THE SECRETİN ASIL SIRRI(Haşmet Babaoğlu)

[filming]

Hıdrellez Gecesi ==

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar Vikipedi, özgür ansiklopedi

keops Nickli Üyeden Alıntı

Geleneksel hurafelerle tatmin olmayan ama hurafesiz de kalamayan; dinlerin ortodoks yorumları ve ibadet modelleriyle uyumsuz ama gündelik hayattaki maneviyatsızlıktan da mustarip günümüz insanının bu tezden çok etkilenmesinde şaşacak bir yan yok elbette.

Demek ki dinlerin Ortodoks yorumlarının ve ibadet modellerinin,yepyeni gelenekdışı hurafelerinin ötesinde bir benzerlikten dolayı etkileniyor,bu denli benimsiyor,bizim günlük hayattaki maneviyatsızlıktan muzdarip bu bencil alık,saf insanlarımız. Belki de hayatlarındaki bu maneviyatsızlıktan rahatsız olmayanlara nazaran bu kadar mustarip oldukları için bu kadar saflar.Ben deniz de o safların saflarında yeralmakta olup,bu noktada onlara derim ki: Benzer İzanlı Zatlar iLE BİRLİKTE OLMAYA ÇALIŞIN. Kalkıp ta neden işe yararmış, neden işe yaramazmış tartışmasına girmeyin boşuna.Aman ha girmeyin sakın!Sonra bir de çetin cevize rastlarsınız,Üstelik onlar Tanrı’nın adını ağızlarına almasını da çok iyi bilirler; bilirler de onların Tanrı’yı kullanmalarıyla Tanrı’nın insanı kullanması arasındaki farkı anlayamazlar. “Siz yaratıcı enerji benim vasıtamla çalışıyor,şimdi realitemi isteklerim doğrultusunda yaratıyorum dediğinizde ”, ezberledikleri Tanrı’nın adına sizi topa tutar,size zehir ikram ederler.

[filming]

Geçenlerde başıma geldi.Dostumuz Benzer İzanlı Zatlardan(BİZ’ den biriyken:Benzer niyetlerle gecenin o saatinde, aynı forumda, yer alan iki zattan biri;diğeri de bendim; gelişmek isteyen paylaşımcı,bir dosttu.) biriydi.BİZ’i bir araya getiren şey, gecenin o saatinde, o anki niyetlerimizle uyum içerisinde olmak,bizim gibi gelişmek isteyen insanların bulunduğu bir ortamda yer almak iken anlattıklarımı okurken, hoşuna gitmeyen şeyleri fark etmeye,eleştirmeye başladı ve bu ivmeyle işi “……. bizden değilsin” noktasına kadar taşıdı. Bana her ne istiyorsam olma,yapma ve sahip olma iznini vermeye istekli olmadığı noktada BEN(cil) (aynı) izanlı zatlardan değildim gerçekten.Tencere-kapak ilişkisiyle ilgili yazılarım üzerine beni kalaylamaya çalışıyordu.Sanırım beni tencere zannetmeye başlamıştı.

[filming]

Kimiz BİZ

“Kötüler Tanrı’yı, Tanrı ise iyileri kullanır.”

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=TOQv1GmJbME

Eğer BİZ tencereysek bu da size kapak olsun. (BİZ’i tencere zannedip din dersi vermeye kalkanlara…)

[filming]

keops Nickli Üyeden Alıntı

The Secret’ın asıl sırrı (Haşmet BABAOĞLU yazıyor)

The Secret bir operasyon.

İnsanlığın binlerce yıllık hayal-dua-dilek-adak kültürünün içinden Tanrı kavramını çekip çıkartma operasyonu...

“İstersen olur” diyor The Secret.

Ama kim “ol” duracak?

Kimse!..

“Zaten yasa böyle” diyor The Secret.

Tanrı’nın adını ağzına almıyor. Onun yerine sürekli “evrene güvenin, inanın, inanç duyun” diyor.

İnsanların- Tanrı’nın adını ağızlarına alıp ta birbirlerine küfrettiği, birbirlerini topa tuttuğu, O’nu kendi çıkarları doğrultusunda bir korku aracı olarak kullanarak insana karşı çalışır hale soktuğu-kültürünün içinden bu denli kirletilmiş Tanrı kavramanı çekip çıkartmak (yerine kirletilmemiş “Evren, Yüce Sevgi, Yaratıcı Enerji, Işık, Evrensel Zeka, vb.” kavramlarını koymak) Tanrı’yı insanın içinden çekip çıkartmaktan daha iyidir.

[filming]

keops Nickli Üyeden Alıntı

The Secret’ın asıl sırrı (Haşmet BABAOĞLU yazıyor)

The Secret.

Ancak işin bilim tarafından baktığınızda da sorun şu: Bilimde ne böyle bir yasa var ne de böyle bir evren vizyonu!

