| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Makaleler Genç Kız Sığınma Evi Derneği Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Adı Meral... 19 yaşında... Yetiştirme yurtlarında, gençlik evlerinde geçmiş son yılları. Annesi cezaevinde, babası ölmüş, bir yaş büyük ablası ise üniversiteye girmeyi başarmış ve şu sırada bir yetiştirme yurdunda kalabiliyor. Meral lise sonda sınıfta kalmış, bu yüzden "sen 18 yaşını ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Makaleler telkin cd indir izle İstanbul Makaleler nerededir kimdir Makaleler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Makaleler hipnoz Makaleler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Makaleler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Makaleler kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Administrators Atakan Sönmez ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Adı Meral... 19 yaşında... Yetiştirme yurtlarında, gençlik evlerinde geçmiş son yılları. Annesi cezaevinde, babası ölmüş, bir yaş büyük ablası ise üniversiteye girmeyi başarmış ve şu sırada bir yetiştirme yurdunda kalabiliyor. Meral lise sonda sınıfta kalmış, bu yüzden "sen 18 yaşını bitirdin artık burada kalamazsın" demişler ve Meral şimdi tam anlamıyla sokakta kalmışlardan... Yıllardır yurtlarda ailesiz yaşadığı ve zorlu günlerde etrafımızdaki insanlar bir bir uzaklaştığı için pek fazla tanıdığı ve akrabası da yok. Olanlar da pek umursamıyor zaten... Onu geri aldırmak için bir iki girişimde bulunduk ancak sonuç olumsuz, hatta bizi devreye soktuğu için kaldığı yer onu geri alsa da baskı ve azarlamalarla acısını çıkartırlarmış, öyle de oldu zaten, bir gece kaldı ama ertesi gün Meral yine sokakta kalmış. Bir problem olursa beni ara demiştim, aramış telefonu duymamışım ve neyseki bir arkadaşı misafir etmiş onu, ancak devamlı kalabileceği bir yer değildi. Sabah mesajını görür görmez aradım, hemen yanıma gel dedim, geldi... Sessiz ve tepkisiz bir çocuk. İsyan bile etmiyor. Hayalleri yok, umutları yok(tu) ta ki düne kadar. "İstediğim hiçbir şey olmadı, ben de bıraktım hayal kurmayı" diyordu. Bu arada açlık da yaşadı sanırım. Şimdi gençlik hayallerini, umutlarını yeşertmesi için yardım ediyorum Meral'e, içindeki uzun bir uykuya yatmış çocuğu yeniden uyandırması için ona sarılıyor ve şakalaşıyorum... Bir haftadır benimle, ilk kez dün akşam sarılırken "iyi ki varsınız" dedi... Ve bu sabah şakalar yapmaya ve kıkırdamaya başladık. Bir haftada üç kez ağladığını gördüm, öyle bir ağlayış ki, içimi parça parça eden, sessiz, hıçkırıksız küçük damlaların sicim gibi yanaklarından aşağı süzüldüğü bir ağlayıştı bunlar... Bir tanesi neden ağlıyorsun dediğimde "saçımı nerde yıkayabilirim" diye sorduğumdaki ağlamaydı... Böyle durumlarla çok fazla karşılaşacağımı, kendimi alıştırmam gerektiğini ve hepsini evime alamayacağımı söyleyerek beni alıştırmaya çalışan dernek başkanı arkadaşım sevgili Uğur hanıma rağmen, bu yaşadığım olayda daha fazla katı olamadım ve hemen onu eve kızımın yanına yolladım. Bu arada dernek gönüllülerinden Eda hanım Meral'e iş buldu, bu hafta işe girmek için gereken işlemleri yapacak ve Nisanın ortaları gibi çalışmaya başlayacak. Başka bir gönüllü üyemiz Handan hanım ise bütün bunları dinlerken hafifçe gülümsedi, merak ettim ne oldu dedim "şimdi düşündüm de ben de sorunlarım var diyordum, aslında sorunum