SECRETA INANMAYIN

eynep arkadaşım ben ilave birşey yazmak istemiyorum ama ferya ve hayal arkadaşıma +1 olarak katılıyorum. Madem çekim yasasına karşı değilsin sadece the secret kitap ve ya filmi hakkında yorum yapıyorsu n senden ricam başlığını değiştir. Çünkü bende ilk okuduğumda secreta inanmayın yazmak çekim yasasını kabul etmiyorum yok böyle birşey inanmayın gibi bir anlam katmış.

[zoyasonsuz]

Spritüel bir olay bu eczanelerde satılması gereken bir ilacı bakkalarda satılması bakkalın ilaç bilgisiyle sonuçlandırılır ancak.Bu sır kitlelere yayıldı hem de spritüellikten anlamayan kitlelere.Eğer ki bunları okuyan zaten spritüel bir kişilik olsaydı ortada asla bir kötü niyet çıkmazdı.Kim söylebilir ki ben sprirüellikten anlarım çok yol geçtim çok eğitimden geçtim şunları yaptım bunları yaptım ve bu sır elime geçti.Size bir üstadımın yazılarını gönderiyorum.Sadece bir paragrafınI

Cekim yasasInIn tekamul surecinden bagImsIz olarak, tek basIna satIsa sunulmasI… Rab bu yolu asla tercih etmez. O, kisiye kadim bir bilgi vermeden onu bilgiye hazIrlar. ArIndIrarak.
ArInma olmadan kisi “cekmeye” baslarsa ne olur… Secret, olumlu dusun olumlu seyler basIna gelsin der. Bu mistik bir yalandIr. Insanlara bu haliyle sunulan cekim yasasInIn ise yarayacagI tek varlIk grubu Meleklerdir. Insanlar degil… Melekler, nefs sahibi olmadIklarI icin iclerinde olumsuz hicbir zerrecik yoktur. Bu nedenle olumsuzu cekmezler. Peki ya insan? Tekamul yuruyusundeki insanoglu oyle midir? Insanoglu nefs sahibidir, zihin carkInI dondurmeye basladIgInda icinde arInmamIslIlIgIn olumsuz potansiyelinden oturu, kendine musibetleri de cekecektir. Denizde attIgIn oltaya, nukleer atIklarIn tutulmasIdIr bu. SaglIklI balIklar tutabilmen icin, once denizin temizlenmesi gerekir. OltasInIn ucundan olumsuz musibetler cIkan insanlara, “Olumlu dusunseydin boyle olmazdI” demek ve isin icinden boyle cIkmak bu hic de farkIndalIgI yuksek bir tavIr degildir. Insanlar icin yazIlmIs kitaplarIn yazarlarInIn, okuyucularInIn birer “insan” oldugunun “farkInda” olmasInda buyuk yarar var.
Cunku PolyannacIlIk, kisiyi arIndIrmaya yetmez.
ArInma, esaslI ve derinlikli bir istir.
Kisinin TanrI ile arasIndaki mesele cozulmeden yapIlacak hicbir suni teneffus,
kisiye kalIcI bir nefes aldIrmayacaktI r.

[filming]

zeynep kahraman Nickli Üyeden Alıntı

Herkes secret tutturdu yok onun nedeni secret yok bunun nedeni secret.Peki gerçek sır bu mudur?kesinlikle hayır!Dünyadaki çok çok az insan hariç ezoterik olayları bilen gören yaşayan yoktur ya da
bu konuda gerçek bilgilendirilen.The secret zannedilen kitap ezoterik öğretilerde en son basamağa ulaşmış artık halk tabiriyle alim olmuş kişilerin uygulayabilirliği olan bir öğretidir.Peki ya bu konularda hiç bir şey bilmeyen halk bunları öğrenirse ne olur?Arınmadan hem ruhani hem bedeni bir çalışmadan geçmeden bir kimse the secreti uygularsa elinde patlar.Çünkü arınmamış yükselmemiş bir beyin ve ruh asla asla olumlu düşüncenin kıymetine varamaz ve istedigini elde edemeyince de olumsuzluklar katlanarak gelir ve felaketlere yol açar.olumlu düşünmek ancak arınmayla olur(sürekli olumluluk hali).temizleme işlemleriyle.Bu secretı yayınlayan bayan da bunun vebali altında kalacaktır çok geçmeden çünkü kitlesel ve çok zeki bir oyun oynadı.sistemi başlattı herkese bunun bir seçilmişlerin öğretisi oldugunu anlatmadan halka ve dünyaya yaydı.Beyin o kadar kompleks bir parçadır ki bedelini ödemeden asla ve katha karşılığını vermez.Bu bir oyundur LÜTFEN BU OYUNA GELMEYELİM.
Arınmamış bir beyin atom bombasından farksız bir felakete yol açar!

