centin degişim aşamalarıHikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri centin degişim aşamaları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Zihinsel Bahçe Sahiplerinden Zihinsel Bahçenin Özelliklerine…
Öncelikle zihinsel bahçe sahiplerine biraz daha devam edelim!
3. Sahip: Genelde pasif ve tembel insanlarda görülür! Bu sahibin bahçesinde çalı şeklinde ağaçlar, fazla büyük olmayan yararlı bitkiler, zararlı otlar ve dikenler, sayısı çok olmayan ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi | |
|
24-05-2008, 02:44 AM
|
#281 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Zihinsel Bahçe Sahiplerinden Zihinsel Bahçenin Özelliklerine…
Öncelikle zihinsel bahçe sahiplerine biraz daha devam edelim!
3. Sahip: Genelde pasif ve tembel insanlarda görülür! Bu sahibin bahçesinde çalı şeklinde ağaçlar, fazla büyük olmayan yararlı bitkiler, zararlı otlar ve dikenler, sayısı çok olmayan ve büyük olmayan canlılar bulunur! Bahçesinde biten ağaçlar, yararlı otlar, zararlı otlar, dikenler kendiliğinde bitmiştir! Tohumlarını da zamanında ailesi, arkadaş çevresi ya da yoldan gelen geçenler, kuşlar atmıştır! Yaşayan canlılar da kendiliğinden gelmiş sahibine benzer canlılardır! Etliye sütlüye karışmazlar! “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” sloganlarıdır! Ne ağaçların ve yararlı bitkilerin büyümesi, ne zararlı otların, dikenlerin ne de diğer canlıların olması onları çok ilgilendirmez! Bahçesine isteyen istediği gibi girer ve kendisine zararı dokunmadığı müddetçe de kimseye bir şey demez!
4. Sahip: Genelde kendinden çok karşısındakini düşünen insanlarda görülür! Bu sahibin bahçesinde her canlıdan az çok bulunur! Bahçesi bakımsızdır! Kendi bahçesinden çok başkalarının bahçesiyle ilgilidir! Başkalarının bahçesini güzelleştirmelerine yardımcı olmada çok iyidirler ama bu arada kendi bahçelerinin bakımını ihmal ederler! Başkalarının bahçelerinde çalışkan, kendi bahçelerinde tembeldirler!
Neyse şimdilik sadece 4 sahip hakkında bilgi vermekle yetinelim! Özellikle ilk iki sahibin yerinde olmak istemeyiz! Kim böyle bahçesi olsun ister ki! Kim böyle bahçesi olanlarla ilişkide olmak ister ki!Ayrıntıyla ilgilenirken bütünü kaçırmayalım! Madem ki bahçemizi güzelleştirmek istiyoruz o halde biraz da zihinsel bahçemizi tanıyalım!
Bahçe Duvarı: Değerlerimizle inşa ettiğimiz ilkelerimiz ve prensiplerimiz
Ağaçlar: Hayat boyu edindiğimiz güçlü deneyimler ve tecrübeler
Dikenler: Hayat boyunca bizde iz bırakan acılar ve yediğimiz kazıklar sonucu oluşup katılaşmış inançlar!
Zararlı Otlar: Gerek kendimizin, gerek yakınlarımızın, gerekse başkalarının bizde oluşturduğu negatif deneyimler!
Yararlı Bitkiler: Gerek kendimizin, gerek yakınlarımızın gerekse başkalarının bizde oluşturduğu pozitif deneyimler!
Haşereler, böcekler ve yılanlar: Negatif düşünce ve deneyimlerin oluşturduğu, genellikle bilinçaltımızda bulunan ve bazı tetikleyicilerle bilince çıkan negatif duygu, düşünce ile beslenen, olumlu düşünceleri daha filiz haline bile gelmeden katleden acımasız düşünce, inanç ve eylemler!
Sizce bahçemizde başka neler var?
Toprağın altında başka neler var?
Duvarımızın özellikleri neler? Betondan mı, kağıttan mı? Ne kadar dayanıklı?
Ağaçlar ne ağacı? Meyve veriyor mu? Kökleri ne kadar derinde?
Dikenler ne dikeni? Gül, kuşburnu, böğürtlen mi yoksa sadece zararlı diken mi?
Zararlı otlar ne büyüklükte? Bunların çeşitleri var mı?
Yararlı bitkiler neler? Ne kadar ürün veriyorlar? Daha kaliteli daha fazla ürün almak için neler yapılabilir?
Haşereler, böcekler yılanlar var mı? Ne büyüklükte? Bunları nasıl yok edebiliriz?
Bahçe uzmanları kimler?
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!! Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 02:47 AM
|
#282 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
DAHA İYİ İNSAN İLİŞKİLERİ KURMANIN YOLLARI
ÇEVREDE OLUMLU İZLENİM YARATACAK BEDEN DİLİ ÖZELLİKLERİ
Göz İlişkisi: İnsanların yüzüne bakanlar, bakmayanlardan daha çok hoşa gider! İnsanlarla, onları rahatsız etmeyecek ölçüde, ancak mümkün olduğu kadar çok göz ilişkisi kurun!
Yüz İfadesi: Canlı olun! Mümkün olduğu kadar sıcak ve dostça tebessüm edin ce gülün! Yüzünüz, çevrenize olan ilginizi yansıtsın! Donuk ve ifadesiz görünmekten kaçının!
Baş Hareketleri: Karşınızdaki konuşurken sık sık başınızı hafifçe aşağı , yukarı hareket ettirerek onu dinlediğinizi ve anladığınızı hissettirin! Söylenenleri kabul edip etmemeniz önemli değildir, sizinle konuşana “anlaşıldım” duygusunu yaşatın! Başınızı hafif dik tutun!
