Silvia nın günlük defteri :)Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Silvia nın günlük defteri :) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi | |
|
22-07-2008, 03:14 AM
|
#61 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 255
Tesekkür: 9
115 Mesajinıza toplam 436 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Gönlüm aranip dünleri feryat etme<br /><br />Kan almak için yarinlar icat etme<br /><br />Dünler düş olup gitti, yarinlarsa hayal<br /><br />Cahilce şu gerçek günü berbat etme<br /><br />Ömer Hayyam<br /><br />Kardesim sen düsünceden ibaretsin<br /><br />Geriye kalan et ve kemiksin<br /><br />Gül düsünürsün gülüstan olursun<br /><br />Diken düsünürsün dikenlik olursun<br /><br />MEVLANA | Offline
| |
22-07-2008, 08:17 AM
|
#62 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Alıntı: redflowers Nickli Üyeden Alıntı
Arkadaşlar bağışlayın tutamadım kendimi.Ben sanırım yanlış anlamışım ve alakasız bir mesaj yollamışım son yazdığınız mesajları okuyunca dumura uğradım.
Her insanın bir değeri,hayata gelmesinin bir sebebi vardır.Hepimiz zamanında ne yazık ki çok kırıldık belki çok incindik.Yaralarımız kanamış ve hala da kanıyor olabilir.Ama bunlar hayatı bir arena,karşınızdakini bir boğa ve kendinizi de bir matador olarak görme hakkını tanımaz size.Elinize mızrakları alarak karşınızdakini kendi zevkleriniz veya egonuz için yaralayamazsınız.
Siz bu hayatta mutlu olmak istiyorsanız önce bazı vasıflara sahip olmanız gerekiyor acı gerçek.İnsancıl olmanız,merhametli olmanız,sevecen,saygılı ve uzar gider bu şekilde.Siz mutluysanız seçiminizde,fakat başkalarını ezerek ya da inciterek aşıyorsanız engelleri ya da aşmayı düşünüyorsanız bu benim hayatım diyerek yaşayamazsınız.Biz burada bir şeyleri anlatmaya çalışıyoruz.Paylaşımlar yapıyoruz.Yanlış olanları tatlı dille düzeltmeye çalışıp doğrulara ışık tutarak alkışlıyoruz.Bizim sahip olduğumuz olmasını istediğimiz her insanın kendi özünde mutlu olması.BİR'lik bilinci.Ama ben mutlu olayım gerisi fasa fiso derseniz bizzat ben şüpheye düşerim.Yanlız kalmak çok kolaydır.Ama çevrende insanların olması,sevilmek sayılmak,aranmak çok uzun ve güzel bir yoldur.Eğer kolayı seçerseniz yaşamınız nihayetlendiğinde yaşamadığınız daha doğrusu yaşayamadığınız çok şeyle ayrılırsınız bu dünyadan.Ama bu günün bir de geleceği var,düşünerek yaşayın derim.Ardınızda eserler,heykeller bırakmasanızda bir iki insan gönlü kazanmış olarak göçün gidin kısacası.
Kaba tabirle gaza getirmek,(ben kullanırım bu lafı)goygoylamak çok kolaydır bir insanı.Belki o insan etkilenip söylediklerinizden size göre hareket ediyordur bilemezsiniz.Ama bunun mesuliyeti size göre o kişiye aittir.'Bana ne kendi aklını kullansaydı dinlemeseydi' diyebilirsiniz o kişinin başına olumsuz bir olay geldiğinde kendi vicdanınızı rahatlatmak için.Ne kadar yanlış yaptığınız olumsuz bir şeyi destekleyerek yanlış yönde yol gösterdiğiniz iş işten geçtikten sonra aklınıza gelir geçmiş olsun.
Hayatımıza insan sokarken ne kadar saygıyla yapıyorsak bu işi ayrılırken de bunu yapabilmektir meziyet.
Ti niyetinizin kötü olmadığını düşünüyorum ve içimi bu şekilde rahatlatıyorum şimdilik.Tek isteğim yanılmamak.
