar Yer manyetik alanını, Yerküre yapısı, dinamiği ve gelişimini konu alan çalışmaları kapsar.

JEOMANYETİZMA

Jeomağnetizma uzmanları, günümüzde yerin mağnetik alanını ölçerek, yermağnetik alanının kökenini araştırmaya çalışırlar.

Yer'in manyetik alanının özelliklerini kısaca açıklayalım:Havada yatay bir düzlem üzerinde, serbestçe hareket edebilen bir mıknatıs çubuğun veya aynı durumda olan pusula ibresinin, bir ucu sağa, sola hareket ettikten sonra; Yerküresi'nin coğrafik kuzey kutbuna yönelir. Ancak ibrenin hareketsiz duruma geldiği anda gösterdiği bu yön, tam olarak coğrafik kuzey kutup noktası değildir. Buna yakın yerin kuzey manyetik kutbudur ve bu iki nokta arasında 11.6 derecelik bir açı vardır.
Pusula ibrelerinin gösterdiği yön ile, coğrafik kutup noktası arasındaki açıya sapma açısı veya deklinasyon açısı denir ve (D)harfi ile gösterilir.Bu açı, her yerde farklı değerler alır. Sapma açısının sıfır olduğu yerlerde, pusula ibresi, aynı zamanda coğrafik kuzey kutbunu gösterir.

PALEOMANYETİZMA

Kayaçlardaki doğal kalıcı manyetizmanın yönlerinin ölçülerek,Yerin manyetik alanının, jeolojik, arkeolojik ve kozmik geçmişteki durumunun incelenmesi yöntemine, paleomanyetizma denir.

Paleomanyetik araştırma ,arazi üzerinde, çok sayıda yönlü kayaç örneği almakla başlar.Volkanik kayaçlarda birçok lav akıntılarından, sediment kayaçlarda ise, en az on binlerce senelik serilerinden değişik örnekler toplamak gerekir.
Paleomanyetizma uzmanları, kıtalar ve okyanuslardan elde edilen kayaç ve sedimanlarda varolan fosil(kalıntı) mıknatıslanmayı yorumlarlar. Bu kayaç ve sedimanlar; okyanus tabanı yayılması, kıtaların kayması ve yer manyetik alanın, Kutup yer değiştirmeleri gibi kayıtları, üzerinde barındırırlar. Jeomanyetizma ve Paleomanyetizma çalışmalarında, bir diğer anahtar kavram; manyetik minarelerin fiziksel ve kimyasal yapısıdır. Ayrıca elektromanyetik dalgalarla yer içinde yapılan indüksiyon, Gezegenimiz içindeki derin yapılar hakkında bize bilgi verir.

MANYETİK KUTUPLARIN DEĞİŞİM İZLERİ KAYALARDA

Gezegenimizin geçmişinde gerçekleşmiş manyetik kutup değişimlerinin, izlerini aramak için en uygun yer kayalar. Manyetit ve hematit gibi demir oksitleri, mıknatıslanma özellikleri sayesinde, geçmişin kayıtlarını tutarlar. Yanardağ patlamaları sırasında akan lavlar, mıknatıslanma özelliği olan demir bileşiklerini de, yeryüzüne taşır. Sıcak lavlar, sıvı halde olduğundan, içerdikleri demir bileşikleri, Dünya'nın manyetik alanına göre yönlenirler. Lav katmanı, yaklaşık 580°C ye soğuduğunda katılaşır. Ve hareket edemeyen demir bileşikleri, lavın katılaştığı andaki manyetik alanın yönünü, kaydetmiş olurlar. Bu kayaların, tarihlendirmesi yapılarak ve içerdiği demir oksit minerallerinin yönüne bakılarak, manyetik alanın ne zaman ne biçimde olduğu anlaşılabilir.Hatta manyetik alan şiddeti bulunabilir.
Manyetik alan tersinmelerinin kronolojisi belirlenirken, ilk olarak yeryüzündeki kayaların, geleneksel tarihlendirme yöntemleri kullanılarak, yaşları bulunuyor. Bu, araştırmacıların kayaların ne kadar süre önce oluştuğunu, dolayısıyla ne zaman mıknatıslandıklarını bulmalarını sağlıyor.

OKYANUS TABANINDAKİ İZLER

Daha duyarlı ölçümler, okyanus tabanın tarihlendirilmesiyle yapılabiliyor. Okyanus tabanını oluşturan kabuk, çok düzenli ve sürekli bir biçimde oluşuyor. Okyanus ortası sırtlardan dışa doğru ilerleyen kabuktaki mıknatıslanma anormallikleri, gezegenimizin manyetik alanındaki değişimleri gösteriyor.

LAV AKINTILARININ YÖNÜ

Kutupların yer değiştirmesi süreçleriyle ilgili, herkesin düşünce birliğinde olduğu bazı noktalar da var. Öncelikle, manyetik alanın şiddeti, tersinme sırasında, öncesine ve sonrasına göre düşük oluyor. Bu durum, Oregon'daki Steens Dağı'ndaki gibi, lav akıntılarıyla oluşmuş katmanlardan elde edilen çok sayıda veriyle desteklenmiştir.
Steens Dağı'ndan elde edilen veriler, o sırada meydana gelen tersinme sürecinin, başka dönemlere ait başka kayıtlarda da olduğu gibi, toplam 5000 yılda tamamlandığını gösteriyor.