Jestler: Çok aşırıya kaçmadan, jestlerinizi kullanın! Ellerinizi cebinizde tutmaktan ve kollarınızı çalıştırmaktan, ellerinizle ağzınızı örtmekten kaçının! açık ve anlaşılır jestleri tercih edin!
Postür (Beden Duruşu): Ayaktaysanız, dik durun! Oturuyorsanız sandalye ve koltuğunuzu tam olarak doldurun ve arkanıza yaslanın! Birisiyle konuşurken ve birisi doğrudan sizinle konuşurken öne eğilin ve ilginizi ögsterin!
Yakınlık: İnsanlara daima, onları rahatsız etmeyecek, mümkün olan en yakın mesafede durmaya gayret edin!
Yöneliş: Daima konuştuğunuz veya sizinle konuşan insana dönük durun! İkiden fazla bir grup insanla bir grup oluşturuyorsanız, sizin için önemli olanların dışındakilere merkezinizi kapatmayın!Mümkün olduğu kadar çok kişiye merkezinizi açık tutun!
Bedensel Temas: İnsanları tedirgin etmeden, mümkün olan her durumda bedensel teması kullanın! Özellikle sizden gençlerle aynı cinsiyetten olanlarla, sizden daha alt statüde olanlarla bedensel temas kurmak için her fırsatı değerlendirin!
Dış Görünüş: Grup normlarına, toplumsal rol ve statünüze uygun giyinin! Giyiminize mümkün olduğunca renk katın! Kadınlar erkeklerden daha çok renk kullanabilir! Saç ve el bakımınıza özen gösterin!Kendinize gösterdiğiniz özen, kendinize verdiğiniz değerin ifadesidir! Günlük traşını olmamış bir erkek, bıraktığı olumsuz izlenim ile ilgili başka bir neden aramamalıdır!
Konuşmanı Sözel Özellikleri: Çok fazla ve çok hızlı konuşmaktan kaçının! Bir topluluk içinde dinlediğinize yaklaşık olarak eşit miktarda konuşmaya gayret edin1 Sesinizin yüksekliğini ve tonunu, bulunduğunuz çevreye göre ayarlayın!
Çevrenizden göreceğiniz itibar ve saygı, kendinize gösterdiğiniz özen kadardır!
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 02:49 AM
|
#283 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Zihinsel cennet bahçemizi oluşturalım mı?
Merhaba arkadaşlar!!!
Nasılsınız!!!
Zihinsel cennet bahçemizi oluşturalım mı? Bahçemizi en güzel ağaçlarla, en güzel çiçeklerle, en güzel ürünlerle vb donatalım! Peki ama nasıl? Öncelikle mevcut durumları görelim! Bahçeleri, sahiplerini, toprağın özelliklerini tanıyalım! Ama bu uzun bir süreç! Devam etmek istemeyenler benim yazılarımı görmezden gelsinler!
Açıklama: yazılanlar ve daha sonra yazılacaklar Adem Altay tarafından kurgulanmıştır! Yazılar bilimsel değildir, gözden kaçan noktalar olabilir, eksiklikler olabilir, hatta size göre yanlış olabilir! Zihinsel cennet bahçemizi oluşturma yolunda sizler de görüş ve önerilerinizi belirtirseniz ortaya çıkan sonuçların daha tatmin edici olacağına inanıyorum!
Bahçelerin sahiplerinden başlayalım!
1. Sahip: Genelde erkeklerde (maço, harbi delikanlılar da denir, bu tipe alternatif olarak “harbi kadın, feminist” adı altında bu tipe karşı ortaya çıkmış ama benzer yapıda kadınlarda da…) görülür! Bahçesi ormana dönmüştür! Ağaçlar kökleşmiş, zararlı otlar ve dikenler her tarafı sarmış ve içinde haşereler, böcekler, yılanlar… kol gezmektedir! Fakat bu onun için sorun teşkil etmez! Benim babamın, dedemin, atalarımın ( kadınlarda tam tersi bu onların ormanı deyip kendi ormanlarını yaratırlar) bahçeleri de böyleydi! Sloganları “Biz babadan böyle gördük!(harbi kadınlar da “biz analarımız gibi olmayacağız”” derler) Ne olmuş orman halindeyse! Erkek adamın (tabi ki harbi kadının da) bahçesinde ormanda olur, dikende olur, haşereler, böcekler, yılanlar da olur! Beğenmeyen çeker gider! Erkek adam (harbi kadın) hiçbir şeyden korkmaz!(dese de inanmayın!). Halinden memnundur! (değilse de öyle görünür!) İçten içe korkmakta fakat bunu dışarıya belli etmeme konusunda kararlıdırlar! Dışarıdan hiçbir öneriye kulak asmazlar, çünkü kendileri en iyisini bilir ve sorunları yoktur, kimseye ihtiyaçları yoktur!Fikirleri sabittir, kökleşmiştir(ormanı oluşturan ağaçlar), kendilerine ve çevrelerine zarar verirler, gülü koklatsalar da dikeni batırmayı ihmal etmezler (zararlı otlar ve dikenler), kendisini eleştiren, aşağılayan vb hareketlerde bulunmuş, veya kendisinden daha iyi bahçesi bulunanlara karşı kıskançlık, öfke, intikam vb duygular (haşereler, böcekler, yılanlar) beslerler! Bahçelerinde kendinden hoşnut bir şekilde yaşarlar (ya da yaşıyor görünürler) ta ki bahçelerinde ki ağaçlar güneşini kapatana, dikenler her tarafı istila edene, haşereler, böcekler ve yılanlar evine hücum edene kadar!
