Evlenme Teklifi Edilecek Erkekler Nerede Bulunur:)(Deneme-Yanılmalarım)

[echoo]

Şimdi ben güzin abla moduna girer(Allah rahmet eylesin),''sevgili ... ''diye başlarmışım bu satırlara...E tabii,soruyu soran;''evlenme teklifi edilecek erkekler nerede bulunur'' diyen o ya,ona itfahen,onun nezninde de tüm merak edenler için yazıyorum bu yazıyı:)Ay havama bakan,istek üzerine şarkı çalan piyanist şantörlere döndüm:)Hayır okuyanlar da,bir şey sanacak beni,ehuhe,çaktırmayın ama,konu evlilik olunca,gürleyip gürleyipp bir türlü yağamayanlardanım ben :)Ayrıca başta uyarımı yapayım,bu satırları okurken,''kelin ilacı olsa önce kendi başına sürer'' lafını da kesinlikle unutmuyorsunuz arkadaşlar;yani ben de sizdenim:)
　
Gerçi hakkımı da yemeyin lütfen,cidden çok araştırmacı ama malesef ''köşesiz'' bir yazar aday adayıyım ben!:)Arkadaşımın sorusunu aldıktan sonra,hemencecik''koca gibi koca nerede bulunur'' başlıklı bir mail hazırlayıp arkadaşlarıma yolladım
.''Soru anket amaçlıdır.Acele tarafından evlenmesi gereken bir sürü değişik yaşlarda kadının ortak sıkıntısı olan ''evlenmelik erkek'' sorununa çözüm bulmak için yapılmaktadır.Maile kesinlikle geri dönüş beklenmektedir.Lütfen evli olanlar kocalarını/hanımlarını nereden bulduklarını ve memnuniyet durumlarını,bekarlar ise kocayı/hanımlarını nerelerde aradıklarını yazsınlar.Maili okuyan bir erkekse,hele hele bir de evliyse,evlilik vasıflarına sahip erkeklerin saklı tutulduğu adresi açık ve net biçimde acilen bildirmesi rica olunur.Araştırılması yapılıp,adres/adreslerin doğrulu tespit edilecek olursa,adresi veren kişi/kişiler binlerce kadının hayır duasıyla ödüllendirelecektir''
　
Tabii benim mailim, ufak çaplı bir bomba etkisi yarattı,akşamdan beri kıyamet kopuyor mailboxumda:)Bu arada bir kıyamette kardeşim gelince ofiste yaşanacak;yanlışlıkla onunda mailine yollamışım.:(''Ablacım sorunu aldım,cevabımı yarın babamın odasında sözlü olarak verecem'' diye gayet nazik bir şekilde dönüş yapmış!Yaa,görün işte ne şartlar altında çalışıyorum,İran,Filistin ne ki arkadaşlar,ben resmen canımı ortaya koyuyorum canımııı,kıymetimi bilin:)Ayrıca eklemeden geçemeyecem,nefret ediyorum ben bu teknoloji denen şeyden,cep telefonundan mail almak da neymiş canım,alla alaaa!!!
　
Şaka bir yana da,kime mail attıysam hemen cevap geldi...Bir çoğu,teşekkürle başlamış satırlarına;''maili okurken resmen kahkaha attım,ne olur sen bu anketlerine devam et'' demiş.Yahu bunun kahkaha atacak nesi var,ben gayet ciddi ve bir o kadar da önemli bir soru sordum yaa!Ay beni neden ciddiye almıyorlar bilmiyorum kii,ben çok ciddi bir kadınım,yanarım yanarım buna yanarım:)Once kızlardan gelen maillerden kısa kısa alıntılar yaparak,gelen cevapları yazıyorum;
　