olmadığını anladım" demişti. Kızıma ise tabi anlarsa harika bir yaşam dersiydi Meral'i tanımak. Bu sadece kötünün en iyisinden bir örnek, daha niceleri var ki, yaşadıklarını duysanız ağzınızı şaşkınlıktan kapatamazsınız, maillerde okuduğumuz, basında duyduğumuz ya da birileri söz ederken öylesine dinlediğimiz hayatın içinden gerçeklerle birebir yüzyüze gelmek nasıl da başka, bambaşkaymış... Sonra bana bir arkadaşından daha söz etti, kendisi gibi, onun da ilişiği kesilmiş ve şu sırada evsiz, nerde kalıyor peki dedim, geceleri karakolda yatıyormuş ama uyuyamıyormuş, bir şey yaparlar diye korkuyormuş, sabah atıldığı eve gizlice giriyormuş, akşam kalan kızlar gelince de çıkıyormuş, gece evsiz yani, annesi varmış ama annesi yüzünden alınmış sığınma evine, sanırım annesi ya akıl hastası ya da madde bağımlısı filan, yasakmış annesinin Esrayı görmesi. Yine de çaresizlikten bir gece annesinde kalmış ama kadın onu sabah evden kovmuş. Dayanamadım sulandı gözlerim, Esrayı düşündüm, kendimi zor tuttum gecenin geç saatinde onu da aramamak için, hem de ne tutmak bilseniz. Onu bir süreliğine konuk edecek bir tanıdığım var mı diye düşündüm...düşündüm....yok, evet şunu anladım ki benim böyle bir dostum yok... telefon edeceğim ve sorgusuz sualsiz bu kıza sahip çık diyebileceğim ve kabul edecek biri yokmuş çevremde. Bu gece böyle ama yarın Esra için bir şeyler bulacağımdan eminim, bilmediklerim tamam da ama bildiğim bir çocuğu, kıvrılıp, sıcacık uyuyacağı rahat bir yatak bulamayan bu genç kızı sokakta bırakamam. Bu gün (02 .04 .2007)Kanaltürk televizyonuna konuk olduk, sesimizi duyurmak için çırpındık. Biz yayındayken ofisi bir genç kız daha aramış, "19 yaşındayım ve kalacak bir yerim yok" demiş... İçim acıyor, ona da ulaşamadım, bekliyorum bir daha arasın diye. Öyle çok ki Meraller Esralar.... Kaç tanesine ulaşabilirim bilmiyorum, ah bir ev bulsak, sadece başlangıç olarak 8 - 10 kişilik bir ev... sonrası gelir biliyorum. Meral şimdi uyuyor... ofiste kaldık bu gece ikimiz, eşyalarının bir kısmını alıp geldi, yavaş yavaş yerleşiyor yanımıza sanki... ilk kez ve en çok bugün gülüyor, yine ilk kez bu gece bana iyi geceler derken "öpebilir miyim" dedi.... sarıldım sıkı sıkı ve üstünü örttüm. Satış ve Pazarlama eğitimlerinde bir örnek verilir, "yavru köpek tuzağı" yöntemi. Bir köpek yavrusunu eve götürdükten sonra onu geri vermeniz ne kadar zordur değil mi. Benim kedim de bize aynı böyle gelmişti, sadece bir hafta denemeye ikna olmuştum, 6.5 yıldır deniyoruz, hala bizimle ve evin prensi oldu. Bu sabah Meralin annesi aradı açıkcezaevinden, teşekkür etmek istemiş... Ben de dedim ki "hiç bir şey tesadüf değil", onca evsizin arasında Meralin bizi bulması kesinlikle tesadüf değil, bakalım ne öğreneceğim bu olanlardan. Diyor ki Selva hanım "en azından bu yaşadıklarım bana harika insanlar kazandırdı" Teslimiyet bu işte... Yoksa insan yaşadığı acı deneyimler sırasında aklını yitirir. Bir sosyal yaraya neşter vurmak istedim ve karşıma çıkan dernek üyeliği teklifini hiç düşünmeden kabul ettim. Bu dernek, ailesinde şiddet ve taciz yaşayan, tek başına kalmış ne yapacağını bilmeyen, töre kanunlarından kaçan, erken yaşta evlendirilen ya da evlenmek istemeyen, 18 yaşını doldurduğu ve tahsiline devam etmediği için hayatın içine damdan düşer gibi yurtlardan salıverilen genç kızlarımızı barındırma, meslek edindirme ve tahsiline devam