csk günlük

[csk]

06 Temmuz:
Secret kitabını dün akşam bitirdim. Sırada filmini izlemek ve kitabı tekrar okumak var. Nilgün’ün çekim yasası kitabına da alsam mı diye düşünüyorum. Kitabın sağlık bölümünde yazar 3 günde gözlüklerinden kurtulduğunu, kısa sürede kilo verdiğini yazmıştı. Gözlüklerimden kurtulmayı hedefliyorum. Bir de dökülen saçlarımı tekrar çıkarmayı. Yazar gözlüklerinden kurtulurken gözlük takmadığı eski günlerini zihninde tekrar canlandırmış ve o zamanın hayalindeki güçlü imgesini bugüne taşımış. Ben de aynısını yapabilirim. super Gözlük takmaya ortaokulun son yalında başlamıştım. Saçlarım da üniversiteden mezun olup iş stresi ile tanıştığımda dökülmeye başlamıştı. Şimdi kendimi üniversitedeki gür ve dalgalı saçlarıma ait zamanlarda ve gözlüksüz olarak hayal etmeliyim. Hatta bu hali sürekli güncel tutmak için kendimi imgelediğim bir metin yazıp her gün okuyabilirim de!

[csk]

Dik durmak ve düz bir karına sahip olmakla ilgili “ bilinçli beceriklilik” konumuna geldiğimi hissediyorum. Eğiticilerin eğitimini alırken davranış değişikliğinde 4 adım olduğunu öğretmişlerdi.

1.Basamak: Kişi yanlış hareketinin farkında değildir ve bilinçsiz beceriksizlik durumundadır. ( 2 parmak ile klavye üzerinde çok hızlı yazı yazıp bundan memnun olmak gibi. )
2.Basamak: Kişi yanlış hareketinin farkına varır ama devam eder. Artık bilinçli beceriksizlik durumundadır. ( 10 parmak klavye kullanan birini görür, kendiyle kıyaslar ama iki parmak yazmaya devam eder )
3.Basamak: Kişi yanlış hareketini değiştirme kararı alır, ancak çok sık hata yapmaktadır. Bilinçli beceriklilik durumundadır.( 10 parmak yazmaya çalışır, eğitim almaya başlar, ancak eskiye göre daha yavaş yazmakta ve hata yapmaktadır. Canı sıkılır, eskiye dönmek ister )
4.Basamak: Kişi sabırla ve doğru davranışı sürekli uygulama ile ilerleme kaydeder. Yürümek, nefes almak gibi doğal, düşünmeden ve otomatik olarak davranışı gerçekleştirebilmektedir. Artık bilinçsiz beceriklilik durumundadır. ( klavyeye bakmadan, hızla ve hatasız olarak yazı yazabilme durumu )

[csk]

Şu anda dik durmak ve karnımı içeri çekmek için kendimi zorluyorum. Ara sıra gevşediğim unuttuğum oluyor. Hemen toparlanıyorum. Aynada kendimi salık bir şekilde yakaladığımda tekrar karşısına geçip istediğim pozu alıp, kendime gülümseyip aklımda kalan bu son görüntüyle aynadan ayrılıyorum.

Akşamları havuzda kendime benzeyen göbekli babalara bakıp “ aman be yaaa! zaten herkes böyle, erkek adam kel ve göbekli olur demektense, gençlere bakıp ( ben de gencim tabi… demek istediğim lise, üniversite çağındaki gençler ) onların yaşındaki halimi düşünüyor ve karnımı çeke çeke dolaşıyorum. Hatta gidip kendime kırmızı renkli, palmiye desenli şörfçü şartlarından bile aldım özentimden. Hani bir reklam vardı sahil kenarında çekilmiş. Güzel vücutlu bir adam plajda, kızların önünden kasıla kasıla geçiyor ama kabine girince göbeğini salıyordu. Aynen öyle bir durumdayım.

[csk]

Aslında böyle kel, göbek gibi yanlış kelimelere takılmamam gerektiğini, bu kelimeler hayatımda olduğu sürece yine bunlara odaklanıp bunları kendime çekeceğimi öğrendim. Sadece mevcut durumumu anlatmak için bu seferlik kullandım. Saçlarım dökülmeye başladığı için bilinçli olarak kazıyorum. Yarım yamalak saçlarla dolaşmak ya da saçlarımı uzatıp sağdan sola, önden arkaya tarayıp kamuflaj yapacağıma keserim daha iyi dedim. Yakıştığını da düşündüm ve çok böyle rahat ettim. Ancak artık bu düşünce tarzını da değiştireceğim. Saçlarımı gür ve sık olarak geri kazanıp sonrasında kazımayacağım.