Sevgiler. | söylediklerine hak veriyorum canım :)
evet yazdıklarımı tekrar okudum ve senin dediğin gibi bir izlenim yaratıyor biraz sanırım..dün birisi canımı çok sıkmıştı canımcım..
yok ben aslında zamanında sırf yanlız kalmamak adına olmadık kişilerin olmadık hareketlerini çekmek zorunda kalan ve sırf onların arkadaşlığını kaybetmemek ve düşmanlığını kazanmamak korkusuyla hoşuma gitmeyen davranışlarına da gözyuman bir insandım...ama artık kendimi kimseye ezdirmemeyi düşünüyorum ve biraz da olsa insanları seçme hakkımı kullanmak istiyorum..çünkü bunu daha fazla zarar görmemek için yapmak zorundayım ne yazıkki...
onların arkadaşlığının karşılığını bu kadar pahalıya ödememem gerektiğini düşünüyorum artık..çünkü onlar bana sıkıntı verirken ve kendi eksi enerjilerini bana yüklemeye çalışırken kendileri benim hiçbir yükümü omuzlanıp kaldırmadılar (oysaki bu gibi ilişkilerin müşterek olması gerektiği görüşündeyim) açıkcası kendimi kullanılmış hissediyorum...yani bir insana yüklenmenin de bir sınırı olmalı artık diye düşünüyorum..ben onlara hiçbir şeyimi yansıtmaz ve başlarını şişirmezken onlar kendilerini bir dinleyen buldukları için yükleniyorlar da yükleniyorlar..beni arkadaştan ziyade dert anası gibi görmeye başladılar..işleri yolundayken yüzüme bile bakmıyolarlar veya benim kötü günümde onlar kendi havasındalar ama kendi canları sıkkınsa da yakama yapışıyorlar resmen...bu tarz arkadaşlıklarım olacaksa hiç olmasın daha iyi...
Ayrıca bazı insanlar kendi değerlerinin farkında olup da arkadaş olarak hayatına sokacağı insanlar için kafasında bazı kriterler koymuşsa...(ve ne yazıkki bu tip kişilerle zamanında ben de arkadaş olmak istedim ama onların baraj sınırlarını geçemedim) yani onlar bir taban standart sınırı koymuşsa ve ben onların gözünde arkadaş değil de sadece " tanıdık" olarak geçiyorsam bu kadar fedakarlığıma rağmen....ve öbür yandan arkadaşım dediği kişiler ise sadece onunla alışverişe ve eğlenmeye gibi fedakarlık gerektirmeyen şeylere katılan insanlarsa ben neden kendi sınırlarımı koymayım ki ? o kadar değersiz olmadığımı düşünüyorum artık....
yani bu demek değil ki kimse bana derdini anlatmasın artık en ufak bir nazını bile çekemiyorum bunun aksini yapacak varsa kapı dışarı ederim demiyorum tabi ki bu benim haddime düşmez...bir insanı defterden silmek o kadar kolay olamaz tabi ki...ama birçok sebep biraraya gelip birikmişse yeteri kadar nedeniniz varsa ve de telkinler güveninizi yerine getirip bu gibi değişim adımları konusunda sizi yüreklendiriyorsa bu gibi şeyler kaçınılmaz oluyor...artık enerjimi tüketen insanlara ihtiyacım olmadığını hissediyorum
insan zaten doğası gereği sosyal bir varlık canımcım tabi ki tamamen yanlız kalayım demiyorum ama birşeyleri ve birilerini süzgeçten geçirme vakti geldi de geçiyor bile....umarım yanlış anlaşılmaşımdır | Offline
| |
22-07-2008, 09:22 AM
|
#63 (permalink)
| Redflowers
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Silvia'cım seni daha iyi anladım.Dün gece caribbean'la senin son mesajlarınızı görünce tabiri caizse neye uğradığımı şaşırdım.O mesaj ikinize aslında.Umarım caribbeanı da yanlış anlamışımdır.
İnsanın hayatında o kadar çok ki malesef bu tarz insanlar.Kesinlikle hayatında tutmamak gerek gerçekten orada sonsuz katılıyorum sana.Enerjini emmekten,seni tüketmekten,ve senin sıkıntı zamanında yine senden bir adım bekleyen(sankı sen üzgün olmayı hak etmiyormuşcasına)o kadar çok bencil var ki malesef.Ve ne yazık ki bu insanlarla yaşamaya alışmalıyız.Hayatımızdan çıkartsakta çıkartmasakta farketmiyor.Onları düşünmek,verdiğin emeklere ve değere acımak bile insanı fazlasıyla tüketiyor.