edebilme olanakları sağlamayı amaçlıyor. Dernek kurulalı tam 8 ay oldu, her yere başvuruyoruz, bazı belediyelere, kaymakamlıklara ama hala sosyal olmayan devletimizden sosyal proje için destek bulamadık. Belediyelere görüşmelere gittiğimde gördümki onların gücü gerçekten müthiş, hele birinde başkalarının da talepte bulunmaya geldiği bir toplantıya katılmıştım, şiir ve şairlerle ilgili bir organizasyona başkandan destek istemeye gelenler konuşurken içim daraldı, onlara vaad edilenleri duysanız dudağınız uçuklar, meğer belediyeler ne güçlüymüş... Bu öğrendiklerimden sonra seçimlerdeki savaşlar daha bir anlam kazandı gözümde. Bu arada bir de ev bağışlandı bize... Tempo dergisi için ropörtaja gelen genç hanım muhabir çok duyarlıydı ve bize boş duran bir dairesini 2 yıllığına, bedelsiz, kullanmamız için verdi ancaaak sonradan öğrendik ki bu daire her bir dairesinin 5 - 6 kişiye satıldığı bir sitedeymiş ve yapan kooperatifçiler hapiste, yargıları devam ediyormuş. Anlayacağınız anahtar bizde ama ne semt, ne dairenin konumu ne de sonunun ne olacağı meçhul oluşu bizi orayı tadil ettirmekten alıkoyuyor... Yardım yaparken daha fazla duyarlı olsak iyi olur diye düşündürdü bu bağış. Son söz olarak diyorumki, sorunlarınıza bir kez daha bakın, belki sorunun elinden tutan çözümleri gözden kaçırıp, olmluya odaklanmak yerine olumsuza takılı kalıyor ve gereksiz büyütüyorsunuzdur, ne dersiniz? Şu sırada başını sokacak bir evi olanlardan mısınız? Şükredin... Yatağında sıcacık uyuyanlardan mısınız? Şükredin... Anneniz var mı? Şükredin... Anneniz yok ama anneyle mi büyüdünüz? Şükredin... Aileniz var ama sorun mu yaşıyorsunuz? Yine de şükredin... Ve şu anda sahip olduğunuz her duyu, her nefes ve her şey için şükredin. Bu listenin gerisini de siz sıralayın isterseniz. Ben eski şükran listemi buldum, onu okuyacağım şimdi ve yeni maddeler ekleyeceğim. Hepimizin "bir" olduğumuzu bilen toplumlar olmamız dileğimle... Hadi siz de kanayan yaralara parmağınızı bastırın, bekleriz efendim. Selma Candan 02.04.2007 www.genckizsiginmaevi.org www.cnd.gen.tr
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
__________________ http://www.hayatimdegisti.com Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0 Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/ |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Administrators Atakan Sönmez ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Bugüne yeniden doğan güneşe merhaba... Güne merhaba... Her an, aldığım her nefese ve tüm sahip olduklarıma, olmadıklarıma şükürler olsun. Dün gece masalın birinci bölümü yaşandı ve yazılmıştı. Bugün ise yepyeni bir gün ve yaşama gülümseyene yaşam da gülümsüyor. Bu günün hediyelerinden ilki Meral için oldu, telefonu çaldı, konuşurken onu izledim, sevincini görebiliyordum, ne o kız dedim hayırdır, "inanamıyorum, çok önceden Migrosa iş başvurusu yapmış ve unutmuştum, hala istiyorsanız gelin diye aradılar." dedi gülümsemeye devam ederek... Bugün aslında BurgerKing e görüşmeye gidecek, bir iki güne kadar da orada işe başlayacaktı. Ama görünen o ki ne istediğini bilen aklı başında bir genç kız Meral, düşünmüş ki Migros da yapacağı iş hem daha kolay hem de maaşı daha yüksek olacak, o yüzden sevinmiş:-)) Ona "neler oluyor farkında mısın?" dedim, evet dedi gülerek, "umutlu olunca, gülümseyince mucizeler oluyormuş." Harika bir farkındalık başlamış