[csk]

Pek çok kişiye göre karın bölgem de iyi durumda, en azından içe çekilebilecek durumundayken önlem almaya başladım. Sabahları kahvaltım bir kase meyveli diet gevreklerden ibaret. Hem bu sayede yıllardır içmediğim bütün sütleri de içip kalsiyum da alabiliyorum. Öğlenleri sadece 3 küçük dilim kepek ekmeği yiyorum. Akşamları çoğu zaman ekmek yemiyorum. Karnımı içe çekiyorum. Mekik çekmek ve e binmek yine ara sıra yaptıklarım arasında.



Pilates cdleri de aldım. ( hevesim çabuk geçti, bir de pilates yerine bu aralar yüzmeyi tercih ediyorum. ) Ama tüm bunları bir programa oturtmam gerektiğini de biliyorum. Öyle işten yorgun geldim, bu filmi kaçırmamam lazım yatana kadar çocukla ilgilendim gibi bahanelere hayatımda yer olmamalı. İnsanın evde çocuğuyla onun yatma saatine kadar sadece 3 saat vakti olması ne kötü değil mi? Ailemle kaliteli zaman geçirme hedefimde bu yüzden konulmuştu.

[tresor]

sıze komık bır hıkaye anlatayım ben 15 senedır gozluk ve lens kullanıyorum, son 10 senedır lense dondum, bazen lenslerımı cıkarmayı unutuyorum, 3 gun once uyandım dedım kı herhalde ben lenslerımı cıkarmayı unuttum,o kadar netkı etraf, kalktım yarımsaat gozumun ıcınde lenslerı aradım, oyle net goruyorum kı ınanamadım , meger lensler olmadan net goruyormusm ben hala lensler gozume yapısmıs da cıkmıyor sanıyorum, o kadar gozumu kurcaladım kı kıpkırmızı oldu, bu hafta goz doktoruna gıttım, sunu fark ettım kı bısıler degısmıs gozumde ...nilgunun kıtabını da okudum ben o da aynı seylerı anlatıyor ama alın bulunsun.

[csk]

Paylaşım için teşekkürler,
Nilgün'ün çekim yasası kitabını almayı düşünüyorum. Nilgün aynı zamanda cine5te çekim yasası diye bir programda yapıyor ama çoğu zaman seyredemiyorum. sizlerin de haberi olsun. Nilgünün kendi yazdığı ya da çevirdiği pek çok kitap okudum. Bu konularda Türkiye'de bir numara olduğunu düşünüyorum.

birgün benem de gözlüğü attağım haberini alacaksınız inşallah. ancak bu konudaki inancım dik durmak ya da karın kaslarımı güçlendirmek kadar kuvvetli değil. şu an hala bu konuyu gündeme getirdiğimde oluşan "imkansız, böyle birşey tıbben mümkün değil vb." bazı olumsuz düşünceleri def etmeye çalışıyorum. şu olumsuz iç sesi hayatımdan atmam gerek. bu sitedeki telkinlerin bu süreçte faydası olacağını ve kendimi buna gerçekten inandıracağımı düşünüyorum. kitabın yazarı dışında gerçek hayattan bir başarı hikayesi duymak beni şu an motive etti ve olabileceğine dair inancım arttı. çok çok teşekkürler

[tresor]

nil gun katıyen bos bır kadın degil.. ben daha 12 13 yasındayken bır genclık dergısıne yazılar yazıyordu o zamanlar ben o zaman cok ılgılenmıs kesmıstım yazılarını, sımdı olsa buraya yazıcam ama ıstanbulda kalmıs yanımda butun kıtaplarımı getıremedım , cine 5 ı keske ızleyebılsem canlı yayını var mı ınternetten onların haberınız var mı ?

[tresor]

sac konusunda da yazayım dedım, benım oldum olası saclarım seyrektı, herkes bana sacın seyrek bılmem ne, kuafore gıderım bu sactan bısı olmaz bebek sacı gıbı ınce zırvalıklarını duydum senelerdır, kullanmadıgım ılac kalmadı, tek olay stresmıs, ısımden ayrıldıktan ( daha dogrusu kovulduktan sonra ) benım saclarım cıkmaya basladı, ben kafama takmıyordum ama nasıl oldu hala sasıyorum, saclarımda cıddı gurlesme var, bu mutluluk denen sey hakıkaten nelere kadirmis, mutluyum, mutlusun, mutluyuzzzzz

[csk]

Harikasın tresor, bugün beni oldukça motive ettin. her iki konuya da inancım arttı.
mesai başladığı için kapatmak zorundayım. cine5 in internet yayını olup olmadığını malesef bilmiyorum. öğrenirsem yazacağım.

selamlar