öncelikle tüm dostlara bir kahve ikram ediyim.:)))
burada sizleri görünce okadar mutlu oldumki...canlarım ya , çok güzel etrafta birielrinin olduğunu bilmek.Ankaraya yeni geldim bi iki saat oldu. bu yüksek lisansın en çok Ankaraya dönüşünü ve kaytardığım vakitlerini seviyorum.:))
bizim bi kuş vardı. rahmetli olmuş. annesini çok severdim. anneside rahmetli. yumurtadan çıktığı vakti bilirim elimde az mı sevmiştim. 15 yaşında falan vardı. orta okuldaydım ozaman. annem hayvanında sana benzemiş huysuz derdi. lulu koymuştum adını. kendine munhasır bir hayvandı.cadalozdu. ısırdımı parmağımı bırakmazdı. sallanırdı ucunda. ha diyeceksiniz parmağında ne işi var.
işte bitlernirdi hastalanırdı , alırdık ilaç neyin verelim diye. bir başkmışım gagası içime işlemiş...
iyi hayvandı rahmetli. tanırdı beni...bilirdi. kızdığı zaman olurdu. canı yanardı , yemi az kalırdı , bakardı gözüme bi bakış atardı ama kusmezdi. kaçmazdı gitmezdi. bırakmazdı.insandan vefalıydı lulum.annem izin vermiyor artık alıyım eve bi miniş. gerçi arada alıyorum o yazlıktayken. geçen yaz aldım. ankara dakiler bilirler , ulusta
halde ucuzdur bu kuş , civciv milleti. aldım böyle bi tane limon gibi. ama ufacık. bide dil avr pabuç kadar. eve geldim ,akfesi annem kaldırmış yok ....ddedim al burdan yak. hayvanı napcam akşam akşam , kaldı ayakkabı kutusunu içinde. dedim sabah komşudan isterim. onun kulta yakınlarda rahmetli olduydu. eee geceyi ansıul geç,recek..? ben bi tül buldum , onu kutunun etrafına zımbaladım .. su ve yemide koyarak hayvanı civciv gibi kutunu içine salıverdim.gecceyi oyle geçirdi.
bu arada otobuste gelirken bi iki kara aldım.yüreğe dair elbet