selam günlükçüm,
bu gün güzel bir gündü. dolaştım bol bol. kendime hediye aldım ödüllendirdim. mutlu ettim kendimi. sevdim kendimi.
bugün hiç flaş yaşamadım bilio musun? aslında bir defa yaşadım ama ilk defa beni rahatsız etmedi ve sonuna kadar bıraktım düşüncelerimi. tam anlamıyla ama. flaşın sonunda yani senaryomun sonunda düşünceyi durdurdum ve uzun uzun baktım günlükçüm. bir şey olmadı. gitti! inanabiliyor musun gitti. o yumruğa güç takviyesi yapmadan gitti. çok güzeldi. sıradan bir şeydi benim için. önemsemedim bile. o yüzden kafamdan geçen ilk düşünce "hiç flaş yaşamadım" oldu öyle çıktı.
sanırım işe yarıyor olumlu düşünmek.
alışveriş için girdiğim her yerde insanlara iyi davranmaya gülümsemeye ve pozitif enerji yaymaya çalıştım. bu beni yordu sanırım biraz. baş ağrım var şuan. sanırım bundan. yordu yormasına ama sonuçlarını da aldım. normalde alamayacağım imtiyazlar ve alaka aldım. imtiyaz almak istediğim için yapmadım herhangi bir şey. o geldi kendiliğinden. hoştu.
kendimi ortaya koymak konusunda kendiliğinden gelişen olaylar olmaya devame ediyor. örneğin bugün bir yerde anlattıklarımla kafa bulunduğunu hissettim. normalde olsa gülmelerine katılır fikrimi savunmaya devam edemezdim. söylediklerim aptalcaymuş gibi numara yapardım aksine inansam bile. ama bu defa. anladığım anda fikrimi sonuna kadar savundum ve anlattıklarımın dalga geçilecek şeyler olmadığını, gülmelerinin aslında rahatsız olmalarından kaynaklandığını söyledim. ben kendimi ortaya koyunca ve dönmeyince mucizevi bir şekilde kesildi her şey. durdu. o an durdu. bitti. uzatılmadı. bu da değişik bir şeydi.
sabah kalktığımda hala karnımda biraz yumruk var. ama çok büyük değil. olsa da önemli değil zaten ama küçük. güvende olduğumu ve allaha sığındığımı söylediğimde geçmiyor fakat rahatlıyor. sanki o yumruk oraya benim tarafımdan koyulmuş bir hatırlatma notu gibi. ve gerçekten bu nota şükür ediyorum. çünkü o olmasa ben herşeyi süpürüp halının altına atmaya devam edecektim.
kendimde değişimlerin olduğunu farkediyorum. artık her şeyi yapabilirmişim gibi hissediyorum. örneğin eskiden 40ndan sonra okul fln bitirenlere yada 0'dan milyoner olanlara nasıl yaa? der anlamazdım ama şimdi anlıyorum. çünkü aslında her şey mümkün. benim elimde. hayatımı iğrenç yapmakta mükemmel yapmakta. ama bu basit gerçek ne yazık ki biz hazır olmadan yada belirli bir tekamül seviyesine gelmeden kavranamıyor. ne kadar basit değil mi? hiçbir mistik yanı yok. yada inanılmayacak bir yanı. sadece iyi düşün iyi olsun. o kadar. derinlerde aramanın manası yok. yada kaderi suçlamanın. yada annemizi, yada babamızı, bakkal amcayı, doğduğumuz ülkeyi ...
sadece biz ve biz.
hep olmak istediğim kişi artık olabilirim. hatta oldum bile. hep değişmek istedim. nasıl yapacağımı bilemedim. ve artık biliyorum.
ben başıma gelen kötü bir olayı daha derinlere batmak için değil beni derin sulardan çıkaracak bir can simidi olarak kullandım. ilk defa benim için seçildiğini düşündüğüm değil de kendi seçtiğim bir yola girdim. ve ilk defa sonuna kadar sorumluluğunu almayı göze aldım. ilk defa sonunda olmasa da gerçekten kendime yalan söylemeden " elimden geleni yaptım ama olmadı" diyebilicem. "ben seçtim elimle yaptım ama olmadı bundan da mutluyum" diyebilicem. başardım ya. başardım kötü gittiğini düşündüklerimi değiştirmeyi. biliyorum üzülsem de sevinsemde burada güvendeyim. sorgusuz, sualsiz...
ben iyiyim günlük. mutlu olmak için o kadar çok nedenim var ki..
şükretmek için de..
kendimi seviyorum. tatlı bir şeyim ben ya. her şeyimle değerliyim.
hepimiz öyle değil miyiz zaten? ...