-''Üniversite de oldu olanlar.O mu beni buldu,ben mi onu buldum bilmemekle beraber,10 senedir evliyiz,lakin 20. seneyi görürmüyüz bu konuda ciddi soru işaretlerim var.Sabah kavga ettik,tüm sinirlerim tepemde!Sen gelen cevaplara bir bak,eğer herkes kocasından memnunsa,benimkinde bir sorun var demekti,ben bunu acilen boşayayım,acilen dön bana.(Ay bunu okur okumazz hemen cevap yazdım..''Bana bak,senin istatisliklerden haberin yok galiba;3 kadına 1 erkeğin düştüğü bir ülkede yaşıyoruz.Konu ''evlenmelik erkek'' olunca bu rakam 10 a 1 e filan çıkıyor.Sakın boşamayı,yerine yenisi filan almayı düşünme!Öyle bir şey yaparsan başkalarının hakkını yemiş olursun,başta da ben hakkımı helal etmem,kul hakkıyla ölürsün,cennet hayal olur,haberin olsun!20 dk sonra yeni maili attı,gülme krizine girmiş, anca çıkabilmiş arkadaş,lakin cevabını buraya yazamıyorum,azcıkın kırmısı noktalı:))
-Bir akraba düğününde tanıştık.Çok güzel gülüyordu,öyle tavladı beni.8 senedir evliyiz,ama artık gülmüyooo.Acaba benim kafam iyiydi de,halüsünasyon mu gördüm o akşam diye düşünüyorum.Memnun sayılırım;nişan,nikah,düğün ne varsa kaçırmayın,mutlaka gidin derim ben,oralarda bulunuyor...
-Kocam ablamın kocasının akrabası.Ablamın kaynanası buldu.Echooo,şimdi şimdi anlıyorum,bu kadın ablamın intikamını beni evlendirmekle almışş!Yok hiç memnun değilim ama iade kabul edilmiyor,mecburen yaşayıp gidiyoruz.Aman deyim abla,abi,kardeş v.s gibi aile yakınlarının kaynanalarının bulduğu kocalardan uzak durun...
-Lise aşkım.20 yıldır tanıyorum,11 senelik evliyiz.Ben hala ilk günki gibi aşığım kocama.Dünyaya bin defa gelsem,gene gider onu bulur ve onunla evlenirim.Echo be,bu maili ona at,bakalım o ne cevap verecek,çok merak ettim ya.Acaba o da hala aşıkmı ki bana?
-Çalışma arkadaşımdı ve malesef hala da beraber çalışıyoruz.İşyerindeki triplerini,alt-üst egosunu saymazsak,evlilik sorunsuz,hatta keyifli sanırım.Ama biz genelde burda kavga edip eve küs gittiğimiz için,4 sene oldu,ben hala bu adam iyi bir koca mı,kötü bir koca mı anlamadım....
-Üniversite arkadaşımdı.Ben tavladım,tavlayana kadar da canım çıktı,onun yüzünden 1 sene kaybettim.Memnunum memnunum.Gerçi yüzüne sölemiyorum şımarmasın diye,iyi adamdır benim kocam.Tanıdık birine koca lazımsa,sülalelerinde 25-29 arası bekar erkekler var,kız arıyoruz,aklında bulunsun:)
-Bir arkadaşımın dogum gününde tanıştık.3 hafta içinde evlenmeye karar verdik,3 ay içinde de evlendik.Manyakmışım ben,acelem neymiş bilmiyorum.Memnun sayılırım.Hayır memnun olmasam ne olacak ki?Sanki milletin ki farklı mı?
-Koca deme bana,demee!İyi bir şey olsa,adına koca derler miydi?Bekarlık sultanlık bacım,oturun oturduğunuz yerde!Ama illa evlenecem diyen varsa,yüklü bir nafaka karşılığında,ben benimkisini hemen verebilirim,bilgilerinize arzolunur....
-Hayatım bende arıyorum biliyorsun:)Yani nerde bulunuyorlar inan bilmiyorum.Kim ne derse yapıyorum;spor salonu,tenis kursu,o klüp senin bu klüp benim geziyorum ama,yok,yok,yok...Birileri erken davranıp kapmış.Geç kalmışız geçç.Ama sen cevaplara bak,hani farklı bir yer diyen olursa,hemen bana mail at,önden gidip yer kapalım:)
　
Erkeklerden gelen mailler tam bir komedi;bazılarını okurken gözlerimden yaş geldiği oldu.Bir çoğu karısının korkusundan öyle bir kıvırmış ki,iltifat mı etmiş,hakaret mi etmiş,bir türlü çözemedim:)Bu mail garanti bir şekilde benimkinin eline geçer korkusuyla,kıvırıp durmuşlar.