Meral'de. Teşekkür ederim Tanrım... Biraz sohbet ettik yine; yaşadıkları, kaldığı evin şartları ve evin yöneticisi üstüne... Yönetici hanımın bir kızı varmış ve değil bu kızlarla tanışması, kızını o eve yaklaştırmazmış bile, dedi ki "siz kızımla tanıştırayım seni, arkadaşlık eder sana dediğinizde, bu yüzden çok şaşırdım". Ben yine buruldum, gözlerim dolu dolu oldu, o bana bakıyor ben ona bakıyorum ikimizde burnumuzu çekiyor ama gülümsüyoruz, hissettim bakışından sarılmak istedi, kesinlikle bakışıyla teşekkür ediyordu, gel dedim sarılmak istiyorsun di mi, evet dedi, aldım kollarıma kokladım saçını, evlat kokuyordu aynı.... Kısa bir süre sonra da benim telefonum çaldı. Çok kısa bir süre önce tanıştığım bir hanım hayranım/fanatiğim arıyordu. 2 hafta kadar önce de derneğe üye yapmıştım onu, canla başla çalışacağım demiş ve yer bulma çalışmalarına girişmişti. Son günlerde yaşadıklarımızı anlattım, bir de dün gece Esra için üzüldüğümü ve onu da bu gün yanıma çağırmayı planladığımı anlattım, "ben bugün ev için bir yerlerle görüşmeye gidiyorum oradan da size uğrayacağım ve Esrayı ben evime alıyorum" demez mi :-) "Maddi durumum iyi değil, evim küçük ve üçüncü biri bende kalacak 2 aylığına ama olsun, bulurum Esrayı yatıracak bi yer, hatta çevremde bazı kişilere yiyecek konusunda talepte de bulunurum walla" "İşte o yokmuş dediğiniz dostunuz benim" diye de ekledi çabucak... Hey de hey hey... Coşmaz mı Selma'nın yaşları sevinçten :-)) Teşekkür ederim Tanrım, binlerce teşekkür... Şimdi bir de Tuğbamız var sokakta. O da 19 yaşında, ilkokul mezunu, ne çalışmış ne de okumuş, ailesinin durumu iyiymiş ama Tuğba herkesin hata yapma hakkı olduğu için yanlış bir adım atmış, birine aşık olup evden kaçmış, kaçtığı kişi de evli çıkınca ne o taraf ne de kendi ailesi Tuğbaya sahip çıkmamış, eve almamışlar. "Nerdesin şimdi?" dedim, "bir arkadaşımda kalıyorum ama daha fazla kalamam" dedi. Yine içim buruk, yine elinden tutmak için kolumun boyu yetmiyor. "Bir iki gün daha sabret" dedim, "bizimle irtibatı kesme olur mu?" Tamam dedi sürekli allah sizden razı olsun diyerek. En çok dokunan sözleri ise; "benim sadece yatacak bir yere çok ihtiyacım var, sokaklarda yanlış yerlere düşmek istemiyorum." oldu... Sonra Onur'la konuştuk, "CND yi kızlara sığınma evi yapalım anasını satiim" dedi, güldüm... Walla hiç fena fikir değil, neden olmasın, bir kaç ranza, boğaz manzaralı 7 inci katta ultra modern bir yer... Mmmhh harika olur:-)) Her yerden giderimizi karşılayacak maddi desteği de buluruz nasıl olsa:-)) Hayal işte, kurması kolay ve bedava, ben de bol bol hayal kurarım bana ne :-))) Masallarımı sevdiniz mi, yoksa içinizi mi şişirdim? Sevdiyseniz siz de hayal kurun ve şükredin, içiniz şiştiyse bundan sonraki masallarımı silin gitsin, sizi üzecek hiç bir şeye izin vermeyin:-)) Ben düşünüyorum, diliyorum ve yazarak niyetlerimi sabitliyorum, hemen evrenin bir köşesinden bir "can"dan karşılığı geliyor, bu masalı da öylesine yazdım işte. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum, her şey gönlünüzce olsun sevgili büyükler... Selma Candan 03. 04. 