Sevgili Zeynep; inanın ki ; sana bu sitede neye inanıp neye inanmaman gerektiğini söyleyebilecek hiç kimse olamaz.Bu konuda için rahat olsun.
Yazının başlığını gördüğümde içeriğinde “the Secret” kitabında anlatılanların safsata,çekim yasasının kandırmaca olduğu fikriyle karşılaşacağımı sanıyordum.Aslında bu durumda bu satırları okumuyor olacaktınız.
Ama “Secret’a inanmayın” başlıklı yazında ironik olarak senin nelere inandığını fark ettim ve bu uygulamanın etkisiyle ilgili hiçbir tereddütün olmadığını da…Bilakis tereddüt ettiğin nokta bu uygulamanın doğuracağı sonuçlarla ilgili duyduğun endişeydi.Sen böyle bir çalışmadan fayda sağlamak için ezoterik konularda son basamağa ulaşmak gerektiğine, bunun için alim olmak gerektiğine inanıyorsun.Aksi takdirde bu durumun felaketle sonuçlanmasından endişe ediyorsun.Sence bu bir seçilmişler grubunun öğretisi(….all the great minds,all the great leaders…...(the secret) )

[filming]

Ve sormuşsun: “Ezoterik öğretilerde son basamağa ulaşmamış,alim olmamış, bu konularda hiçbir şey bilmeyen halk bunları öğrenirse ne olur?”

-Neyi öğrenirse?
-Bir şeyi yürekten arzulamayı, onu elde etme inancını beslemeyi,güçlendirmeyi ve onu kabul etmeyi…

Hakikaten eğer halk bunları öğrenirse ne olur?

İşte sır’ın cevabı bu soruda…

[filming]

zeynep kahraman Nickli Üyeden Alıntı

Hayır The Secretta sohbet gibi yapılan konuşmaların hepsi bir öğretidir.Ben biliorm çünkü ben küçüklüğümden beri bu öğretiler içindeyim.Ve insanların farkında olmadan bunun içine dahil olmasına gönlüm asla razı olmaz.Ve ilk çıkan ülkenin Türkiye olması ve birinci sıralara yükselmesine gönlüm hiç razı olmaz.Evet olumlu düşünmek çok başkadır ama bunu bir teknikle yapmak çok başkadır.Bunun farkı olumlu düşünce diye bir şey yoktur insan olmanın sırrı vardır.Bunun sırrı da kendini tanımaktır.Kendini tanımayan yaradanını tanıyamaz ve onu tanımayan insanları tanıyamaz.Bu malesef evrenin tek kesin gerçeği.Bir The secret benim için yeni degil.Bu ögretiler tamamen kabbalada vardır.Kabalada bildiginiz üzere bir ögretidir.Aşamalıdır.Ben kabalacı deilim.Ama onların amaçlarını biliorm.Bu fizik ögrenmeden paralel bir elektrik hattı kurmaya benzer ve sonucu da iyi olmaz..Çok hoş ve parıltılı gözüken sözcükler var.Sufizm de aynı tekniklere tekrarlara dayanır ama kimse öğrenmeden mevlevi olamaz.Demek istedigim bir empati kurmadan olumlu olmak kandırmaktır.Soru sormadan beyin sadece gerçegi saklar.deseniz ki çok kızdırıcı bir olay oldu ve an olumlusunuz geldi geçti tamam geçti çok sakinim diye telkin veriyorsunuz beyninize ama 2 gün sonra ya da 1 hafta sonra telkin göndediginiz hafıza şiddetlenerek size gelir.Kabul ve empati olmadan beyin tsunamiye benzer.
Kitapta bir bedel kavramı açıklanmıyor iste ve olsun olumlu düşün olsun ama bedel ödemeden asla bir şey elde edilmez işte sisteme sokulan bu felaket diye adlanrılan bu.Bedelsiz bir dünyada yaşadıgını zannettirmek.Bu ne kadar akıllıca ve kurnazca sadece bunları bilen bir insan olarak ve bu işin içinde olan bir insan olarak belirtmek istedim.

Evet haklısınız, bu yeni bir öğreti değil;ama kesinlikle bu şekilde etkili bir pazarlama stratejisiyle, süslenerek yeniden karşımıza çıkmasının tam zamanıydı.