　
Bekarlar konusuna gelince,o taraf daha da bir karışık:)Onların yazdıklarını okuyan zanneder ki,dünya da kadın kıtlığına kıran girmiş,soyumuz kurumaya yüz tutmuş,var olanlarla da evlenmek yerine koruma altına almak lazımmış.(Alın alın,hatta kanka kanka deyip durun,kaçırın gül gibi kızları olur mu:))Bulamayan biz değilde onlar sanki,kıyamam ya,insanın içi acıyor okudukça:)
　
Efendim onlar heryerdeymiş,adresleri belliymiş,bulunamama sıkıntıları yokmuş lakin biz kafamızı çevirip bakmaya tenezzül dahi etmiyormuşuz.Kriterlerimiz çok yüksekmiş,beklentilerimiz hiç bitmiyormuş,onları anlamak istemiyormuşuz,onlara güvenmiyormuşuz,başkalarının söyledikleri onların söylediklerinden daha fazla önemliymiş bizim için.Nazla kaprisi birbirine karıştırıyormuş,gevezeymişiz(ay bir dakika,bu laf banamıydı ki?Diğerlerini hiç üzerime almadım da,nedense buna pek bir sahip çıktım,yaram mı vardır nedir:))Mış da mışş,miş de mişş..Uzuyor gidiyor...Aaa,rice ederim hakkımı yemeyin arkadaşlar,gayet adil davrandım,iki tarafında cevaplarını yazdım,azıcıkta ben fikir beyan edeyim,hep başkaları konuştu:)
　
Tencere dibin kara,senin ki benden kara:)Kadın gözüyle bakınca evlenecek erkek yok,erkek gözüyle bakınca evlenecek kadın yok.Acaba bakmak ve görmek arasında ki farkı mı bilmiyoruz ki biz?Sorun burdan mı başlıyor ki?Kim kimi nerede,ne zaman ve ne şekilde bulur bilmiyorum.Ama bildiğim bir tek şey var;beyniniz istiyorsa ve yüreğiniz de hazırsa,bir şekilde buluyor ya da bulunuyorsunuz....Ademlerden birine ''hadi camiye'' demişler;''yok pabuç'' demiş;''hadi meyhaneye'' demişler;''yallah pabuç'' demiş:)İstemek...Sevmeyi/sevilmeyi istemek,birisiyle olmayı istemek,biriyle evlenmeyi istemek,biriyle yaşlanmayı istemek.Yani aşkın yolu,önce ona hazır olmak ve onu çağırmaktan,yani önce sizden geçiyor...
　
Bazen bir cafede,bazen bir kitapçı da,bazen çarşıda pazarda hatta aktarda...Bir asansörde,bir otobüste,trende,uçakta,dolmuş durağında..Sıradan bir parkta ki bankın diğer ucunda...Bazen bir bir yazının bir kelimesinde,ağızdan çıkan bir sözde,sıcacık bir tebessümde ya da kaçamak bir bakışta...Tanımsız bir kokuda bazen...
Kimbilir belki hastahane de,bir laboratuvarda,dişçi koltuğunda...Bankada,postahanede,sinemada,tiyatrod a...Yolda sokakta,markette uzatılan bir poşetin ucunda belki...Düğünde dernekte,hatta hatta cenazelerde.Yani kısaca,kocalar her yerde...
Peki siz neredesiniz?
　
Hadi arkadaşlar,hadii...Bakın yeni bir hafta başlıyor.2009 un son 3 pazartesinden birini yaşıyoruz.Bir tane daha 14/Aralık/2009 umuz olmayacak.Bir daha hiç bu gün başlayan bir aşk masalı yazamayacaksınız.Torunlarınız size ''ne zaman tanıştınız'' diye sorduğunda,bugünün tarihini vermek istiyorsanız,hadi biraz canlanın,bakının sağa sola,belki birileri de sizin bakmanızı bekliyordur?Belki aşk kapının önünde sessizce bekliyordur,zile basamıyordur?Belki sizin baktığınız yerle gördükleriniz arasında fark vardır ve bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyordur?Olamaz mı?Denemeye değmez mi:)
　
Sevgiyle çok ama çok mutlu kalın
(echoo)