2. Sahip: Genelde karamsar yapıya sahip insanlarda görülür! Bahçeleri ormana dönmüş (ağaçlar bakımlı), dikenler ve zararlı otların kökleri kalınlaşmış, yüzeyde sürekli görünmeyen, haşereler, böcekler ve yılanlar hem büyük hem de çok sayıdadır! çünkü her gün bu zararlı otları ve dikenleri temizlemeye çalışır fakat onlar temizlemeye çalıştıkça otlar daha da çoğalır, dikenlerin kökü daha da güçlenir ve tekrar yüzeye çıkar! Ne kadar temizlese fayda vermez! Otların ve dikenlerin yüzeyde görünen yerlerini temizleyerek bunlardan kurtulacağını sanır ama nafile! Bunlar yüzeye arada sırada çıkarlar! Sakın ola ki toprağın altına bakmaya kalkmayın: bahçedeki ürünlerini yiyen ve etrafa zarar vermeye hazır haşere, böcek ve yılan ordusuyla karşılaşabilirsiniz! Bu tip bahçesini temizlemeye uğraşır! Kendi baş edemediğinde uzmanlar getirir! Uzmanlar gelir bahçesinin yüzeyini ve toprağın birazcık altını temizlerler (otları, dikenleri ve ordudan bir kısım askerleri yok ederler!) Ama gerçekte zararlı otların kökleri ve dikenleri yok olmamış sadece uygun iklim koşullarını beklemekte, haşereler, böcekler ve yılanlarda yüzeye çıkmadan yer altında hayatlarını sürdürmektedirler! Bu sahip boş durmaz! Bahçeye bir şeyler ekmek ister! Toprağı yeni ürünler ekmek için eşeler! Bu eşeleme işlemi topraktaki köklerin uyanması için uygun ortamı hazırlar, bir de bunun üstüne üstlük ektikleri tohumların da büyük çoğunluğu zararlı ot ve diken tohumu çıkmaz mı! Bunlara kızıp başlar toprağı kazmaya! Çok kızmış ve bunların kökünü kurutacaktır! Ama o da ne! Derinlerde uyuyan orduyu uyandırırlar! Bu ordu diktiği ürünleri de yiyerek tekrar güçlü va faal bir şekilde gününü gün edip yuvasına döner, tabi ki tekrar yüzeye çıkmak üzere!...
Bu iki tip hakkında ne düşünüyorsunuz? Size tanıdık geliyor mu?
Hangisinin bahçesine sahip olmak istersiniz? Neden?
Peki bu iki bahçe zihinsel cennet bahçesine dönüştürülebilir mi?
Dönüştürülemezse Neden? Dönüştürülebilirse Nasıl?
Kendinize çooooooooooooooook iyi bakın arkadaşlar!
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 02:52 AM
|
#284 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Zihinsel Bahçemize Ekilen Tohumlar…
İster farkında olalım ister olmayalım her gün, her saat, her dakika, her an aklımızdan olumlu veya olumsuz birçok düşünce geçer! Ve bu düşüncelerin büyüklüğüne-küçüklüğüne, olumlu ya da olumsuz olmasına bakılmadan otomatik olarak bilinçaltımıza kaydolur!
Bilincimiz bizim görünen zihinsel bahçemizdir! Bilinçaltımız ise görünmeyen bahçenin altındaki topraktır! Kökü bilinçaltında bulunmayan hiçbir düşünce bilinçte ortaya çıkmaz! Zihin bahçemizde aklımızdan geçen her düşünce bilinçaltına ekilmiş tohumlar gibidir! Zihin bahçemize ne ekersek onu biçeriz! Zihin bahçemize ektiğimiz olumlu düşünceler zihinsel bahçemizi güzelleştirecek ve bizim beslenmemiz için ürün verecek yararlı tohumlardır! Olumsuz düşünceler ise bahçemizin güzelliğini bozan ve bizim beslenmemiz için yararlı olacak ürünlerin büyümesine ve gelişmesine engel olan zararlı otlardır! Toprağın özelliği ona verdiğiniz ne olursa olsun size en iyi şekilde dönüştürülmüş olarak geri verir! Bu sebeple ektiğimiz tohumun ne olduğuna dikkat edelim! Zihin bahçemize ektiğimiz tohumlar hangi türde tohumlar? Büyüyüp yeşerince bizim beslenmemiz için yararlı tohumlar mı, yoksa büyüyüp yeşerince bize beslenecek ürün bırakmayan zararlı tohumlar mı?
Toplumsal bir varlık olarak bizler zihinsel bahçemizi dışarıya güzel göstermek isteriz! Bunun için yüzeysel bakım yaparız! Bahçemizi her gün düzenli olarak sularız! Gübreleriz! Gübreleme ve her gün düzenli sulama, özelliği ne olursa olsun ekilen tohumların yeşermesini ve büyümesini sağlar! Tohumları çok ve güçlü olan kazanır! Eğer olumsuz düşüncelerimiz çoğunluktaysa topraktan zararlı otlar fışkırır ve olumlu olanları bastırır! Büyümesini, ürün vermesini engeller! Zihin bahçemiz olumlu olmalıdır düşüncesinin daha değerli olduğuna inandığımız için zararlı otları çapalarız! Ve dışarıya bahçemizi temizmiş gibi göstermeye çalışırız! Ama zararlı otların kökleri sağlamsa hem ürünlerimizin alması gereken besinleri paylaşır hem de kısa zamanda tekrar büyüyerek baskın hale gelirler! Zararlı otları kökünden temizlemek gerekir! Yoksa yararlı ürünlerimizin gelişmesine asla izin vermezler!
Her gün düzenli olarak sulama ve gübrelemenin zihinsel karşılığı içsel konuşmalardır! Bu açıdan suladığımız suyun niteliği de önemlidir! İçsel konuşmalarla ektiğimiz tohumları besleriz! Olumsuz içsel konuşmalar zararlı otları güçlendirir, olumlu içsel konuşmalar bizim için yararlı ürünleri güçlendirir!