2007 www.genckizsiginmaevi.org www.cnd.gen.tr
__________________ http://www.hayatimdegisti.com Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0 Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/ |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Administrators Atakan Sönmez ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Masal yazmaya başlayalı evrende hemen bir şeyler harekete geçti. Büyük bir güç, adeta ihtiyacımız olanı "buyur" diye diye önümüze koyuyor artık. Masal 2 yi sizlerle paylaştıktan sonra çılgın gibi bir kapı bir telefon çalmaya başladı. Şimdi sırasıyla olanlar şöyle; Önce Meral'i Esra'yı almaya gönderdim, hem iş görüşmesi yapacak hem de Esra'yı alıp gelecekti. O arada Esra'yı evine almaya talip olan gönüllü üyemiz sevgili Ayten yanında bir beyefendiyle girdi içeri, sevinçten ağzı kulaklarında zıp zıp, belli ki içi içine sığmıyor, nihayet verdiği sözü yerine getirmiş, bize ev bulacak kişiyi bizzat ensesinden tutup bana getirmiş olmaktan dolayı. Kamil beye hiç bir şey anlatmadım, 3 - 5 cümle ettim etmedim hayran hayran bize teşekkür etti önce ve bir kaç saatlik konuşmamız sonucunda giderken bana 3 kere filan sarıldı ve dedi ki "ben de artık sizin bir "neferinizim", yanınızdayım, elimden geleni yapacağım." Bu görüşme süresince Ayten hanım ve benim gözlerimiz dolup dolup taşıyor ama yüzümüzde enfes bir gülümseme ile. Kısmetse, yani bizim için ve bütün için hayırlı ise bir kaç güne kadar yerimiz belirleniyor. Tam bizim görüşme bittiğinde kapı çalıyor ve Meral ile Esra içeri giriyorlar. Esra bir cimcime. :-) İnanamamış olanlara, yol boyunca "beni kandırmıyorsun di mi" diye sormuş Meral'e. Adı Esra... 21 yaşında. 4 yaşında yuvaya verilmiş. 6 kardeşler(miş). 2 si ölmüş. Baba alkolik, karısını dövüyor, bir gün kadının kafasına küçük tüpü fırlatıyor, kadın bir süre baygın kalıyor ve kendine gelince evden kaçıyor. Konu komşu çocukların haline acıyor ve basını/polisi vs haberdar ediyorlar, Arena programı yaptığı sırada Uğur Dündar bu evi buluyor ve çocukları aldırıyor, işte o zaman yuvaya gidiyorlar. Esra 4 üncü çocuk, ondan sonra 2 tane daha varmış, şimdi yoklar... Biri kaynar su dökülerek, diğeri de merdivenden düşerek ölmüş. Esraya göre merdivenden düşen, düşmekten değil dayaktan ölmüş. Bu arada anne evine dönmüş ama akli dengesi yerinde değil, dayaklardan ve kafasına aldığı şiddetli darbeden çocuklarını bile tanımıyor, eşinden aynı şiddeti gördüğü halde hala onunla yaşıyor. Bu nedenlerden ailenin çocuklarını görmeleri yasalarca men edilmiş. Esra şu sırada yaşayan abilerinden birini hiç tanımıyor, çünkü 8 yaşındayken kaldığı yuvadan kaçmış ve bir daha da kimse ondan haber alamamış, diğeri ise içlerinde tek üniversite okuyan çocuk, onu tanıyor ama fazla göremiyor. En çok ablasını biliyor, çünkü onunla aynı yere verilmişler. Diğerleri ayrı ayrı yerlere dağıtılmış. Abla 27 yaşında ve evli, çalışıyor, ama kas erimesi ve kemik erimesi hastalığı var, hem de çok ciddi boyutta, ancak bu durumda bile kocasından o da dayak yiyor. Bu Esra'nın kısa öyküsü, kısa ama dehşet verici. Az önce Esra ile konuştum, telefon ettim gittiği eve, çok iyiymiş, yemek yemişler, sohbet ediyorlarmış. Ayten hanım onu götürmeden önce dedi ki, "1 hafta hiç bir şey yapma, istediğin kadar uyu, dinlen, biraz rahat et, ne yapacağını sonra düşünürsün, sana bir hafta tatil"... Ne güzel bir düşünce, derinden takdir ettim Ayten hanımı:-)) Tabi bu arada hepimiz bol bol sarılıyoruz birbirimize... Günün telaşesi sonrası gecenin sessizliği ve dinginliği içinde, bugün de işe yaramış olmanın ve bütün için çalışmış olmanın huzuru ile bu masalı yazdım. Öyle bir gündü ki, her telefonda ya da mailde