[Belgin ∞]

Echoo sana desem ki ettiğin kadar çek, çok mu ağır konuşmuş olurum acaba?

Daha kahvemi içip ayılamadan kahkahalara boğdun beni, yaptığın pazar araştırması için ve zahmetin için çok teşekkür ederim. Lakin şöyle bir durum söz konusu; Redflowers kimliğimi bir yana bırakarak sana tamamen içten bir şekilde Belgin kimliğimle yazıyorum. Okurken kafamdan geçenler şu şekildeydi..

E tamam bunlar her yerde, hatta zibil gibi seç seç al, tuttuğuna da babadan kalamayan ama babamdan yadigar diye yutturabileceğin ata yüzüğünü tak parmağına, çak evlilik teklifini apışıp kalsın. Ben bunu zaten 1 kere yapmış bir insan olarak (yüzük hariç) bilinçaltımda ve üstümde evlilik teklifi alan melek yüzlü bir erkeğin (takıldım, yardım et) nasıl başka bir varlığa! dönüştüğüne şahit olmuş bir kişiliğim. Allah beterinden korusun.. varsa :)

Egosuna isim takıp onunla yarenlik eden zat-ı muhterem ben olduğumdan, benden daha çok konuşmasının kurdelesini de kendi elcağızlarımla kesmiş bulunuyorum. Gerçi takıntım olduğu söylenemez, ne evlilik ne bekarlık canavarıyım, ikisinin arasında (araf ta) kalmış bir bünyeyim. Bir yakının düğününde yanıma gelip 'hadi sıra sende, seni de görelim' diyen eski çok bilmiş komşuya, başka bir yakının cenaze evinde ki okumasında ben de yanına gidip 'hadi sıra sende, seni de görelim' diyen nazik kişiliğimi de yazacak kadar alçak gönüllüyüm.

Şimdi karşına çıkar da manavda, kitapçıda, sinemada (benim uğradığım üçgenler bunlar) manavda çıksaa derim ki istemeden-yalan söyleme isteyerek- ya sinemada çıkacak olan şöyle böyleyse? Ben arsızım biraz, yani hep denir ki 'birisini sev, olduğu gibi kabul et, değiştirmeye çalışma çünkü sen onu baştaaaan öyle sevdin' haklılıkları tartışılmaz. Ama benim elimde Matrix'in gemisi olsa, kaptanı ben olsam, bulunan aday da Neo koltuğuna otursa, ben o yüklenen disklerden(hani yüklüyorlardı ya, yok dövüş, yok bilmem ne) alsam elime onun beynine yüklesem ne istiyorsam, şöyle romantik ol, böyle çılgın dans et, böyle tango yap, ayaklarıma masaj yap, saçıma fön çek.. olma mı?

Yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere, evlenilecek erkek çok da benimle evlenebilecek cesareti olan kaç erkek var? Asıl soru bu sanırım..

Seni sevgiyle kucaklarım.

[Jelibonnn]