Tabi ki tüm bunlar da yetmez! Sevdiklerimiz, arkadaşlarımız, yakınlarımız bizim iyiliğimizi düşünerek bahçemize bizde farkında olsak da olmasak da ha bire yeni tohumlar atar, onları sular ve gübrelerler! Bunların ektiği tohumların büyük çoğunluğu zararlı otların tohumlarıdır! Ama onlar genellikle farkında değildir, biz de farkına varmaz onları sevdiğimiz ve bizi düşündüklerini, bizim için bahçemize tohum ektikleri, suladıkları için memnun oluruz, ta ki zararlı otlar bahçemizi sarıp kuşatana kadar! Zaten bizi çekemeyenler, düşmanlarımız, yoldan gelip geçenler ve diğerleri. bahçemize zararlı tohumları bilerek serpiştirip gidiyor! Tabi kimileri de bilmeden! Yalnızca tohum atsalar yine iyi, üzerine su dökmeyi ve gübrelemeyi de ihmal etmiyorlar!
Peki hep diğerleri mi suçlu? Bahçenin sahibinin hiç mi suçu yok? Zaten bahçesindeki zararlı otları da kendisi ekmiş! Bu yetmemiş üstüne üstlük bir de sulayıp gübrelemiş! Eğer kişi kendi bahçesine zararlı otları ekip suluyor,gübreliyorsa; sevdikleri, arkadaşları, yakınları niye aynısını yapmasın! Hele çekemeyenler, düşmanlar, yoldan gelip geçenler ve diğerleri. niye bilerek zararlı otların tohumlarını atmasınlar! Kişi bahçesini koruma altına almamışsa diğerlerini suçlamaya ne hakkı var! Bahçesini çitle çevirseydi, koruma altına alsaydı! Hem şu da var ki o da diğerlerinin bahçesine zararlı tohumlar serpiştirmiş, hatta sulamış gübrelemişti daha önceleri…Bilmiyor muydu ki “Bu dünyada herkes ettiğini bulur!” “Ne ekersen onu biçersin!” “Sen dünyaya ne verirsen onu alırsın!”
Peki zihinsel bahçemizi bu zararlı otlardan nasıl temizleriz?
Zihinsel bahçemizden daha nitelikli ürünleri nasıl elde ederiz?
Zihinsel bahçemizi diğerlerinden nasıl koruyabiliriz?
Kendinize ve zihin bahçenize çooooooook iyi bakın arkadaşlar!!!
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 02:56 AM
|
#285 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları İYİMSERLİK ANDI
Ben Adem ALTAY! ( Kendi adınızı yazın)
Aklımın dinginliğini hiçbir şeyin bozmasına izin vermeyecek kadar güçlü olmaya,
Karşılaştığım herkesle sağlık, mutluluk ve başarıdan söz etmeye,
Tüm arkadaşlarımın kendini değerli hissetmelerini sağlamaya,
Her şeyin aydınlık yüzüne bakmaya
Ve iyimserliğin gerçeğe dönüşmesine çabalamaya,
Yalnız en iyiyi düşünmeye,
Yalnız en iyi için çalışmaya
Ve en iyiyi beklemeye,
Başkalarının başarısından kendiminki kadar coşku duymaya,
Geçmişin yanlışlarını unutmaya,
Ve gelecekte daha büyük başarılara ulaşmak için var gücümle çalışmaya,
Her zaman neşeli bir yüz ifadesine sahip olup,
Selamladığım her canlı varlığa gülümsemeye,
Kendimi sürekli olarak geliştirmeye,
Başkalarını eleştirmeye zaman bulamayacak kadar çok zaman vermeye,
Kaygılanmayacak kadar yüreği geniş,
Kızgınlığa kapılmayacak kadar yüce,
Bozguna uğramayacak kadar güçlü,
Ve üzüntüye kapılmayacak kadar mutlu olmaya
Kendi kendime söz veriyorum!
Kendi kendime söz veriyorum!
Kendi kendime söz veriyorum!
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
coşku içinde 3 ü birarada ve nefes derinligine dikkat ediniz arkadaşlar
sevgiyle kaldık biz başardık
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 02:59 AM
|
#286 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Aklımızdan Geçen Düşünceler…
Her gün aklımızdan -farkında olsak da olmasak da- milyonlarca düşünce geçer! Aklımızdan geçen her düşünce bilinçaltımıza kaydolur! Günümüz şartlarını göz önünde bulundurursak bunların büyük çoğunluğu –neredeyse tamamı- olumsuzdur! Zamanla bilinçaltımızda biriken olumsuz düşünceler diğer olumsuz düşünceleri de – hatta olumlularını bile katlederek- kendine çeker! Bu düşünceler yoğunluğu oranında yer kaplar: yoğun etki bırakan, bizi etkileyen ve güçlü duygular çağrıştıran -olumlu ya da olumsuz- düşünceler büyük yer kaplar! Aklımızdan geçen düşünceleri etkileyen ve onları güçlendiren en büyük etkenlerden birisi de kendi kendimize sürekli olarak yaptığımız içsel konuşmalardır! Zihnimize giren her düşüncenin şiddetini artıran ve azaltan etken içsel konuşmalardır! Olumsuz içsel konuşmalar olumsuz düşüncelerin şiddetini artırır! Örneğin, başarısız bir kişi olduğunuzu düşündünüz! Ve kendinize sürekli olarak ne kadar başarısız olduğunuzu söylüyorsunuz! Ve bilinçaltınız sizin geçmiş referanslarınıza bakarak ve sizin içsel konuşmanızla sürekli başarısızlığınızı tasdik etmeniz sebebiyle sizin ne kadar başarısız olduğunuza dair bir inanç geliştirir! Bir düşünce inanç halini almışsa güç kazanmış ve bilinçaltında büyük bir yer zaptetmiş demektir! Bu inancınız da sürekli olarak başarısızlık düşünceleri ve içsel konuşmaları ile kesin inanç yani iman düzeyine yükselir! İman düzeyine gelmiş bir düşünce, yerinden oynatılamaz, değiştirilemez çok güçlü bir gerçeklik halini almış demektir! Artık başarısızlığınız iman düzeyine gelmişse hiçbir etken sizin başarısızlığınıza mani olamaz! Başarısızlığınız nam salmıştır! Dünyanın en başarısız insanı olmaya hak kazanmışsınızdır! Dünyanın en başarısız insanı ödülü kesinlikle size verilecektir!