California Üniversitesi'nden Rob Coe ve ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nce yürütülen çalışmada, kutupların değişme süreci başından sonuna izlenebiliyor. Coe ve Prevot, alan yönünün çok daha kısa sürede önemli ölçüde değiştiğini gösterdi. Bu ancak, manyetik alanın birkaç gün gibi çok kısa bir süre içinde, önemli ölçüde yön değiştirmesiyle açıklanabilir. Lav akıntısı bir yerde biriktiğinde, dışarıdan içeriye doğru, alttan ve üstten soğumaya başlar. En son, birikintinin ortası soğur. Soğuma uzun sürmediği için, genellikle bir katmanın her yerinden alınan örnekler,aynı yönü gösterir. Ancak, Steens Dağı'ndaki bu iki katmanın, altından ve üstünden alınan örnekler bir yönü gösterirken, katmanların ortasından alınan örnekler, bir başka yönü işaret ediyor. Bu katmanlardan biri, katmanın soğuma süreci boyunca, manyetik alan yönünün 80° kadar değiştiğini gösteriyor. Böyle bir katmanın, yaklaşık 13 günde soğuyabileceğini tahmin eden araştırmacılar, değişiminde, bu süre içinde gerçekleştiği sonucuna vardılar. Coe ve Prevot'un Steens Dağı'ndaki verilerle ilgili bu ilk yorumları, 1995 yılında Nature dergisinde yayımlandı.

Özellikle bir konuda, manyetik alanın tersinmesini tetikleyen mekanizmanın, ne olduğu konusunda hala kimsenin net bir düşüncesi yok.

MANYETİK ALAN ŞİDDETİ AZALIYOR VE KALKAN ZAYIFLIYOR

ABD'deki Minnesota Üniversitesi'nden Stefanie Brachfeld ve Subir Banerjee'nin, geçtiğimiz aylarda yayınladıkları veriler, gezegenimizin toplam manyetik alan şiddetinin, 500 yıl önce azalmaya başladığını ve bunun dikkate değer bir azalma olduğunu göstermektedir.Manyetik alanın azalması, şimdiden bazı yerlerde kendini belli ediyor. Örneğin, günümüzde ölçülen en düşük manyetik alan şiddeti, Atlantik Okyanusu'nun güneyinde bir bölgede bulunuyor. Bu bölge,
yapay uydulara zarar verebilecek düzeyde, yüklü parçacıklar içeriyor.

Alçak yörünge de dolanan ve yörüngeleri bu bölgeden geçen uydularda bazı bozulmalar gözleniyor. NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden Jim Heirtzler, gezegenimizin manyetik kutuplarındaki alan şiddetinin azaldığını söylüyor. Ve çok kutuplu hale gelmesi nedeniyle, birkaç yüzyıl içinde, belli bölgelerdeki manyetik alan şiddetinin, sıfıra kadar düşebileceğini ilave ediyor.

Normalde manyetosfer, bu parçacıklara karşı yeryüzünden yaklaşık 64.000 kilometre yüksekte, küresel bir kalkan oluşturur. Bu kalkanın zayıflaması, ya da manyetik alanın çok kutuplu hale gelerek parçalanması söz konusudur. Bunun sonucu olarak, Güneş rüzgarıyla gelen yüksek enerjili parçacıkların, atmosfere ulaşması, atmosferde ve yeryüzünde bazı yıkımlara yol açması bekleniyor.

CANLILAR ŞAŞKINA DÖNER

Manyetik kutupların değişme süreci, en çok canlılar etkileyecektir. Özellikle göç eden canlıların etkilenmesi kaçınılmaz. Çünkü bu canlılar, yönlerini bulurken büyük oranda manyetik alandan yararlanıyorlar. Yeryüzündeki türlerin büyük bölümünün, belli dönemlerde ortadan kalktığı biliniyor. Kuşlar, deniz kaplumbağaları, arılar ve balinalar gibi birçok tür bu değişimden etkilenecek. Ancak, bu canlı türleri birçok defa manyetik kutup tersinmelerini yaşamışlar.



KUZEY KUTBU KAYIYOR: "HANGİ HIZLA VE NEREYE?"

Dünya'nın kuzey manyetik kutbu, Kanada'yı 'terk etti'. En az 400 yıldır, Kanada'ya 'ait' olan Dünya'nın manyetik kutbu, bu ülkeyi 'terk etti'. Bugünlerde Arktik'te, bilim gezisini tamamlayan Kanada Doğal Kaynakları Jeomanyetik Laboratuvarı Başkanı Leri Nüitt Ottava şöyle diyor:

"Yer değiştirme özelliğine sahip olan manyetik kutup, örneğin XVII yüzyılın başından beri Kanada Arktiği'nin sınırları içerisindeyken, Kanada sınırlarının 200 mil dışına çıkmıştır. Hassas ölçümler, manyetik kutbun bizim sınırlarımızın dışına çıktığını göstermiştir, Fakat hala eskisi gibi ona en yakın ülkeyiz."