Ayrıca işin bilim yönüne baktığınızda da “Dış dünyanın iç dünyamızdan daha gerçek olmadığını,içimizde olanın dışımızda olanı yarattığını” söyleyen bir Bilim modeliyle karşılaşıyoruz. Bu yeni evren vizyonuna bilimin gözüyle de bakmak aydınlatıcı olacaktır:


[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=z9fHe_GeDLI

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=IBSV-T4etEE

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=q6688KvQ-XM

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=VToGQQziado

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=kSqacP2CEhI

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=qdGw-UQbpXc

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=1TtuJVRJXf0

[filming]

[center]İnsanlarda tek güzel kanun
suyu ışk yapmaları,
hayali gerçek yapmaları,
düşmanı kardeş yapmalarıdır.




[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=xnGbdlcKKxM

Bu şiiri BİZ'e,tüm dostlara ve Babamınoğlu'na gönderiyorum...

[dost78]

keops Nickli Üyeden Alıntı

The Secret’ın asıl sırrı (Haşmet BABAOĞLU yazıyor)
The Secret bir operasyon.

İnsanlığın binlerce yıllık hayal-dua-dilek-adak kültürünün içinden Tanrı kavramını çekip çıkartma operasyonu...
“İstersen olur” diyor The Secret.
Ama kim “ol” duracak?
Kimse!..
“Zaten yasa böyle” diyor The Secret.
Tanrı’nın adını ağzına almıyor. Onun yerine sürekli “evrene güvenin, inanın, inanç duyun” diyor.
Ancak işin bilim tarafından baktığınızda da sorun şu: Bilimde ne böyle bir yasa var ne de böyle bir evren vizyonu!
***
Kitabı okuyunca “canım bu kitap babaannemin duaları ve batıl inançları gibi bir şey” diyenler var. İyi niyetlerine rağmen özünde yanılıyorlar.
Babaannelerimiz de kırk kez söylenenin gerçek olacağına inanırdı ama ne isterlerse Tanrı’dan isterlerdi.
Bilirlerdi ki, sadece kendileri istediği için değil, Tanrı istediği için dilekler kabul olur.
Hem ilgilisine hatırlatmanın tam sırası...
İnsan dua eder, diler, ister ama bütün dinlerde kesin uyarı şudur: Neyin gerçekten hayır neyin şer olduğu bilgisi ne evrene ne de insana aittir. (“Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır, sevdiğiniz bir şey de şerdir. Allah bilir de, siz bilmezsiniz.” Bakara/216)
O yüzden dualar takdiri Allah’a bırakır.
O yüzden dua denilen şey The Secret’taki gibi önü alınmaz bir tutku ifadesi değil, yakarış ve teslimiyettir.

Haklısın keops,bende birkaç söz söylemek istiyorum:


Akıl başka şey zeka başka şeydir,zeka bilmektir,akılsa farkına varmaktır.Aklında dereceleri vardır,kişi kendisini ne kadar ilahi disipline ve Yaratıcının kullanma kılavuzuna göre ayarlarsa aslına uygun keskin bir akla sahip olur,herkes aklının derecesine göre isteklerde bulunur,kimisi para ister,kimisi şöhret ister,kimisi saygı görmek ister...herkes aklının derecesine göre birşeyler ister.Aklın en düşük derecesi: kişinin kendisinin herşeyi bildiğini sanması ve kendini beğenmesidir.Çünkü İlahi aklın yanında deryadan bir damla bile olmayan bu akıl acizliğini kavrayamadığı ve İlahi akıldan habersiz olduğu için cahilliğini ortaya koymuştur.Peygamberimiz şöyle buyurur: "Kim ki ben alimim derse bilinki o cahildir"
İşte yüksek akla sahip olan kimseler kendilerinin bir zerre olduğunu bilir ve görürler
Her kışın ardında bir bahar olduğu gibi,her baharında bir kışı vardır,ölüm son değil bir başlangıçtır,çekirdeğin toprağa düşüp çürümesiyle ağacın çıktığı gibi insanda tekrar diriltilecektir
Adına ne dersek diyelim ister secret ister başka birşey,son Peygambere gönderilen ilahi mesajın yanında söylenen ve yazılan sözler hep eksiktir,bu mesaja göre şekillenmeyen akıllar hep düşüktür,istekleri,emelleri,beklentileri hep ona göredir
Akılların Terazileri farklıdır,ölçüleride farklıdır,kimisi cam şişeleriyle oynar,kimisi elmas parçalarıyla,bu dünya hayatı cam şişeleri hükmünde,ebedi hayat ise elmas parçalarıdır,bazı öğretiler vardır insana geçici bir mutluluk sağlar,bir nevi taşıma suyuyla değirmen döndürmeye çalışırlar,dünya,para,mevkii,servet ve mutluluk...ardında pişmanlık olan geçici lezzetler peşinde koşan insanlar için bunlar çok çekicidir

Evrenin tek hakimi vardır,bazıları bütün insanların evrene hakim olabileceğini iddia ediyor,kainatta o kadar küçük zerre olan Dünyanın biz neresindeyiz de kendimizi Yaratanın yerine koymaya çalışıyoruz...
Kurtuluş,14 asırdır,bir tek harfi bile çürütülememiş kullanma kılavuzuna göre aklımızı,ruhumuzu ve kalbimizi geliştirmek ve elmaslar dururken cam şişeleriyle oynamamaktır
Bir orkestrada şef olmazsa,herkes kendi aklına göre çalarsa,ortak bir müzik çıkmaz,basit bir çamaşır makinesinin bile üreticisi kullanma kılavuzu hazırlıyor,insanı Yaratanda elbette başıboş bırakmayacaktır,ilahi mesaja göre hareket etmeyip,kendi akıl feneriyle önünü görmek isteyen insanlıkta yolunu şaşırmaktadır...