Sakın ha! Adem hoca da olumluluğu savunup ha bire olumsuzluğu göklere çıkarıyor, bu ne biçim iş demeyin! Bir şeyin değeri zıttıyla ölçülür! Aynı şekilde başarılı bir kişi olduğunuzu düşündünüz! Ve kendinize sürekli olarak ne kadar başarılı olduğunuzu söylüyorsunuz! Olumlu içsel konuşma ile olumlu düşüncelerin şiddetini istediğimiz kadar artırabiliriz! Ne büyük keşif!Ve bilinçaltınız sizin geçmiş referanslarınıza bakarak ve sizin içsel konuşmanızla sürekli başarınızı tasdik etmeniz sebebiyle sizin ne kadar başarılı olduğunuza dair bir inanç geliştirir! Bir düşünce inanç halini almışsa güç kazanmış ve bilinçaltında büyük bir yer zaptetmiş demektir! Bu inancınız da sürekli olarak başarılı olduğunuza dair düşünceler ve içsel konuşmalar ile kesin inanç yani iman düzeyine yükselir! İman düzeyine gelmiş bir düşünce, yerinden oynatılamaz, değiştirilemez çok güçlü bir gerçeklik halini almış demektir! Artık başarınız iman düzeyine gelmişse hiçbir etken sizin başarınıza mani olamaz! Başarınız nam salmıştır! Dünyanın en başarılı insanı olmaya hak kazanmışsınızdır! Dünyanın en başarılı insanı ödülü kesinlikle size verilecektir!
Ne müthiş fikirrrrrrrr!!! Waaaaaaaaaaaaawwwwww!!!
Şu şekilde düşünürsek:”Demek ki ben de önce olumlu düşüneceğim, sonra olumlu düşüncelerimin şiddetini olumlu içsel konuşmalarla güçlendireceğim, zamanla bu olumlu düşüncelerim olumlu inanç halini alacak, olumlu inançlarımı olumlu eylemlerle iman derecesine yükselteceğim ve iman derecesine yükselmiş olumlu düşüncelerim ruhsal alemde “benzer benzeri çeker” prensibiyle evrende olumlu olan her şeyi bana çekecektir!Bu da bana müthiş bir yaşam enerjisi ve sınırsız bir güç verir!” Bu sadece bir kişinin gücü! Bir de yaşam enerjisi ve güçlerini birleştirebilen kitleleri düşünün!
Olumlu düşünen, kendini ve çevresini sürekli olarak geliştiren, her ne iş yapıyor olursa olsun işini “en iyi” şekilde yapan, “en iyi”den başkasını kabul etmeyen, çevresinin de en iyi olması için sürekli çaba harcayan, “en iyi” düşüncelere sahip, önce kişisel, sonra kitlesel mükemmelliğe adanmış asil ruhların gücü hayal bile edilemez!!!
Hep beraber kişisel ve kitlesel mükemmelliğe ulaşmak ümidiyle!...
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 03:01 AM
|
#287 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Beyin Denilen Müthiş Bilgisayar
Merhaba arkadaşlar!
Nasılsınız!
Bugün kü yazım da bilgisayar benzetmesini kullanıyorum! Zaten bilgisayarlar da bizim beynimizin basit bir taklidi değil mi? İçsel programlama süreci uzun bir süreç! beynimde bir taslak halinde var! Aynı zamanda beynimde binlerce düşünce cirit atıyor! Işıklar çakıyor! Ehh bir de bunları yazıya dökebilsem! Kendi beynimde konuşma programını geliştirmiş, yazı programını ihmal etmişim! Habire düşünmüş, konuşmuş ama yazmamışım! Ama siz saygıdeğer dostlarım sayesinde beynimdeki yazma programını kullanmaya başladım! düşünce ve konuşma programlarım o kadar çok yer kaplamış ki yazma programı için çok az bir bellek kalmış! Neyse! Yazılarımda gramer hatası, yazım yanlışı, bir düşünceden diğerine geçiş olabilir! Ne de olsa program yeni! Deneme sürümünü yükledim şimdilik! Şimdilik içimden nasıl geliyorsa öyle yazıyorum! Kalpten çıkan kalbe gider! Umarım maillerim benim kalbimden sizlerin kalplerine soğumadan ulaşıyordur! Kalbinizle alırsanız içselleştirmeniz daha kolay olur! Bana gelen geribildirimler boşuna yazmadığımı gösteriyor!
İYİ Kİ VARSINIZ!...
Özellikle yedi yıldır yoğun bir şekilde insanın kişisel mükemmelliğe ulaşma yolunda kullanabileceği yol ve yöntemleri araştırıyorum! Ve her ulaştığım yeni bir bilgi bana müthiş bir haz veriyor! Binlerce yöntem var! Bana göre zihinsel hakimiyeti sağlamaya yönelik içsel programlama en iyisi! Tüm yöntemlerin temeli! Çok basit görünüyor ama uygulayabilen neredeyse yok! Anahtarı 9 adımda 12’den vurmak adlı yazımdaki 7. adım: Kararlı ve Israrcı olmak! (tabi burada hedef de doğru yönde olmalı, kendi içsel değerlerimizle ve evrensel değerlerle çatışmamalı) Ama bunun bile çerçevesi çok geniş! Bunun da binlerce alt yöntemi var! Vakit buldukça sizlerle paylaşmaya çalışacağım!