Bu bir oyun değil güzel kız.Bu bilim ve buna “Kasıtlı Yaratılış Bilimi” diyorlar.(fizik dünyası bile) Bu artık büyüme zamanının gelmesi, hayat yolunda ilerleyen arabanın sürücüsü olma sorumluluğunu üstlenmek anlamına geliyor.Bu anlayışla hayatta kurban rolü oynamaktansa yaşam deneyimlerinin sorumluluğunu üstlenmek,ezoterik öğretilerde son basamak değil de spritüalizme atılan ilk adım olabilir rahatlıkla.

[filming]

zeynep kahraman Nickli Üyeden Alıntı

Bu secretı yayınlayan bayan da bunun vebali altında kalacaktır çok geçmeden çünkü kitlesel ve çok zeki bir oyun oynadı.sistemi başlattı herkese bunun bir seçilmişlerin öğretisi oldugunu anlatmadan halka ve dünyaya yaydı.Beyin o kadar kompleks bir parçadır ki bedelini ödemeden asla ve katha karşılığını vermez.
Kitapta bir bedel kavramı açıklanmıyor iste ve olsun olumlu düşün olsun ama bedel ödemeden asla bir şey elde edilmez işte sisteme sokulan bu felaket diye adlanrılan bu.Bedelsiz bir dünyada yaşadıgını zannettirmek.Bu ne kadar akıllıca ve kurnazca sadece bunları bilen bir insan olarak ve bu işin içinde olan bir insan olarak belirtmek istedim.

“ Beyin o kadar kompleks bir parçadır ki bedelini ödemeden asla ve katha karşılığını vermez.
Kitapta bir bedel kavramı açıklanmıyor iste ve olsun olumlu düşün olsun ama bedel ödemeden asla bir şey elde edilmez işte sisteme sokulan bu felaket diye adlanrılan bu.Bedelsiz bir dünyada yaşadıgını zannettirmek.” İste olsun.eyleme geçmene gerek yok.sadece olumlu düşün sakın harekete geçme,eylemde bulunma o olur zaten….Aslında böyle bir mesajı nasıl çıkardığınızı çok merak ediyorum.

Kitapta bir bedel kavramının açıklanmadığından bahsetmişsiniz. İşte bu açıklamanın yapıldığı yer: (the secret, sayfa 54, Bob Doyle)

“………………..Yapılması gerekenler konusunda aklınıza yeni bir fikir gelmiş olabilir.Cevabınız kesinlikle, “Bunu ben de böyle yapabilirdim,ama yapmak istemedim” olmamalı. Böyle davrandığınızda doğru istikamette olmazsınız.Bazen eylem gerekir,bunu evrenin sizi götürmek istediği doğrultuda yaparsanız,bundan keyif duymaya başlar,kendinizi son derece canlı hissedersiniz.Sanki zaman durur ve siz gün boyu faaliyetlerinizi sürdürürsünüz.
Eylem bazı insanlar için “çalışmayı”(bedeli) çağrıştırmakla birlikte,esin veren eylem pek de iş gibi gelmeyecektir.Esin veren faaliyetle,faaliyet arasındaki fark şudur:Evrenden istediğinizi almak için harekete geçtiğinizde, ırmakla birlikte aynı yönde aktığınızı hissedersiniz.Çaba sarf etmenize gerek yok gibidir.İşte bu esin veren eylemin sizde yarattığı duygudur ve Evren’le ve yaşamla birlikte akmaktır.
Bu iş o kadar keyiflidir ki,bazen elde etmek istediğinizi alana kadar bu “eylemi”(bedeli) kullandığınızın farkına bile varmazsınız.Sonra geriye dönüp baktığınızda,Evren’in sizi dileğinize,dileğinizi size doğru nasıl taşıdığını,bunun nasıl bir mucize nasıl bir sistem olduğunu görürsünüz.”

Bu konuda tartışmayı doğru bulmuyorum,fakat şu açıklamayı yapmak zorundayım,mesuliyetten kurtulmak için:

Batılılar hem ahlaken hemde manen çökmüş durumda ve tek Hak din olan İslam dini bütün evrenselliğiyle ortada,sizin Secret dediğiniz olayın binlerce misli İslamda var,Kuranı okuyarak beynimizi programlarsak gerçek sırrı buluruz,secretçiler olumlu düşünerek herşeyi elde edeceklerini zannederler,bu bir balon gibi söner,çünkü temeli çürük,İslam inancındaysa öyle bir içten dua olayı vardır ki,Hz.Ali Namaza durayımda şu oku çıkarın demiş,çünkü namazda acı hissetmiyormuş,ömür boyu secretle uğraş ey batı medeniyeti,yine bu hali yakalayamazsın... huzur ve kurtuluş yalnız İslam'da ve Kuranda,ama biz millet olarak Kurandan uzaklaştık ve bu hale geldik,aynada kendimizden korkar hale düştük,eskiden böyleymiydik,Dünya titrerdi bizim karşımızda,ne idik ne olduk bu hale neden düştük...İslamdan uzaklaşınca örümcek beyinli ve kendi gölgesinden korkan bir nesil yetişti,sadece adımız Müslüman,bu şekilde tabiki aradığımız huzuru bulamayız,adımız müslüman icraatımız başka,"inandığı gibi yaşamayan yaşadığı gibi inanır" hadis,kendimize gelmeliyiz,toparlanmalıyız...İşte size bir örnek: Bedir savaşında Müşrikler 1000 kişi civarındaydı hemde çoğu zırhlı askerdi,yani müslümanların sayıca üç katı,hangi secret bu savaşı kazandırabilirdi,Onlarda öyle bir iman vardı ki karşılarında hiçkimse duramıyordu,ey secretçiler kurtuluş bu iman gücündedir işte...batılılar son oyunlarını oynuyor,Tevhid ve islam inancını gönüllerden silip yerine ateist bir felsefe koymak istiyor,ismine açıkça ateizm demiyor fakat olayları düşüncelerinle sen yaratıyorsun diyor,Ey kardeşim oyuna gelme,Peki soruyorum sana ey secretçi; peki seni kim tasarladı,bir damla su iken seni mükemmel insan şekline kim getirdi,şimdi sen Ona kul olma şerefi dururken kendim düşüncelerimle yaratıyorum diyorsun...İstanbulu sana verseler bir gözünü vermezsin,bu kadar değerli bir vücud binasını sana veren Rabbine seni şükürden alıkoyan nedir?,halbuki birisi sana birşey ikram etse teşekkür edersin,Allah ise bunca nimetler içinde yüzdürüyor bir teşekkürü çok görürsün,aksine isyan edip düşüncelerimle ben yaratıyorum dersin,Yaratmak Allah'a mahsustur,bize ise gönülden inanarak dua etmek düşer,Allah'ın külli iradesi yanında bize verilen irade cüzidir,biz Külli iradeye dua ederek sığınmazsak,cüzi irademizle başbaşa kalırız ve bu sönük akıl feneriyle kainatın sırrını anlamaya kalkarsak çok acınacak bir hale düşeriz,fakat Allah'a gönülden sığınır dua edersek,Kainata meydan okuyabiliriz...tabiki duanın bir kısmı dille olduğu gibi bir kısmı fiilidir,duanın tesirli olabilmesi için helal lokmaya dikkat etmek ve şüpheli şeylerden kaçınmak gerekiyor...Müslümanlar her işe başlarken besmele çekerler,yani Allah'ın kudretiyle ve desteğiyle başlarlar,ey secretçiler siz ne ile başlarsınız?,Halid bin Velid -radiyallahu anh-, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin nübüvvetinin hak olduğunu ispat edebilmek için, kâfirlerin kibir ve inatçılığına karşı, kâmil bir iman ve kalp kuvveti ile okuduğu Besmele-i şerife’nin ardından hiç tereddüt etmeden bir kâse zehir içtiği halde hiç tesir etmemiştir.Ey secretçiler doğru sözlü iseniz sizde bir fincan zehiri için bakalım...

[filming]