[filming]

[quote=dost78 ]

keops Nickli Üyeden Alıntı

The Secret’ın asıl sırrı (Haşmet BABAOĞLU yazıyor)
The Secret bir operasyon.

İnsanlığın binlerce yıllık hayal-dua-dilek-adak kültürünün içinden Tanrı kavramını çekip çıkartma operasyonu...
“İstersen olur” diyor The Secret.
Ama kim “ol” duracak?
Kimse!..
“Zaten yasa böyle” diyor The Secret.
Tanrı’nın adını ağzına almıyor. Onun yerine sürekli “evrene güvenin, inanın, inanç duyun” diyor.
Ancak işin bilim tarafından baktığınızda da sorun şu: Bilimde ne böyle bir yasa var ne de böyle bir evren vizyonu!
***
Kitabı okuyunca “canım bu kitap babaannemin duaları ve batıl inançları gibi bir şey” diyenler var. İyi niyetlerine rağmen özünde yanılıyorlar.
Babaannelerimiz de kırk kez söylenenin gerçek olacağına inanırdı ama ne isterlerse Tanrı’dan isterlerdi.
Bilirlerdi ki, sadece kendileri istediği için değil, Tanrı istediği için dilekler kabul olur.
Hem ilgilisine hatırlatmanın tam sırası...
İnsan dua eder, diler, ister ama bütün dinlerde kesin uyarı şudur: Neyin gerçekten hayır neyin şer olduğu bilgisi ne evrene ne de insana aittir. (“Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır, sevdiğiniz bir şey de şerdir. Allah bilir de, siz bilmezsiniz.” Bakara/216)
O yüzden dualar takdiri Allah’a bırakır.
O yüzden dua denilen şey The Secret’taki gibi önü alınmaz bir tutku ifadesi değil, yakarış ve teslimiyettir.

Konuyla ilgili eserler,son bilimsel gelişmeler-önyargılı insanların arayıp ta bulamamalarının aksine-"dua" ya ayrı bir önem veriyor:

[youtube=425,350]

http://www.youtube.com/watch?v=BRCclUfrnKM

Bu konuya kuvantum fiziğinin nasıl baktığıyla ilgili videolara Hayatım Değişti Telkinli Kişisel Gelişim Motivasyon Cd'leri > HAYATIM DEĞİŞTİ KLUBÜ > SİZDE HİKAYENİZİ ANLATIN > Üyelerin Makaleleri ve Yazıları > Konu: ÇEKİM YASASI HAKKINDA (FİLMİNG yazıyor) adlı forumdan ulaşabilirsiniz: http://www.hayatimdegisti.com/forum/...p?topic=2184.0

[avi907]

Bu yazıyı daha önce okumuştum mantıklı buldum ancak bu sır da bahsedilenlerin tamamiyle uydurma olduğu anlamına gelmez ...
Sır' da bahsedilen tekniklerin etkinliğine inanıyorum bunlar zaten bilinen şeyler; başarıya ulaşan ve tarihe adını yazdıran çoğu insanın farkında olarak yada olmadan geçtiği yollar sır'da anlatılanlar...

Ama ben birşeylerin sadece oturup istemekle ve hayal kurmakla gerçekleşeceğine inanmıyorum mesala yazdığı kitap için 1.000.000 $ lık teklif alan adam vardı sadece sırrı uygulayarak mı kazandı? Sonuçta ortada bir emek, çaba var.. Hiç birşey karşılıksız değildir... Hayallerinizi elde etmek için çaba harcamakta gerekiyor kitapta yanılmıyorsam şöyle bir cümle vardı " evren hızı sever " bunu bazen ilk adımı bizim atmamız gerektiğini söylerken ifade etmişti...

Ancak ben bir yaratıcı olduğuna da inanıyorum ve aslında SIR islamdaki yada diğer dinlerdeki dua ve dileklerden çokta farklı değil...
SIR' ı maddi beklentilerim için bende uyguluyorum ama evrenden değil Allah'tan istiyorum, evrene değil Allah' a şükrediyorum bazen dua edip bazen hayalini kuruyorum kendimi hep pozitif tutuyorum... ama hepsinden önce bunu gerçekleştirmek için elimden geldiği kadar çalışıyorum ve her geçen gün isteklerimin adım adım gerçekleştiğini görmek beni daha da güçlendiriyor...
Ben sır' ın ancak bu şekilde gerçek olabileceğine inanıyorum... Benimle aynı fikirde misiniz?