Ahahahahhhh süpersiniz bayanlar. Ben evliliğin tam da köşesinden dönmüş, yalnızlık bunalımlarıyla uzun süre boğuşmuş ve tekrar kılıcını kalkanını kuşanarak sahalara dönmüş birisi olarak olumlamaları rehber edinmeyi tercih ediyorum zira aylardır gelip giden yok :P
Evlilik, koca hadi o da olmadı diyelim aynı yastığa baş koyulabilecek bilimum evcil hayvandan ziyade şu sıralar beynimde "çocuk istiyorum" çığlıkları tavan yapmış durumda. Acil çözümler üretelim lütfen :)))))) Bir elin nesi var iki elin sesi var iken biz elele verip bi çare bulabiliriz belki değil mi?
Hayatarına birilerini sokmayı başarabilmiş arkadaşlarımın çoğu bana dışardan bakıldığında öyle bir izlenim yaratıyorsun ki yanına yaklaşmak cesaret ister dediler. Yalannnnn tamamiyle yalannnnn :) Benim ruhum bu kadar yalnızlıktan bunalmışken dışardan bakıldığında gözlerim veya yürürken adımlarım nasıl olur da "yaklaşmayın bana" dermiş gibi davranır bunu aklım almıyor doğrusu. Valla çok bakılmayacak bir tip de değilim. Gayet iyi huylu da sayılabilirim doğrusu... Ne istediğim konusunda mı net değilim acaba? Ne dersiniz?

Sevgiyle kucaklıyorummm...

[sanrıca]

Ben çalışmalarıma başladım zaten..yalnızzz büyük baş hayvan sevgimden dolayı ya da çekim mi yapıyorum anacığım nedir hep o camiyadan geliolar..biraz işler yavaşlıo:))
Redflowes..şu cenaze hikayen ayrıca enteresan:))))
Geçen bir arkadaşımla konuştum..yani geçen dediim dün gece,diyor ki daha evlenmedin mi kız! diyen herkesi sırçafanuslara hapsedip denize atmak istiyorum:)) ahh nazik kız..Zaten bence yasa çıkarılmalı bu teyzeler için..Yaşı 30 ları geçmiş bizler gibi sevimli çıtırlara böleee dost ziyareti babında..analarımzılan sohbet ederken aa bu seniz kız mı..hala evlenmedi mi gibi..manasızz-gerenksiz cümleler kurulmayacak..Kuran teyzelere taciz davası açılacak hatta kocası bahamalı martılarlan tatile gönderilecek:))
Şİmdii..ben düz adam seviyorum arkadaş..entellktüel büyükbaşlar çok yoruyo insanı..bölee bi kaçmak..bi oyunlar..bii telaşş..ay acayipleşmiş adamlar...Neyse echopp arada bi uğra işimiz var çekim yapçezz..
ayy neydi o şarkı..gökten şapurr şupurr kocağa yağacakkk:)))))

[Jelibonnn]

:)))))))))))))))))))) aayyyy kahkaha attım resmen. Çok eğleniyoruz yahu :) sanrıca bu büyükbaş hayvan sevgisi gerçekten sevdiin için mi yoksa yormayanından bir entellektüel bulamadığımız için mi oluyor acaba?

[sanrıca]

Abiii sen taktın benim adama..Düz adam işte büyük baş bir dana olabilir ama..Öle yormuyo insanız..İstekleri gayet düz..çikolatalı pastaydı--zeytin sevgisiydi..ne bilimm ismayil yk seviş tarzı..Sen kibarcık olarak tabi benim bidenemi anlayamazsın..O yokardan bakar insana citti citti..Sen kendi entellektüel dünyanlan uğraş celiboncuummm:))

Evlenme teklifi edilecek erkek olsa olsa öteki taraftadır bence çünkü dünyada evlenme teklifi edebileceğim bir erkeğe rastlamadım rastalayacağımı da pek düşünmüyorum. evlilik için güven şart. bi kere ben erkeklere güvenemiyorum. güven vermiyorlar ki yoksa evlenme teklifi etmeye ne var yeter ki böyle bir erkek var olsun... hayatımda ilk defa biriyle çıkmıştım sosyal fobili olduğundan çıkma teklifini ben ettim. tabi yüz yüze değil onunla evlenebilirdim bile o kadar çok seviyordum fakat bir şeyi unutmuştum. ailemin ve çevremdekilerin istemeyeceği bir durum içindeydi ve bende küçüklüğümden beri bu istenilmeyen durumların olmaması yönünde yetiştirilmiştim. ayrıca güven vermeyen durumlar gördüm ve ben güvensizliği asla affetmem! ama aşkın gözü kördür demişler bir zaman sonra bir arkadaşım beni uyandırdı ve gerçekleri görmemi sağladı. onunla tamamiyle her yönden farklıydık ve ailemde istemiycekti. bu yüzden ayrıldık ve ben çok acı çektim.çünkü ilk defa sevmiştim. bazen düşününce de içimin acıdığını fark ediyorum ama elden birşey gelmez. zaten ilk konuştuğumuzda da feministliğimden nasibini almıştı. bir canavar gibi davranmıştım çocuğa. keşke bundan vazgeçmeyip devam etseymişim böylece onu sevmezdim. eeh ne diyim herşeyin hayırlısı. nerden nereye geldim :) ama içimi dökünce de rahatlamadım değil yani :)) bu konuyu açanlara yürekten teşekkürlerrr