hurraaa gözyaşları...Tanrım sana şükürler olsun, huzur ve sevinçle akan gözyaşlarım için. Masallarımı beğenenlerin bazıları burnunu çekerek telefon ediyor, bazıları ise maille geri dönüyor, hepsi de "ben ne yapabilirim" diye soruyor. Taa Fethiye'den bir dostum, "onları getirin yatla gezdireyim, deniz üstünde balık yeme zevkini tatsınlar." dedi. :-)) Bir diğeri, hiç yüzünü görmediğim biri, "Marmaristeyim, burada otellerde onlara iş bulurum" dedi. Ve daha birçok destek eli var uzanan. "Ben ne yapabilirim?" diyenler.... Siz de masal yazın:-)) Önce tabi ki masalı yaratın ve yaşayın... Ve gün bittiğinde bir sorunuz olsun, "Bugün sadece kendim için mi yaşadım, "birlik" için ne yaptım?" Gökten 3 elma düşürüp öyle bitirecektim bu masalları ama bu büyüklerin masalları pek biteceğe benzemiyor, ayrıca 3 elma da yetmez bize :-) biz en iyisi elma bahçesi yapalım... Daha Tuğba var sırada. Bugün ikinci kez aradı, bana bir yer buldunuz mu diye... Yarın Allahkerim, hele onu da bir dinleyeyim bakalım, biliyorum artık ona da yer var evrende. Sıkılmadıysanız size daha sonra Tuğbayı da anlatırım:-) Olur mu? Peki o zaman... Bir dahaki masalda birlikte olmak dileğiyle, sevgiler hepinize... Selma Candan 03. 04. 2007 - 23.23 pm www.genckizsiginmaevi.org www.cnd.gen.tr
__________________ http://www.hayatimdegisti.com Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0 Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/ |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Çevirmen ![]() Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 385
Tesekkür: 0
109 Mesajinıza toplam 249 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Meraba.. duramadım burası olmadan elim kolum yokmuş gibi, öksüz yetim çocuk gibi oldum birden... Dernegin adı bile ne kadar acı..şu hani varya insanların magaralarda yaşadıgı dönemlerden bahsedilir ya kitaplarda..o zaman insanlar heralde sahiplenmiyorlardı eşyayı veya bu dünyayı..her magara bulan başını sokuyor orada yaşamını sürdürüyordu...hayat son derece ilkel ama bir o kadar ihtiyaç olmaksızın/duymaksızın ilerliyordu..ateş bulundu para bulundu teker falan neyse...sahip çıkmalar başladı,deger kavramı girdi zihinlere...tutkular başladı...dogallıktan uzaklaşıldıkça yalnızlıklar türedi..hiç düşündünüz mü köylerde veya küçük kasabalarda neden ilişkiler samimidir??çünkü insanların orda birbirine had safhada ihtiyacı vardır,bireysellik fazla yoktur.bu yüzden belki köy kasaba gibi yerlerde sevilmedi mi bi kere insan orda barınamaz artık...tek başına yaşam olmaz orda..camini yolunu sormaya adam lazım olur...ama şehirde kimseye ihtiyacınız fazla yoktur...herşey elinizin altında yardım etmeyi de gitgide unutuverir insan...caminin yolunu burda sormaya gerek yoktur...komşu komşuyu tanımaz...ihtiyac duymaz... böylece şehirde dehşet bi yalnızlık duygusu başlar..yollarda insanlar birbirlerine bakmadan yürürler..metrolarda otobüslerde hemen yanında oturan insana gülmez olur kişi.....böylece insanı toplum içinde koruyan temel güvenlik duygusu zamanla erimeye yüz tutar...omuzlardaki yük agırlaşır... sonra bi gün koprü altlarında yatan çocuklar çıkar ortaya...kapıp kaçmaya başlar kötü adamlar kadınların çantalarını...ortalıkta kalan genç kızlar..bir oda yeter onlara aslında,küçük bir odacık... dusun |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Administrators Atakan Sönmez ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Pusula Günlüğü’nde şimdiye kadar, gittiğim tango gösterisini, yılbaşı tatilimi, habere çıkma heyecanımı ve almak istediğim köpeği anlatan yazılar yazdım. Hafta başında yine bu tür konulara benzer bir yazı yazmayı planlayarak, geçen hafta sonu gittiğim Abant’ta yaşadıklarımı anlatacaktım ama gelen bir mail sonrası ropörtaja gittiğim yer, fikrimin değişmesine neden oldu. Harbiye’de bir binanın yedinci katı, Genç Kız Sığınma Evi Derneği’nin ofisinin bulunduğu yer. Beni derneğin başkanı Uğur İlhan karşılıyor ve sonra içeri başkan yardımcısı ve danışman Selma Candan geliyor. Onlar derneğin kuruluşunu, amaçlarını, sığınma evi için maddi yardım konusunda yaşadığı sıkıntıları anlatıyorlar. Buraya kadar herşey normal gidiyor. Derneğe sığınan genç kızların hikâyelerini anlattıkları zaman soğukkanlıklı gözükmeye çalışıyorum. Kimi ağabeyi tarafından cinsel taciz görüyor, kiminin babası alkolik, karısını dövüyor ve çocukları yaşam mücadelesi veriyor, kimi de fuhuşa, tecavüze maruz kalıyor. Dernekte bulunan 10 kızın farklı hikayeleri var ama aynı amaçla derneğe sığınıyorlar; kimseye muhtaç olmadan yaşayıp, meslek edinmek. Bir çatı altında yaşayacak bir yerleri olmadığı için genç kızlar şimdilik İlhan ve Candan’ın tanıdıklarının yanında kalıyor. Kızların hikâyelerini dinlerken, içeriden genç bir kız beliriyor. Adının Meral ve yaşının 19 olduğunu öğreniyorum. İçten gülümsemesiyle yanımızda oturuyor. Hayalinin ne olduğunu sorduğumda bana, önce üniversiteye gitmek sonra da çalışmak istediğini söylüyor. Hikâyesini dinliyorum; annesi cezaevinde, babası vefat etmiş. Meral lise sonda sınıfta kalmış, bu yüzden "sen 18 yaşını bitirdin artık burada kalamazsın" demişler ve Meral sokakta kalmış. Meral’ı gözlemliyorum, içi umut dolu, hayalleri var. Uğur İlhan ve Selma Candan’ın kızı olmuş gibi. Tanışma fırsatı bulduğum sadece Meral oldu çünkü diğerleri aile yanında kalıyor. Onlarla da tanışıp, konuşmak isterdim. Genç Kız Sığınma Evi Derneği için yapabileceğim şeyler var mı diye düşündüm. Evet belki onlara maddi olarak bir destek veremem, ama hafta sonu orada bulunan genç kızları sinemaya, tiyatroya götürerek onlarla bir şeyler paylaşabilirim. Belki sizler de onlara destek olabilirsiniz. Dernekten çıkıp işe doğru giderken içimde farklı duygular belirdi. Aslında ne kadar şanslıydım, başımı sokacak bir evim, akşam uyuyabileceğim bir yatağım ve en önemlisi annem ve babam var. Peki ben bunlar için şükrediyor muyum gibi sorular kafamdan geçti. Aynı yaşta olduğum genç kızların ne kadar da farklı hikâyeleri var. Derneğe gelip hayatlarını kurtaran şu anda 10 geç kız var. Peki ya diğerleri? Merve Uçar 6 Nisan 2007 http://www.pusula.tv/detail.asp?Gundem=3334&modul=yasam
__________________ http://www.hayatimdegisti.com Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0 Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/ |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
![]() Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1
Tesekkür: 0
1 Mesajina 3 kez İyi ki varsın denildi