1904 yılında kutup araştırmacısı Rual Amundsen, manyetik kutbun, Kanada Arktik bölgesinde olduğunu tesbit etmişti. Yaklaşık 1600 yılların sonundan beri Kanada'da bulunmaktaydı.

Kısa zaman öncesine kadar Kutbun kuzey ve kuzey batı yönünde yılda 10km ilerlediği sanılırdı. Fakat 2001 yılında bilim adamları, hızın yılda 40 km'ye ulaştığını ve XXI yüzyılın ortalarında, kutbun, Rusya topraklarında olabileceğini belirtmişlerdir.

Dünya'nın manyetik alanı, zayıflamakta ve bilim adamlarına göre bu da, tüm canlı yaşam formu için tehlike oluşturmaktadır.

KUTUPLAR TAKLA MI ATACAK ?

Dünya'nın manyetik alanı zayıfladıkça, gezegendeki tüm canlı varlıkları,ciddi tehlike altına sokmaktadır. Bilim adamlarının hesaplarına göre bu süreç,yaklaşık olarak 150 yıl önce başlamış ve son zamanlarda hızlanmıştır. Şu anda manyetik alanı, %10-%15 zayıflamıştır.Uzmanlara göre bu olay,önümüzdeki dönemde, manyetik alanların kuzey ve güney manyetik kutupları yer değiştirirken, takla atması durumu ile ilgilidir.

Bu süreç devam ettikçe, gezegenin manyetik alanı giderek zayıflayacak, sonra pratik olarak yok olacaktır. Arkasından da, ters kutuplaşmaya sahip olarak yine ortaya çıkacak. Daha önce, Kuzey kutbunu gösteren pusulanın okları, şimdi Güney kutbunu gösterecektir. Çünkü konum değiştireceklerdir.

SONUÇ

Manyetik alan, Dünya yaşam formu üzerinde, çok önemli etki etmektedir. Bir taraftan, gezegeni, uzayın derinliklerinden ve Güneşten gelen zararlı yüklenmiş parçacıklardan korurken; diğer taraftan da, her yıl göç eden canlı varlıklara yol gösterici görev yapmaktadır. Bu alanın yok olması durumunda, hiç kimse tam olarak Dünya'da ne olabileceğini tahmin edememektedir.

Aysel Kargıoğlu

Kaynak: 1) Bilim ve Teknik, Haziran 2004.
...........2) Discovery (Bilim ve Teknik, Ekim 2005).
...........3) www.İstanbul.edu.tr/yerküre/jeomag
__________________
bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar..
hülyaa isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-11-2007, 09:38 PM   #7 (permalink)
Çevirmen
 
eylulx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 312
Tesekkür: 4
112 Mesajinıza toplam 354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
eylulx is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

elektrik seyler calismayacak miymis!!!! aan allahim sac kurutma makineside mi calismayacak yoksa.olamaz ..! ya saclarim ne olacak!!!!!!
__________________
su.21
eylulx isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-11-2007, 09:44 PM   #8 (permalink)
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura about
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Alıntı:
SuMBuL Nickli Üyeden Alıntı
elektrik seyler calismayacak miymis!!!! aan allahim sac kurutma makineside mi calismayacak yoksa.olamaz ..! ya saclarim ne olacak!!!!!!
boşver her yer kapkaranlık olacak zaten...kimse görmez saçlarını...
__________________
bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar..
hülyaa isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 16-11-2007, 10:08 PM   #9 (permalink)
Çevirmen
 
eylulx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 312
Tesekkür: 4
112 Mesajinıza toplam 354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
eylulx is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

aaaa olur mu hic heryer karanlik olucak.her yer karanlik bile olsa ben yinee guzel olmaliyim degil mi!!!!
__________________
su.21
eylulx isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 17-11-2007, 01:20 AM   #10 (permalink)
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura abouthülyaa has a spectacular aura about
Standart Ynt: 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

şimdi birde 2012 den sonraki dünyanın haritasına bakalım.. dusun

DÜNYAMIZIN GELECEKTEKi HARiTASI



Bu sayfadaki haritalar gelecek tahmincisi (kahin degil futurist) Gordon-Michael Scallion tarafindan yapilmistir.
Ve 23 yillik bir birikimin sonunda ortaya çikarildigini ekliyor.
Haritalarda göreceginiz beyaz çizgilerle belirtilen yerlen günümüz dünya haritasinin durumudur.Nerelerin yok oldugu açikça belli.
ilginç bir nokta ise Haritalar dünyanin 2012 yilindan sonraki halini göstermektedir.


AFRiKA ASYA


AVUSTRALYA AVRUPA


KUZEY AMERİKA

GÜNEY AMERİKA


ANTARTİKA

Ürkütücü gibi görünüyor,ancak bilmemizde fayda var..inanıp inanmamaksa bize kalmış tabi..
__________________
bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar..
hülyaa isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı?

Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi 2012 yılı son mu yoksa başlangıç mı? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Mayalar için 2012 yılı zamanların sonu. Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:41 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.