[çok_mutlu:)]

ben ayrı bir dertten muzdaribim bir anlatsam dağ taş dayanmaz acıma:))ahh ahh içlendim bak yine:)echo sanrıca ciddi manada çekim ekibinize katılıp benimkini bana çekmek istiyorum garibe bir yardım nolurrrrrrrrr:)))sırıtme işareti bıraktım ama gayet ciddiyim...

[echoo]

redflowers Nickli Üyeden Alıntı

Echoo sana desem ki ettiğin kadar çek, çok mu ağır konuşmuş olurum acaba?

Daha kahvemi içip ayılamadan kahkahalara boğdun beni, yaptığın pazar araştırması için ve zahmetin için çok teşekkür ederim. Lakin şöyle bir durum söz konusu; Redflowers kimliğimi bir yana bırakarak sana tamamen içten bir şekilde Belgin kimliğimle yazıyorum. Okurken kafamdan geçenler şu şekildeydi..

E tamam bunlar her yerde, hatta zibil gibi seç seç al, tuttuğuna da babadan kalamayan ama babamdan yadigar diye yutturabileceğin ata yüzüğünü tak parmağına, çak evlilik teklifini apışıp kalsın. Ben bunu zaten 1 kere yapmış bir insan olarak (yüzük hariç) bilinçaltımda ve üstümde evlilik teklifi alan melek yüzlü bir erkeğin (takıldım, yardım et) nasıl başka bir varlığa! dönüştüğüne şahit olmuş bir kişiliğim. Allah beterinden korusun.. varsa :)

Egosuna isim takıp onunla yarenlik eden zat-ı muhterem ben olduğumdan, benden daha çok konuşmasının kurdelesini de kendi elcağızlarımla kesmiş bulunuyorum. Gerçi takıntım olduğu söylenemez, ne evlilik ne bekarlık canavarıyım, ikisinin arasında (araf ta) kalmış bir bünyeyim. Bir yakının düğününde yanıma gelip 'hadi sıra sende, seni de görelim' diyen eski çok bilmiş komşuya, başka bir yakının cenaze evinde ki okumasında ben de yanına gidip 'hadi sıra sende, seni de görelim' diyen nazik kişiliğimi de yazacak kadar alçak gönüllüyüm.

Şimdi karşına çıkar da manavda, kitapçıda, sinemada (benim uğradığım üçgenler bunlar) manavda çıksaa derim ki istemeden-yalan söyleme isteyerek- ya sinemada çıkacak olan şöyle böyleyse? Ben arsızım biraz, yani hep denir ki 'birisini sev, olduğu gibi kabul et, değiştirmeye çalışma çünkü sen onu baştaaaan öyle sevdin' haklılıkları tartışılmaz. Ama benim elimde Matrix'in gemisi olsa, kaptanı ben olsam, bulunan aday da Neo koltuğuna otursa, ben o yüklenen disklerden(hani yüklüyorlardı ya, yok dövüş, yok bilmem ne) alsam elime onun beynine yüklesem ne istiyorsam, şöyle romantik ol, böyle çılgın dans et, böyle tango yap, ayaklarıma masaj yap, saçıma fön çek.. olma mı?

Yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere, evlenilecek erkek çok da benimle evlenebilecek cesareti olan kaç erkek var? Asıl soru bu sanırım..

Seni sevgiyle kucaklarım.