Psikolog ve iç uzay kaşifi John Lily şöyle der: “Sizi sınırlayan yegane şey inançlarınızdır.” Pek çok insan gibi iç çatışmalar yaratan inançlara sahipseniz,hayatınız zıtlaşmalarla dolup taşacaktır.
Bir şeyleri elde etmek için aşırı bir çaba içerisine girmek,acılar çekmek,ızdıraplara katlanmak,akıntıya karşı yüzmek gerekiyor öyle mi? Buna mı inanıyorsunuz? Bu mudur istekleri gerçekleştirmenin bedeli ? Dahası bu bedeli ödemeye istekli misiniz?
Tamam diyelim ki; artık kendini layık görmeme, değersizlik, suçluluk duyguları üzerindeki çalışmalarınız meyvelerini vermeye başladı.Artık kendinize verdiğiniz değerle birlikte yüreğinizden gelen arzuların peşinden koşma izni veriyorsunuz.
Yalnız şöyle bir sorun var:Kendinizde o arzulara ulaşacak gücü bulamıyorsunuz.Gözünüzde hemen ona ulaşmak için çekmek zorunda olduğunuz sıkıntılar,ızdıraplar,ödenmesi gereken ağır bedeller canlanıyor ( eh bu şartlardaki faaliyetlerinize de ilham veren eylemler diyemeyiz öyle değil mi? İşte tam da bu nedenle etkileri de zayıf oluyor.) ve şöyle diyorsunuz: “Buna gücüm yetmez.” Arzularınıza ulaşma fikri inanılır gibi gelmiyor. Bu neredeyse size metal bir kaşığı elle bükmeğe çalışmak kadar kuvvet gerektiren zorlayıcı bir faaliyet gibi görünmeye başlıyor.
Peki şimdi bu durumdayken gerçek arzularınıza ulaşmak için o çok önemli ve gerekli olduğunu söylediğiniz eyleme geçiyor musunuz?
Buyrun deneyelim. Hemen şimdi kaşıklarımızı alıp isteklerimize ulaşmak adına biraz güç harcayalım.Bakalım kıvırabilecek miyiz bu işi.

[filming]

zeynep kahraman Nickli Üyeden Alıntı

Herkes secret tutturdu yok onun nedeni secret yok bunun nedeni secret.Peki gerçek sır bu mudur?kesinlikle hayır!Dünyadaki çok çok az insan hariç ezoterik olayları bilen gören yaşayan yoktur ya da
bu konuda gerçek bilgilendirilen.The secret zannedilen kitap ezoterik öğretilerde en son basamağa ulaşmış artık halk tabiriyle alim olmuş kişilerin uygulayabilirliği olan bir öğretidir.Peki ya bu konularda hiç bir şey bilmeyen halk bunları öğrenirse ne olur?Arınmadan hem ruhani hem bedeni bir çalışmadan geçmeden bir kimse the secreti uygularsa elinde patlar.Çünkü arınmamış yükselmemiş bir beyin ve ruh asla asla olumlu düşüncenin kıymetine varamaz ve istedigini elde edemeyince de olumsuzluklar katlanarak gelir ve felaketlere yol açar.olumlu düşünmek ancak arınmayla olur(sürekli olumluluk hali).temizleme işlemleriyle.Bu secretı yayınlayan bayan da bunun vebali altında kalacaktır çok geçmeden çünkü kitlesel ve çok zeki bir oyun oynadı.sistemi başlattı herkese bunun bir seçilmişlerin öğretisi oldugunu anlatmadan halka ve dünyaya yaydı.Beyin o kadar kompleks bir parçadır ki bedelini ödemeden asla ve katha karşılığını vermez.Bu bir oyundur LÜTFEN BU OYUNA GELMEYELİM.
Arınmamış bir beyin atom bombasından farksız bir felakete yol açar!

Velhasıl-ı kelam pek çokları bu anlatılanları sadece istemek ve olumlu düşünmek, hiçbir şey yapmadan beklemek olarak yorumladı.Üstelik tam da aynı kaynaklarda harekete geçmenin, akış halindeki eylemin gücü ve önemi vurgulandığı halde.Acaba bu insanlar, bu bölümü nasıl oluyor da göremiyorlar,gözden kaçırıyorlar?
Bu bana ;artık kuantum fizikçilerinin de bu öğretiye destek verdiği; “Ne Biliyoruz ki?” filmi için, kamera karşısına geçen bir öğretmenin söylediklerini hatırlatıyor:
“……..Beynin, ancak görebildiği şeyi zihne nakşettiğini biliyor muydunuz? Bu çok önemlidir.Örneğin; bu kamera, benim etrafımda, burada olandan çok daha fazlasını görüyor.çünkü onun bir amacı veya yargısı yok.”
Öyleyse, bu noktada atomu da parçalamaya çalışalım.Bizler, yakın zamanda çeşitli kaynaklarca verilen bilgilerle daha yeni kavuşmuyoruz bu yıkma ve yaratma gücüne ki.Zaten arınmamış zihinlerce yaratıldı o felaketler,yaratılmaya devam ediyor. O bombalar çoktan atıldı. Atom çoktan patlatıldı o zihinlerde.

[keops]

Filming açıklamaların tek kelimeyle harika işte bende bunu anlataya çalışıyordum gelenekselleşmiş hareketim olan şapka çıkarmayı sanada yapıyorum
bende bu konularda arkadaşları uyarmaya çalıştım ama sen daha açıklayıcı yazmışsın thank you