Bazılarımız (çok az ama inan hala var)çözüm odaklı olarak yaşıyoruz.Bir sorun problem varsa anlatılan onu dinlenmesi değil,çözülmesi gereken bir şey olarak görüyoruz.Ama aslında karşımızdaki insanın sadece anlatmaktan,acı odaklı acıyla beslenen biri olduğunu farkedemiyoruz.Çözüm bulup o kişiye aktardığımız zaman o çözüm değerlendirmeye alınmıyorsa,uygulamak şöyle kalsın unutulup tekrar eski bildiklerini uyguluyorsa hadi sana eyvallah demenin zamanı gelmiş de geçiyor bile demektir.
Sanıyorum sende pek azımız ve benim gibi çözüm odaklısın.Çözüm odaklıları dert dinlemek sıkar ne kadar seversen karşı tarafı sev farketmez.Sen çözüm buldukça,şunu yap bunu yap diyip onun yerinde saydığını,söylediklerinin bir kulağından girip diğerinden çıktığını görünce kendi kendine soruyosun 'bende bi gariplik var.Neyim ben senin çıngırağın mı' ve yavaş yavaş duvar örmeye başlıyosun ve inan bana çok ta iyi yapıyorsun.Ama bunu yaparken kalp kırma,karşındakine ödün verme.Karşındaki kişi zaten dert küpü eline koz verme bana şunu yaptı bana böyle davrandı diyerek suçlamaya yüz bulamasın kendinde.Onun yerine aynaya baksın,bakmaya yüzü varsa.
Bir de silvia'cım kendinden hep emin ol hayatta.Kendine sonsuz değer ver ama bencil olma,kendini sev ama başkalarından da nefret etme.O kadar doğru kararlar ver ki hayatına girmesini istediğin insanlara karşı yarın 'al işte yine kullanıldım'moduna girme.Öyle olsa bile şunu düşün ki bu dünya da hiçbir şey sebepsiz yere olmuyor benden alıcakları varmış aldı ve gitti de.Yoksa başa çıkamazsın bu duyguyla.
Çok doğru bir söz vardır.Ben çok severim bu sözü ve sana bu sözü bir dilek olarak söylemek istiyorum.
Hayatta aptal dostun olacağına,akıllı düşmanın olsun.Olsun ki savaşlarınız bile bir şey öğretsin sana.
Sevgiler.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? | Offline
| |
24-07-2008, 12:02 AM
|
#64 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2008 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 899
Tesekkür: 8
244 Mesajinıza toplam 690 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) yazdıklarımda hiç ters bir taraf görmedim, hatta üçümüzde bence benzer ifadeler kullanmışız, belki biraz sert olmuş olabilir. benim düşüncem bu, hayatıma da
böyle uyguluyorum. insan kendini diğer insanlardan daha fazla beğenebilmeli bence. bunun adı bencillikse, ben bencilim. bencil olmak burada tabi ki kendini bulunmaz hint kumaşı saymak değil. insanları durduk yerde kimse kırmaz, biri seni kırıyorsa sen de onu kırmalısın ki o da öğrensin nasıl bir durum olduğunu, empati kursun biraz. sevmediğim birinden nefret etmek zorunda değilim, sevmiyorum sadece. benim duygularım silvia'nınkilerle aynı, ancak bu kadar tarif edebilirdi, benim yaşadıklarımı da. insan neden kendini kırmak adına başkasının onayına razı olsun, neden onların sahteliklerine yüz göstersin. bu sene farkettim, memlekete gittiğimde bazı arkadaşlarım seni özledim diyorlar, beni mi özlüyorsun, dert babalığımı mı? eniştem beni niye öptü diyor insan, sonra sahte sahte maskeli davranışlar. tavır koydum, mesafe koydum, bozulmuşlardır eminim, ukala, kendini beğenmiş demişlerdir. ne derlerse desinler, canım cicim mi diyeyim o insanlara,11 ayarlık altına 18 ayarsın mı diyeyim. nefret etmek lazım ama nefret etmiyorum sadece sevmiyorum. isteyen görüşlerime katılır, istemeyen katılmaz. görüşlerim bunlar. sevgiler.