Yazımıza başlamadan önce derin bir nefes alıp, ekrana gülümseyelim! JJJ
(aaa sakın utanmayın! Kendine güvenen insan gülümser! İçten bir gülümsemenin yakışmadığı hiçbir insan görmedim hayatımda! Bu arada hanım üyelerimize müthiş bir güzellik sırrı:
En Güzel Kadın Gülümsemesini En İyi Bilen Kadındır!)
Beynimiz, kişisel bilgisayara çok benzer bir şekilde çalışır! Tabi beynimizin işlevi bu kadar da basit değil! Örneğin beynimiz, şu ana kadar geliştirilmiş tüm bilgisayarlardan, bir çok açıdan bir çok kez daha güçlüdür!
Sizlerin de bildiği gibi, bir bilgisayarın üç temel parçası vardır: bir görüntü ekranı, bir klavye ve bir program diski! Ekran, bilgisayarın, programlanan bilgiyi görsel olarak algıladığımız bölümüdür! Ekran aynı zamanda sonuçları da gösterir! Bilgisayardan bizim için saklamasını ya da hesaplamasını istediğimiz sayılar, resimler ve kelimeleri gösterir! Klavye, bilgisayara vermek istediğimiz bilgi ve direktifleri yazmak için kullandığımız kısımdır! Disk ise, üzerine bilgiyi kaydettiğimiz küçük bir levha halinde manyetik kayıt bantıdır! Oraya ne kaydeder ya da programlarsak, birisi eski bilgiyi silip boş bırakarak veya yeni bilgi girerek onu değiştirmediği sürece, orada sonsuza dek kalacaktır!
Her birimiz, beynimizde benzer kısımlara sahibiz! Bilgisayarın video ekranı, bizim görünüşümüz ve hareketlerimizle çevremizdeki dünyaya ne sergilediğimize karşılık gelir!
Klavye ise beş duyumuzla eşdeğerdir! İşittiğimiz, gördüğümüz, tattığımız, dokunduğumuz kokladığımız veya kendimize söylediğimiz her şey, klavyemiz yani beş duyumuz vasıtasıyla beynimize programlanır!
Bir bilgisayarda, klavye ile ona yüklenen programı ve bilgiyi kaydetmek için bir disk kullanılır! Biz de ise disk, bilinçaltımızdır! Deneyimlediğimiz her şey bilinçaltımıza kaydedilir, programlanır!
Kısaca biz kendi kişisel zihin bilgisayarımıza ne programlarsak, bu kalıcı olarak programlanmıştır! Bu şu demektir: Bugüne kadar izin verdiğimiz programlama her nasılsa, bu insan yapımı en güçlü bilgisayarlara girilmiş herhangi bir program kadar önemli ve kalıcıdır!
Peki burada önemli olan nokta ne sizce? Klavye acaba kimin elinde? Bizim zihinsel bilgisayarımızı kim kullanıyor? Programları yükleyen kim ya da kimler? Kendimiz mi, bir başkası mı yoksa önüne gelen herkes mi?
Sizin zihinsel klavyeniz kimin elinde?
Bilgisayarınızı kimler kullanıyor?
Yüklenen programlar sizin için ne kadar faydalı?
Bilgisayarınıza yüklenen programlar virüslüyse ne olacak?
Bilgisayarınız neden yavaş işliyor acaba?
Sakın bilgisayarınızı kullananlar virüs bulaştırmış olmasın?
Neden ikide bir hata veriyor?
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 03:08 AM
|
#288 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Müthiş Gücün Kaynağı!!!
Fiziğin sınırı vardır, ama ruh sınır tanımaz! Her insan müthiş bir potansiyel ruh gücüyle doğar! Bu potansiyel ruh gücünün harekete geçirilmesi gerekir! Kişi Öz’e yaklaştıkça bu güç açığa çıkar, Öz’den uzaklaştıkça kaybolur! Kişisel Mükemmellik Felsefesi de, kişiyi Öz’e ulaştıracak yol ve yöntemlerin araştırılıp keşfedilmesi için Adem Altay tarafından ortaya atılmış bir yaklaşımdır! Kişi evrensel değerler doğrultusunda, insanların iyiliği için çalıştığında o kişinin ruhuna Yaratıcı tarafından müthiş bir güç verilir! Evrensel değerler doğrultusunda birleşmiş kitlelerin ruhlarına da Yaratıcı tarafından evrensel bir güç verilir!
Aynı şekilde kişi insanların kötülüğü için çalıştığında o kişinin ruhuna Şeytan tarafından müthiş bir güç verilir! Kötülük için bir araya gelmiş kitlelerin ruhlarına da Şeytan tarafından sürekli olarak güç verilir! Bu şekilde kötülükler ortalıkta kol gezer! Dünyayı ve özellikle güzel ülkemiz Türkiye’yi kötülükler sarmış durumda! Kötüler güçlü konumda! İyiler ise uyutulmuş durumda! Müthiş bir uyanışa ihtiyaç var! İyilerin arkasında sınırsız desteğini esirgemeyen, Sınırsız Güce sahip Yaratıcı var! Bir reklam da geçiyordu: İYİLER HER ZAMAN KAZANIR! ( Tabiki iyi oldukları ve güçlü oldukları müddetçe!…)
Siz hangi tarafta olmak istersiniz?
