yine burdayım günlük
nette beyin ile yiyecekler arasındaki ilişkiyi açıklayan bir yazıyla karşılaştım ve burada paylaşmak istiyorum
Cevap: Beyinle ilgili keşifler
18 ve 19"uncu yüzyılda yapılan anatomik çalışmalarda beynin dört farklı lobdan (bölümden) oluştuğu belirleniyor. Ardından beyinde "dopamin", "gaba", "asetilkolin" ve "serotonin" adı verilen dört ana biyokimyasal madde bulunduğu ve bunların her birinin beynin birbirinden farklı dört bölümünün biri tarafından salgılandığı anlaşılıyor. Daha sonra beynin dört bölümüyle ilgili olan ve elektrik akımlarının iletimini temsil eden dört ayrı beyin dalgası keşfediliyor.
Beynin hastalıklarla ilişkisi
1- Simetri (ruh hali) ile ilgili bölüm; "Beynin sağ ve sol yarımkürelerinin fonksiyonları birbirlerine bağlı mı?"
Serotonin kimyasalı ve beraberindeki tryptophan amino asidi beynin iki yarım küresi arasındaki simetrinin ilişkisini belirliyor. Bu ilişki aksadığında ya da bozulduğunda ise tuz kullanma isteği artıyor; sırt ve ve baş ağrıları, nefes darlığı ve uyku bozuklukları şikayetleri beliriyor. Bu belirtiler çoğaldıkça kişide depresyon, takıntı ve uykusuzluk hastalıkları ortaya çıkıyor.
2- Enerji ve metabolizmayla ilgili bölüm; "Beyin, fonksiyonları için gereken besin maddelerini alabiliyor mu?"
Dopamin kimyasalı için beynin enerji ve güç kaynağı diyebiliriz. Bu maddedeki eksilme, şeker-kafein kullanma ihtiyacı, yorgunluk, solgunluk, ishal, azalan cinsel dürtü, rutin işlerin yapılmasında zorluklar, keyifsizlik ve fiziksel aktivitede gerileme gibi belirtiler gösteriyor. Beyindeki bu enerji kaybı, obezite, çeşitli bağımlılıklar, cinsel bozukluklar ve parkinson gibi rahatsızlıklara zemin hazırlıyor. Kaynakwh: Kaynakwh:
3- Ritim (sükunet) ile ilgili bölüm; "Dört ana beyin dalgası dengeli çalışıyor mu?";
Gaba kimyasal maddesi, beyin dalgalarının uyum ve ritim içinde çalışmasını sağlıyor. Ayrıca vücudun sükunet içinde bulunmasına katkıda bulunuyor. Gaba eksikliği halinde beyindeki ritim kaybolarak şu belirtiler ortaya çıkıyor: Karbonhidrat aşermeleri, titreme, seğirmeler, ateş basmaları, çarpıntı, terleme, ellerde soğukluk-nemlenme, göğüs ağrısı, görme bozuklukları, dinlenememe, anormal derecede koku alma hissi, mide şikayetleri ve beklenmedik alerjiler. Beyin ritim bozukluğu ise, yüksek tansiyon, kulak çınlaması, adet öncesi sendromu, kriz nöbetleri ve kaygılanma gibi problemlere sebep oluyor.
4- Hız (hafıza) ile ilgili bölüm; "Beyin, gelen bilgilerin ne kadarını değerlendirebiliyor?" sorularının cevaplarını veriyor.
Asetilkolin kimyasal maddesi, "beynin çalışması ve bilgileri tekrar hatırlaması için gereken kaynak" diye tarif ediliyor.
Bu kimyasal maddede azalma meydana gelirse beynin çalışma hızı yavaşlıyor. Bu da kendini yağ tüketme isteği, ağız kuruluğu, kuru öksürük, hafıza kaybı, unutkanlık ve konsantrasyon zorluğu gibi belirtilerle hissettiriyor.
İnsanı yaşlanmaktan korkutan bunama ve alzheimer türü hastalıklar ile asetilkolin kimyasalındaki eksilme arasında çok ciddi bir ilişki söz konusu.
Beynimizi doğru besleyelim
Beyin Enerji Diyeti (Dopamin): Kahve, yulaf ezmesi, buğday özü, tofu (Soya Peyniri), biftek, avokado, balık, börülce, kabak tohumları… yenmelidir.
Beyin Sükuneti Diyeti (Gaba): Kafeinsiz bitki çayları, muz, narenciyeler, rafine edilmemiş pirinç, bakliyat, brokoli, pekmez, ciğer-sakatat, mercimek, patates, ıspanaklı makarna, fındık… yenmelidir.
Beyin Hafızası Diyeti (Asetilkolin): Kahve, greyfurt suyu, yumurta, buğday özü, fıstık ezmesi, peynir, balık, tavuk, lahana, bakla, arı sütü (polen), karnabahar, badem, ceviz, kuru üzüm, incir… yenmelidir.
Beyin Simetri Diyeti (Serotonin ve tryptophan amino asidi): Kafeinsiz bitki çayları, köy peyniri, İsviçre peyniri, muz, somon balığı, hindi, ördek, lüfer-uskumru, pancar, rafine edilmemiş pirinç, patates, ayçiçeği, kakao, havuç (yağ katılarak), karanfil, bulgur, narenciye… yenmelidir.