__________________ Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır. | Offline
| |
24-07-2008, 02:07 PM
|
#65 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Alıntı: novosibir Nickli Üyeden Alıntı
yazdıklarımda hiç ters bir taraf görmedim, hatta üçümüzde bence benzer ifadeler kullanmışız, belki biraz sert olmuş olabilir. benim düşüncem bu, hayatıma da
böyle uyguluyorum. insan kendini diğer insanlardan daha fazla beğenebilmeli bence. bunun adı bencillikse, ben bencilim. bencil olmak burada tabi ki kendini bulunmaz hint kumaşı saymak değil. insanları durduk yerde kimse kırmaz, biri seni kırıyorsa sen de onu kırmalısın ki o da öğrensin nasıl bir durum olduğunu, empati kursun biraz. sevmediğim birinden nefret etmek zorunda değilim, sevmiyorum sadece. benim duygularım silvia'nınkilerle aynı, ancak bu kadar tarif edebilirdi, benim yaşadıklarımı da. insan neden kendini kırmak adına başkasının onayına razı olsun, neden onların sahteliklerine yüz göstersin. bu sene farkettim, memlekete gittiğimde bazı arkadaşlarım seni özledim diyorlar, beni mi özlüyorsun, dert babalığımı mı? eniştem beni niye öptü diyor insan, sonra sahte sahte maskeli davranışlar. tavır koydum, mesafe koydum, bozulmuşlardır eminim, ukala, kendini beğenmiş demişlerdir. ne derlerse desinler, canım cicim mi diyeyim o insanlara,11 ayarlık altına 18 ayarsın mı diyeyim. nefret etmek lazım ama nefret etmiyorum sadece sevmiyorum. isteyen görüşlerime katılır, istemeyen katılmaz. görüşlerim bunlar. sevgiler. | Evet bu söylediklerine katılıyorum :)
insan kendini beğenmediği ve kendine güvenmediği sürece başkalarının da kendisine karşı hoş olmayan ve ona zarar veren tutumlarından asla kurtulamayacaktır...çünkü biz kendi değerimizi düşürürsek ve en aşağı olarak nelere razı olabileceğimizi belirlememişsek hakettiğimizden çok daha aşağıda olan şeylere maruz kalmamız kaçınılmaz olur..
Ayrıca aslında diğer insanların gözümüzdeki değerini de sadece ama sadece biz belirliyoruz.Ve sırf bu sebepten ötürü bile kendimizin önceliğini bilmemiz gerek.bizim verdiğimiz öneme bağlı yani..Mesela diyelim bazı özelliklerinden dolayı hayran kitlesi çok olan insanlar var..bu bir şarkıcı da olabilir, yazar da olabilir veya profesor de olabilir..yada aklınıza ne gelirse örnekleri genişletmek mümkün.....eğer ki icra ettikleri şey veya kendi kişisel özellikleri, düşünceleri bizim ilgimizi hiç çekmiyor ise ve size birşeyler katamıyorsa...bütün dünya o kişiyi seviyor olsa bizim gözümüzde pek fazla değeri yoktur çünkü bizim ilgimizi çekmeyi başaramamıştır..
günlük hayatımızdaki halktan olan kişiler için de aynı durum geçerli tabi ki...
insan kendini sevip beğenmeli ve öncelik sırasına koyacak olursa kendini listenin en ön sırasına koymalı...Mesela şöyle bir örnek düşünelim, diyelim ki bir felaket oldu ve herkes boğulma tehlikesi geçirdi...önce gaz maskesini kendimize takıp kendimizi kurtarmalıyız ki sonra diğer insanların canını kurtarabilelim...kendimiz tehlike ve tehdit altındayken ve bizim kendimize bile hayrımız yokken bir başkasına nasıl faydalı olabiliriz öyle değil mi ?
Hem ayrıca "düşene bir tekme de biz atalım" diye düşünen insanların saldırılarına karşı da daha savunmasız durumda oluruz...
o yüzden ben de "önce ben" demekte sakınca görmüyorum..."önce ben" demek farklı birşey "Hep ben" demek farklı birşey..
zaten diğerini diyen insan muhtemelen örneğe geri dönersek, sadece kendisini kurtarıp sonra olay yerinden çekip gidecek türde insanlardır.. Üstelik "önce ben" dersek bu bir şekilde kendi gereksinimlerimiz diğerlerine faydalı olabileceğimiz kadar karşılanmışsa sıranın bir başkasına geleceğine işarettir.. Tabi ki bazı durumlarda başkalarını kendimizden önce düşünebiliriz Her durumda kendimizi ilk sıraya koyacaz ve bunu asla bozmayacağız diye birşey yok....Ama yine önceliği kime vermemiz gerektiğinin kararını yine KENDİMİZ veriyoruz..Ben en çok bu noktaya dikkat çekmek istiyorum zaten
Birşeyin olmaması demek diğer tarafın tam zıttı olduğunu göstermez her zaman...yani demek istediğim; mutsuz olmamak mutlu olmak demek değildir..