![]() | ![]() Bu yazılanları okuyunca çok kötü oldum.. Ben burada bahsi geçen meral.. 24 yaşındayım. Eski günlerimi buradan okumak beni çok üzdü. Tabiki unutmadım o günleri, her bir saniyesi aklımda ve benim şu an olduğum kişi olmamı sağlayan en büyük etken.. O zamanlar umudum yoktu. Tek derdim "ben nerede kalıcam" olunca inşanda umut kalmıyor doğrusu.. Selma hanım hayatımın en zor zamanında çıktı karşıma. O ve uğur hanım olmasa ben hala sokakta yatıyor olabilirdim. Yaşamayan bilmez inanın, ama yaşamayan insanlar kendilerini benim yerime koyabildiler bu mükemmel birşey.. Kendime acıyordum.. Evet sanırım en ağırı buydu; kendime acımam.. Zamanla neler değişti bilemezsiniz. Bana içime gömdüğüm umutlarımı yeniden kasıp çıkarmamı sağlayan insanlar umarım şu an dünyanın en mutlu insanı olmuşlardır. Ben kendime arkadaslarımdan bir aile kurdum. Herşeyimi onlar için feda ettim ve pişman değilim. 19 yaşındaki meral artık 24 yaşında ve Üniversite mezunu ilçe milli eğitim müdürlüğünde memur, yazar ve 4 gün sonra dünyanın en mükemmel insanıyla hayatını birleştirecek.. Benim kötü günümde yanımda olan bana destek veren , benim ben olmamı sağlayan insanlara burdan teşekkür eder ve dünyanın bütün mutluluklarına sahip olmalarını dilerim.. |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Moderator ![]() Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1,081
Tesekkür: 1,705
865 Mesajinıza toplam 2,145 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Sevgili Kardesim, O kadar gerceksin ki o kadar guzelsin ki seninle gurur duymamak elde degil.. Her acidan yeniden dogarmis ya insan iste en guzel orneklerden bir tanesisin... Kendinle gurur duymalisin... Sana yardim elini uzatan herkese ben de tesekkur ederim...Umarim oyle insanlarimiz hergecen gun cogalarak artar... Evliliginin de hayirlara vesile olup , omur boyu mutlu olmani temenni ederim ve sihirli bir degnek ile hayatinin degismesini bekleyenlere de her gecen gun yeni bir umut dilerim... Iyi ki varsiniz... MUTLULUKLA ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: May 2011
Mesajlar: 627
Tesekkür: 865
465 Mesajinıza toplam 989 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() açıkcası paylaşılan ilk iki hikayeyi okudum ikinci hikayenin sonuda masal yazıyordu ve bende bunları uydurma diye düşünüp 3.cü masalı okumayı atlayıp yorumları okudum ve sonrada uydurma birşey olmadığını anladım sandım ki hayatımdeğişti admini bunu yapıyor yapsaydı sevgi duyardım hemde çok ama anladığım kadarıyla destekçi oluyorsunuz ben yardım etmeyi çok severim ama bazende hiçbirşeyi umursamıyorum bu gibi durumlarda yardım etmeyi hiç düşünmem aslında bu yazıları okuduğumda yardım etmek isterdim insanlara bir iş bir amaç bir ev vermek kim istemezki bütün bunları da büyük adam olarak yapabilirim gerçekten büyük bir adam, bu harika forumu okumamı sağlayan azraist'e de çok teşekkür ederim :)) |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Makaleler Genç Kız Sığınma Evi Derneği Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Adı Meral... 19 yaşında... Yetiştirme yurtlarında, gençlik evlerinde geçmiş son yılları. Annesi cezaevinde, babası ölmüş, bir yaş büyük ablası ise üniversiteye girmeyi başarmış ve şu sırada bir yetiştirme yurdunda kalabiliyor. Meral lise sonda sınıfta kalmış, bu yüzden "sen 18 yaşını ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Makaleler telkin cd indir izle İstanbul Makaleler nerededir kimdir Makaleler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Makaleler hipnoz Makaleler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Makaleler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Makaleler kuantum düşünce kitap haberi