Yaaa,bann araştırmacıı bi köşesiz yazarcığım diyorum,ciddi biriyim diyorum,gülmeyin diyorumm,ay neden kimse ciddiye almıyoo beniii:)(çaktırmayın kızlar,kişisel olumlamlara başladım,o yüzden böle şeediyorum:))

İşin şakası bir yana da...
Bir spermle bir yumurta karışımından oluşan ve aslında çok basit ve sıradan olan ''insan'' denen varlığı,eline pompayı alıp puff pufff ego balonu haline getiren,yine insan değil mi?
O bazı sıradan erkekleri ''zat-ı muhterem,vazgeçilmez,muhteşem'' birer yaratık haline dönüştürüp aramıza salan yine kadınlar değil mi?
Her sorunun çözümü yine kendi içinde saklı değil mi?

Ben echo oarak, evliğe inanıyormuyum?Toplumun yüzde 70 lik diliminde var olan ''evlilik'' tanımı bana göre değil.Bir yüzük bir imza,peşisıra gelen ikili bir yalnızlık,doğurmak/doğdurulmasındansa,aldatıp aldatılmaktansa,orda burda sümüğünü çeke çeke sevgi dilenmektense,varsın kendi yalnızlığımın efendisi olayım.Sana sonsuz katılıyorum bu konuda,benimlede evlenebilecek erkek yok:)Alışılagelmiş basmakalıp kadınlardan biri değilim bende.Ve bu yüzden de kolay değil benimle evlenirmisin demeleri...Çok mu umuumda bu;Hayır..Böylesi daha çok uyuyor bana.Hayat da benim,seçim şansımda bana ait...
Ama diğer taraftan da,''evlenilecek erkek/kadın yok'' tanımlamasını da çok mantıklı bulmuyorum.''At sahibine göre kişner'' demiş atalar;yani amiyane tabiriyle,erkek doğru kadına,kadın da doğru erkeğe düşerse,''piştii' çığlığı koparsa,cidde doğru şeyler yaşanabiliyor.
Manav kısmı için bir şey diyemem;marketi kullanıyorum ben...Sinema olayına da bir şey diyemem;gözüm filmden başka bişi görmez beni,kaldı ki astigmatım var,o karanlıkta hayatta seçemem evlenilecek adamı:)Kitapçı konusuna gelince,ben öyle delice kitap alıyorum ki,aşkından ölüp bitse o masrafı görünce arkasına bile bakmadan kaçar gider,be benimkisiyle mümkünse kitapçıda karşılaşmayayım:)
Ay geriye bir tek çekim yapmak kalıyor arkadaşım,yoksa bize sittin sene koca mocaa yokk:):):)

[echoo]

sanrıca Nickli Üyeden Alıntı

Abiii sen taktın benim adama..Düz adam işte büyük baş bir dana olabilir ama..Öle yormuyo insanız..İstekleri gayet düz..çikolatalı pastaydı--zeytin sevgisiydi..ne bilimm ismayil yk seviş tarzı..Sen kibarcık olarak tabi benim bidenemi anlayamazsın..O yokardan bakar insana citti citti..Sen kendi entellektüel dünyanlan uğraş celiboncuummm:))

Allam yaa,büyükbaş sınırlarında küçülme yaptın,şimdide danayamı bağladın olayı?
Ya sayende etde yiyemeyecem ben,ne zaman markette et reyonu görsem,tüm bonfileler,kıymalar,v.s..Gözümün önüne direk seninkisi gelecek,kaçıp gidecem!
Rica ediyorum et tavuk balık,sebze-meyve ve şuşulatı pastayla alakalı benzetme yapmayın segililerinize,açlıktan ölcem gidcem sayenizde,el insaf pe:):)
Ha ila bişeye benzetecekseniz pırasa ya da patlıcan filan diyebilirsiniz,ben o sebzeleri sevmiyorum,onları kullanabilirsiniz...

Sanrica bişi dicem,seninkisinden zeytinyağlı pırasa olurmuki?Şöle bol havuçlu?
Ya da patlıcan kebabı?Alinazik filan:):):):)