yada birisini sevmiyor olmak ondan nefret ediyor olmamız demek değildir..bunlar aynı şeyler değildir yani...İnsanlarımızın çoğu bunun farkına varamıyor..
onlar herşeyi ya siyah yada beyaz olarak gördükleri ve 2 sinin arasında gri bir kategorinin olduğunu göremeyenler sanırım..
zaten o yüzden dengeyi tutturamıyorlar...
ve ben de sevmediğim insanlar konusunda gri alanda kalmayı tercih edenlerdenim..yani sevmiyorum fakat nefret de etmiyorum düşmanım olarak da görmüyorum..sadece kendimden mümkün olduğu kadar uzak tutmaya çalışıp onun bana vereceği olası zararlardan kendimi korumaya çalışıyorum..
bu tip kişilere karşı duygusal açıdan tek hissettiğim şey "nötr" olmam..yani nefret de yok sevgi de yok... | Offline
| |
24-07-2008, 10:03 PM
|
#66 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Evet sevgili günlük...hayatımı sadeleştirme çalışmalarıma devam ediyorum...
birçok şeyin daha fazlasına hatta hepsine sahip ve hakim olabilmek güdüsüyle kendimi çok kasıyordum eskiden..
mesela ben kendimi senelerdir müzik dinlemeye veren bir insanım..benim sevebileceğim yeni keşifleri kaçırmamam adına internetten ne bulursam indrip arşive katıyordum ama öyle hastalık haline gelmişti ki artık dinlemekten ziyade indirmeyle vakit geçirdiğimi farkettim... halbuki tek amacım sevebileceğim ve takip edebileceğim yeni gruplar keşfetmekti.....ama bi baktım tek bir şarkısını bile baştan sonra dinlemediğim albumlerle dolmuş arşivim..ve genelde birçoğu da aynı müzik türünde...şimdi yavaş yavaş onları ayıklayıp sadeleştireceğim...
lisedeyken de hiç bilmediğim grupların kasetlerini alır harçlıklarımı onlara yatırırdım..bu girdiğim risk sayesinde de gerçekten güzel grupları tanıma olanağım oldu...
zaten kendime bu konudan yola çıkarak şöyle bir felsefe geliştirdim.....Kullanmadığın ve faydalanmadığın şey zaten senin değildir...
yani ben o şarkıları ve albümleri dinlemediğim ve ne olduğundan haberim bile olmadığı sürece zaten bana ait değiller..o yüzden neymiş ne değilmiş gözden geçirdikten sonra hoşuma gitmeyenleri silmeyi düşünüyorum..eskiden ne emeklerle çektim ya sonra dinleyeceğim tutarsa silemem diye kıyamamazlık etmeyeceğim...ve artık sadece yeni album indirme gereksinimi duyduğumda yenisini indireceğim..
böyle yapmakla kendimde kıtlık bilinci oluşturduğumu farkettim.....arada kaçırdığım ve farketmediğim gruplar tabi ki olacaktır dünyada..varsın olsun ben keşfedebildiklerimle de yetinmesini bilirim.....yani pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın alemi de yok diye düşünüyorum..dünyadaki her çıkan albümü takip edemem yani :) | Offline
| |
24-07-2008, 11:00 PM
|
#67 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2008 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 899
Tesekkür: 8
244 Mesajinıza toplam 690 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) merhaba canım teşekkür ederim beni kutladığın için. insanın kendini anlayabileceği dostları olması ne güzel, hani mevlana demişya; aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir. yazdığın çoğu satırda sanki kendimi görüyorum, ben yazmış gibi hissediyorum. bunları söylemeden geçemedim, aynı duyguları hissettiğim birisin, bu beni çok mutlu ediyor. iyi ki varsın.
müziklere gelince iyi bir derleme yap bence, beğenmediklerini tereddüt etmeden uçur. temizlik yapmış gibi oluyor insan, rahatlıyor. ben de müzik indirmekten müzik dinlemeye vakit bulamazdım. hatta bir arkadaşım artık hastası olmuştu müziklerin kendinde olmayan bir şarkıyı bende varsa kesin alıyordu kendine, iyi ki pc sini sattı da kurtuldu diyebilrim, bu alışkanlığından. ben de 1,5 aydır o kadar uğraşmıyorum o kadar, şunu indireyim bunu indireyim diye. sadece dinleyeceğim müzikleri indiriyorum.
hard rock falan dinlemiyorsundur umarım, olumsuz etkiliyor çünkü biliyorsun. hangi grupları, kimleri dinliyorsun bu aralar. ben düş sokağı, ezginin günlüğü, dilek türkan dinliyorum. dilek türkanı özellikle önereyim sana, mutlu oluyor insan. :) eee senden de tüyo alalım karşımızda iddalı bir müzik otoritesi var sonuçta.