Evrensel değerler doğrultusunda Kişisel ve Kitlesel Mükemmelliğe Adanmış, Tek Yumruk haline gelmiş Asil Ruhlar dünyayı bile yerinden oynatabilecek SINIRSIZ BİR GÜCE sahiptir!!!
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 03:16 AM
|
#289 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Olumlu Düşünce Gücü ile Kişisel ve Kitlesel Mükemmelliğe...
Düşünce çok hızlı ve kolayca değişebilen bir enerji şeklidir! Belirli bir niteliğe ya da titreşime sahip enerji, kendisine benzer bir nitelik ve titreşime sahip enerjiyi çekme eğilimindedir! Güçlü, yoğun olumlu düşünceler diğer olumlu düşünce ve olumlu eylemleri, olumlu eylemlerde mutlu ve başarılı bir hayatı çeker!Aynı şekilde güçlü olumsuz düşünceler de diğer olumsuz düşünce ve olumsuz eylemleri, olumsuz eylemler de başarısız ve mutsuz bir hayatı çeker! Bireysel düşünceler ve eylemler bireyleri, kitlesel düşünce ve eylemler de yoğunluğu ölçüsünde kitleleri çeker!
Zihin her an savaş içerisindedir: 0lumlu ve olumsuz düşüncelerin güç savaşı! Savaşı genellikle güçlü olan kazanır! Her gün yaşadıklarımız, düşündüklerimiz ve kendimize söylediklerimiz bu iki orduyu besler; olumlu olanlar olumlu olanları, olumsuz olanlar olumsuz olanları besler! Gelecekte olacak olumlu ve olumsuz olayları da geçmişte biriktirdiğimiz olumlu ve olumsuz düşünce ve olaylar belirler! Olayları değiştiremeyiz ama onlara bakış açımızı değiştirebiliriz! Geçmişi değiştiremeyiz ama şu andaki ve gelecekteki düşüncelerimize hükmedebiliriz!Hayatta başımıza gelen şeylerin sorumlusu, düşünce tarzımızdır! Düşüncelerimizi en fazla etkileyen unsurlardan biri de, bilerek ya da bilmeyerek her gün kendimize söylediklerimizdir! Farkında olsak da olmasak da her an kendimize olumlu ya da olumsuz bir şeyler söyleriz! Sonra bu söylediklerimiz düşünce ve eylemler ile kendini kanıtlarcasına gerçeğe dönüşür! Kendime her söylediğimiz, her hissettiğimiz hatta aklımızdan geçirdiğimiz her düşünce bilinçaltımıza kaydolur! Tabiki başkalarının söyledikleri ve yaşadığımız çevrenin düşünceleri ve söyledikleri de bilinçaltımıza kaydolur! Yaşadığımız çevre, arkadaşlarımız, ailemiz, sevdiklerimiz bilerek ya da bilmeyerek; medya, siyasiler, şeytanın avukatları, negatif dünyanın uşakları, çekemeyenler… bizlere bilerek negatif düşünce aşılarlar! Bu aşılanan negatif düşünceler bilinçaltımıza kaydolur, zihnimizdeki olumsuz orduyu güçlendirdikçe güçlendirir! Daha sonra doğal olarak negatif konuşur, negatif olayları çekip negatif olaylar yaşar, etrafa negatiflik saçarız! Sanki bir erdemmişcesine negatifliği savunur, kendimizi, arkadaşlarımızı, yaşadığımız toplumu, milletimizi kötüleriz! En aydın, en okumuş geçinenlerimiz dahi ne kadar işe yaramaz bir millet olduğumuzu söylemekten büyük bir keyif alır! İnsan nasıl olur da kendini, milletini… kötüleyerek kendini yücelteceği yanılgısına düşer! Ama ne yazık ki kendimizi ve milletimizi kötüleme düşüncemiz kendini gerçekliğe dönüştürmüş, hortumcular, deprem altında kalanların mallarını çalanlar, küçük çocuklara tecavüz eden, sayamadığım nice insanlık dışı suçu işleyen… sefil insanlar yetiştiren bir millet olmuşuz! Ama bunların yanında bilinçli yetişen ve olumlu yönlendirmeye ihtiyaç duyan temiz gençlerimiz var!
Gelin hep beraber önce bireysel daha sonra kitlesel bir uyanış başlatalım! Öz de olmayan, dışa tesir edemez! Her gün, her saat, her dakika, her saniye, her an kendimize ve çevremize daha olumlu şeyler söylemeye, daha olumlu düşünmeye ve daha olumlu hareket etmeye başlayalım! Zihnimizdeki olumlu orduyu besleyelim, bırakalım olumsuz orduyu güçsüz bırakalım! Zihinsel savaş asla bitmez! Negatif düşünce ve olaylar bizim kontrolümüz dışında sürekli olarak olumsuz orduyu besler! Bunu için de bilinçli bir şekilde zihnimizdeki olumlu orduya yatırım yapalım! Sizden para pul istemiyoruz! Kendiniz için bir şeyler yapın! Sevdikleriniz için bir şeyler yapın! Bireysel uyanış, bir kartopu misali zamanla kitlesel uyanışa dönüşecektir!
Önce kişisel sonra hep beraber kitlesel mükemmelliğe ulaşmak ümidiyle…
Kendinize çooooooooooooooooooook iyi bakın arkadaşlar…
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
24-05-2008, 03:22 AM
|
#290 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: centin degişim aşamaları
Olumlama ve onaylamaların müthiş gücü!!!