__________________ Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır. | Offline
| |
24-07-2008, 11:22 PM
|
#68 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) söylediklerin için sağol canım :) böyle düşünmen beni çok mutlu etti senin duygu ve düşüncelerine aynalık edebiliyosam ne mutlu bana..bunu söylemen çok iyi oldu ben de hissettiğim şeylerde yanlız olmadığımı anladım çok teşekkür ederim..çoğu insan somut konularda daha kolay anlaşabiliyor ama böyle soyut konularda daha zor oluyor bu...zor olanı başardığım için mutlu oldum
müzik konusuna gelince ne yazıkki tavsiye edebileceğim çok fazla birşey yok gibi :) çünkü yüzde 90 ı yabancılardan oluşuyor..
benim dinlediğim türleri sorucak olursan, rock, endüstriyel rock, pop elektronik müzik, Basslı tesisat müzikleri...yani aslında ne arasan var gibi ama çoğunluk genelde rock ve endüstriyel rock...son günlerde müzik dinleyemiyorum zaten telkin dinlemekten vakit kalmıyor :)
korn adlı grubun hayranı ve sıkı takipçisiydim..
en son placebo indirdim fena değil gibiydi...yani kendimi şaşırtmak heyecan yaratmak adına artık fazla karışık olan ve extrem şeyleri dinlemiycem artık..
bana eskiden gerekliydiler ve görevlerini yaptılar bitti sanırım..
aslında sana ayıklama işim bittikten sonra grup isimleri versem daha doğru olacak..
çünkü eski zevkime göre isim vericek olursam sana faydalı değil zararlı tavsiyeler yapmış olacağım :) senin de dediğin gibi rock türevleri zararlı..duyu olarak da aynı anda birçok sesi ve gürültüyü farklı kanallardan kulağa ve beyne ilettikleri için kafayı çok dolduruyorlar..galiba kafam o seslerle dolsun da diğer hoşuma gitmeyen şeyleri düşünmeyim diye onlara sığındım..
ben şu an çünkü neyi sevip neyi sevmediğimi tam kestiremediğim bir noktadayım..değiştim sanırım :) | Offline
| |
24-07-2008, 11:31 PM
|
#69 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jun 2008 Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 899
Tesekkür: 8
244 Mesajinıza toplam 690 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) tavsiyelerini bekliyorum o zaman.
__________________ Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır. | Offline
| |
25-07-2008, 11:52 AM
|
#70 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,337
963 Mesajinıza toplam 4,848 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Silvia nın günlük defteri :) Günaydın arkadaşlar ve Günaydın günlüğüm :)
Bugün kendimi daha ferahlamış hissediyorum...artık hangi konuda olursa olsun bana fazla gelen şeylerin çok çok rahatsız ettiğini farkettim..bu yüzden başkası tarafından kullanılabilecek durumda olan şeyleri ihtiyaç sahiplerine verip..kullanılmayacak durumda olan neyim varsa atıcam..
haddinden fazla şey insanın zihnini boş yere yoruyor..görsel açıdan bile yoruyor.....zaten dünyanın düzeni aslında değişim ve dönüşüm üzerine kurulu..yani bir sirkülasyon içindeyiz bunun devamı için de birşeylerin artarken bir yandan diğer şeylerin eksilmesi veya el değiştirmesi gerekiyor..
bu da onun işareti olsa gerek..
Ayrıca internette boşa harcadığım zamanı da boşa harcadığım enerjiyi de kontrol altına almak için değişik girişimlerde bulundum..
mesela sürekli takip ettiğim siteleri sürekli açık tutup aklıma geldikçe sayfaları yenileyerek yeni birşey varmı diye kontrol etmektense..
bir yenilik olduğunda bana mail ile haber verilmesi seçeneğinden faydalandım aslında daha önceden böyle bir lüksüm olabileceğini biliyordum ama nedense uygulamaya bugün geçtim..Ayrıca başka bir sitede yaptığım moderatörlük işinin beni çok yorduğunu farkettim ve sitedeki diğer insanların bu durum ile ilgili ne düşüneceğini umursamadan görevimi bıraktım...o sorumluluğun üzerimde olması benim sanki sürekli bütün gün orada olup biteni saniye saniye takip etmem gerekiyormuş gibi bir his veriyordu bu histen kurtuldum çok şükür...birtakım sıfatlar ve üstünlüklerin öbür yandan sizden neleri götürdüğünü farketmeniz çok önemli...sırf o sıfatı üzerimde taşımak uğruna bu kadar sıkıntının fazla olduğunu düşündüm ve tercihimi isimden ziyade rahatlıktan yana kullandım..
Bir de şunu farkettim...yine yukarıda bahsettiğim mail ila haber verilme olayına da dönecek olursam..aslında bizim sahip olduğumuz eşyalar ve diğer şeylerden yüzde yüz randıman ile istifade edemediğimiz için hayatımızın zorlaştığını farkettim..hatta işimizi gören şeylere de bazen boşu boşuna kabahat bulduğumuzu..
çünkü birşeyin her fonksyonunun araştırmamışsak ve bilmiyorsak..yada daha fazla verim alabilmek için hangi durumlarda nasıl kullanıcağımızı bilmiyorsak değil fayda bazen fazladan yükü bile olabiliyor..bu mail olayını buna örnek yapabilirim..
bir örneğim daha var...yazın sıcaklarda aşırı terleyerek mahvolmuş bir şekilde kalkıyorum ben sabahları...ne tesadüftür ki bugün odamda temizlik yaparken aklıma geliverdi ve yattığım yatağı kaldırdım "Acaba ben kış için olan tarafın üzerinde mi yatıyorum" ? diye...gerçekten de öyleymiş..yatağı yaz tarafına çevirdim sanırım çok daha rahat edicem...yani böyle bir özelliği olduğunu hatırlamamış olsam ya yatağa kabahat bulacaktım veya aşırı terlemekten şikayet etmeye devam edicektim
bunlara tek başına baktığınızda çok önemsiz şeyler gibi gelebilir ama hayatımızdaki tek önemsiz olan ayrıntılar böyle 1-2 şeyle sınırlı değil..bu gibi şeylerin sayısı ve çeşidi çoğaldıkça sırtımıza yüklediği yük de çoğalıyor..o yüzden siz siz olun ufak da olsa size sıkıntı veren ayrıntıları görmezden gelmeyin...
ve İnternetten okuduğum bir ilginç bilgiye göre de sinirli olmanın sebeplerinden birisinin kan dolaşımı bozukluğu olduğu öğrendim..ve bunun sebebinin de az su içmek olduğunu öğrendim...kimbilir belki bazı şeylere fazladan sinirleniyor olmamızın sebebi bu olabilir..bazı fiziksel sorunlar insanda sinir de yapabiliyor yani....
Hiç ummadığınız şeyler sizin daha sinirli olmanıza katkı sağlıyor olabilir..mesela başucunuzdaki çalar saatinizin ses tonunun bile bunda etkisi olabilir..
hayatınızdaki bu tip şeyleri inceleyin ve nelerin size olumsuz katkıları olduğunu görün ve değiştirebildiklerinizi değiştirin..mesela saatinizin sesi hoşunuza gitmiyorsa içinde başka seçenekler varsa başka sese ayarlayın yada olmuyorsa yenisini alın.. :)
böyle ufak şeylerin enerjimizi almasını izin vermek yerine enerjimizi daha önemli olan sorunlarımız için saklamış olalım :) hem böylece gözümüze o büyük görünen sorunlar da aslında o kadar büyük görünmeyebilir...ufak şeylerin kafamızda işgal ettiği şeyler yüzünden beynimiz doluyor olabilir ve daha fazla sorunu kaldıramayacak hale gelebilir..ve bu yüzden pireyi deve yapar konuma gelmiş olabiliriz :) | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | Silvia nın günlük defteri :)Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Değişim Günlükleri Silvia nın günlük defteri :) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Değişim Günlükleri telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Değişim Günlükleri nerededir kimdir Üyelerin Değişim Günlükleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Değişim Günlükleri hipnoz Üyelerin Değişim Günlükleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Değişim Günlükleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Değişim Günlükleri kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:26 PM.
|