Olumlama ve onaylamalar, kişisel gelişimin en önemli unsurlarındandır! Olumlamak ve onaylamak, bir düşünceyi “kesinleştirmek, sabitleştirmek, pekiştirmek” demektir! Bir düşüncenin olumlanması ve onaylanması o düşüncenin zaten şimdiden öyle olduğu konusunda güçlü, olumlu, bir bildirimdir! Bu, düşündüğünüz şeyi kesinleştirme yöntemidir! Kesinleştirdiğiniz bir düşünce de zamanla güçlendikçe sizin gerçekliğiniz halini alacaktır!
Zihnimizden sürekli olarak olumlu ya da olumsuz düşünceler geçmekte, ve bizde etki bırakan düşünce ve eylemler düşüncelerimizi, inançlarımızı ve yaşama bakış açımızı etkilemektedir! Eğer biz zihnimize olumlu mesajlar göndermez, olumlu düşünmez, olumlu eylemlerde bulunmaz isek zihnimiz olumsuz düşüncelerin çöplüğü haline gelir ve bu çöplükten temiz düşüncelerin çıkması zorlaşır! En kötüsü böylesi bir zihinsel çöplükte yaşadığımızın farkında değilizdir! Kendimize göre genellikle olumsuz olan, kötü olan diğerleridir! Diğerleri olumsuz, diğerleri kötü, diğerleri kokuşmuştur!… Tabi ki olumsuz düşünce çöplüğü de diğerlerinindir, pis kokular oradan gelmektedir!...
Meşhur biz söz vardır: “Herkes kendi kapısının önünü temizlerse kirlilik diye bir şey olmaz” Aynı şekilde herkes kendi zihnini olumsuz düşüncelerden temizlerse ortalıkta suç düşüncesi, dolayısıyla da suç eylemleri olmaz! Tabi ki bu ütopik bir düşünce diyeceksiniz! Bir tek benim zihnimin temizlenmesi ile ne olur diyeceksiniz! Çok şey olur! Meşhur denizyıldızı öyküsü vardır! Türkiye temiz toplum olma yolunda sizin gibi temiz bir birey kazanır! İnanmış bir kişi 99 kişiden daha güçlüdür! Ayrıca siz kazanırsınız, daha iyi bir birey, daha iyi bir çalışan olarak!…
Zihnimize biz bilerek olumlu mesajlar yüklemezsek olumsuz düşünceler kendiliğinden yüklenecektir! Zihnimize yüklenen olumsuz düşünceler de zihnimizdeki olumsuz orduyu besleyecektir! Olumlama ve onaylama ile zihnimize olumlu mesajlar yükleyebiliriz! Yüklediğimiz bu olumlu mesajlar ne kadar güçlü ve yoğun duygular içeriyorsa zihnimizde o kadar olumlu düşüncenin oluşmasına yol açar! Bir veya birkaç defalık yükleme hiç bir işe yaramayacaktır! Zihnimizi bir savaş alanına benzetmiştik: şu an için bir çoğumuzun zihninde biz farkında olsak da olmasak da çok güçlü bir olumsuzluk ordusu var!En basitinden şu yazdıklarıma burun kıvıranlar, küçümseyenler, işe yaramayacağını iddia edenler bilsinler ki zihinlerindeki olumsuz ordunun hakimiyeti altındadırlar, kendi negatif düşüncelerinin uşakları olmuşlardır!
Zihnimize her gün düzenli olarak yüklediğimiz olumlu düşünceler de zihinde güçlendiği zaman olumlu eylemlere yol açar! Olumlu düşünceler zihninizde ne kadar güçlüyse, o kdar başarılı, o kadar mutlu, o kadar enerjik, o kadar coşkulu… olursunuz!
Binlerce kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar! Bir işe başlamak ve karar vermek için en iyi zaman ŞİMDİ ŞU AN’dır! Şimdi, şu an karar verin! Daha olumlu, daha mutlu, daha huzurlu…bir insan olmaya, daha olumlu, daha mutlu, daha huzurlu…bir yaşam sürmeye!...İnsan mükemmel bir biçimde yaratılmıştır ve bilinçli bir insan da yaşamı boyunca bu mükemmelliği tekrar yakalayabilmek için uğraşır!...Çünkü zihni kirlenmiştir, tekrar o saflığı yalaması, özüne dönmesi gerekir!...
Her insan belirli bir genetik şifreyle doğar ve bu şifreye uygun yaşarsa mutlu, huzurludur!... Eğer içinizde bir huzursuzluk hissediyorsanız bilin ki Öz’ünüze uygun yaşamıyorsunuz demektir! Düşüncelerimizi değiştirebiliriz ama Öz’ümüzü asla! Öz bir fakat öze giden yolu gösteren şifre farklıdır! Şifreyi çözen hayatı çözmüş sayılır!...Yaşam gayesini bulmuştur!...Sokrat’ın güzel bir sözü vardır:
SORGULANMAMIŞ BİR YAŞAM YAŞAMAYA DEĞMEZ!!!!
Hayatınızı sorgulayın! Ne için yaşıyorsunuz? Yaşam gayeniz nedir?...
Kendinize çooooooooooooooooooooooooooook iyi bakın arkadaşlarrrrrrrrrrrrrrrrrrr!!!!!!!!
Hep beraber, yaşamaya değer bir yaşam sürebilmek dileğiyle!...
Adem Altay
A!!!A
İçinizdeki "Süper Ben"i Açığa Çıkarın!!!
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | centin degişim aşamalarıHikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri centin degişim aşamaları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Zihinsel Bahçe Sahiplerinden Zihinsel Bahçenin Özelliklerine…
Öncelikle zihinsel bahçe sahiplerine biraz daha devam edelim!
3. Sahip: Genelde pasif ve tembel insanlarda görülür! Bu sahibin bahçesinde çalı şeklinde ağaçlar, fazla büyük olmayan yararlı bitkiler, zararlı otlar ve dikenler, sayısı çok olmayan ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:28 PM.
|